RE: Ey Osmanlı!
Ülkeyi yönetme vazifesi sana verildiğinde vazifenin bilincinde olarak ilk önce Yüce Peygamberin mihmandarı Eba Eyyub’el Ensari’nin huzuruna gitmiş Ceddin Osman Bey’in kılıcını O’nun huzurunda kuşanmıştın. Aslında imkan olsa Sen Ey Güzel Osmanlı gider o mübarek kılıcı Sevgililer Sevgilisinin huzurunda Medine’de Ravza-i Mutahhara’da kuşanırdın. Sen; “Ben senin bastığın yerin hadimiyim” demiştin. Bunu söylerken samimiyetini gösterme adına da Kabe’nin avlusunu süpürttüğün tavus tüylerinden birini tacına takmıştın. Bununla da yetinmemiş O’nun mübarek ayak izini: “N’ola başımda tacım gibi taşısam daim…” diyerek sorguç gibi tacının üzerine koydurmuştun.
Her işinde o güzel Rasül’ün işaretini beklemiştir. Kıbrıs fethedilip bunun şükrünü eda etme adına br cami yaptırmak istediğinde camiyi inşa edeceğin yeri bile O söylemiştir sana. Ama sen de O’na karşı son derece saygılıydın. Sultan Ahmed Camiine altıcı minareyi O’nun mescidine yedincisi ekletmeden yaptırmayı saygısızlık addetmiştin.Mısır’ı fethettiğin zaman Kutsal Emanetler ile Hicaz Emiri sana bağlılığını bildirdiğinde gözlere sürme bu emanetlerin başında kesintisiz Kur’an okumayı başlatmş bu işin otuz dokuz hafız görevlendirilmiş kırkıncı hafız olarak da kendini vazife kılmıştın.
|