Hz. Peygamber’in sünnetine uymak
Müslümanların, her sahada Hz. Peygamber (s.a.v)'i örnek edinmeleri gerekir.
Hz. Peygamber (s.a.v)'i örnek edinmek demek, O'nun sünnetine uymak demektir.
Terim anlamıyla “sünnet” deyince Peygamberimiz (s.a.v)'in söz, fiil ve takrirleri demektir.
Takrir, Arapça’da onay demektir.
Peygamberimiz (s.a.v) bilgisi dahilinde yapılan bir davranışa veya söylenen bir söze karşı çıkmamışsa,
bu, O'nun o davranış veya sözü onayladığı, en azından mübah saydığı anlamına gelir.,
Çünkü insanları Allah'ın rızasına ters olan her şeyden uzaklaştırmak için görevli olan bir peygamberin,
üstelik kendisinin her davranışının ashabınca takip ve taklit edildiğini bile bile
Allah'ın rızasına ve dine muhalif bir davranış karşısında susması düşünülemez.
Kısaca söylemek gerekirse sünnet, Peygamber (s.a.v)'in hayat tarzı demektir.
Hayat tarzı, kişinin hayat anlayışının dışa vurmuş şekli demektir.
Şu halde Peygamber (s.a.v)'in sünnetinin temelinde O'nun hayat anlayışı vardır.
İnsanlar tarih boyunca “Ben kimim, nereden geldim, niçin geldim, nereye gidiyorum?” gibi
sorulara cevap aramışlar ve bu sorulara verdikleri cevaplara göre hayata anlam vermişler,
hayat gayelerini buna göre tesbit etmişlerdir. ,
İşte Cenab-ı Hakk gönderdiği peygamberler vasıtasıyla
bu soruların doğru cevabını insanlara bildirmiş ve ona göre hayat sürmelerini istemiştir.
Sünnet bir hayat tarzı ise -ki öyledir- bu hayat tarzını gerçek manasıyla idrak etmek,
onun arkasındaki hayat anlayışını bilmeye bağlıdır.
Bu hayat anlayışını kavrayabilen kişi şuurlu bir şekilde Hz. Peygamber'in sünnetini yaşayabilir.
İşte sünnetin temelindeki bu hayat, bizim itikad, yani iman dediğimiz şeydir.
]Bu noktada sünnetin inanç ve zihniyet boyutu sözkonusudur.
Yani Peygamber (s.a.v)'in hayat gayesi ne ise hayata verdiği anlam nasılsa,
O nasıl bir imana sahipse, müslüman da öyle bir imana sahip olmaya gayret etmelidir.
O'nun değer yargılarını aynen benimsemelidir.
Müslüman her şeyden önce Hz. Peygamber (s.a.v)'in iman dünyasını, gönül dünyasını,
]fikir dünyasını kavramaya ve O'nu örnek almaya çalışmalıdır.
Müslüman, Peygamber (s.a.v)'in tevhid anlayışını, nefis ve arzular dahil her türlü
maddî ve manevî puta gönülde yer vermeyişini, Allah'a rağmen hiçbir otorite kabul etmeyişini,
kulluk şuurunu, Allah sevgisini ve korkusunu, kader ve tevekkül anlayışını,
kainatın her yerinde Allah'ın tecellilerini ibretle seyredişini, sebeb-müsebbib anlayışını,
ulûhiyet anlayışını, değer yargılarını iyi tesbit edip,
sünneti yaşarken bunları işin temeline koymak ve içine sindirmek zorundadır.