12 Aralık 2007, 16:56
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Memleket:Ankara Mesaj :
513 Konular:
114 Beğenildi:32 Beğendi:0 Takdirleri:112 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Büyüklerimiz Ne Demiş? Büyüklerimiz Ne Demiş? Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cennette ilk çağrılacak olanlar darlıkta ve genişlikte Allah’a hamd edenlerdir.’
Kula gereken kendisine gelen zorluğa sabretmektir.
Çünkü Allah’ın kendisinden aldığı bela, kendisine isabet edenlerden daha çoktur." Ömer b. Abdülaziz (r.a) bir hutbesinde şöyle demiştir:
“Allah Teâlâ bir kuluna bir nimeti vermiş, sonra o kulundan o nimeti alıp onun karşılığı olarak o kuluna sabır vermiş ise,
muhakkak o nimete karşılık olarak verilen sabır, o alınan nimetten daha eftal ve üstündür.”
Sonra da şu ayeti okumuştur: “Ancak (Allah yolunda) sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.” (Zümer/10) Dâvud (as) şöyle demiştir:
'Yarab! Senin rızan için musibetlere sabreden mahzunun mükâfatı nedir?' Allah Teâlâ 'Onun mükâfatı,
ona iman elbisesini giydirip bir daha da ebediyyen onu sırtından çıkarmamamdır'. Cüneyd-i Bağdadi şöyle demiştir:
“ Bela, ariflerin kandili, müridlerin uyarıcısı, mü’minlerin silahı gafillerin helak olmasının sebebidir.
Hiç kimse bela gelmeden ve sabır göstermeden, imanın tadını alamaz.” İbni Ata ( r.a. ) şöyle demiştir :
“ Kulun mü’min oluşu, bela ve sevinçle karşılaştığı zaman belli olur.
Sevinç zamanında şükredip bela zamanlarında sızlanan kimse ( mü’minim demede) yalancıdır .”
_Alıntı_
__________________ Bismillah diyerek... |
| |