Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 Nisan 2009, 14:03   Mesaj No:2

KuM TaNeSi

Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 885
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: Eşlerin birbirine karşı vazifeleri nelerdir?

Kocanın hanımına karşı vazifesi

Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Kadının genel haklarını kısaca açıklamaya çalışalım:

"Birisine bir kız çocuğu müjdelenirse, üzüntüsünden yüzü simsiyah kesilir" (Kur'ân-ı Kerîm 16 (en-Nahl)/58 ) Bu âyette Allah (cc) cahiliyyet insanının kadına bakışını anlatır ve takbih eder Halbuki, "Allah diledigine kız, dilediğine erkek, dilediğine ikisini birden verir, dilediğini de kısır yapar" (Kur'ân-ı Kerîm 42 (es-Sûrâ)/49)

Kadın da tıpkı erkek gibi doğar, erkek gibi insan yavrusudur Şefkatte ve hediyede aralarını ayırırlarsa, anne baba sorumlu olurlar Peygamberimizin vasiyyetini gözetmemiş olarak şefaatten mahrumiyeti hak ederler Cahiliyyet duygularının insanlarda zaman zaman depreşeceğini bildiği için, Efendimiz kız çocuklarının, eğitimini özellikle vurgular ve "üç, iki, hattâ bir kız çocuğunu, haklarını koruyarak yetiştiren babanın, Cennette kendisiyle beraber olacağını" (Ibn Mâce, edep3) duyurur Çocuğun kız doğmasında da erkekte olduğu gibi, "Şükür" olarak "akîka" kurbanı kesilir Ismi güzel verilir, zorunlu eğitimi yaptırılır Gerekli cinsel bilgileri anneden alır Kur'ân'da ve Sünnette ilme teşvik eden hiç bir nas, kadınları bundan ayırmaz Tersine, ihmale uğrayacaklarını bildiği için, Peygamberimiz özellikle kadın eğitimini tavsiye etmiş haklarının korunmasını emretmiştir Onun devrinde "müctehid" olan kadınlar yetişmiştir (Meselâ Resûlüllah'ın (sa) zevceleri Âişe validemiz bunlardan biridir)

Kadın hiçbir konuda erkekten ayrı tutulmadan büyütülmüş ve yetiştirilmiş, sıra evlenmesine gelmiştir Damat adayını görmesi bir hakkı ve aynı zamanda bir sünnettir Beğenmezse reddeder, velîlerin ve damat adayının ısrarı hiçbir şeyi değiştirmez

Evlenirken ağırlığını koyar, damat adayından istediği kadar "mihir" alır Mihir onun Allah'ça belirlenmiş en tabii hakkı ve hayat garantisidir Harcama sahası, meşru çerçevede tamamen kendi iradesine bağlıdır Mihrini, ya da varsa diğer mal varlığını, hayır yolunda harcayabileceği gibi ticarî işletmelerde kullanabilir, şirketler kurar, şirketlere hisse senetleriyle ortak olur, kazanır ve kazandığını da istediği yerde harcar Çünkü kendi sosyal güvenliği, kocaya varmakla garanti altına alınmıştır Ev için ve kendisi için gerekli bütün zarûri harcamalar erkeğin sırtınadır Erkek, elbiseni ya da süs malzemeni kendi kazancınla al, diyemez Kendi varlığı ölçüsünde kadının nafakasını sağlamak zorundadır Sağlayamayacaksa evlenemez Evlendikten sonra sağlamazsa kadının boşanma talebi olumlu sonuçlanır

Kocası onu tahkir edemez, onun hayat arkadaşı olduğunu unutmamak zorundadır, darılıp evinde yalnız bırakamaz Erkeğin en hayırlısı, kadına en iyi davranandır (Bk Buhâri, nikâh 43; Müslim, fedâil 68)

Evde hanımıyla şakalaşmak, eğlenmek ve onu eğlendirmek kocanın görevlerindendir

Kadının hak-hukuk tanımayıp isyan etmesi dışında, sudan bahanelerle erkek karısını dövemez, (Karının dövülmesi konusunda Kur'ân-ı Kerîm 4 (en-Nisâ)/34 âyeti ve tefsirlerine bakılabilir Örnek olarak bk Ibn Kesîr N/257; Kurtubî NI/170,172,173; Elmalı N/1351; Ebû Dâvûd, menâsik 56; Ibn Mâce, menâsik 84; Müslim hac 147; Tirmizi, Rada'11; Ebû Dâvûd, menâsik 56; Halebî Sağîr s 395; Halebî Kebîrs 621; Canan, Terbiyes 391 hastalık kıskançlığından kaynaklanan şüphesinden ötürü karısını anî baskınlarla rahatsız edemez Peygamberimiz (sas) bir hadîslerinde ailesinden uzun zaman ayrı kalan birisinin, haber vermeden gece ansızın eve gelmesini yasaklamıştır Bunda ayrıca koltuk altı, etek tıraşı ve süslenip taranmayla kocasına hazırlık yapabilme imkânı bulması da, sebep olarak zikredilmiştir (Bu konuda bir hadîs-i şerîfin meâli şöyledir: "(Uzaklardan) geceleyin geldiğinde hanımmn yanına girme ki, bıçak kullanıp tıraş olsun, dağınıksa tarasın (gelişine hazırlansın)" Buhârî, nikâli 121,122; Müslim, radâ' 58, imâret 181,182; Dârimî, nikâh 32, cihâd 163; Müsned NI/298 Hadîs şerhleri buna sebep olarak bir de, eve geceleyin aniden girmesinin, hanımının ihanetinden şüphelendiği anlamına gelebileceği ihtimalini gösterirler)


