Bilinmeden Konuşulan Kelime “İLAH” ve “İLAHLAŞTIRMA”
Bilinmeden Konuşulan Kelime “İLAH” ve “İLAHLAŞTIRMA”
“İlah Birdir!” Ne Demek?
Pek çok kimse “İLAH” kelimesinin ne anlama geldiğinden habersizdir. İlah kavramı bilinmediği için de “İLAHLAŞTIRMA”, çoğu zaman farkında olmadan gelişen bir psikolojik olaydır.
Bir başkasına karşı duyulması “iman” açısından kabul edilemez olan “ilah” kelimesinin karşılıkları şunlardır;
“Dua edilen, yardım istenen”,
“Sığınılan,”
“Mutlak güven kaynağı”,
“Her dediği mutlak hakikat olan”,
“Mutlak itaate layık”,
“En çok sevilen”,
“En çok korkulan”,
“Kurtarıcı.”
Bu manalara göre; “ilah’ı birlemek” demek:
Yalnızca O’na dua ederim,
Yalnızca O’ndan yardım isterim.
O’na sığınır,
O’na güvenirim.
Sadece O’nun her sözü mutlak doğrudur.
Kayıtsız şartsız, mutlak itaate layık olan tek O’dur.
O’nun korkusu önüne hiçbir şeyin korkusunu geçirmem.
En çok O’nu severim ve tek kurtarıcının O’ olduğuna inanırım.
Yani;
“O’dan başkasını; “dua edilecek, yardım istenecek, sığınılacak, mutlak güven kaynağı, mutlak doğruyu bilecek, sorgulamadan itaate layık, en çok sevilen, en çok korkulan ve kurtarıcı” olarak görmeyeceğim!”
Durum böyle olunca, herhangi bir şeye karşı yukarıdaki manaları atfetmek onu ilahlaştırmak olur.
Ve de bu, "ilah"a duyulan ihtiyacı yanlış yerlerde aramaktır ki, sonu ruhsal açıdan da tam bir hüsrandır.
Çünkü, “TEK İLAH” dışında, hiçbir şey bu manaları karşılayacak özelliğe sahip
olamaz.
Günlük işleri düzgün gitsin diye yanında taşıdığı uğur simgesi bir boncuk, bir tutam saç,
İçinde ne yazdığı pek de önemli olmayan ve merak dahi edilmeyen şifa vereceğine
inanılan bir muska,
Uğurlu kelime ve sayılar,
Tanrıyı sever gibi sevilen, bağlanılan, her söylediği ve yaptığı mutlak doğru olarak
görülen ve asla tartışılmayan liderler,beyler hatta (şefaatin kendisinden olacağı sanılan ya da Tanrı seviyesine çıkarılan Hz.İsa gibi) peygamber bile..!
Kurtarıcı olduğuna inanılan kahramanlar,
Hayatın “olmazsa olmaz”ı olarak görülen sevgililer,
Kendisi olmadan hayatın hiçbir anlamının olmayacağı düşünülen ve “her şeyden çok
sevilen”, “bağlanılan” maddi ve manevi her şey “ilahlaştırma”dır.
İslam inancına dayalı olarak anlaşılması istenenler böyle!
Ama elbette insanların inanç özgürlüğü var.
Dileyen dilediğini ilah edinebilir,
Liderini de, karısını, kocasını da, makamını, mevkiini de! Hatta kendi nefsini de! Onun için kim “vazgeçilmez” ise.
Tabii ceremesine de katlanmak kaydıyla!.
(Alınıtıdır).................