RE: Marka Düştü, Kel Göründü!
-III-
Kur’an kurslarında eğitim kalitesini yükseltmeyi hedefleyen bir seminerdeyim. Çok sıcak ve samimi bir ortam... Seminer veren hanım, konusuna gayet güzel hazırlanmış, oldukça da canlı… Onun bu canlılığı bile beni bir süre seminere adapte edemiyor. Zira önümde onlarca baş var, rengârenk, şıkır şıkır.. Aker, Pierre Cardin, Armine, hatta Vakko bile var. Derken bu seyirlik manzara üzerine konuşmalar, fısıldaşmalar…
“-Şu eşarbı gözüm bir yerden ısırıyor.”
“-Aaa, şu da katalogda görüp beğendiğim eşarp değil mi? Katalogda durduğundan daha güzel durmuş hanımın başında.”
“-Bak, sağdaki de yeni sezon, bunlar sayılı üretiliyor, herkeste yok yani anlayacağın. Bir desenden bir tane…”
“-Yanında oturan kızın eşarbına bak, hissettirme kıza baktığını. Gördün mü?”
“-Gördüm, niye?”
“-Bu çok pahalı eşarp, babam umreden gelirken bana da getirmişti. Özel seri.”
“-Hımmm.”
“-Bunlar dışarıda da mı bu eşarpları bağlıyor? Hani pek bir renkli, cıvıl cıvıl geldi bana…”
“-Belki seminer içindir, hani hanımlar arasında ne mahzûru var?”
“-Eşarp üreticileri işini biliyor, inan... Baksana, markayı nasıl da eşarbın en güzel yerine kondurmuş. Markayı içine koysan eşarp deseni bu kadar güzel göstermez.”
“-Düğün alışverişinde amcamın gelini tutturmuş, illâ benim istediğim eşarp alınsın diye…”
“-Eee ne yaptılar, aldılar mı?”
“-Aldılar evet, ama nerdeyse nişanı atacaktı kız.”
“-Bağlıyor mu peki o eşarbı?”
“-Nerde… Çocuğu oldu, evden bile çıkmıyor, çocuk yüzünden... Eşarp da gardrop bekliyor.”
“-Yazık…”
* * *
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! |