Evlendikten sonra bir yıl içerisinde hiç cinsel ilişki yapamayan erkekten kadının ayrılma hakkı vardır Kadın "peşin mihrini" almadan kendisini erkeğe teslim etmeyebilir

Kadının nafakası gibi, tedavisi ve ilâç harcamaları da kocaya aittir Kadın ekmek yapamayan birisi ise, erkek hazır ekmek almak zorundadır Süslenmesini istiyorsa, süs malzemeleri ve koku masrafi erkeğe aittir Yılda yazlık ve kışlık olmak üzere iki takım elbise erkeğe aittir Anlaşmazlik söz konusu olursa elbisenin nitelikleri mahalli idarelerce tesbit edilir Kadın, kocası sefere çıkarken, gelmediği günler için nafakasına, ondan kefil alabilir Âdetli günlerinde kocasından ayrı yatmak isterse, ayrı bir yatak istemek hakkıdır

Durumuna göre kadın kocasından hizmetçi isteyebilir Hizmetçinin ücreti kocasına aittir Örfe göre kadınların yapmaması ayıplanan ev işleri dışında kadın, hiçbir iş yapmak zorunda değildir

Ihtiyaç duyarsa kocasıyla aylık nafaka miktarında anlaşırlar Yetmediğini anlarsa artırmasını ister, koca kabul etmezse mahkemeye başvurabilir

Kadın kocanın yakınlarını istemediği takdirde, kocası onu müstakil bir evde oturtmak zorundadır Buna sebep olarak, kocasıyla oynaşmak ve yararlanmak arzusuna, onların bulunmasının engel olacağı gösterilmiştir Hattâ cinsel ilişkiyi bilmeyecek kadar küçük olan çocuğu dışındakiler için de aynı sebeble ayrı odalar istemek, kadının hakkıdır

Kadının, haftada bir kez anne-babasını ziyaret hakkıvardır, erkek buna engel olamaz

Erkeğin haklarına bir zarar vemeyen meşru işlerde; kadının meşru çerçevede çalışmak hakkıdır

Âdet ve lohusalıktan ötürü hamama gitmek istediği takdirde, hamam parasını erkek verir, ancak hamamda avret yerlerinin açılmamasına riayet edilmediği biliniyorsa, kadın hamama gönderilmez

"Ric'î" (dönülebilir) ya da "bâin" talakla boşanan karısının her türlü nafakasını, iddeti içerisinde erkek verir

Bu söylediklerimiz bütün fıkıh kitaplannda kadının erkek üzerindeki hakları sayılırken açıklanan konulardan sadece birkaç örnektir Sonra bunlar birer tavsiye niteliğinde değil, yaptırımı olan kanûni haklardır Karadeniz'de, Anadolu'da şurada-buradâ kadınlar çalıştırılıyor ve ancak erkeğin yapabileceği zor işler altında eziliyorlarsa, bunun suçu İslam'ın değil, Islâmı onların hayatından uzaklaştıranların olsa gerektir,

Bir seçim sözkonusu olduğunda kadının seçme hakkının bulunduğunu çoğu Islâm bilginleri söylemişlerdir Çünkü onların böyle bir hakkının olmadığına dair hiçbir delil yoktur Kaldı ki seçme, "bey"at"tan ibarettir Halbuki, Peygamberimiz kadınlardan da bey'at almıştır (bk Kur'ân-ı Kerîm 60/12 âyeti ve tefsirleri) Hz Ömer'den sonra seçilecek halife için, evlenmemiş genç kızlar dahil, herkesten fikir alınmıştır(bk Muhammed Hamîdullah, Islâm Müesseselerine Giriş Ist1981, s 112 (Ibn Kesîr'den nakil))

Nihayet kadın öldüğünde kefeni de kocasına aittir (Özet olarak sunduğumuz bu maddelerin daha geniş bir açıklaması için bk Ibn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, Mısır 1380 (1960) NI/571 vd Ayrıca bütün fıkıh kitaplarının nafaka bölümleri ve özellikle Serahsî, Mebsût V/180 vd)

Görüldüğü gibi kadın geçim konusunda hiçbir derdi ve endişesi olmayan, yani alabildiğine sosyal güvenliği bulunan bir insandır Ve bütün bunlar bir anlaşmazlık sözkonusu olduğunda mahkeme kararı ile belirlenecek olan kanunî haklardır Yoksa Islâm'da karı-koca birbirinden devamlı hak koparmak için çekişip duran iki düşman kutup değildirler Birbirlerini tamamlayan, birbirlerine yardım eden, destek olan, huzur ve moral kaynağı oluşturan, bir bütünün iki yarım parçasıdırlar Tıpkı Peygamberimiz'in ev işlerine yardım etmesi, Hz Ali ile eşi Fatıma arasında iş bölümü yapması gibi
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet Editör
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla