Orucu değil kendini tut
Oruç insana kendini tutmayı öğreten bir okuldur. Kur’an da onun kitabı. Bunun hakkını vermek gerekir. Zira kendini tutmayı bilene “insan” denir.
"Oruç tutmak" deyimi Türkçe'nin Farsça ile Arapça arasında sentez ve hakemlik misyonunu ifade eden en güzel deyimlerindendir. Bir imparatorluk dili olduğunun en güzel göstergelerindendir.
yenigün (nevruz), gün gibi (piruz) kelimeleri bu kökten.
Savm ise Arapça tutmak demek.
Şu halde oruç tutmak, "günü tutmak, bir günlük kendini tutuş" demek oluyor.
İslami literatürde ise "Kişinin bir gün (gündüz) boyunca yemeden, içmeden, cinsel arzulardan uzak durması, bunlara karşı kendini tutması" manasındadır.
İnsanı hayvandan, şehri ormandan ayıran da bu "kendini tutabilmek" değil midir?
Elini tutmak, belini tutmak, dilini tutmak, gözünü tutmak, kulağını tutmak, ayağını tutmak, nefsini tutmak, hırsını tutmak, kabaran arzuları, kudurmuş şehvetleri tutmak…
İnsan bunları "tutabilen" değilse nedir?
Şehir bunların "tutulduğu" yer değilse neresidir?
***
Malum, İslam'da Ramazan orucu Kuran'ın bu ayda indirilmeye başlanmasının yıldönümü ile başlar.
Demek ki Kuran, insoğluna "kendini tutmayı öğrenmesi" için gelmiş ilahi hitaptır.
Hakîm (bilge) kelimesinin "Ata gem vurmak" kökünden geldiğini hatırlarsak bunun ne manaya geldiği daha iyi anlaşılabilir.
Bu durumda Kur'an-ı Hakîm "İnsanoğluna, kendisine gem vurmayı öğreten kitap" demek olur. "Allah hakîmdir, hikmet sahibidir" demek de "Allah insana kendini tutmayı, arzularına gem vurmayı öğreten bilgelik dolu hükümler gönderendir. Yüce bilgelik kaynağıdır O." demek olur.
***
Bunun için Kuran Ramazan ayında inmeye başlamıştır.
"Kur'an insanlara yol göstermek, böylece doğruyu ve yanlışı apaçık ortaya koymak için Ramazan ayında indirildi. Sizden her kim bu aya erişirse orucunu tutsun. Kim de hastalanır veya yolculukta olursa aynısı kadar diğer günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı büyük tanımanız, şükretmeniz içindir." (Bakara; 2/185)
Yani: Ramazan ayı Kuran'ın indiriliş ayıdır. Kur'an bu ayda indirilmeye başlandı. Bir kadir gecesinde "oku" emri ile bütün her şey yeni baştan okundu.
Karanlıkları aydınlamak için…
İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırmak için…
Doğruluk ve dürüstlük yolunu apaçık oraya koymak için…
Aklın ve vicdanın önünü açmak için…
İyilik ve adalet arayan vicdanları uyandırmak için…
Katı geleneklerle dondurulmuş insanlık dimağını açmak için…
İnsanlıkta sevgi ve merhameti yaymak için…
Bütün bunlar için Kur'an işte bu sayılı günlerde, bu malûm günlerde inmeye başladı. O büyük hareket bu ayda, bu günlerde başladı.
Bu günler işte bu olayın yıldönümü…
Kim bu aya, bu günlere erişirse oruç tutsun. Yolculuk ve hastalık hali varsa başka günlerde tutsun. Bu günleri mutlaka oruçlu geçirsin. Allah size zorluk dilemez, kolaylık diler. Bu ayın ve bu günlerin hatırasını canlı bir şekilde yaşatmanızı, ilk yıllardaki sadelik, samimiyet, içtenlik ve candanlığı tekrar oluşturmanızı, bu halde sebatla yürümenizi ister…
***
Bu nedenledir ki oruç kalkandır. Kişiye kendini tutmasını öğretir.
Nedir kendini tutmak?
Doymak bilmez iştahlara karşı kendini tutmak…
İnsanı önünü göremez hale getiren şehvetlere karşı kendini tutmak…
Cinsel şehvet, para hırsı, makam arzusu, şöhret tutkusu, hükmetme dürtüsü…
Lüks ve gösteriş merakı, biriktirme iştahı, çalma şehveti…
Çaldıkça artan, arttıkça alışan, alıştıkça kudurmuştan beter eden, şehvetle başkasının elindekine göz diken o doymaz bilmez ihtiraslar…
Diline geldiği gibi konuşmak, bir kalemde adam silmek, yalan, dolan, aldatmalar, yatmalar…
İşte bütün bunlara karşı kendini tutmak.
Şehvete, hırsa, tutkuya, bencilliğe, alışmışlığa, kudurmuşluğa gem vurmak…
Söz, namus, vefa, sevgi, merhamet, dostluk, kardeşlik, diğergamlık, komşu derdi, öteki endişesi…
***
Oruç bize bunları öğretir.
Oruç insana kendini tutmayı öğreten bir okuldur. Kur'an da onun kitabı.
Bunun hakkını vermek gerekir.
Zira kendini tutmayı bilene "insan" denir.
Bu insanlık okuluna kaydolmak gerekir.
Çünkü insan doğulmaz, insan olunur…
"De ki: Yarılarak ortaya çıkanın Rabbi'ne sığınırım:
Yarattıklarının şerrinden,
Bastırılmış dürtülerin şerrinden,
Nefisleri kışkırtan cazibenin şerrinden,
Kıskançlık ateşiyle yanan hasetçinin şerrinden…" (Felak; 113/1-5)
Sevgi ve merhamet (rahmet) ayınız kalıcı ve yaygın (mübarek) olsun…
R .İhsan ELİAÇIK