Allah’la aramızı nasıl düzeltiriz?
Günümüzde yaşadığımız sıkıntıların çoğunun içimizden geldiğini, bu sıkıntılara nefsimizin sebep olduğunu farkında mıyız? Peki ya insanların nefsimizi hem iyilikle, hem de kötülükle nasıl kullandıklarını anlayabiliyor muyuz? iyibilgi özel
Allah’la aramızı nasıl düzeltiriz?
Dünyada ve ahirette huzur bulmanın yolu “nefsin terbiyesi”nden, nefsimizi Allah’a teslim etmekten geçiyor. Allah’ın sevgili kulu olmak zor değil…
Muhasibi, nefsimizi yönetmenin, Allah’ın sevgili kulu olmanın yolunu bize en anlaşılır dille anlatıyor.
İşte “nefs” ve “nefsi azdıran” ilgili merak ettiğiniz her şey…
Eğer hakkı bilmiş ve onu dile getirmişsen, bu hakikat sana, Allah’ın açık farzlarla birlikte bir de batıni farzı farzı olduğunu gösterir. Batıni farz, kalplerin ıslahı, iradenin sağlamlaştırılması, kalbin Allah’ın hoşuna gitmeyen bütün şeylerden arındırılması ve daha önce kalp ve organlarla işlenmiş her tür günahtan pişmanlık duyulmasıdır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ameller niyetlere göredir, her bir kimse için ancak niyet ettiği şeyin karşılığı vardır.” “İnsanda bir parça vardır. O parça, düzgün olduğu zaman bedenin diğer kısımları da düzgün olur, o bozuk olduğu zaman bedenin diğer kısımları da –amelleri kastediyor- bozuk olur. Dikkat edin, o parça kalptir.”
Nefsin yönetimi
Nefsini bil, durumunu gözden geçir. Onunla ilgilenerek, ona şefkat göstererek, helak olmasından korkarak nefsinin gizli bağını araştır. Senin başka bir nefsin yok. O da helak olursa, işte o büyük yıkım, büyük felakettir!
Etkili bir göz ve keskin bir bakışla gözlerini nefsine dik, onun amellerinin felaketlerini, kalbinin bozukluğunu, dile getirdiği şeyi bilesin. Sonra nefsin hevasının yularını tut. Onu korku hikmetiyle dizginle. Onun zıddına giden şeyi tasdik et. Nefsi, nezaket ve güzellikle, amellerinde ihlasa, içindeki iradeyi düzeltmeye, konuştuklarında doğru olmaya, kalbindeki niyeti dosdoğru hale getirmeye, efendisinin kerih gördüğü şeyden bakışını çevirmeye, hatta bakmanın mübah olduğu ve dünya sevgisine bağlılıkla kalbe hoş gelen şeyde bile lüzumsuz bakışı terk etmeye yönlendir!
Nefsin, yemesi ve içmesinde, darlık ve genişlik zamanında, sevincinde ve hüznünde, efendisinin hoşlanmadığı heva, kötülük gibi şeylerden kaçınmaya zorla! Nefsini yediği yiyecekleri, giydiği giysileri düzeltmeye zorla. Efendisinin hoşlanmadığı bütün şeylerden nefsinin namusunu koru! Bununla birlikte, harekette ve durmada, susmada ve konuşmada, girişte ve çıkışta, çalışmanda, sevgide ve nefrette, gülme ve ağlamada hep teyakkuzda bulun ve kalbindeki gafleti yok etme gayretinde ol! Bunların hepsinde nefsinle sözleş. Zikrettiklerimizin her birinde nefsin hevası için de, itaati için de, isyanı için de bir yol vardır.
Eğer gaflete düşmüş ve sonra tekrar nefsin hevasının aksine bir uyanıklık durumuna dönmüşsen, sende gafletine dair bir pişmanlık olur ve böylece bunarın hepsi senin için ihsan ve itaat haline gelir.
Helak olmasından korkarak, devamlı bir surette kendi nefsinin durumunu araştır. Böylece İblis’in günah yollarından alıkoymuş ve nefsine iyilik kapılarını göstermiş olursun. Başarı ancak yüce Allah’tandır.