gelin-kayınvalide
Selamün aleyküm…değerli dostlar!
Uzun zaman önce okumuştum Eyüp sultan camii cıvarında yan yana medfun
bulunan gelin-kayınvalide kabirleri var.
Bu kabirler yanlış hatırlamıyorsam padişah veya paşa eşi ve gelinine ait olacak…
Bahsetmişken, olayı kısaca anlatayım:
Sözkonusu kayıvalide ve gelini birbirlerini çok sevmektedir, gelin kayıvalidesine saygı-hürmet gösteriyor, kayınvalide ise gelinine kırıcı söz söylemiyor, onu rencide edici tavır ve davranışlardan kaçınıyor.
Anlayacağınız bu iki kahramanımız arasında, kılasik gelin-kayınvalide didişmesi ve
çatışmasından eser yok…yani geçimleri iyi, ikisi de mutlu huzurlu günler geçirir…
Fakat gün gelir kayınvalide vefat eder. Onu çok seven gelini perişan, günlerce, deyim
yerinde ise iki gözü iki çeşme ağlar. Hayattayken kendisine destek veren, her türlü sıkıntılı zamanlarında imdadına koşan kayınvalidesi yok artık.
Sözkonusu gelin, kayınvalidesine olan hasretiyle (ne kadar zor olsa da) geri kalan günlerini geçirir.
Derken gün gelir gelin de vefat eder. Vefat etmeden önce gelin bir vasiyette bulunur.
Vasiyetinde; “ben, sağlığımda geri kalan günlerimi kayınvalidemin hasretiyle geçirdim, ona bir türlü doyamadım. Beni, öldüğümde kayınvalidemin yanına defnedin” der. Ahali vasiyeti gereği gelini kayınvalidesinin yanına defnederler.
Evet değerli dostlar! yaşanan bu hadise günümüze bir çok yönüyle ışık tutmaktadır…
İnşallah istifadeli olmuştur… Sağlıkla ve afiyetle kalın… Allah’ın rahmeti, bereketi
Üzerinize olsun…