Gece Konuşmalarım.. İnşirah.. Peygamberlerle Yolculuk/İbrahim İnecik
Gece.. Gece.. Gece...
saatler Suskun.. Bulutlar suskun..sokak bomboş...
Ben kendimle Beraberim yine..
İç savaşlarım.. haykırışlarım.. Kanayışlarım.. ve susmalarım..
Gözlerimde maziyi arayan ukâla bir giz..
Sırlarla dolu hayatım adım adım sona yaklaşırken..
Keşkelerle düştüğüm günlerin peşinden geri dönerken..
Seni buldum..
bu sonbahar gecesi ..
yada kendimi kaybetmişliğin efkârıyla efsunlanmış ..
Güz yağmurlarıyla büyüyüp yeşeren bir günah kadar sabit gözlerini...
Nisyan Şiirleri yakarken tekrar.. başlıyor işte yine geceyle Konuşmalarım...
Gece ... gece.. Gece...
ey gece..
Bir İnşirah genişliğinde sar beni...
Ruhumu okşa.. yüreğimi ferahlat..
Tutulmuşken dünyanın fani aşklarına...
Yürek elem.. Gözler Köz.. ve sine vurgun yerine dönmüşken.!!
gece..
Gelde yalnızlığımın sesini dinle...
Vakitlerden hüzün ..
Dalmışım yine içinden çıkamadığım kelimelere..
Girdiğim tüm yollar çıkmaza çıkarken ..
Kudüs'te buluyorum kendimi...
Miraç'a doğru Gitmekte Olan Dua'lar Görüyorum..
Takılıyorum nur'una Gecenin..
Medine'de hasret gülleri biriktiriyorum..
Ey Mekke.. Sen; Resulün nazlı çiçeği..
üzerine Edilen yeminleri hatırlıyorum..
Toprağına düşen yiğitleri..
Sarsılıyor bedenim..
Takatim kesiliyor..
Düşerken yere..
Uzanıyor haşmetli bir el .. tutuyorum sımsıkı
Ömer'im ben diyor...
doğruluyorum .. karşıya bakıyorum...
Gözlerim Kamaşıyor..
Bedir'den Gelen yiğitleri izliyorum..
Gökte Uçuşan ebabiller..
Her yer Toz Duman oluyor birden..
Rüya'dan uyanır gibi oluyorum..
Ey gece dur..
biraz daha İnşirah serinliğiyle sar beni..
dur gece..
Beni İnşirah eyle..
Gece.. gece.. gece...
Derken..
Kadim Mısır'da görüyorum Kendimi..
Ağlayan Bir Yakup Görüyorum..
Ellerinde Yusuf'un Kanlı gömleği..
Kuyudan uzaklaşan dokuz koca adam...
Ve İftiraya uğramış yaşlı bir Kurt..
Bağırmak geliyor içimden..
Yapamıyorum..
Bir anda Beyazlar içinde hiç; yabancısı olmadığım bir sima çıkıyor önüme..
Hızır bu gelen.. anlıyorum..
Nil kıyısında bekleyen Sandala biniyoruz..
İki Kişi daha var..
Birinin elinde Asa.. diğeri daha genç ; delikanlı çağında..
Asa'dan Anlıyorum ki..
Yanımdakiler ...
Musa.. ve Yuşa..
üç Denizin birleştiği yere gidiyorlar..
Bir Mucizeye Şahit Olmaya..
Tam ortasına varmışken deryanın..
Kopuyor tufan.. Uzaktan büyük bir gemi geliyor..
Hızır İşaret edip gelen Yunus'un gemisini..
Birazdan atacaklar onu Denize..diyor..
Büyük bir balık yaklaşıyor Gemiye..
Tutup atıyorlar yunusu .. Balık Yutuyor onu..
Yutkunuyorum..
Üzülme Diyor Musa..
Rabbi'nin bir Hikmeti var bunda..
Gözlerim doluyor..
Göz yaşlarımdan biri denize düşüyor..
Çölde buluyorum kendimi..
ilerde yürüyen iki kişi..
biri baba diğeri oğlu; besbelli..
Oğul edep ve haya içinde takip ediyor yaşlı babasını..
peşlerinden gidiyorum..
Bir yudum su bulurum diye..
Taşlık vaha'lardan birinde duruyorlar..
Baba oğluna dönüp Mahzun bir halde konuşuyor..
ve susuyor..
oğlu cevap veriyor
son cümlesini duyabiliyorum ancak..
Babacığım üzülme...
'' Emrolundugun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulursun, ''dedi..
Kınından Çıktı Bir Hançer..
İndi Çocuğun Boynuna..
Dona Kaldım..
Ben dondum..
Hançer Dondu..
Adı İsmail'di Anladım..
Gökten Işık belirdi birden..
Ardından bir ses..
Ve nur gibi parlayan; Sınavı geçen Baba'ya armağan..
anladım..
İbrahim'di .. hani o ateşin Yakmadığı...
Büyük Peygamber..
Tebessüm ettim.. sevindim..
Derken ;
Arkamda çığlıklar.. bağırtılar..
Döndüğümde .. Kan revan içinde ; çarmıhta bir adam..
Başına Çivilerden yapılmış taç..
Elleri bağlanmış..
Ayakları Perişan..
Çok Çile Çekmiş belli..
Etrafta toplanan kalabalık ;Öfkeli.. Çılgınlar sürüsü gibi..
herkesin görebileceği yüksek bir tepeye çıkartmışlar..
Hakaret'ler.. Küfürler..edepsiz cümleler..
İsa Diye bağırıyorlar..
Anladım...
Onu İsa Sanmışlar..
Hayır Diyorum Kendi kendime..
İsa değil bu..
O Şu anda Gökte..
Başımı Kaldırıyorum..
Bulutlara doğru yürüyen birini görüyorum..
Evet..
işte İsa diyorum...
ey İsa.. Yolun açık Ola...
Sözlerim bitiyor...
ve tekrar Mekke'deyim..
Etrafımda üç kişi..
Ebubekir.. Osman ve Ali..
beni alıp..
Kâbe'nin önüne götürüyorlar..
Hadi gir içeri diyor Ali..
Gir içeri..
Kabe'nin Kapısını açıyorum..
İçerisi Misk-i amber.. kokuyor..
kendimden geçiyorum..
Karşımda Nurani Bir Zat duruyor..
Titriyorum.. heyecanlanıyorum..
elim ayağıma dolaşıyor...
Karşımda Peygamberim...
Karşımda .. sevgilim.. Karşımda Rehberim...
Dilim tutuluyor.. Konusamıyorum..
Elini Omzuma Koyuyor..
- ''Hani Yalnızım Demiştin '' ya diyor..
- ''İnşirah Deyip geceyle Konuşmuştun ''..
Yalnız değilsin..
Rabbin Var..
Yalnız Değilsin..
...
Aniden odamda buluyorum kendimi yine ..
Gece aynı gece..
Saat aynı saat..
dünya aynı dünya..
ama ben..
Bir İnşirah Eşliğinde şiirlerimi yazıyorum..
Göğsüm Genişlemiş.. hissediyorum..
iç Savaşlarım Bitmiş.. tükenmişliğim geçmiş..
Yalnız Olmadığımı Biliyorum..
Rabbim Var..
Gecenin bu Saati.. ve Ömrümün Her Saati..
Bunu Artık Çok İyi biliyorum...
..
Ey gece..
Bir İnşirah Miktarı Sukut Ediyorum....
İbrahim İNECİK