|
Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi: 23 Nisan 2009 (00:47), Konuya Son Cevap : 30 Ocak 2023 (19:00). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Nisan 2009, 00:47 | Mesaj No:1 |
Tartışmanın 10 zararı vardır Tartışmanın 10 zararı vardır Arasıra Medineweb'te tansiyon yükseliyor...Tekrarlanmaması , tartışmalarımızında Hakkın razı olabileceği bir üslup ve anlayış içerisinde devam etmesi ümidiyle bu yazıyı paylaşmak istiyorum... not:burada bahsedilen durumlar münazaranın belli kurallara uyulmadığı (hiç bir fayda sağlamadığı) taktirde yaşananları dile getirmektedir. 1- Tartışma hasede yol açar Hadis-i şerifte, (Hased, ateşin odunu yediği gibi, hasenatı yer) buyuruldu. (İbni Mace) Tartışmada galip gelen de, mağlup olan da zararlıdır. Mağlup olana, (Falanca senden daha ileri görüşlüdür) denince, galip gelene haset etmeye başlar. Tartışmada galip gelen kimse, kendini üstün görmeye başlar. (Falanca, kendi yoluna girmek için beni davet etmişti. Fakat kendisi hakkı görünce bizim yolumuza girmeye mecbur kaldı) der, kendini üstün görmeye çalışır. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kibredeni alçaltır, tevazu edeni yükseltir) buyuruldu. (Taberani) 2- Hakkı küçük görmeye sebep olur Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Her zaman kendisinin hakim olmasını ister. (Niye hep kendin konuşuyorsun) diyenlere, (Biz böyle davranmakla ilmin izzetini koruyoruz) der. Hasmının bildirdiklerine önem vermez, onun delillerini küçük görür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazali] 3- Kin tutmaya yol açar Kendi fikrinin kabul edilmediğini gören tartışmacı, karşısındakine kin besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Kin bir felakettir. Hadis-i şerifte, (Mümin kinci olmaz) buyurulmuştur. (İ.Gazali) 4- Gıybete sebep olur Tartışmacı, hasmının sözlerini naklederek, (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten kurtaramaz. Her ne kadar hasmının söylediği sözleri doğru olarak nakletse bile, maksadı onun acizliğini göstermek olduğu için, hasmı da bu konuşmalardan razı olmayacağına göre, sözleri gıybet olur. Halbuki Allahü teâlâ gıybet etmeyi, ölü eti yemeye benzetmiştir. 5- Övünmeye sebep olur Tartışmacı, galip gelirse, kendini övmekten kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek onu susturdum) diye kendini över. Halbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir) denilmiştir. Allahü teâlâ da kendimizi övmekten bizi men ederek, (Elbette Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez) buyurmaktadır. (Lokman18 ) Arkadaşını mağlup etmekle övünen bir cemiyette, kardeşliğin tesisi mümkün olur mu? Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Din kardeşini hakir görmek, kötülük olarak yeter.) [Müslim] 6- Kusur araştırmaya sebep olur Tartışmacı, hasmını yenmek için onun gizli kusurlarını araştırmaktan kendini alamaz. Nerede ne demiş, diye araştırır. Halbuki Allahü teâlâ, tecessüs etmeyi, yani başkalarının kusurlarını araştırmayı men etmiştir. Tartışmacı, hasmının bedeni kusurlarını imâ ile de olsa söyler. Mesela; hasmı gözlüklü ise, (Bu gerçekler gözlükle görülmez, gerçeği görmek için gözlük kâfi değildir) diyerek hasmının, gözündeki kusurunu, bedeni kusurlarını ilmi noksanlığı için bir özür sayar. 7- Zarara sevinmeye sebep olur Tartışmacı, hasmının yenilerek kötü duruma düşmesine sevinir. Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için sevmeyen kâmil mümin olamaz.) [Buhari] 8- Nifaka, riyaya yol açar Tartışmacı, zahiren hasmına sevgi gösterir. O ise bu sevgisinin yalan olduğunu bilir. Bu ise nifaktır, münafıklık alametidir. Tartışmacı halkın gözüne, gönlüne girebilmek için bazen demagojiye sapar. Halka yaranmak ise riyadır. Hadis-i şerifte, (Riya küçük şirktir) buyuruldu. (Taberani) Dil ile sevgi gösterip, kalben bir mümine buğzeden, lanete müstahak olur. 9- Hakkı kabul etmemeye sebep olur Tartışmacının nefret ettiği şey, hakkın hasmının ağzından çıkmasıdır. Halbuki hakkı kabul etmemek büyük felakettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir.) [Buhari] 10- İnada sebep olur İnat, karşımızdakini aşağı görmeye, ondan nefret etmeye, ona düşmanlık beslemeye yol açar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Din kardeşine itiraz etme, boş konuşma, [üzücü] şaka yapma ve verdiğin sözden cayma!) [Tirmizi]]
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli | Hadis-i Şerif | NUR | 0 | 2570 | 10 Ağustos 2009 21:09 |
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb | Hadis-i Şerif | Mihrinaz | 1 | 2979 | 10 Ağustos 2009 21:07 |
