Peygamberimizin ölüleri diriltmekle ilgili mucizesi var mıdır?
Ölülerin dirilmesine dair Peygamberimizin mucizeleri:
Birincisi şudur ki: Ulema-i zâhir ve bâtının Tâbiîn zamanında en büyük reisi ve İmam-ı Ali'nin mühim ve sadık bir şakirdi olan Hasan Basrî haber veriyor ki: Bir adam, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına gelerek ağlayıp sızladı Dedi: "Benim küçük bir kızım vardı Şu yakın derede öldü, oraya attım" Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona acıdı Ona dedi: "Gel, oraya gideceğiz" Gittiler Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o ölmüş kızı çağırdı, "Yâ fülâne!" dedi Birden, o ölmüş kız "Lebbeyk ve sa'deyk!" dedi Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti: "Tekrar peder ve validenin yanına gelmeyi arzu eder misin?" O dedi: "Yok, ben onlardan daha hayırlısını buldum" (1)
İkincisi: İmam-ı Beyhakî ve İmam-ı İbni Adiyy gibi bazı mühim imamlar, Hazret-i Enes ibni Mâlik'ten haber veriyorlar ki, Enes demiş: Bir ihtiyare kadının birtek oğlu vardı, birden vefat etti O saliha kadın çok müteessir oldu Dedi: "Yâ Rab! Senin rızan için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın biatı ve hizmeti için hicret edip buraya geldim Benim hayatımda istirahatimi temin edecek tek evlâtçığımı, o Resulün hürmetine bağışla" Enes der: O ölmüş adam kalktı, bizimle yemek yedi (2)
İşte, şu hadise-i acibeye işaret ve ifade eden, İmam-ı Busirî'nin Kaside-i Bürdede şu fıkrasıdır:
Yani, "Eğer alâmetleri, onun kadrine muvafık derecesinde azametini ve makbuliyetini gösterseydiler, değil yeni ölmüşler, belki onun ismiyle çürümüş kemikler de ihyâ edilebilirdi"
Üçüncü hadise: Başta İmam-ı Beyhakî gibi râviler, Abdullah ibni Ubeydullahi'l-Ensârî'den haber veriyorlar ki, Abdullah demiş: Sâbit ibni Kays ibni Şemmas'ın Yemâme harbinde şehid düştüğü ve kabre koyduğumuz vakit ben hazırdım Kabre konulurken, birden ondan bir ses geldi:
dedi (3) Sonra açtık, baktık; ölü, cansız! İşte, o vakit, daha Hazret-i Ömer hilâfete geçmeden, şehadetini haber veriyor
Dördüncü hadise: İmam-ı Taberanî ve Ebu Nuaym, Delâil-i Nübüvvet'te, Numan ibni Beşir'den haber veriyorlar ki: Zeyd ibni Hârice, çarşı içinde birden düşüp vefat etti Eve getirdik Akşam ve yatsı arasında, etrafında kadınlar ağlarken, birden "Ensıtû, ensıtû-Susunuz" dedi Sonra, fasih bir lisanla, "Muhammedün Resulullah; esselâmü aleyke yâ Resulallah" diyerek bir miktar konuştu Sonra baktık ki, cansız, vefat etmiş (4)
İşte, cansız cenazeler onun risaletini tasdik etse, canlı olanlar tasdik etmese, elbette o câni canlılar, cansızlardan daha cansız ve ölülerden daha ölüdürler!
1 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:320; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:106
2 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:320; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6:292
3 "Muhammed Allah'ın Resulüdür Ebû Bekir Sıddıktır Ömer şehiddir Osman ise, şefkatli ve iyilikseverdir" Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:320; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:649; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6:157-158
4 İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 8:291 (muhtelif tariklerle); el-Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, 5:179-180 (iki ayrı tarikle)
(Said Nursi, Mektubat, 19 Mektub)