Acibtü liâmiri dâri’l-fenâ...
Acibtü liâmiri dâri’l-fenâ...
Hz. Ali (ra) buyurmuştur ;
وعجبت لعامر دار الفناء وتارك دار البقاء
“Acibtü liâmiri dâri’l-fenâ ve târiki dâri’l-bekâ
Geçici evi donatıp kalıcı evi ihmal edene şaşarım”.
عجبت للبخيل الذي استعجل الفقر الذي منه هرب ، وفاته الغنى الذي إياه طلب ، فيعيش في الدنيا عيش الفقراء ، ويحاسب
في الآخرة حساب الاغنياء .
“Acibtü li’l-bahîli’l-lezî ista’cele’l-fakra ve yuhasebü fi’l-ahireti hisâbe’l-ağniyâ
Dünyada yoksul hayatı yaşayıp ahirette zenginler gibi hesaba çekilecek olan cimriye şaşarım”.
عجبت للغافل والموت يطلبه
“Acibtü li’l-ğâfili ve’l-mevtü yatlubuhu
Ölüm peşinde iken gaflete dalana şaşarım”.
عجبت لغفلة الحساد عن سلامة الأجساد
“Acibtü liğafleti’l-hussad an selâmeti’l-ecsâd
Sağlık ve sıhhatini görmeyip başka şeylere imrenenlere şaşarım”.
عجبت لمن عرف الله كيف لا يشتد خوفه
“Acibtü limen arafe’l-lâh keyfe lâ yeşteddü havfuhu
Allah’ı tanıyıp da korku ve endişesi şiddetli olmayana şaşarım”.
وعجبت لمن نسي الموت وهو يرى من يموت
“Acibtü limen nesiye’l-mevte ve hüve yera men yemût
Ölenleri görüp durduğu halde ölümü unutana şaşarım”.
عجبت لمن أنكر النشاة الأخرى وهو يرى النشاة الأول
“Acibtü limen enkere’n-neş’ete uhrâ ve huve yera’n-neş’ete’l-ûlâ
İlk yaradılışı gördüğü halde ikinci yaradılışı inkâr edene şaşarım”.
عجبت لمن يقنط ومعه الإستغفار
“Acibtü limen yaknatu ve maahü’l-istiğfar
Elinde istiğfar etmek ( af dilemek) gibi bir imkân varken Allah’ın rahmetinden ümit kesene şaşarım.”
'عجبت لمن لا يملك أجله كيف يطيل امله'
“Acibtü limen lâ yemlikü eceleh keyfe yatlubu emeleh
Eceli elinde olmayan ham hayallerin peşinden nasıl koşar şaşarım.”
وعجبت لمن شك في الله وهو يرى خلق الله
“Acibtü limen şekke fi’l-lâh ve hüve yera halkallah
Yarattıklarını görüp dururken Allah hakkında kuşku duyana şaşarım.”
عجبت لمن يعجز عن دفع ما عراه كيف يقع له الا من ممّا يخشاه.
“Acibtü limen ya’cizü an def’i mâ ârahü keyfe yekau lehü’l-emnü mimmâ yahşâhü
Başına gelen dert ve belaları önlemeye gücü yetmeyen korktuğundan nasıl güvende olur şaşarım.”
عجبت لمن يجهل نفسه كيف يعرف ربه
“Acibtü limen yechelü nefseh keyfe ya’rifu Rabbeh
Kendini bilmeyen Rabbini nasıl bilir şaşarım.”
عجبت لمن يظلم نفسه كيف ينصف غيره.
“Acibtü limen yazlimü nefseh keyfe yunsifu ğayreh
Kendi kendine zulmeden başkasına karşı nasıl adalet edecek şaşarım.”