Re: Görünen yerler müstesna Kurtmehmet arkadaşımızın eklediği yazıdaki birçok tespite yürekten katıldığımı söylemek isterim. Abdulhamit kardeşimin verdiği cevaba gelince. Özel bir giyim tarzını tarif etmediğini söyledikten sonra fakat genel bir giyim tarzını tarif ettiğini söyleyip, bunu da Nur suresi 31. ayete atıfta bulunmuşsunuz. Hatırlarsanız bu ayette Rabbim, kadınların en çok dikkat çeken göğüs kısmı açıkta bırakmamaları için uyarıyordu. Bunu söyledikten sonrada söz ettiği cümle olan ( kendiliğinden görünenler hariç) sözü üzerine siz ne demiştiniz önce onu hatırlayalım. ( Eğer peygamberimizin hadisleri olmasa burada geçen kendiliğinden görünen sözünden ne anlatıldığını anlamazdık) Ben bu sözü kur’an bütünlüğünde asla kabul edemem bunu söylemek zorundayım. Çünkü Rabbim apaçık birçok ayetinde anlaşılması için açık ve detaylı gönderdim diyordu ayetlerini. Ben bu sözden ne anladığımı daha önce yazmıştım, tekrar hatırlatmak isterim izninizle.
Acaba benim anladığım cümlenin ve ayetin içeriği bakımından konudan uzak bir anlam mı, onun yorumunu yazımı okuyan kardeşlerime bırakıyorum. Önce ayetten bir alıntı yapalım. (Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.) İşte ayette geçen kendiliğinden görünenler sözünün anlamını bu sözlerden eğer anlamaya çalışmazsak, asla doğru bir sonuca varamayız. Yukarıda ki sözlere dikkat edin, görünen kısımlar müstesna sözlerinden sonra ne diyor Rabbim? Ziynetlerini teşhir etmesinler. İşte burada bahsettiği ziynetin teşhir edilmesi neresi, eğer bunu anlarsak sorun kendiliğinden çözülecektir. Ayetin devamı burasının neresi olduğunu zaten açıklıyor, bizlerin telaş etmesine gerek kalmadan diyor ki Rabbim, Başörtülerini yakalarının üzerine örtsünler. Yakalarının üzerinde ne var? Elbette göğüsleri var. Demek ki kadının ziyneti göğüsleriymiş çok net anlaşılıyor. Peki, görünen kısımlar müstesna sözü ile göğsün örtülmesi arasındaki bağ nedir dersek, oda kendiliğinden anlaşılıyor. Örttüğümüz göğsün iriliği ne yaparsak yapalım görülecektir. Rabbim burada bir açıklama yaparak bizleri rahatlatıyor ve (Görünen kısımları müstesna olmak üzere) diyor. Bu söylediklerimi ayette geçen sözlerle birlikte düşündüğünüzde birliktelik sağlıyor. Şimdide Görünen kısımlar müstesna sözünden bizlere öğretileni düşünelim isterseniz. Bize neler söyleniyor? Eller, yüzler, ayaklar müstesna demek istiyor deniyor. Peki, Rabbim bizlere böyle söyleyemez miydi? Bizim zorda kalmamızı yanlış yapmamızı neden istesin de bu kadar gizli bir anlam versin Rabbim ayete, bunu da çok iyi düşünmeliyiz diye düşünüyorum. Nereden anlamışlar eller, yüzler, ayaklar hariç olduğunu? Daha 25 sene önce ben çok iyi hatırlıyorum kadınlarımızın bir kısmına ellerinizi de göstermeyeceksiniz günahtır diyerek, yazın sıcağında eldiven giydirdiklerini biliyorum. Ama daha sonra pardon yanlış alarm misali, orası serbestmiş dediler. İşte kendimizce koyduğumuz kurallar bir gün değişmeye kesinlikle mahkûmdur.
Kurtmehmet arkadaşımızın yazısında söylediği bir konu benim için çok önemli, bakın ne yazmış? ("Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar" ibaresiyle, örtünmenin içeriğinin boşaltılmasının önüne geçilmiştir.) Aslında bu sözleri doğru anladığımızda güzel bir örnek teşkil ediyor bizler için. İstediğin kadar örtün ya da gizlenmesi gerekenleri gizle. Eğer içinde kötülük varsa gizlediklerini fark ettirmek yine insanın kendi elindedir. Ayette geçen bu sözleri benim açıklamalarımla karşılaştıralım şimdide. Gizlenilen süsün ben kadının göğsü olduğunu söylemiştim. Eğer takılan takılar olduğunu söylersek kur’an ile ters düşer. Çünkü sizlere takınmanız için süs eşyası indirdim diyen rabbim. Demek ki buradaki kadının süsü göğüsleri olduğu daha çok anlaşılıyor. Gizlenen süs nedir ki ayaklar yere vurulunca ya da hızlı ve dikkatsiz yürüdüğünde belli olsun? Burada düşünün lütfen 1400 yıl öncesini. Kadınlarda ne sutyen var nede günümüz çağının kadınının kullandığı iç giysiler var. Göğüsler iri ve kontrol altında değil. İşte hızlı harekette dikkat çeken ancak kadının göğsü olabilir. Dikkat ederseniz ben ayette geçen sözlere bağlı kalarak ayetin ne anlattığını anlamaya çalışıyorum. Kimsenin bana öğrettiğini doğrulamak gibi bir uğraşım yok. Bunlarda benim ayetten anladıklarımdır. Elbette yanılabilirim çünkü ben bir beşerim. Fakat benim yaptığım Rabbin yöntemini kullanmaktır kur’anı oku ve düşün. Elbette sizin anladıklarınıza da saygı duyuyorum. Çünkü herkes kendisinden sorumludur. Şunu çok iyi biliyorum ki ben söylediklerimden sorumluyum. Bundan yola çıkarak hepimiz söylediklerimizden sorumlu olacağız. Bizlere düşen kendi öz irademizle düşünmek ve Rabbin kelamını en az hatayla anlamaya çalışmak olmalıdır amacımız. Sağlık ve esenlik dolu günler dileklerimle. Haluk GÜMÜŞTABAK |