“Sizin Allah'ınızın Kanunları Burada Geçmez!”
Hukuk karşısında herkesin eşit olduğunun bilincine varmak, adalet duygumuzu neyle ölçtüğümüzle alakalıdır. İdeolojilerin, hayat tarzlarının veya belli dünya görüşlerinin hiçbiri adalet ve hakkaniyet için ölçü olamaz. Çünkü tartıya çıkacak olan görüşler değil, yapılan adaletsizliğin yani zulmün kendisidir.
Orhan Pamuk, “Benim ülkemde yargı maalesef siyasi sorunlarla uğraşıyor. Bu, bir ülkede demokrasinin temeli olması gereken adalet müessesesi açısından hiç iyi bir şey değil. Özgürlük yoksa adalet de yoktur” demiş.
Bu son cümleyi bağlamından kopararak şöyle demek isterim: Adalet yoksa özgürlük de yoktur. Çünkü özgürlüğün tanımını yapabilmek için bir ölçüye ihtiyacımız var. Tartımızın ölçüsü burada bir kez daha ideoloji, dünya görüşü, kimlik, sınıf, cinsiyet değil, ancak tüm bunlardan bağımsız olan bir hakkaniyet ölçüsüyse, her şeyi yerli yerine koymak mümkün olabilir.
Taraf’taki Anayasa Forumu’nda Prof. Serap Yazıcı bunun bir kez daha altını çiziyordu: “Yargıç hiçbir biçimde yargılamakta olduğu uyuşmazlığın taraflarını, kimlik özelliklerini, siyasi düşüncelerini, değer yargılarını dikkate alarak hareket edemez. Adaletin sembolü olan kadının gözlerinin kapalı olmasının anlamı budur
Haksözhaber