Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Mart 2009, 13:05   Mesaj No:1

NUR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:NUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 127
Üyelik T.: 10 Eylül 2007
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Memleket:ankara
Yaş:32
Mesaj: 1.805
Konular: 527
Beğenildi:30
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kur’an’da Mensuhun Kısımları

Kur’an’da Mensuhun Kısımları

Mensuhun kısımları altı tanedir.

1) Yazılışı kaldırılıp yerine başka bir şey gelmeyen fakat icma ile hükmü baki kalan. Mesela recm ayeti. Ömer (r.a.) şöyle demiştir: “Vallahi Rasulullah’ın zamanında şu ayeti okumuştuk: “Babalarınızdan yüz çevirmeyin bu sizin için küfürdür. Eğer yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina ederse, Allah’tan bir ceza olarak onları mutlaka recmedin. Muhakkak Allah Aziz’dir, Hakim’dir.”[296] Rasulullah (s.a.v.) evli iki kişiyi recmetmiştir. Ayetteki yaşlı erkek, yaşlı kadından kasıt evli erkek, evli kadındır.[297] Bu konudaki nesh İbn Hibban’ın sahihindeki Ubeyy b. Ka’b’dan rivayet edilen bir hadisi şerife dayanmaktadır.[298] Kadı Ebu Bekir, Zerkeşi gibi alimler haberi ehad’ın Kur’an’ı neshedemeyeceğini söylemiş ve neshin bu türünü kabul etmemişlerdir.[299] Ebu Cafer en-Nehhas, Muhammed Hudari Bey, Dr. Muhammed Suad ve Dr. Mustafa Zeyd gibi alimler de bu tür neshi kabul etmemektedirler.[300]

2) Başka bir ayetin hükmüyle hükmü kaldırılan ve Kur’an’da yazılışı kalan ayetler. İcma ile her iki ayet de yazılışı ve okunuşu ile beraber Kur’an’da bulunur. Mensuhun en yaygın şekli budur. Vefattan sonraki iki iddet ayeti gibi. Hibetullah bu şekildeki neshin Kur’an’da 63 surede bulunduğunu söyler.[301] Bakara: 2/115 ayeti Bakara: 2/144 ve Bakara: 2/149. ayetlerle neshedilmiştir.[302]

Muhakkik Sami Ata Hasan şöyle dedi: “Hükmün kaldırılıp tilavetin kalması manasındaki neshin bu çeşidi, bu konuda araştırma yapan araştırmacılar için önemli bir mevzu teşkil eder. Bundaki hikmet şudur: “Kur’an kendisindeki hükümlerin bilinmesi için okunduğu gibi, okumaktan sevap almak için de okunur. Tilavetin kalıp hükmün kaldırılmasının hikmeti budur. Çünkü nesih daha çok hafifletmek içindir. Okunuş ta bu nimeti hatırlatmak için bırakılmıştır. O nimet, neshedilen ayetin hükmünün bir sonucu olan meşakkatin kaldırılmasıdır. Neshin bu çeşidini çok az bir grup kabul etmemiştir. Kabul etmeyenler delil olarak: “Okunuş ve hüküm beraberdirler. Birinin kaldırılıp diğerinin kaldırılması mümkün değildir.” derler. Buna şöyle cevap verilir: “Okunuş ve hüküm arasındaki ilişki, birinin kalkmasının diğerinin de mutlaka kalkmasını gerektirmez. Okunuş hükmün üzerine bina olunmuştur. Başka bir delilden dolayı tilavetin kalıp, hükmün kaldırılması caizdir.”

Ayetin okunuşunun kalıp hükmünün kaldırılmasını kabul etmeyenler ayrıca delil olarak, mükellefin nesholunan bir hükümle amel etme cahilliğine maruz bırakılmasını gösterdiler. Yani mükellef hangi ayetin nesholunup hangisinin nesholunmadığını bilemeyeceğinden nesholunan hükümle amel edebilir. Yine okunuşun faydadan yoksun bırakılmasını da delil gösterdiler. Onlara şu şekilde cevap verilir: “Kaldırılan hüküm yerine başka bir hüküm bulunmasından dolayı, mükellefin kaldırılan hüküm hakkındaki cehaleti kalkar. Tilavetin kalıp ta hükmün kaldırılmasına gelince bunda Kur’an okuma ibadeti ve nesholunan hükmün nesheden hükümden daha şiddetli olduğunu hatırlatma nimeti vardır.”[303]

3) Hükmü ve yazılışı kaldırılan ve ezberlenmesi kalplerden silinen ayetler. Bu şekilde nesholunan ayetler ancak haber-i ehad hadislerinden bilinir. Ebu Musa el-Eş’ari’nin rivayetinde olduğu gibi. O şöyle demiştir: “Tevbe suresi gibi bir sure indirildi. Daha sonra da kaldırıldı.”

