20 SORUDA KEMALİZM VE İRAN
Analiz Merkezi Yayın Yönetmeni Fatih Tezcan, 30 yıldır İran`ı eleştiren Kemalistler`e sadece 20 soru sordu...
1. 1979 İran devriminden önce yönetim erkinin başında bulunan Şah’ın ülke petrollerini ABD ve İsrail’e ücretsiz verdiğini ve İran’ı ABD’nin bir vilayeti durumuna indirdiğini hatırlarsak,
Kemalistlerin, ‘İran Devrimi, İran’ı orta çağa geri götürdü’ söylemlerini,
‘Batılı ülkelerin destek ve himayesi olmadan, kendi özüne dönen ve iç dinamiklerini reddetmeden halkını yöneten kim varsa gericidir’ olarak mı anlamalı,
bu anlamın arkasında `kendilerinin beceremeyip memleketi batırdıkları bu özüyle barışık ve dik duruşlu üsluba` imrenmelerini mi aramalıyız?
2. Kemalistlerin, İran İslam Cumhuriyeti’ndeki isyancıların aldıkları dış desteği görmezden gelmelerini ve ‘İran İstiklal Savaşı’ verildiğini iddia etmelerini,
‘Bir savaş eğer İslam’a karşı veriliyorsa dış güçlerden her türlü destek alınabilir’ demek olarak alabilir,
Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllardır tartışılan kuruluş süreci sorularına cevap niteliğinde bir itiraf kabul edebilir miyiz?
3. Henüz rejim karşıtı gösteriler yapanlardan kimse asılmamışken amatör video görüntülerini mal bulmuş magribi tavrıyla tekraren yayımlayan Misyoner Medya, bu görüntüleri ve -umarım asla olmaz ama- ‘müstakbel isyancı asılma’ görüntülerini,
Ankara Samanpazarı’nda sadece şapka takmadığı için Kemalist rejimce asılan yaşlı başlı insanların hemen gönderebileceğimiz idam fotoğraflarıyla beraber verebilecek midir?
4. İran’da halen hayatta ve görevde olan Ayetullah Hamaney’in ‘eleştirilemezliğinin’ üzerinden Şii paradigmasını eleştiren Kemalistlerin, ölümünün üzerinden tam 71 (yazıyla yetmiş bir) sene geçen Atatürk’ün eleştirilemezliğini savunmaları ne tür bir yobazlık örneğidir?
5. Bu olaylar vesilesiyle, ayaküstü veya satır arası, ‘Atatürk’ün kıymetini hatırlatanların,
İran’daki tatsızlıkların sonuçta bir seçim sonrası karışıklık olduğunu,
1923-1946 arasında Türkiye’de hiç seçim olmadığını,
çeşitli sivil toplum tepkilerinin ise, şu an İran’da olanlara rahmet okutturacak kadar kanlı bastırıldığını kasten unutturmaya çalıştıklarını söyleyebilir miyiz?
6. Şiilerde bulunan Velayet-i Fakih (Âlimlerin sorumluluğu üstlenmesi) müessesesini ‘çağdışı’ bulan Kemalistlerin, bu 86 ilim adamının dahi seçimle vazifelendirildiğini dillendirmemeleri,
Ama diğer yandan hiçbir seçime girmeden atamayla göreve gelen Genelkurmay yetkililerinin ne darbelerini ne siyasete müdahalelerini eleştirmemeleri ve bilakis Paşası’nın Medyası olmakla gurur duymaları hangi mantıksal düzlemde ele alınabilir?
7. İsyancı kız Nida’nın (Allah rahmet eylesin) canlı çekilen ölüm anı görüntülerini ‘+18’ populizmi ile veren Misyoner Medya,
‘Kendi vatandaşlarını öldüren rejim olur mu ?’ şeklinde İran karşıtı haberler ve yorumlar yaparken,
84 (yazıyla seksen dört) senedir gericilik ve bölücülük hezeyanlarıyla kendi halkına gizli ve açık kurşun sıkan Kemalist rejimle ilgili görüşleri nasıl olup da olumlu kalabilmektedir?
8.İran’da başta başörtüsü olmak üzere çeşitli alanlarda özgürlüğün gelmesini isteyecek kadar dış dünyayla alakalı Kemalist’lerin,
kendi memleketlerinde ne orduda ne üniversitede ne kamuda başörtülülerin bulunmasına izin vermemelerini,
Kur’an eğitimini 15 yaşına kadar yasaklamalarını,
Kürtlerin ana dillerinde eğitim ve devlet dairelerinde hizmet alma haklarını şiddetle reddetmelerini ve onlarca saçma dayatmalarını hangi mantıkla düşünmeliyiz?
9. Kemalistler, halkı tuvalet deliklerine Kur’an saklamak zorunda bırakacak bir baskı sabıkaları tarihte kayıtlı iken, İran yönetiminin yapmakta geciktiği reformları hatırlatma ve eleştirmelerinin kendilerini nasıl komik durumlara düşürdüklerinin farkında mıdırlar?