Haccın Faziletleri
1138) Hz. Aişe (RA) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resûlü, dedim, cihâdı amellerin en faziletlisi görüyoruz, biz de cihâd etmiyelim mi?” Şu cevabı verdi:
“Ancak, cihâdın en efdal ve en güzeli hacc-ı mebrürdur. Sonra şehirde kalmaktır.” Hz. Aişe der ki: “Bunu işittikten sonra Haccı hiç bırakmadım.”
Buhârî, Hacc 4, Cezâu’s-Sayd 26, Cihâd 1; Nesâî, Hacc 4, (5, 113). “Sonra şehirde kalmak” cümlesi Buhârî’de yok.)[B]
1139)Sehl İbnu Sa’d RA anlatıyor: “Resûlullah AS buyurdular ki: “Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikâmette arzın son hududuna kadar devam eder.”
Tirmizî, Hacc 14, (828). 1140) İbnu Abbâs RA anlatıyor: “Resûlullah AS buyurdular ki: “Haccla umrenin arasını birleştirin. Zîra bunlar günhı, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlemesi gibi temizler.”
Nesâî, Menâsik 6, (5,115); İbnu Mâce, Menâsik 3, (2886). 1141) Ebu Hüreyre RA anlatıyor: “Bir umre, diğer umreye arada işlenenler için kefarettir. Hacc-ı Mebrûr’un karşılığı cennetten başka bir şey olamaz!”
Buharî, Umre 1; Müslim, Hacc 437, (1349); Tirmizî,Hacc 90, (933); Nesâî, Menâsik 3, (5,112), 5, (5,115); İbnu Mâce, Menâsik 3, (2887); Muvatta, Hacc 65, (2, 346). 1142) İbnu Abbâs RA anlatıyor: “Resûlullah AS buyurdular ki: “Beyt’i (Kâbe-i Muazzama’yı) kim elli defa tavaf ederse, günahlarından çıkar ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur.”
Tirmizî, Hacc 41, (866). Buradaki tavaftan maksad, şavtlar olmayıp, elli tam tavaftır.
1143) Ümmü Seleme (RA) anlatıyor: “Resûlullah (AS) buyurdular ki: “Kim, Hacc veya umre için Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram’a (kadar) ihrâma girerse, geçmiş ve gelecek bütün günahları affedilir veya cennet kendisine vâzcib olur.” -Râvi, Resûlullah’ın hangisini dediği hususunda şekke düştü.” Ebu Dâvud, Menâsik 9, (1741), İbnu Mâce, Menâsik 49, (3001-3002).
1144) İbnu Abbâs RA anlatıyor: “Resûlullah AS, Ensâr’dan Ümmü Sinân adındaki bir kadına:
“Bizimle haccetmekten seni ne alıkoydu?” diye sordu. Kadın:
“Ebü fülânın (kocasını kasteder) sadece iki sulama devesi var. Biriyle o ve oğlu haca gitti. Öbürü (ile de ben kaldım) arâzimizi suluyor (um)” dedi. Bunun üzerine Resûlullah AS:
“Öyleyse Ramazan’da (yapacağın) umre, (kaçırdığın) bir haccın veya benimle (yapmış olacağın) bir haccın kazasıdır. Ramazan gelince umre yap. Zîra Ramazan’daki bir umre hacca muâdil olur. Buhârî, Umre 4, Cezâu’s-Sayd 26; Müslim, Hacc 222; Nisâî, Sıyâm 6, (4,130).
1145) Ebu Bekr İbnu Abdirrahmân anlatıyor: “Bir kadın Resûlullah AS’a gelerek:
“Ben haccetmek için hazırlık yapmıştım. Bana (bir mâni) ârız oldu ne yapayım?”
“Ramazan’da Umre yap, zira o ayda Umre tıpkı hacc gibidir” buyurdu.” Muvatta, Hacc 66, (1, 347); Ebu Dâvud, Hacc 79, Tirmizî, Hacc 95, (939); Nesâî, Sıyâm 6, (4,130); İbnu Mâce, Hacc (Menâsik) 45, (2991-2995).
1146) Hz. Aişe (RA) anlatıyor: “Resûlullah AS buyurdular ki: “Hiç bir kul, kurban günü, Allah indinde kan akıt*maktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zîra, kesilen hayvan, Kıyamet günü boynuzlarıyla, kıl1arıyla, sınnaklarıyla gele*cektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifâ edin.” Tirmizî, Edâhî 1, (1493); İbnu Mâce, Edâhî 3, (3126).
Rezîn şunu ilave etmiştir: “Kurban sahibine, hayvanın her bir tüyü için sevap vardır.”
1147) Ebu Bekri’s-Sıddîk RA anlatıyor: “Resûlullah AS’a: “Hangi hacc daha efdaldir?” diye sorulmuştu.
“Yüksek sesle telbiye getirilip, kurban kesilerek yapılan hacc!” diye cevap verdi.” Tirmizî, Hacc 14, (827), Tefsir, Âl-i İmrân (3001).
1148) Ebu Hüreyre RA anlatıyor: “Resûlullah AS buyurdular ki: “Küçüğün, büyüğün, zyıfın, kadının cihadı Hac ve Umre'dir.” Nesâî, Hacc 4, (5,114); İbnu Mâce, Menâsik 8, (2902).