Tam adam, yarım adam ve sıfır adam...
Hz. Peygamber'in torunlarından Hz. Hasan, insanları değerlendirirken üç gruba ayırır. 1- Tam adam, 2- Yarım adam, 3- Sıfır adam. Bunların açılımını ise şöyle yapar:
1- Tam adam: Hem rey (düşünce- görüş) sahibidir, hem de istişare taraftarıdır.
2- Yarım adam: Yalnızca rey sahibidir, istişareye kıymet vermez.
3- Sıfır adam: Ne rey sahibidir, ne de istişare taraftarıdır...
***
Sevgili Peygamberimizin damadı Hz. Ali ise sır bağlamında şu sözü serdeder:
- Muhafaza ettiğin her sır senin esirindir. Fakat sırları ifşa eder yani özgür bırakırsan, bu kez kölen olan sırlar özgürleştikçe seni esir alırlar. Dolayısıyla sır senin değil, sen sırrın esiri olursun.
***
Ulemânın önde gelenlerinden Hasan b. Sehl'e demişler ki:
- İsrafta hayır olmaz. Bu söz üzerine şöyle cevap vermiş:
- Hayırda israf olmaz.
***
Mecnun'a sormuşlar:
- Delileri sayar mısın? Cevabı şöyle olmuş:
- Delileri saymak uzun sürer. Fakat siz ilkin akıllıları sayınız.
***
Bir çocuğu yaptığı suçtan dolayı hocası dövmek ister. Çocuk hocasına der ki:
- O suçu aklım ermeyerek işledim. Bari sen aklın ererek beni dövme.
***
Velilerden birine güzel mi güzel bir at göstermişler. O zat sormuş:
- Bu at neye yarar? Bu soru üzerine demişler ki:
- Binmeye, muharebelerde iyi savaşmaya yarar. Veli ise:
- Hayır, demiş. Bu at kötü komşudan kaçmaya yarar.
***
Halife Mutasım Vezirinin hastalanması üzerine onu ziyarete gitmiş. Vezirin oğlu Feth de orada imiş. Halife çocuğa sormuş:
- Benim sarayım mı güzel, babanın sarayı mı? Çocuk cevap vermiş:
- Siz içinde bulundukça babamın sarayı...
Halife çocuğun zekâsına hayran kalmış. Onun zekâsını ölçmek için bu sefer de parmağındaki çok kıymetli bir yüzüğü göstererek:
- Dünyada bundan daha güzel bir şey gördün mü? Çocuk cevap vermiş:
- Evet gördüm. O yüzüğü taşıyan Halife'nin elini.
***
Âlimlerden biri, tanıdığı bir dosta misafirliğe gider. Oturup sohbet ederken evin tavanı çatırdamaya başlar. Bunun üzerine misafir olarak bulunan âlim:
- Galiba çatıda bir sakatlık var... Tamir ettirseniz iyi olur, der. Ev sahibi bilgiç bir edayla:
- Hayır, efendim, bu mübarek evin tavanı, her zaman böyle çatırdayarak Hakk'a tesbih eder, der. Bu cevap üzerine âlim:
- İyi ama bir gün aşka gelip "Yâ Hak!" diye secdeye kapanırsa, hâliniz ne olur?
***