29 Mayıs 1453 İSTANBUL'UN FETHİ
Bismillahirrahmanirrahim,
İçinde bulunduğumuz hafta Fetih Haftası..29 Mayıs Cuma Günü,İstanbul'un Fethinin 556.yıldönümünü kutluyor olacağız..
Öyle bir Fetih ki,üzerinden 556 yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen,hala canlılığını korumakta ve gün geçtikçe önemini bir kat daha artırmaktadır.İstanbul'un Fethi,sadece Türk Milletinin değil,aynı zamanda İslam dünyasının ve nihayetinde tüm dünyanın kaderini değiştiren bir hadisedir.Zira İstanbul'un Fethi ile İslamiyet ve Türk dünyası şaha kalkmış,yeni bir çağ açılmış,Fatih Sultan Mehmed Han adeta bir Rönesans İmparatoru olmuştur.Kimin? İslam'ın ve tabi ki Osmanlı İmparatorluğu'nun...
Fatih Sultan Mehmed,İstanbul'u mutlak surette almak istiyordu.Tarih kitaplarında bu fethin genellikle ve doğal olarak tarihi,siyasi yönüne temas edilmiş olsa da,Fatih'in ilk hedefi,öyle tahmin ediyorum ki,Hz.Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in müjdesine nail olmaktı.
''İstanbul (Kostantiniyye) mutlaka fetholunacaktır.Onu fetheden asker ne güzel asker,onu fetheden komutan ne güzel komutan,buyuruyordu Hz.Peygamber (s.a.v)...
Nitekim bu müjdeye nail olmak için nice insanlar,nice sultanlar İstanbul'u fethetme gayreti içersinde olmuşlar,canlarını feda etmişlerdir.Bugün İstanbul'da ismiyle anılan Eyüp Sultan Camiinde medfun bulunan Ebu Eyüp el-Ensari (r.a)'ın da hem dini tebliğ hem de İstanbul'un fethi hususunda bu topraklara kadar gelip hizmet ettiğini,bir mücadele içersinde olduğunu görmekteyiz.
Hiç şüphesiz İstanbul,bulunduğu yer itibariyle jeopolitik bir öneme sahipti.Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlıyor oluşu,kültür ve bilimin merkezi olması,doğal güzelliği ve daha birçok etken İstanbul'un önemini artırıyordu.İşte böylesi bir öneme sahip olan bir şehrin fethedilebilmesi için,aynı derecede büyük bir inanca,aşka ve azme ihtiyaç vardı.Bu ise Fatih Sultan Mehmed Han'da mevcuttu.Öyle ki bu inancını ve azmini şu sözüyle dile getiriyordu;
''Ya ben İstanbul'u alırım,ya da İstanbul beni..!''
İstanbul'un Fethi nihayetinde gerçekleşti.Ben bu noktada Fethin detaylarına girmeyeceğim.Hz.Peygamber (s.a.v)'in müjdesine Hz.Fatih Sultan Mehmed Han ve aziz askerleri nail oluyorlardı.
Ne mutlu o Komutana!....Ne mutlu o Askerlere!
Günümüz insanına ama özellikle günümüz gençliğine İstanbul'un Fethi itina ile anlatılmalı,bu fethin sadece tarihi yönüne değil aynı zamanda manevi yönüne de temas edilerek,fethin nasıl ve ne şartlarda gerçekleştiği,inanıldığı zaman insanın neler başarabileceği anlatılmalıdır.
Bugün bir Yahudi kalkıp,Robert Kolejini yaptıran kişi,Robert Koleji binasını göstererek;
'İstanbul buradan kaybedildi,buradan kazanılacak',
diyebiliyorsa,bir müslüman Türk evladı da,şairinde dediği gibi,
''verme dünyaları,alsan da bu cennet vatanı!'' diyebilmeli,en önemlisi ecdadına layık torunlar olabilme hususunda azimle çalışmalı,dini kaide ve milli geleneklerini öğrenip benimsemelidir.zira bu bizim hem dini hem de milli görevimizdir..
Ne mutlu ecdadına layık torunlar olabilenlere!
Ne mutlu vatanına sahip çıkabilenlere!
alıntı