Kur’anda egemenlik, iktidar ile ilgili kavramlar
رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ Rabbul arşil azim.
Fakat (bütün bunlara rağmen) onlar yine de yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter! O'ndan başka tanrı yok. Hep O'na dayanmış O'na güvenmişimdir ben; çünkü O'dur en yüce hükümranlığın Rabbi".
(Tevbe-129)
وَرَبُّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ Rabbul arşil azim.
De ki: "Peki, kimdir yedi kat göğü yerinde tutan ve yüce kudret tahtında hükümran olan?"
(Müminun 86)
رَبُّ الْعَرْشِ الْكَرٖيمِ Rabbul arşil kerim
Öyleyse, artık (bilin ki) Allah yüceler yücesidir; mutlak hüküm ve egemenlik sahibidir; nihai gerçektir; O'ndan başka ilah yoktur; çok yüce, çok cömert hükümranlık makamının sahibi O'dur!
(Müminun-116)
ذِى الْعَرْشِ zil arşi
De ki: "Eğer -onların iddia ettikleri gibi- O’nun la beraber (başka) tanrılar olmuş olsaydı, o zaman bunlar topyekûn egemenliği elinde tutan (Allah')la kavgaya tutuşmak için fırsat kollarlardı".
(İsra-42)
ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ summesteva alel arşi
Şüphesiz, Allah’tır sizin Rabbiniz; gökleri ve yeri altı evrede yaratan ve arşa, o sınırsız kudret ve iktidar makamına kurulan. Gündüze, kendisini ivedilikle kovalayan geceyi sarıp sarmalayan O; koyduğu yasalara boyun eğen güneşiyle, ayıyla, yıldızlarıyla her şey Onun: bütün bir yaratılış ve tüm buyurma, yasama kudreti. Ne yücedir Allah, ne uludur âlemlerin Rabbi!
(A’raf-54)
يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ yahmilunel arşe ve men havlehu
(Allah'ın) kudret tahtını(n bilgisini içlerinde) taşıyanlar ve ona yakın olanlar, Rablerinin sınırsız ihtişamını hamd ile yüceltirler, O'na iman ederler ve (öteki) müminler için bağışlanma dilerler: "Rabbimiz! Sen her şeyi ilmin ve rahmetinle kuşatırsın; Tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve yakıcı ateşin azabından onları koru!"
(Mümin-7)
عَرْشُهُ عَلَى الْمَاءِ arşuhu alel mai
Odur, gökleri ve yeri altı evrede yaratan Ve (hayatı yarattığı sürece) Onun kudret ve tahtı suyun üstündeydi. (Allah size böylece Ona olan bağımlılığınızı hatırlatıyor) ki sizi sınayıp hanginizin eylem ve davranışça iyi olduğunu ortaya koysun. Şöyle ki: eğer (sen, ey Peygamber,) (insanlara "Unutmayın ki, ölümden sonra diriltileceksiniz!" desen, hakkı inkâra şartlanmış olanlar hemen, "Açıkçası, bu büyüleyici bir vehimden başka bir şey değil!" diye karşılık verirler.
(Hud-7)
Açıklama: Allah'ın kudret tahtının suyun üstünde oluşu, Allah'ın iradesine bağlı olarak hayatın bütünüyle suda başlayıp evrimleştiğine işaret eder gibi gözükmektedir. Bu husus, Kur'an tarafından (Enbiya 21/30) açıkça ortaya konur. Muhammed Esed...
Peki, hakkı inkara şartlanmış olan bu insanlar, göklerin ve yerin (başlangıçta) bir tek bütün olduğunu ve Bizim sonradan onu ikiye ayırdığımızı ve yaşayan her şeyi sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? Hala inanmayacaklar mı? (Enbiya-30)
عَلَى الْعَرْشِ alel arşi
Ve ana babasını en yüksek onur katına çıkardı ve onlar(ın hepsi) O'nun önünde hürmet ve tazimle yere kapandılar. Bunun üzerine (Yusuf "Ey babacığım!" dedi, "Vaktiyle gördüğüm rüyanın gerçek anlamı buydu demek ve Rabbim onu gerçekleştirdi. O beni hapisten çıkarmakla ve Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra sizi(n hepinizi) çölden çıkar(arak bana ulaştır)makla bana lütfetti. Gerçek şu ki, benim Rabbim, olmasını istediği şeyi akıl, sır yetmez yollarla gerçekleştirir. Çünkü O doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.
(Yusuf-100)
وَلَهَا عَرْشٌ عَظٖيمٌ ve leha arşun azim.
"Oranın halkına bir kadının hükmettiğini gördüm; (öyle bir kadın ki,) kendisine (iyi ve güzel) şeylerin hepsinden (cömertçe) verilmiş; güçlü de bir yönetimi var
(Neml-23)
كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ kursiyyuhus semavati vel ard
Allah -O'ndan başka ilah yoktur-; Her zaman diridir, bütün varlıkların kendi kendine yeterli yegâne kaynağıdır. Ne uyuklama tutar O'nu, ne de uyku. Yeryüzünde ve göklerde ne varsa o’nundur. O'nun izni olmaksızın nezdinde şefaat edebilecek olan kimdir? O, insanların gözlerinin önünde olanı da, onlardan gizli tutulanı da bilir; oysa O dilemedikçe insanlar O'nun ilminden hiçbir şey edinemez, hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun sonsuz kudreti ve egemenliği gökleri ve yeri kaplar ve onların korunup desteklenmesi O'na ağır gelmez. Gerçekten yüce ve büyük olan yalnızca o’dur
(Bakara-255)