Hibetullah Bağdadi kitabında Enes İbni Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Rasululah (s.a.v.) zamanında tevbe suresi büyüklüğünde bir sure okuyorduk. O sureden bir ayetten başka ayet hatırımda kalmadı. Ayet şudur: “Ademoğlunun iki vadi dolusu altını olsaydı bu ikisine ek olarak bir üçüncüsünü isterdi. Üç vadi dolusu altını olsaydı bir dördüncüsünü isterdi. Ademoğlunun karnını topraktan başka birşey doldurmaz. Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder.”[304]

İbn Mesud da şöyle nakletmiştir: “Rasulullah bana bir ayet okuttu. Ben de onu ezberledim ve mushafıma yazdım. Gece olup hafızama müracaat ettiğimde onu hatırlayamadım. Mushafıma varıp baktığımda sayfalarının bembeyaz olduğunu gördüm. Bunu Rasulullah’a haber verdiğimde bana şöyle dedi:

“Ey İbni Mesud! O, dün kaldırıldı.” Sahabeler şöyle demiştir:

“Ahzab suresi Bakara Suresi gibiydi. Daha sonra birçoğu kaldırıldı.”[305]

Muhakkik Sami Ata Hasan şöyle dedi: “Alimlerden bazıları neshin bu çeşidinin Kur’an-ı Kerim’de bulunmasının caiz olduğunu söylediler. Taberi şöyle rivayet etmiştir: Said Katade’den bize şöyle tahdis etti:

“Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya benzerini getiririz.” (Bakara: 2/106)

Ayette geçtiği gibi bir ayet daha sonra gelen bir ayetle neshedilirdi. Rasulullah bir veya daha fazla ayet okur, sonra bu kendisine unutturulur ve kaldırılırdı. Doğru olan, neshin bu çeşidinin Kur’an’da bulunmasının caiz olduğudur. Bunun bir sonucu olarak bazı ayet ve sureler yazılış ve okunuşuyla beraber kaldırılmıştır. Bu Kur’an’da bir eksiklik olduğunu göstermez. Çünkü onu kısmen veya tamamen değiştirilmekten korumayı Allah üzerine almıştır. Tabii bu kaldırılma Kur’an’ın Rasulullah’a indirilmesi esnasındaki kaldırılmasıdır. Rasulullah’ın ölümünden sonra ondan bir tek kelime bile kaldırılmamıştır. Neshin bu çeşidini kabul etmeyenler şöyle derler: Güvenilir sahabeler bunu sahih senedle rivayet etmişlerdir. Fakat bu hadistir, Kur’an değildir. Bu ümmet Kur’an-ı Kerim’in Osman’ın (r.a.) Mushafı’nın iki yaprağı arasındaki Kur’an olmasında ittifak etmişlerdir. Onun dışındaki, Kur’an olarak sayılmaz ve onunla Kur’an olarak amel edilmez.”[306]

4) Yazılışı ve hükmü kaldırılıp kalplerden ezberlenmesi silinmeyen ayetler. Bu tür nesh ile nesholunan ayetlerle amel edip etmeme hususunda alimler arasında ihtilaf vuku bulmuştur. Bu türlü nesh ancak ahbar-ı ehad yoluyla bilinir. Aişe’nin (r.a.) rivayet ettiği gibi “Allah’ın indirdiklerinde ancak on tam emzirme ile süt kardeş olunur.”[307] hükmü vardı. Daha sonra bu “Beş emzirme ile süt kardeş olunur.” hükmüyle neshedildi. Ancak on emzirme ile süt kardeş olunacağı hükmüyle amel edilmemesi hususunda icma vardır. İhtilaf ise “Emmede kardeşleriniz.” (Nisa: 4/23) ayeti hususunda süt kardeş olmanın bir emme ile mi yoksa beş emme ile mi olacağı hususundadır. Ayetin zahiri manasını alarak Hanefiler ve Malikiler evlenme bir emmeyle haram olur, demişlerdir. Aişe hadisini delil alarak Şafii ve Hanbeliler beş emmeyle evlilik haram olur, demişlerdi.[308] Geçmiş şeriatların neshi de bu kısma dahildir. Çünkü o şeriatlerin kitaplarının da hem tilavetleri, hem hükümleri nesdedilmiştir.[309]

