Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Nisan 2009, 09:57   Mesaj No:2

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart RE: Tırnak içlerindeki kirler gusle manimidir

Deriye yapışan maddeler ve vücut kirleri gusle mani olur mu?


Abdest konusunda olduğu gibi, gusülde de suyun deriye geçmesine engel olan maddeler önceden giderilmelidir Aksi halde yapılan guslü yerine gelmemiş olur


Örneğin tırnak üzerinde kuruyup kalan hamur, sürülen oje ve benzeri maddeler suyun alta geçmesine engel teşkil eder Gusülden önce bunların giderilmesi gerekir Yağlı boya niteliğinde olmayan normal kir, suyun geçmesini engellemez Sabunsuz su ile yıkanan bir organda hâlâ kirin izine rastlanıyorsa, bu guslün yerine gelmesine engel sayılmamıştır Çünkü su deriye nüfuz etmiştir Ancak Sünnete uygun olanı, bu tür kirleri iyice yıkadıktan sonra gusletmektir Bu konuda şehirli ile köylü aynıdır


Tırnak aralarına giren çamur, toprak da böyledir Derici ve boyacının tırnaklarına ve tırnak altlarına bulaşan boya ve benzeri şeyler, suyun geçmesini engellerse de, ilim adamlarının çoğu bunda zorluk bulunduğunu dikkate alarak cevaz vermişlerdir O halde bu konuda da zaruri (kaçınılması çok zor) halleri genel hükmün dışında tutmak gerekir Çünkü Şer'î kaidelerde bu kapıyı açık tutmuştur


Ama deriye yapışan balık pulu, çiğnenmiş ekmek parçası kuruyup suyun geçmesini engelliyorsa, o takdirde bunları gidermek lâzımdır Çünkü bunlardan kaçınmak mümkündür, zarurî bir durum mevcut değildir


Bunun dışında pire ve sinek pisliğinden genellikle kurtulmak mümkün olmadığı için deri üzerinde yapışıp kalmaları gusle engel sayılmamıştır Bununla beraber iyice yıkanıp temizlenmesi Sünnet gereğidir El-Muhit ve Fetevâ-yı Hindiyye'de bu konuya yer verilmiştir


Çiçek ve egzama gibi bir hastalıktan dolayı deri üzerinde meydana gelen kabuklar kabarık bir vaziyette olup kenarları deriye bitişikse gusle mâni' sayılmaz Yıkandıktan sonra bu kabuklar kalkar ya da dökülürse guslü yeniden yapmayı gerektirmez Abdestte olduğu gibi gusülde de suyu gözlerin içine ulaştırmaya lüzum yoktur Serahsî'nin Muhitinde ve" Fetevâ-yı Hindiyye'de buna cevaz verilmiştir (Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/50-51)
Alıntı ile Cevapla