TAHAMMÜL KATSAYIMIZ DÜŞÜYOR...
TAHAMMÜL KATSAYIMIZ DÜŞÜYOR
1998 'den beri meslek liseleri ile genel liseler arasındaki katsayı adaletsiliği malum..YÖK ,uzun uğraşlar bu adaletsizliği tam eşitlik sağlayarak çözemese de ufak bir adaletsizlikle çözmeyi başardı.İşin teknik kısmıyla kafaları fazla bulandırmak istemiyorum.Kısaca x bir üniversiteye girebilmek için meslek liseli öğrencilerin 8-10 soru fazla çözmesi gerekecekti.Ne var ki bu çözüme bile razı olunmuşken Danıştay 8.Daire Başkanlığı katsayıya 2.kez yürütmeyi durdurma kararı almış.Vatana millete hayırlı olsun(!).Gerekçesi de şöyleymiş:
1- Bu değişikliğin eğitim sismemimizde telafisi mümkün olmayan zararlar doğurma ihtimali
2-Eşit statüde olmayan öğrencilere eşit haklar sağlayarak anayasanın eşitlik ilkesine aykırı davranmak
Birinci maddeyi ela alırsak '82 ve '98 yılları arasına gitmemiz gerekiyor.Bu yıllarda farklı katsayı uygulaması olmamış ve sistemde yer alan ne öğrencilerden, ne öğretmenlerden , ne velilerden ne de okullarla bağlantısı bulunan kurumlardan hiç bir şikayet olmamış.98 'den günümüze döndüğümüzde ise öğrencilerden velisine, sanayicisinden fabrikatörüne her kesimde memnuniyetsizlikler var.Hal böyle iken telafisi mümkün olmayan zararlar yıllardır meslek liseleri mağdur edilerek yaşanıyor.
13- 14 yaşlarında ailesinin, çevresinin veya kendisinin verdiği bir kararla meslek lisesini tercih eden öğrenciye ,ileride mesleğini değiştirmek istediğinde nasıl olur da sen işinden başkasını tercih edemezsin denilebilir?Bu çocuk ömür boyunca tornacıysa tornacı, teknikerse tekniker olarak mı yaşayacak?Bu bir tabiat kanunu mu ?Olmazsa olmazlardan mı?
Halbuki insanlar hayatları boyunca belli bir statüye hapsedilemez.Bu en başta doğamıza aykırıdır.Kişi, istediğinde mesleğinde uzmanlaşabildiği gibi istediğinde farklı branşlara da kayabilmeli, meslek değiştirebilmelidir.Öğrencilerin eğitim yaşantıları boyunca yatay ve dikey geçişlerine imkan sağlanabilmelidir.
Biz öyle bir ülkeyiz ki üniversite okumuş binlerce genç işsiz gezerken sanayiciler nitelikli/kaliteli iş gücü, ara elaman bulamıyor.Üniversitelerimizde pratikten uzak, gerçek yaşamla uzaktan yakından ilgisi olmayan teori temelli eğitilen gençler istihtam gücü sağlayacağı yerde işsizlik sorunu ile külfete neden oluyor.Nitelikli öğrenciler ise meslek liselerini önleri kapalı diye tercih etmeyince buralardaki eğitim seviyesi düşüyor.Ve olumsuzluklar uzayıp gidiyor...
Aslında çözüm basit .Dünya bu işi nasıl yapıyorsa bizim de öyle yapmamız gerekir.Her fırsatta Avrupa'yı kendimize örnek alırız.Almanya'ya bakalım.İhracatı en yüksek olan ülkelerden biri, üstelik yeraltı/ üstü zenginliğine sahip olmadan ,üreten bir ülke..Burada lise çağındaki öğrencilerin %70'i meslek lisesi kökenli.Dünya 'ya baktığımızda ise bu oranın 3'te 2'lik kesimi meslek liselerine, geri kalanı da genel liselere aittir.Ve her şekilde yatay- dikey geçişler mümkündür.
Bizde dünyada yürütülen sistemi uygulayabilme noktasında her şey güllük gülistanlık olmuyor. Türkiye 'ye has gerçeklerimiz var.28 Şubat ve İHL leri bu durumdan soyutlayamayız.Aslında o günkü zihniyetin hedefi meslek liseleri değil, imam hatiplerdi.Bu sıralardan yetişen doktorlar, hukukçular, eğitimcilerdi.İmamhatiplerin önünü kapatalım derken olan meslek liselerine de oldu.Bu sürecin estirdiği rüzgarla bir takım kesimler egolarını tatmin ettiler, irtica tehlikesini ortadan kaldırdırlar,eğitimde eşitlik(!)ilkesini gerçekleştirdiler.
Yıl 2010...Değişen hiç bir şey yok.Yine bir kesim akl-ı selimi bir kenara koymuş,kulağını tüm eleştirilere tıkamış ve insanı hayretlere düşüren bir taassup örneği ile dediğim dedik, çaldığım düdük diyor.Onların gayesi ne eşitlik, ne adalet, ne de eğitim...Gözlerine taktıkları at gözlükleri ile etrafı seyrediyorlar.Şu an başbakan olan insanın imam hatip kökenli olması bile onları çıldırtmaya yetiyor.
Ama düşünmüyorlar ki hayatının baharında zor bir sınavla başbaşa olacak gençleri, onların psikolojilerini...Tam her şey rayına oturdu derken kafaları tekrar karıştırdılar.Yürütmeyi durdurma, itiraz süreci, yaklaşan sınav tarihi vs vs...Yamalı bohçaya döndü çocuklar, herşeyleri allak bullak...Saplandıkları ideolojiler yüzünden ülkenin geleceğiyle oynanıyor, insanlar mağdur ediliyor.
Mert olalım:Sorun İHL ler ise bu okullar devlet okulları; devletin denetiminde işleyen okullar.Düzeltin, eksikliği varsa giderin,bir hal edin.Sorun kafalarda ise bir psikiyatra görünün.Çünkü bu ülkenin kaybedecek daha fazla vakti yok.Tahammül katsayımız düşüyor, artık çekilin geleceğimizin önünden!!!
09.02.2010
AYSEL DEMİR