Muhakkik Sami Ata Hasan şöyle dedi: “Alimlerden bir grup neshin bu şeklini kabul etmemişlerdir. Onlar şöyle demişlerdir: “Aişe’nin rivayeti sahih hadis kitaplarında geçen ve ona dayandırılan bir rivayettir. Fakat senedin sıhhati her halukarda metnin sıhhatini gerektirmez. Aynı zamanda bu hadis haber-i ehaddır. Kur’an-ı Kerim haber-i ehad ile sabit olamaz. Çünkü onun sabitliği kesindir. Kadı Ebu Bekir ve Ebu Abdullah İbn Hazm şöyle demişlerdir: Aişe’nin “Allah’ın indirdiklerinden” sözünden Allah’ın sadece Kur’an’ı indirdiği anlaşılmaz. Biz biliyoruz ki Rasulullah’a indirilenler Kur’an olduğu gibi hadisi kudsi veya hadisi nebevi de olabiliyordu. Bunların hepsi de Allah katındandır. “O, hevasından konuşmaz. Ona vahyedilen vahiyden başkası değildir.” (Necm: 53/3-4) Şeyh Muhammedu’s-Saidi hatıratında şöyle demiştir: Aişe’den rivayet edilen hadis bu tür nesh için delil olmaz. Çünkü Rasulullah’ın (s.a.v.) vefatından sonra Kur’an’ın tilavetinden birşey neshetmenin caiz olmadığı hususunda ittifak vardır.”[310]

5) Amel bir illete binaen farz kılınmış daha sonra ameli gerektiren illet ortadan kalkınca amel terkedilmiş fakat okunuşu ve yazılışı kalmış olan ayetler. Allah’ın şu ayetleri gibi: “Onlara harcadıkları şeyi verin.” (Mümtahine: 60/10) “Eğer eşlerinizden herhangi bir şey kafirlere geçer , böylece siz de ganimete kavuşursanız, eşleri gidenlere harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah’tan sakının.” (Mümtahine: 60/11) Bunların hepsi Kureyş müşrikleriyle Rasulullah arasında olan barış anlaşması sebebiyle emredilmiştir. Daha sonra illet olan barış anlaşmasının kalkmasından dolayı, bu hükümler kalkmıştır.[311]

6) Ayetten anlaşılan mana neshedilmesine rağmen, neshedilen ayetin manasıyla beraber Kur’an’da bulunması şeklindeki nesh. Allah’ın şu ayetleri gibi: “Sarhoş olduğunuz zaman namaza yaklaşmayın.” (Nisa: 4/43) Bu ayetten namaza yaklaşılmadığında sarhoşluğun caiz olduğu anlaşılır. Ancak bu anlam Allah’ın şu kavliyle neshedilmiştir: “Artık vazgeçtiniz mi?” (Maide: 5/91) Bu ayet içkiyi haram kılmıştır. Sarhoşluk ise içkidendir. Dolayısıyla bu ayet sarhoşluğu da haram kılmıştır. Fakat “Sarhoşken namaza yaklaşmayın.” ayeti neshedildiği halde manasıyla beraber hala okunmaktadır.[312]
__________________
EN GÜZEL AŞK: ALLAH!
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli Hadis-i Şerif NUR 0 2585 10 Ağustos 2009 21:09
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb Hadis-i Şerif Mihrinaz 1 2994 10 Ağustos 2009 21:07
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... Hafta'nın Konusu NUR 1 2990 10 Ağustos 2009 00:05
35.Haftanın Misafiri Elifzişan Hafta'nın Misafiri kurtmehmet 11 6804 09 Ağustos 2009 23:35
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! Çocuk ve Aile Sağlığı NUR 0 2598 07 Ağustos 2009 23:03