Münacaat(*)
MÜNACÂT (*)
Yâreli dilim zahmine rahmeyle İlâhî
Aç kapını lutfet bu günahkâre İlâhî
Yüzüm süreyim eşiğine kovma ne olur
Yeter artık dolaştığım âvâre İlâhî
Yıllarca bâb-ı kereminde inleyip durdum;
Gerçi isyanla âlûde yaşadım her zaman
Yine de keremler kıl bu nâçâre İlâhî
Püryân-ı aşk olup erem şikâre İlâhî
Dağlar kadar isyanımla nihayet kapına
Döndüm tasmalı boynumla, bîçâre İlâhî
Kıtmîre lûtfet dursun artık efgân u zârı
Varam her cilvesi bin-şevk Settâr’e İlâhî