01 Mart 2010, 00:30
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 11900 Üyelik T.:
01 Mart 2010 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
7 Konular:
6 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Ey insanlar helal ve temiz olanları yiyin Ey insanlar helal ve temiz olanları yiyin بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ «Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yeyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü O, sizin apaçık düşmanınızdır. O size kötülük ve fuhuşu (azgınlık ve çirkinlik yapmanızı), Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi emreder». (Bakara: 168-169) Bu iki ayeti kerimede,İnsanlara rahmet çağrısı içerisinde,Allah’ın İnsanlar için hayatlarında kolaylıklar ile yaşamalarını Rabbani bir çağrı ile bildirmektedir. Allah insanlar için yeryüzünü,bir çok nimet ile yarattığını ve bu nimetlerin helal,temiz olanlarından istifade etmekte serbest bırakmıştır. Bu serbestiyeti verirken de,şeytanın telkin ettiği,lezzet zarar ve nimetlere karşın İnsanın hem bedeni hemde ruhi yönüne zarar verebilecek yanlış yaşam biçimlerinden sakınmasını emretmiştir.Çünkü Şeytan bu tür unsurları İnsan’lara süsleyip hoş göstermeye çalışır.Bunu yaparken güzel göstermeye çalıştığı fahşayı bir yandan süslerken,bir yandan da çirkinliklerini zararlı boyutlarını örtmeye ve gözden kaçırmaya çalışır. İşte bu noktada Kuran’i Kerim İnsi ve Cini Şeytanların açıkça düşman olduğunu izah ederek insanların bu tür düşmanlar hakkında bilinçli olmasını ve kendilerine gösterilen kötü yollardan kaçınmasını emretmektedir. İkinci ayeti kerime de , ilk ayette toplu olarak zikrettiği, çirkin yollardan nimetlerden bazılarını örnekleyerek bizlere bildirmektedir:Şeytan ve Şeytanlaşan her şeyin İnsanlığa zarar ve kötülüğü aşıladığı,her tür yasağı kapsayan ‘’Fahşa’’ ile azgınlık ve çirkinliğe yönelttiği bildiriliyor: Bunu iki kısımda ele alarak yasakların boyutlarını ele alalım: Allah ile Kul arasındaki kulluk ilişkisine dayanan yasaklar ve insan ile toplumlar arasındaki yaşam sürecine dayanan yasaklar.Bu yasakların kapsamına da,mali,toplumsal,siyasal, ekonomik ve ahlaki alanlardaki yasaklar girer.Lakin ırz,hıyanet ve yalan hususundaki yasaklar bunların özünü teşkil eder. Batıl her zaman Haktan yararlanma sureti ile,kendi kurallarını eylemlerini Hak olarak gösterme sureti ile insanları kötü işlere yönlendirmeye çalışırlar.Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi emreder.Kötülükten maksadın günah işlemek hayasızlık ise söylenilmesi ve işitilmesi çirkin olan şeylerdir.Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder ifadesini daha iyi anlamak için şu ayeti kerime ile Allah’a karşı ne tür yalan uydurduklarına bakalım: Allah, ne “Bahîre”, ne “Sâibe”, ne “Vasîle”, ne de “Hâm” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez. (Maide 103) Bahire: İslamdan önce Cahiliye döneminde Arapların bazı adetleri vardı. Mesela bir deve, beşinci defa doğurduğunda dişi doğurursa onun kulağı çentilip serbest bırakılırdı. Onun sütü sağılmaz ve binek olarak ta kullanılmazdı. Saibe: Dileği yerine gelen bir kimse putlara deve adardı. Bu deveye de binilmez ve sütü sağılmazdı. İşte böyle bir deveye de Şaibe denirdi. Vasile: Bir deve, birisi erkek diğeri dişi olmak üzere ikiz doğurursa, ikizi olan dişinin hatırına erkek de kesilmez ve binilmezdi. Buna da Vasile adı verilirdi. Ham: Bir erkek devenin soyundan on döl alınırsa artık onun sırtı haram sayılır, ona binilmez ve yük taşıtılmazdı. Böyle bir deve otlakta şerbet bırakılırdı ve buna da Ham adı verilirdi. İşte bu durumlarda bu develere binilmez, yük taşıtılmaz, sütleri sağılıp onlardan istifade edilmezdi. Halbuki onlardan istifade etmeyi Allah teala biz insanlara helal kılmıştır. İşte Allah’ın helal kıldığı bir şeyi müşrikler kendi kafalarından uydurdukları bazı gerekçelerle kendilerine haram kılmışlardı.Ayeti kerimede bu gibi yanlış inanış ve davranışları yasaklamakta ve Allah’ın böyle bir şey emretmediğini açıkca beyan etmektedir.
ELİF CAN [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
28 Şubat 2010[/align]
|
| |