Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında
GIYBET
İnsanoğlu yaratılışı itibariyle doğumundan ölümüne kadar hayatını birlikte yaşayacağı, iyi gününü, kötü gününü paylaşacağı birilerine ihtiyaç duymaktadır. İnsanoğlu sosyal bir varlıktır. Bu nedenle yalnız yaşaması çok zordur. İşte bu sosyal hayatta biz insanlar birbirimizle ilişki kuracak, alışveriş yapacağız, velhasıl yakınlarımızdaki ve uzağımızdaki insanlarla az veya çok ilişki kuracağız. İslam dini insanoğlunun sosyal bir varlık olduğunu ve bir toplum içinde yaşayacağını gözetmiş bu hayatın düzenli bir şekilde yaşanması ve insanların huzurlu bir yaşam sürmeleri için birtakım düzenlemeler getirmiştir.
Şu muhakkak ki biz insanlar bir araya geldiğimiz zamanlarda farklı sohbet konuları bulur ve beraber olduğumuz dakikaları birbirimizi dinleyerek, karşılıklı iletişim kurarak geçiririz. İşte bu sohbetler esnasında bazen haddimizi aşar bizi ilgilendirmeyen konulara da değinerek sohbetimizi şekillendiririz. Bu konuda İslam dini bazı sınırlamalar getirmiş ve bir araya geldiğimiz zaman başka birisi hakkında konuşacaksak onun hoşlaşmayacağı sözleri söylemeyi gıybet olarak nitelendirmiştir. Nitekim bu konuda Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde mealen
“Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul eder, çok esirgeyicidir,”buyurmakta, gıybeti ölü kardeşinin etini yemeye benzetmektedir. Ayrıca Allah (C.C.) birbirimiz hakkındaki düşünce ve sözlerimizde dikkat etmemiz gerektiğini belirtmiştir. Rabbimizin dininin açıklayıcısı ve bu dinin en yüce öğreticisi olan sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’de Enes (r.a.)’ın anlattığı bir Hadis-i Şeriflerinde buyurdular ki
“ Miraç gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı. Ey Cebrail! Bunlar kim diye sordumBunlar dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını payimal edenlerdir.”
Hadis-i Şerif’te geçen insanların etlerini yiyenler tabiriyle ayeti kerimeye tevkifen gıybet edenler kastedilmektedir.
Gıybet kalplerimizdeki sevgi bağlarını köreltmekte, toplumlarda fitnelere, kalplerimizin kararmasına ve inancımızın sarsılmasına sebep olmaktadır.
Giybet eden bundan hoşlanan insanların – Ben olan işi söylüyorum yada gıybet etmiş olmayım ama- şeklinde açıklamalarına her zaman şahit olmuşuzdur. Ancak bilakis gıybet olmuş işin ta kendisidir. Ayrıca gıybet olmasın demekle yapılan gıybetin vebalinden kurtulmak da mümkün değildir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadislerinde gıybeti şöyle tarif etmektedir.Gıybet nedir biliyor musunuz?
Sahabe Allah ve Resulü daha iyi bilir dediler. Bunun üzerine Allah Resulü
Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır! Açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir sahabe, Ya benim söylediğim onda varsa, ( Buda mı gıybettir?) dedi. Allah Resulu (s.a.v.)
Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de iftirada bulundun demektir.”BuyurdularBiz Müslümanlara düşen görev gıybet etmemek ve din kardeşimizin kötü yönlerini, onun hoşnut olmayacağı vasıflarını birbirimiz arasında konuşmamak eğer aramızda böyle yapanlar varsa da onları uyarmaktır. Yoksa Allah ve Resulünün kötülediği ve yapmamamız gerektiği konusunda bizi uyardıkları bir davranışı yapmış olur, müslümana yakışmayan harekette bulunmuş oluruz. Hatalarımız varsa eğer tevbe edelim çünkü Allah (C.C.) tevbeleri çokça kabul edendir.