Acaba bizler İmanlı birer Müslüman’mıyız!/ Mevlüt Hönül
Acaba bizler İmanlı birer Müslüman’mıyız! bu soruyu kaç kişi vicdani olarak kendine yöneltip sorgulama yapabiliyor?Kime sorarsak soralım ilk vereceği cevabı Elhamdülillah Müslüman’ım! diyecektir.
Ama ne kadar müslüman olabilmeyi becerebilmişiz!
Biriniz kendisi için, istediğini din kardeşi için de istemedikçe, tam iman etmiş olmaz.
Allah’u Teala Şöyle Buyurmaktadır:
''Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.''
( Hucurat 10)
Kardeş ilan ettiği mümin'ler kendileri için istedikleri arzu ettikleri sevdikleri hayır ve iyilikleri kardeşleri için de arzu edip isterler. Kendileri için ,istemedikleri kötülükleri ve belaları onlar için de istemezler. Müslümanlar birbirlerine karşı bir haset çekememe duygusu içinde olamazlar.
Ülkemizde kanayan yara olan ırkçılığa, İslami bir yaklaşım tarzı ile ele alalım, İnanç kriterleri bir olan,bu toplumun sorunu ne o zaman diye sorarsak, karşımıza Hakiki İmanı elde edip edemediğimiz çıkar.
Bu soruna müminler olarak, nasıl çare bulunabilir örneklerle açıklamaya çalışayım.
‘’Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı (farklı ve değişik) olması da, Allah'ın ayetlerindendir. Hiç şüphe yok bunda, bilenler için gerçekten(alınacak dersler) vardır.
(Rum Suresi 22)
Allah’u teala bu kadar apaçık belirtmiş iken kimlerin işine geliyor yapılan zulümler.Bir dönem Ülkemizde ikinci sınıf insan, muamelesi yapılan yanlış politikalar,ya sev ya terk et söylemleri,şeytanın soyundandır diye kitaplar yazılan,ve bu tür söylemleri yapmaya gayret gösteren,kesimlerin tarihçileri ! bile oyuna alet olup bir kavmin tarihini yok saymaya başladılar,asit kuyularına atılan,patoslara atacak kadar zalimleşen,öldürüldüklerinde dahi cenazeleri ailelerine, verilmeyen bu zulme reva görülen.tecavüzlere uğrayan insanlar,Ağlayan feryat eden analar babalar,kardeşi kardeşe kırdırtan tamamıyla yanlış politikalar, inkarlar, yıldırma politikaları,ile zulme uğratılmalar.
Hani bizler Elhamdülillah müslüman idik! bizler mümindik,zulme karşı durandık,kendimiz için yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapılan zulümlerde nerdeydik!ezilenlerin sesi olması gereken Müslümanlar,Şeyhler ,beyler,efendiler,nerdeydiniz sesiniz mi kısılmıştı yoksa ,rahatınız bozulacağından mı korkuyordunuz,menfaatlerinize mi ters geldi, sessizliğe büründünüz.Bugün ortaya çıkmış müritleriyle övünenler islamın merkezi olduğunu savunanlar gerçek bizdedir diyenler ,Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır hadisi gereği neler yaptınız!
Allah hiçbir kavim ırk renk dil ve ülke ayrımı, söz konusu etmeksizin her kim ki katıksız, iman etmiş ve Salih amellerde bulunmuş ise onun güzel bir, hayatla yaşatılıp güzellikle karşılık bulacağını beyan buyurmuştur.Bizler Mümin’ler olarak Haksızlık kime olursa olsun karşısında Adil Şahit’ler olarak görevimizi yerine getirebilmeliyiz.Hiç bir kesimin Kirli oyunlarına alet olmadan:
Erkek olsun, kadın olsun bir mümin olarak kim Salih bir amelde bulunursa hiç şüphesiz Biz, onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
(Nahl suresi 97)
MEVLÜT HÖNÜL
Malazgirt
www.medineweb.net