Ölümün Sen yanı
Buğulu gidişinin kaçıncı günü saymadım
Milattan öncem sendin
Sonrasından bir banane nazarıyla uzaklaştım
Hep kal dememi duymak istedin şimdilerde ısırdığım dudaklarımdan
Kal demeler mertliği bozar sandım
Anlayacağın aşkın lal halinin figüranı odum
Bilemedim ki yokluğunun adamlığı bozduğunu
Sen ellerine kına yaktığında
Acı çektim nefesler dolusu içime,
Çürüttüm sen yanımı
Sen bindallının eteklerini savurduğunda
Duman duman dağıttım topladığım yanlarımı
Bir vaveylanın ağırlığı kirpiklerimin ucunda
Bir firakın yükü omuzlarımda
Haykırmak boşa bu biçimsizlikte
Bir cigara daha yakmalıyım duvağın açıldığında
Yağmalanmış anıları boşaltmalıyım ceplerimden
Köhnece toprağa dökmeliyim
Tebessümden paraşütler indirmeliyim prangalar vurduğum dudaklara
Gözlerimin çengelinden çıkarmalıyım yüzünün deltasını
Dizginlenir mi bu yürek?
Hazmeder mi yasak halini?
Bilirim beceremez tuz değmiş tenim yokluğunu
Dağınık bırakıp ahkâm kesen acıları
Anladım tatmalıyım artık hicaz makamında da olsa ölümün sen yanını...
DAMLA AYDIN
21/11/09
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]