İşte Evrenesoğlu'nun, kafasına inen kitabın gökten geldiğinin hikayesi
İşte Evrenesoğlu'nun, kafasına inen kitabın gökten geldiğini sanarak kendisini “resul” ilan etmesinin hikayesi;
1996 yılında televizyon ekranlarının “rating” şampiyonluğunu kimseye bırakmayan ve “en çok konuşulan kimseler” arasında Engin Civan'ı bile sollayarak ilk sıraya daha sonra da Amerika'ya yerleşen İskender Evrenesoğlu'na inen kitabı ele geçirdik.
Daha önce üç kez yattığı Bakırköy A Blok 5 numaralı koğuştaki en yakın arkadaşı “Mehdi Mehmet”ten bir çikolata karşılığında aldığımız Günlük'te Türkiye'yi sarsacak bilgiler var. Zira bu “Günlük”, Evrenesoğlu tarafından tutulmuş ve Mehdi Mehmet'e emanet edilmiş. İçinde kendisine indiği iddia eden kitabın tamamının da yer aldığı bu “Günlük” ten size seçtiğimiz bazı ilginç notları sunuyoruz:
• 10 Nisan 1987: Peygamber, Resul ve Mehdi olduğumu, Mehdi Mehmet'e bile söylememeliyim.
• 15 Nisan 1987: Sadece Mehdi olduğumu, Mehdi Mehmet'e söyleyince, elinde tuttuğu kitabı kafama indirdi. İlk darbeden sonra kitabı elinden almayı başardım. Tanrım, artık ben de “kitap sahibi” bir resulum. Nihayet bana da bir kitap, kafama da olsa indirildi. Çok mutluyum.
• 26 Nisan 1987: Bana ilk ‘ittiba' edenler Mehdi Mehmet, İpsiz İbrahim, Hamamcı Hasan ve Roma'lı Perihan oldu. Karar verdim. Buradan kurtulur kurtulmaz bu havarilerimin baş harflerinden oluşan MİHR isimli bir vakıf ve radyo kuracağım.
• 1 Mayıs 1987: Odamdaki dolabın kenarında yazılı kağıtlar buldum. Vahiy mi geliyor ne? Tanrım sevinçten çıldıracağım. Kağıtta şunlar yazıyor:
“Ey İskender kulum! Sana insanların sonradan adına ‘İskender Kebap' diyecekleri bir kebap tarifi veriyorum. Bu tarifi iyi bellersen ileride kebap salonu açarak meşhur ve de zengin olursun. Ey kafasına kitap inmiş şanslı kulum! Sakın meşhur olunca televizyonlarda gerçek alimlerin karşısına çıkma! Yoksa rezil olursun. Ey İskender kulum! Demirel ve Mesut Yılmaz kullarım da sana ‘ittiba' edecekler. Ancak Hüsamettin Cindoruk denen o cinleri dorukta kul müsveddesi için garanti veremiyorum.”
• 10 Mayıs 1987: Oda arkadaşlarım arasında, bana Tanrı tarafından sık sık gönderilen satırların Mehdi Mehmet tarafından yazıldığı dedikoduları çıkartılsa da inanmıyorum. Çıkar çıkmaz ilk işim bu yazıları kitaplaştırmak olacak. Adını da ‘Risalet Nurları' koyacağım. Bu kitabın ülkemin zinde güçlerinin irticayla mücadelesinde çok işlerine yarayacağına eminim. Bir gün teknik direktörümün formayı göstererek "hadi artık sıra sende koçum. Gir sahaya ve bütün marifetlerini göster" diyeceğine ve yedeklikten kurtulacağıma inanıyorum.
Habervaktim