Konu Başlıkları: Görünen yerler müstesna
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Mayıs 2010, 20:41   Mesaj No:66

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Re: Görünen yerler müstesna

Sayın arkadaşım madem konuya devam ediyorsunuz elbette bende cevap vermek durumundayım. Allah ister ince detay verir ister özellikle detaya girmeden bizlere rahmet adına kolaylık adına detaysız ama kesin bir dille söyler. Bunu anlayabilmeniz için daha öncede hatırlattığım peygamberimizin bir hadisini örnek vereyim ki daha iyi anlayınız.

(Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın. )

Bu sözler o kadar çok şeyler anlatıyor ki bizlere yeter ki düşünebilelim. Verdiğiniz örnekleri düşünelim şimdide Allah göbeğinizi kalçanızı göstermeyin dememiştir diyorsunuz evet söylememiştir ama öyle ayetler indirmiştir ki namus, iffet kavramları üzerinde durmuş ve dışarıya çıktığınızda namuslu bir kadın izlenimini veren dış giysiler giyin demiştir. İşte kur’anın güzelliği kolaylığı bu incelikte yatıyor. Kur’anın her devre her çağa ve her iklime hitap etmesi de burada yatıyor zaten. Rabbim özellikle bazı konulardan bahsetmemiştir. Geleneklerimize göre giyinme özgürlüğü vermiştir buda bizlere. Şimdi siz iffetli ve namuslu bir kadının cinsel bölgelerinizi koruyun ve dışarı çıktığınızda iffetli bir kadın gibi giyinin ayetlerini görmeden ve Rabbim özellikle bir genelleme yaparak bizlere sunduğu bu rahmeti ne yazık ki anlayamıyoruz.

Benim sözlerime bu kadarı da pes doğrusu demişsiniz ama dikkat edin ben size neden bu kadarına da pes doğrusu demiyorum. Bakın siz Rabbin dışarı çıkarken dış giysinizi giyin dediği ve hiçbir kıyafet şekli tarif etmediği hal de sizin verdiğiniz onca detaya ben size demem gerekmez mi pes doğrusu diye? Ama ben demiyorum çünkü böyle algılıyorsanız siz öyle yapınız.
Bakın cilbab konusunda siz neler söylüyorsunuz?
(Fakat dışarı çıktığınızda cilbab giyinin der. Peki, Nedir bu cilbab ve bu elbise ile nereler örtünecek ve nasıl giyilecek. Kuranda Cilbabın bir tanımı bir tarifi var mı? Baş dâhil, Vücut hatlarını çepeçevre saran vücut hatlarını dolayısıyla süsleri gizleyen bir elbise değil midir?)
İşte aramızdaki kur’ana bakış farkımız burada arkadaşım. Rabbim asla bir kıyafet belirtmemişken siz kendi düşüncelerinizi ayete hemen nasıl ilave ediyor ve diyorsunuz ki; Bakın tarif edilmemiş kur’anda ama siz hemen baş dâhil her yerin kapanmasını anlatıyor diyebiliyorsunuz. Biriside çıkar başka şeylerden bahseder bu durumda. Nereden çıkarıyorsunuz bunu da? O devrin giyim kuşamından. Aradan 1400 yıl geçmiş belki de binlerce yıl daha geçecek ama siz onca yılları, geleneği iklim şartlarını 1400 yıl öncesine bağladınız, bunlar sizin için doğruysa siz inanın ama ben ne kur’ana nede aklıma uygun görmüyorum bu düşüncelerinizi. Zaten tüm İslam âlemi de uygun görmemiş ki onca değişik kıyafetler hüküm sürüyor İslam âleminde.

Düşünün siz sözlerinizde bu kitabın tüm cihana hitap ettiğini savunan bir insansınız. Yani her devrin insanına cevap vereceğini söylüyordunuz. Şu sözlerinizi tekrar düşünün derim.

(Zaten o zamanki toplum bu elbiseyi özellikleriyle biliyordu. Böyle bir tanım ve detay vermesi kuran üslubuna uygun düşmez. Süregelen bir uygulama için kuran detay ve tanım vermez. Ancak uygulamada görülen aksaklıkları onarmaya çalışır.)

Bu sözlerinizi kur’an asla onaylamaz arkadaşım. Kur’an o insanların giyimi konusunda somut sözcüklerden hiç bahsetmez. Genelleme yaparak işin özüne iner. Amacın ne olduğunu söyler ve sonuç almak için yollar gösterir. Yapılmasını özellikle istediği konularda çok açık belirtir ve izah eder. Örneğin İbrahim peygamberden bu yana tüm dinlere namazı, orucu, zekâtı ve haccı emrettiğini farz kıldığını söylediği halde tekrar çok açık izahatlarda bulunur detay verir. O devrin geleneği, uygulamaları, hakkında hiçbir zaman kur’ana ters bir durum yoksa karışmaz ve müdahale etmez, çünkü Rabbim verdiği emirleri öyle vermiştir ki tüm zaman uygun herkes bir şeyler alsın ve uygulasın. 1400 yıl öncesinde giyinen bir insan ile günümüzdeki insanın aynı giyinmeyeceğini hatta bundan belki de 2000 yıl sonra giyinecek bir insanın nasıl giyineceğini bildiği içindir ki Rabbim, çok özel sözler ve istediği değerler doğrultusunda giyinme emirlerini vermiştir.

Sayın arkadaşım farkında mısınız aynı şeyleri söyler olduk. Bizi okuyanlara aynı sözleri okutmak yerine ben bu aramızdaki konuyu hâlbuki Rabbim e havale etmiştim. Siz yine kur’anı istediğiniz gibi anlayın ve uygulayın. Buna kimse karışamaz ama benim sözlerime de, inancıma da lütfen sinirli cevaplar vermeyin, bakın acaba ben neden sinirlenmiyorum sizin düşünce ve inançlarınıza dersiniz? Her şeyin doğrusunu Rabbin huzurunda göreceğiz. SAYGILARIMLA Halukgta
Alıntı ile Cevapla