Durumu: Medine No : 7 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:1 Cinsiyet: Yaş:44 Mesaj :
1.276 Konular:
640 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
| Alevi olan birisiyle evlenmek caiz midir?
Müslüman bir hanım ancak müslüman bir kimse ile evlenebileceğinden önce müslümanı tanıtmamız lazımdır Müslüman, İslâm dininin bütün kesin hükümlerini kabul edip hiç birisini reddetmeyen kimsedir Yani namaz, oruç, zekât, hac, abdest, gusül ve benzeri emirleriyle; zina, içki, faiz ve benzeri nehiyleri kabul edip onlara inanan kimsedir Ama zikredilen şeylerin tümünü veya bir kısmını kabul etmeyen kimse müslüman sayılmadığı gibi onunla evlenmek de caiz değildir Evlenme vaki olduğu takdirde evlilik hayatı gayri meşrudur Bunun adı ister sünni olsun, ister alevi olsun
Demek ki evlenmenin ölçüsü İslâm'dır Maalesef bugün yurt içinde veya dışında birçok müslüman hanım, durumu sormadan ve İslâm'ın hükmünü öğrenmeden müslüman olmayan kimse ile evlenir ve kendini kıyamete kadar Allah'ın lanetine müstahak eder (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II 119)
Bu konuda bir süreden beri sualler so-rulmakta, cevaplar beklenmektedir Önce bir hususa işarette bulunmak istiyorum
Biz Alevî-Sünnî ihtilafını körükleyip ayrılık gayrıhk meydana getirmeye taraftar değiliz Birlik ve beraberlikten yanayız İh-tilâfları körüklemekten, farklı anlayışları alevlendirip birliğimizi bozmaktan hiç kim-seye fayda gelmez, ancak hepimize zarar gelir Bunu böyle biliyor, böyle de inanıyoruz
Aslında bir Müslüman’ın veya bir tarikatın Hz Ali muhabbetini meslek ve meşrebine esas almasının dinen hiçbir mahzuru yoktur Diğer sahabelere tecâvüz etmemek, Kur'an ve Sünnet'in ışığında namazını kılmak, orucunu tutmak ve diğer sorumluluklarını yerine getirmek kaydı ile, Hz Ali ve Ehl-i Beyt muhabbetini rehber edinmenin hiçbir mahzuru yoktur Gerçek şu ki, Kitap ve Sünnet'i bilen ve gereği gibi yaşayan hakikî bir Alevî, ancak Allah-ü Teâlâ'yı ma'bûd olarak tanır Kendisini, İslâmîyet’in bir ferdi olarak bilir, Peygamberimizi, en son Peygamber, Kur'ân-ı Kerîm'i de son semavî kitap kabul eder
Bu sun’î ayrılığın ortadan kalkmasının tek yolu, Kur'an'ın ışığı altına girmek ve O'nu yegâne ölçü kabul etmektir Nitekim Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'de, “Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılınız ve ayrılmayınız” buyurmakla, bütün Müslümanların Kur'an etrafında toplanmasını emretmektedir
Bu anlayış içinde sualin cevabını vermeye çalışacağım
Önce Alevîliğin ne olduğunu belirlememiz gerekir ki, hü-küm vermekte isabet edelim Gerçekten de Alevîlik nedir? Evet, cevabını aradığımız soru budur Alevîliğin ne olduğunu belirleyebilsek mesele biter, "Evlenmek uygundur, yahut da değildir" diye cevap verebiliriz Ne var ki, ülkemizdeki Alevîlik anlayışı tek ve net değildir Bazı Alevî temsilcilerinin Alevîlik anlayışları-nı dinledim Samanyolu Televizyonu'nda
Şayet Alevîlik böyleyse dinen evlen-mek de isabetli, akraba olmakla da fayda vardır Tanışırız, anlaşırız Bu dedeler diyorlar ki:
- Alevilik Kur'ân'ın dışında ola-maz Sünnetin zıddına anlaşıla-maz Peygamber Efendimiz'in ya-şayışına ters şekilde yorumlana-maz, Alevîlik'te namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur Aksini iddia edenler Alevîliği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenler-dir Onların oyununa gelinmemeli, Aleviliği İslâm'ın dışında göstermek isteyenlere itibar edilmemelidir
Alevîlik böyleyse bir diyeceğimiz olmaz Din kardeşi anlayı-şı içinde bakarız kendilerine, hatta bir kısım kusur ve noksan-larını da görmezlikten geliriz Çünkü hepimizde vardır kusur ve amel eksikleri
Ancak böyle değil de, alevîlik bazılarının iddia ettikleri gibi ise Yani:
- Namaz, oruç, zekât yoksa; ibadetlerini sadece bir kalb, gönül meselesi telâkki ediyor, beş vakit namazı inkarda bulu-nuyorlarsa: Resulüllah 'ın raşid halifelerine hürmetsizliği esas alıyor, bazı tarihî olayları günümüze taşıyarak düşmanlığı canlı tutmayı düşünüyorlarsa; bilhassa farz olan guslü kabul etmi-yor, cünüblükten sonra yıkanmayı uygun bulmuyorlarsa bunları kabul etmeyenle edenin bir arada huzurlu bir yuva kur-maları, sevgi içinde mutlu ve bahtiyar olmaları aklen mümkün olmadığı gibi naklen de uygun olmaz Aynı kültürü paylaşanla-rın bile huzur içinde geçinmelerinde zorluk çıktığı günümüzde ayrı kültürde olanların huzur içinde mutlu bir aile hayatı sür-düreceklerini sanmak, ne derece gerçekçi olur, düşünülsün Bunun için diyorum ki: “Alevîliği taraflar nasıl anlıyorlar, önce bunu tesbite ihtiyaç vardır!”
Kur'ân'ı kutsal kitabımız olarak esas alıyorlarsa, Kur'ân'ın mânâsının sünnette açıklandığını kabul ediyorlarsa, Resulüllah'ın ve Ehli Beytin yaşayışını Örnek biliyorlarsa aramızda temelde ayrılık yok demektir Diğer farklılıkları hoşgörmek mümkün olabilir
Farzları kabul eden kimse mü'mindir Kabul etmeyen ise in-karcı konumundadır Bunu tesbit ise, görüşüp konuşmakla mümkün olur Görüşüp konuşmadan kestirip atmak peşin hü-kümlülük olur
Bir mühim noktaya daha işaret etmek isterim:
Alevîliği İslâm'ın içinde yorumlayan din (kardeşimiz), dışında anlayan da (vatandaşımız)dır Biz vatandaşımızla da karşılıklı saygı içinde yaşamak isteriz Bu, bizim Müslü-manlığımızın da gereğidir
Alevîlik Kur'ân'm dışında olamaz Sünnetin zıd-dına anlaşılamaz Peygamber Efendimiz'in ya-şayışına ters şekilde yorumlanamaz Alevîlik'te namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur Aksini iddia edenler Alevîli-ği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenlerdir Onla-rın oyununa gelinmemeli, Alevîliği İslâm'ın dışında gös-termek isteyenlere itibar edilmemelidir Resûlüllah'ın damat ve kayınpederliğe lâyık bulduklarını sevmek ve saymak bizim görevimizdir
Ahmet Şahin, Aile İlmihali, Cihan Yayınları
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet Editör
|