Tartışmanın 10 zararı vardır
Arasıra Medineweb'te tansiyon yükseliyor...Tekrarlanmaması , tartışmalarımızında Hakkın razı olabileceği bir üslup ve anlayış içerisinde devam etmesi ümidiyle bu yazıyı paylaşmak istiyorum...
not:burada bahsedilen durumlar münazaranın belli kurallara uyulmadığı (hiç bir fayda sağlamadığı) taktirde yaşananları dile getirmektedir.
1- Tartışma hasede yol açar
Hadis-i şerifte, (Hased, ateşin odunu yediği gibi, hasenatı yer) buyuruldu. (İbni Mace)
Tartışmada galip gelen de, mağlup olan da zararlıdır. Mağlup olana, (Falanca senden daha ileri görüşlüdür) denince, galip gelene haset etmeye başlar. Tartışmada galip gelen kimse, kendini üstün görmeye başlar. (Falanca, kendi yoluna girmek için beni davet etmişti. Fakat kendisi hakkı görünce bizim yolumuza girmeye mecbur kaldı) der, kendini üstün görmeye çalışır. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kibredeni alçaltır, tevazu edeni yükseltir) buyuruldu. (Taberani)
2- Hakkı küçük görmeye sebep olur
Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Her zaman kendisinin hakim olmasını ister. (Niye hep kendin konuşuyorsun) diyenlere, (Biz böyle davranmakla ilmin izzetini koruyoruz) der. Hasmının bildirdiklerine önem vermez, onun delillerini küçük görür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazali]
3- Kin tutmaya yol açar
Kendi fikrinin kabul edilmediğini gören tartışmacı, karşısındakine kin besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Kin bir felakettir. Hadis-i şerifte, (Mümin kinci olmaz) buyurulmuştur. (İ.Gazali)
4- Gıybete sebep olur
Tartışmacı, hasmının sözlerini naklederek, (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten kurtaramaz. Her ne kadar hasmının söylediği sözleri doğru olarak nakletse bile, maksadı onun acizliğini göstermek olduğu için, hasmı da bu konuşmalardan razı olmayacağına göre, sözleri gıybet olur. Halbuki Allahü teâlâ gıybet etmeyi, ölü eti yemeye benzetmiştir.
5- Övünmeye sebep olur
Tartışmacı, galip gelirse, kendini övmekten kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek onu susturdum) diye kendini över. Halbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir) denilmiştir. Allahü teâlâ da kendimizi övmekten bizi men ederek, (Elbette Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez) buyurmaktadır. (Lokman18 )
Arkadaşını mağlup etmekle övünen bir cemiyette, kardeşliğin tesisi mümkün olur mu? Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşini hakir görmek, kötülük olarak yeter.) [Müslim]
6- Kusur araştırmaya sebep olur
Tartışmacı, hasmını yenmek için onun gizli kusurlarını araştırmaktan kendini alamaz. Nerede ne demiş, diye araştırır. Halbuki Allahü teâlâ, tecessüs etmeyi, yani başkalarının kusurlarını araştırmayı men etmiştir. Tartışmacı, hasmının bedeni kusurlarını imâ ile de olsa söyler. Mesela; hasmı gözlüklü ise, (Bu gerçekler gözlükle görülmez, gerçeği görmek için gözlük kâfi değildir) diyerek hasmının, gözündeki kusurunu, bedeni kusurlarını ilmi noksanlığı için bir özür sayar.
7- Zarara sevinmeye sebep olur
Tartışmacı, hasmının yenilerek kötü duruma düşmesine sevinir.
Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için sevmeyen kâmil mümin olamaz.) [Buhari]
8- Nifaka, riyaya yol açar
Tartışmacı, zahiren hasmına sevgi gösterir. O ise bu sevgisinin yalan olduğunu bilir. Bu ise nifaktır, münafıklık alametidir. Tartışmacı halkın gözüne, gönlüne girebilmek için bazen demagojiye sapar. Halka yaranmak ise riyadır. Hadis-i şerifte, (Riya küçük şirktir) buyuruldu. (Taberani)
Dil ile sevgi gösterip, kalben bir mümine buğzeden, lanete müstahak olur.
9- Hakkı kabul etmemeye sebep olur
Tartışmacının nefret ettiği şey, hakkın hasmının ağzından çıkmasıdır. Halbuki hakkı kabul etmemek büyük felakettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir.) [Buhari]
10- İnada sebep olur
İnat, karşımızdakini aşağı görmeye, ondan nefret etmeye, ona düşmanlık beslemeye yol açar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşine itiraz etme, boş konuşma, [üzücü] şaka yapma ve verdiğin sözden cayma!) [Tirmizi]]