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... | Hafta'nın Konusu | NUR | 1 | 2973 | 10 Ağustos 2009 00:05 |
35.Haftanın Misafiri Elifzişan | Hafta'nın Misafiri | kurtmehmet | 11 | 6743 | 09 Ağustos 2009 23:35 |
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! | Çocuk ve Aile Sağlığı | NUR | 0 | 2583 | 07 Ağustos 2009 23:03 |
23 Nisan 2009, 16:21 | Mesaj No:2 |
RE: Tartışmanın 10 zararı vardır
Eğer denilse: "Hadiste, "Ümmetimin ihtilâfı rahmettir." (el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 1:64; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 1:210-212.)" denilmiş. İhtilâf ise tarafgirliği iktiza ediyor. "Hem tarafgirlik marazı, mazlum avâmı, zalim havassın şerrinden kurtarıyor. Çünkü bir kasabanın ve bir köyün havassı ittifak etseler, mazlum avâmı ezerler. Tarafgirlik olsa, mazlum bir tarafa iltica eder, kendisini kurtarır. "Hem tesadüm-ü efkârdan ve tehalüf-ü ukulden hakikat tamamıyla tezahür eder." Elcevap: Birinci suale deriz ki: Hadisteki ihtilâf ise, müsbet ihtilâftır. Yani, herbiri kendi mesleğinin tamir ve revâcına sa'y eder. Başkasının tahrip ve iptaline değil, belki tekmil ve ıslahına çalışır. Amma menfi ihtilâf ise-ki garazkârâne, adâvetkârâne birbirinin tahribine çalışmaktır-hadisin nazarında merduttur. Çünkü birbiriyle boğuşanlar müsbet hareket edemezler. İkinci suale deriz ki: Tarafgirlik eğer hak namına olsa, haklılara melce olabilir. Fakat şimdiki gibi garazkârâne, nefis hesabına olan tarafgirlik, haksızlara melcedir ki, onlara nokta-i istinad teşkil eder. Çünkü, garazkârâne tarafgirlik eden bir adama şeytan gelse, onun fikrine yardım edip taraftarlık gösterse, o adam o şeytana rahmet okuyacak. Eğer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona-hâşâ-lânet okuyacak derecede bir haksızlık gösterecek. Üçüncü suale deriz ki: Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkâr ise, maksatta ve esasta ittifakla beraber, vesâilde ihtilâf eder. Hakikatin her köşesini izhar edip hakka ve hakikate hizmet eder. Fakat tarafgirâne ve garazkârâne, firavunlaşmış nefs-i emmâre hesabına hodfuruşluk, şöhretperverâne bir tarzdaki tesadüm-ü efkârdan bârika-i hakikat değil, belki fitne ateşleri çıkıyor. Çünkü, maksatta ittifak lâzım gelirken, öylelerin efkârının küre-i arzda dahi nokta-i telâkîsi bulunmaz. Hak namına olmadığı için, nihayetsiz müfritâne gider, kabil-i iltiyam olmayan inşikaklara sebebiyet verir. Hal-i âlem buna şahittir. Elhasıl: El-hubbu lillâh, ve'l-buğzu fillâh, ve'l-hükmü lillâh olan desâtir-i âliye düstur-u harekât olmazsa, nifak ve şikak meydan alır. Evet, el-buğzu fillâh, ve'l-hükmü lillâh demezse, o düsturları nazara almazsa, adalet etmek isterken zulmeder.(Yirmi İkinci Mektup - s.473) Mezkûr mesâil gibi dakik mesâil-i imaniyeyi, mizansız mücadele suretinde cemaat içinde bahsetmek caiz değildir. Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir olur. Diyenlere, dinleyenlere zarardır. Belki böyle mesâil-i imaniyenin itidal-i demle, insafla, bir müdavele-i efkâr suretinde bahsi caizdir. (12.Mektub S.49) Evvelâ: Bu çeşit mesâili münakaşa etmenin birinci şartı, insafla, hakkı bulmak niyetiyle, inatsız bir surette, ehil olanların mabeyninde, sû-i telâkkiye sebep olmadan müzakeresi caiz olabilir. O müzakere hak için olduğuna delil şudur ki: Eğer hak, muarızın elinde zâhir olsa, müteessir olmasın, belki memnun olsun. Çünkü bilmediği şeyi öğrendi. Eğer kendi elinde zâhir olsa, fazla bir şey öğrenmedi; belki gurura düşmek ihtimali var. (Yirmi Sekizinci Mektub s:335) Allah(c.c) cümlemizi haddimizi aşmaktan korusun , paylaşım için Allah razı olsun..selam ve dua ile... | |
30 Ocak 2023, 19:00 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 59105 Üyelik T.:
03 Şubat 2018 |
Tartışmalardan korkarım haddi aşar taraflar her ne olursa olsun. Allah gereksiz tartışmalardan uzak etsin
__________________ Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Çünkü beni sadece onlar incitebilirler |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Gitmeler Vardır | Aysima | Şiirler ve Şairler | 21 | 12 Ocak 2024 20:51 |
Şekerli içeceklerin bir zararı daha çıktı | EyMeN&TaLhA | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | 0 | 18 Mayıs 2013 09:33 |
Vardır Bir Hayır | FECR | Fıkralar-Hikayeler | 1 | 10 Şubat 2010 20:25 |
Tesbihat yapmamanın zararı | MERVE DEMİR | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 10 Nisan 2009 10:25 |
Zararı dokunan kişiden küsmek ve ona bedda etmek caiz mi? | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 08 Nisan 2009 11:34 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|