MECAZU’L-KUR’AN
MECAZU’L-KUR’AN
Kur’an-ı Kerim’de kelimeler hakiki manalarında kullanıldıkları gibi, bazen de mecazi manalarda kullanılırlar. Kelimelerin hakiki manalarında kullanılmış olmasında bir ihtilaf yoktur. Kelimelerin mecazi kullanılışına gelince bu hususta görüş ayrılıkları belirmiştir. İslam alimlerinin çoğunluğu, kur’an’da mecazın varlığını kabul etmişlerdir. Fakat bir Şafii alimi olan Ebu’l-Abbas Ahmed b. Ahmed et-Taberi (335/946), bir Maliki fakihi olan Huveyzimendad (400) Zahiri mezhebinin kurusu olan Davud b. Ali b. Halef el-İsbahani (270/883) ile oğlu Muhammed (297/910) ve Mutezile fukahasından olan Ebu Müslim Muhammed b. Bahr el-İsbahani (370/980) gibi zevat, mecazın Kur’an’da olamayacağını söylemişlerdir. Onlara göre mecaz, yalanın kardeşidir. Kur’an ise bu gibi şeylerden münezzehtir. Konuşan kimse, bir hakikatı ifade etmek için sıkıntıya düşerse ariyet olarak mecazı kullanır. Böyle bir durum Allah için bahis konusu olamaz. Böyle bir şey onun için muhaldir. Eğer böyle bir şey kabul edilirse Allah için noksanlık teşkil eder, derler.
Yukarıda da söylediğimiz gibi pek çok kimse bu görüşü kabul etmez ve onun batıl olduğunu söylerler. Muhaliflerin söylediği gibi Kur’an’dan mecazı kaldıracak olursak, onun güzellik yönü de ortadan kalkmış olur. Belağat sahipleri, mecazın hakikatten daha beliğ olduğunda ittifak etmişlerdir. Kur’an’ın ibaresinin tatlılığı ve çekici güzelliği, biraz da kendisinde mevcud olan mecazlardan ileri gelir.
Mecaz iki kısımda mütalaa edilir:
1) El-Mecazu fi’t-Terkib veya El-Mecazu’l-Akli’dir. Mesela: “Ticaretleri onlara kâr getirmedi.” (Bakara: 2/16) Bu ayetteki ticaret ve kâr mecazdır. Manası şudur: “Onlar ticaretlerinde kazanamadılar.”
2) El-Mecazu fi’l-Müfred veya el-Mecazu fi’l-lüğavi’dir. Bir lafzın başka bir manada kullanılmasının çeşitleri sayılamayacak kadar çoktur. Mesela, bütünü ifade eden bir kelimenin, bir cüz için kullanılışına ait bir örnek verelim “Parmaklarını kulaklarına tıkıyorlar.” (Bakara: 2/19) Bu ayetteki parmak mecazdır. Manası şudur: “Parmak uçlarını kulaklarına tıkıyorlar.” Cüz ifade eden bir ismin kül üzerine ıtlakı da mümkündür. Mesela “O’nun vechi hariç her şey yok olacaktır.” (Kasas: 28/88) ayetindeki vech=yüz’den maksat, halef ulemasına göre Allah’ın zatıdır.[395]
Mecazu’l-Kur’an Kaynakları:
1)
5) Eş-Şerif er-Radiyy (406/1015) Telhisu’l-Beyan fi Mecazi’l-Kur’an, Bağdat, 1955, s. 389. Bu kitapta 583 ayetin mecazi anlamda kullanıldığı bildirilmiştir.