Müteşabihteki Gizliliğin Belirdiği Yönler
Müteşabihteki gizlilik şu yönlerde belirebilir:
1) Müteşabihliğin Sadece Lafızda Olması:
Müteşabih olan lafız ya müfred veya mürekkeb olabilir. Müfreddeki gizlilik ise kelimenin garabetinden veya müşterek olmasından ileri gelebilir. Mürekkebdeki gizlilik ise mürekkebin muhtasar olmasından, itnab veya tertib cihetlerinden olabilir. Şimdi bunlara birer örnek verelim: Garabeti ve az kullanılması sebebiyle müfred lafızdaki teşabühe örnek: Abese: 80/31’deki “Ebben” kelimesi bu ayeti takip eden ayet yardımıyla hayvanların otladığı mer’a manasına kullanıldığı anlaşılmaktadır. Müşterek olması sebebiyle teşabühe örnek: Saffat: 37/93 ayetindeki “yemin” kelimesi sağ el, kuvvet ve kasem manaları arasında müşterektir. Bu üç manadan hangisi verilirse verilsin manası caiz olur. Mürekkebdeki teşabühe örnek: “Elhamdulillahillezi enzele ala abdihi’l-kitabe velem yec’al lehu ivecen kayyimen” (Kehf: 18/1) Bu ayetteki gizlilik “ivecen” kelimesiyle “Kayyimen” kelimelerindeki tertibdedir. Eğer bu tertib şöyle olsaydı daha zahir olurdu: “Elhamdulillahillezi enzele ala abdihi’l-kitabe kayyimen velem yec’al lehu ivecen.”[350]
2) Müteşabihliğin Sadece Manada Olması:
Bu kısmın açık örneklerini, Allah’ın sıfatları, kıyametin ahvali, cennet nimetleri, cehennem azabı gibi hususlar teşkil eder. Çünkü insan aklı, yaratanın sıfatlarının hakikatını ve diğer hususların durumunu ihata edemez. [351]
3) Müteşabihin Hem Lafız Hem de Manada Oluşu:
Bunun için de pek çok örnekler vardır. Mesela: “İyilik evlere arkalarından gelmeniz değildir.” (Bakara: 2/189) Eğer bir kimse arapların cahiliyye dönemindeki adetlerini bilmezse Kur’an’ın bu nassını anlamaya muvaffak olamaz. Bu gibi ayetlerin anlaşılması hem lafızlara hem de manalara ait tarihi, ictimai, ahlaki vs. gibi bir çok şeylerin bilinmesine bağlıdır. Cahiliyyet devrinde araplar ihrama girdiklerinde evlerine kapılarından girmezler, duvardan bir delik açıp oradan girip çıkarlardı. Cenab-ı hak bunun için bu ayeti inzal etti. Bu ayetin hem lafzında ihtisardan dolayı bir teşabbüh, hem de manasında bir teşabbüh vardır. Eğer lafız “İyilik hac veya umre ihramında olduğunuz halde evlere arkalarından gelmeniz değildir.” şeklinde olsaydı daha açık olurdu. Cahili arap adetini bilemezsek bu ayete bir mana vermek imkanına da sahip olamayız.[352]