|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Zeus,Açılış Tarihi: 25 Nisan 2014 (17:13), Konuya Son Cevap : 14 Ağustos 2014 (17:11). Konuya 68 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
25 Nisan 2014, 17:13 | Mesaj No:1 |
"Allah" sizi korusun "Allah" sizi korusun İslami Foruma girdim, Allah bölümünü buldum ve Sadece onun sözlerini istiyorum, Arkadaşlar sizden yana tek kelime duymak istemiyorum. Bana Allah'ınız sözleri ile gelin lütfen. Bu dün gece banlanmama sebep olan konu. Sorun başlık ise bakın onuda değiştirdim. Allah madem bizleri yarattı ve sözlerini duymamız için gönderdi Kuran-ı Kerimi, işte hiç kimsenin yorumu olmaksızın ben Sadece Onu İstiyorum. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Verilecek Bütün Cevaplar Kuran-ı Kerim'den olsun. Ve ilk sorumu soruyorum "beni neden yarattın" Not: Buda o anlattığım kıssa okuyun ve anlayın Kuran Ayetleri ile konuşan kadın Abdullah b.Mübarek anlatiyor: “Hac farizasını eda edip Hz.Peygamber (s.a.v.)’in Ravza’sını da ziyaret ettikten sonra memleketime dönmek üzere yola çıkmıştım. Tam bu sırada, ileride yolun üstünde bir karartı gördüm. Yanına yaklaşınca yaşlı bir kadın olduğunu fark ettim. Önce ona selam verdim. O da; -‘Onlara(cennet ehline) merhametli olan Rablerinden kıymetli bir selam vardır’(Yâsîn S.,58) ayetiyle karşılık verdi. Ona; -Allah iyiliğini versin, bu mekanda yalnız başına ne yapıyorsun? diye sorunca, yaşlı kadın; -‘Allah, kimi şaşırtırsa artık onun için yol gösteren yoktur’(el-‘A’raf,186) ayetini okudu. Yani; Allah, kimi kötü ameli nedeniyle sapıtırsa, onu doğru yola iletecek birini bulamazsın. Yaşlı kadının bu okuduğu ayet-i kerimeden, yolunu kaybettiği anlaşılıyordu. Ona tekrar sordum: -Nereye gitmek istiyorsun? (Yardım edeyim)… Yaşlı kadın; -‘Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu, Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan uzaktır. O, gerçekten işitendir, görendir’(el-İsrâ,1) ayetini okudu. Yaşlı kadın, bu ayet-i kerime ile de; hac farizasını eda ettikten sonra memleketi olan Kudüs’e gitmek istediğini ifade etmiş oluyordu. Tekrar sordum: -Ne zamandan beri buradasın? Kadın; -‘Üç gün boyunca’(Meryem Sûresi,10) diye cevap verdi. Ben de ona; -Üç günden beri aç, susuz ve yapayalnız nasıl dayanabildin? diye sorunca, yaşlı kadın; -‘Beni yediren ve içiren O’dur(Allah’tır)’ (Şuarâ S.,79) ayetini okudu. Tekrar sordum: -Bakıyorum, yanında suyun da yoktur. Ne ile abdest alıyorsun? Yaşlı kadın; -‘…Ve bu hallerde su bulamazsanız, temiz toprakla teyemmüm ediniz’(el-Maide,6) ayetini okudu. Bunun üzerine yaşlı kadına, yanımdaki yiyecekten bir miktar vermek isteyince bunu reddederek; -‘…Sonra akşama kadar orucu tamamlayınız’ (el-Bakara,184) ayet-i kerimesiyle oruçlu olduğunu anlatmak isteyince, ona dedim ki; -Ramazan ayında olmadığımızı biliyorsun (Onun için oruç tutmana gerek yok). Yaşlı kadın; -‘…Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa, şüphesiz Allah (yaptığı iyiliği) kabul eder ve (yapılan iyiliği) hakkıyla bilendir’(el-Bakara,158) ayet-i kerimesini okudu. Ben, tekrar kadını ikaz mahiyetinde; -Yolculuk esnasında oruç tutmayıp iftar etmek bize mübah kılınmıştır, deyince; yaşlı kadın; ‘…Eğer bilirseniz (güçlüğüne, zorluğuna rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır’(el-Bakara,158) ayet-i kerimesini okudu. Yaşlı kadının, her sorduğuma Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerle cevap vermesi üzerine ona; -Neden, seninle konuştuğum gibi sen de benimle konuşmuyorsun? diye sorduğumda, kadın; -‘İnsanın ağzından hiçbir söz çıkmasın ki, yanında gözleyici ve yazmaya hazır melek bulunmasın (hemen konuştuklarını kaydetmek için)’(el-Kâf,18) ayetini okudu. Yaşlı kadının Kur’an’a karşı bağlılığı ve hassasiyeti karşısında; -Özür dilerim; (ne olur!) hakkını helal et, dedim. Yaşlı kadın; -‘(Yusuf) dedi ki; bugün sizi kınamak yok. Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir’(Yusuf S.,92) ayetini okuyunca, ona; -Seni, kafilene(arkadaşlarına) yetiştirmek için buyur, deveme bin, dedim…” “Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir” (Bakara: 215) âyetiyle mukabele etti. Devemi yanına getirdim. Binecekken, “Mü’min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar” (Nûr: 30) âyetini okudu. Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı. “Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir” (Şûrâ: 30) âyetini mırıldandı. “Sabret, deveyi bağlayayım!” dedim. “Bu hususta Süleyman’ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık” (Enbiyâ: 79) âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kasdetti. Deveye bindi ve “Bunu bize baş eğdiren Allah’ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık. Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!” (Zuhruf: 13-14) âyetlerini okudu. “Haydi!”diye deveyi hızlandırdım. “Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini, (bağıran) eşeğin sesidir!” (Lokman: 19) mukabelesinde bulundu. Yürürken şiir okumaya başladım. “Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun!” (Müzzemmil: 20) dedi. “Şiir okumak haram değil ki!” dedim. “Bu hususu ancak gerçek idrak ve basiret sahipleri düşünüp anlar!” (Bakara: 269) cevabını verdi. Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum. “Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!” (Mâide: 101) âyetini okudu. Derken kafilesine ulaştık ve “Kafile içinde kimsen var mı?” dedim. “Mal ve evlât dünya hayatının süsüdür!” (Kehf: 46) dedi. Anladım ki, evlâdı var. İsimlerini sordum. “Allah İbrahim’i dost edindi; Allah Musa ile konuştu; Ey Yahya, Kitab’a kuvvetle tutun!” (Nisâ: 125, 164; Meryem: 12) âyetlerini okudu. “Ey İbrahim, ey Musa, ey İsa!” diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç “Buyur!” diye çıkageldi. Onlara para verip, “Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helâl ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli davransın!” (Kehf: 19) dedi. Yiyecek gelince bana, “Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!” (Hâqqa: 24) dedi. Çocuklara, “Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!” dedim. “Annemiz” dediler, “Ağzından Cenab-ı Allah’ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur’an’la konuşur.” İbn Mübarek, bu hadiseyi Kur’an’da her şeyin bulunduğuna delil olarak anlatırdı. | |
Konu Sahibi Zeus 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
"Allah" sizi korusun | Allah(c.c) | Zeus | 68 | 27746 | 25 Nisan 2014 17:13 |
24.04,1915 | Serbest Kürsü | gün ışığı | 20 | 7046 | 24 Nisan 2014 14:22 |
25 Nisan 2014, 17:54 | Mesaj No:2 |
Cevap: "Allah" sizi korusun Ben, insanları ve cinleri bana kulluk etmeleri için yarattım. Zariyat Suresi Ayet 56
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
25 Nisan 2014, 18:04 | Mesaj No:4 |
Cevap: "Allah" sizi korusun Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür. Hud 112
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
25 Nisan 2014, 19:58 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: "Allah" sizi korusun Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.(4/Nisa-135) Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür.(4/Nisa-58) Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir.(16/Nahl-90) Yetim malına, erginlik çağına erişene kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın; ölçüyü ve tartıyı doğru yapın. Biz kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun. Allah'ın ahdini yerine getirin. Allah size bunları öğüt almanız için buyurmaktadır(.6/Enam-152) Rabbinizden size indirilen Kitap'a uyun, O'ndan başka dostlar edinerek onlara uymayın. Pek az öğüt dinliyorsunuz.(7/Araf-3) Ey İnsanoğulları! Ayıp yerlerinizi örtecek giyimlikle sizi süsleyecek elbiseler gönderdik. Takva örtüsü ise bunlardan daha hayırlıdır. Allah'ın bu ayetleri öğüt almanız içindir.(7/Araf-26) Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür.(11/Hud-114) Biz insana, ana ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Annesi onu, güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak karnında taşımıştı. Çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. Bana ve ana babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş Bana'dır.(31/Lokman-14)
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
25 Nisan 2014, 20:10 | Mesaj No:7 |
Cevap: "Allah" sizi korusun | |
25 Nisan 2014, 22:32 | Mesaj No:8 | |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: "Allah" sizi korusun Alıntı:
Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar .(Bakara/3) Bu Kitap (Kur'ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab'a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar. (EN'AM/92)
__________________ | |
25 Nisan 2014, 22:46 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: "Allah" sizi korusun (Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitabı [Kur’anı] gönderdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma! [Ey ümmetler,] her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı [tek din gönderirdi]; fakat size verdiği [şeriat, din], sizi denemek içindir. Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın! Hepinizin dönüşü Allah’adır. O, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecek, haber verecektir) [Maide 48]
__________________ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
"Ecir" olmakla " esir" olmak arasında sıkışan insan | suhtem | Makale ve Köşe Yazıları | 10 | 03 Ekim 2021 16:14 |
EŞİNİ "EV"E BAĞLAYAN ve Evi "Mutluluk Yuvası" Yapmayı Başaran Kadınlar | KuM TaNeSi | Evlilik-Nikah Konuları | 17 | 28 Ocak 2020 15:05 |
"ALLAH rahatlık vermesin Aziz'im .."/Beytül Ahzan | Beytül Ahzan | Makale ve Köşe Yazıları | 4 | 29 Kasım 2019 18:32 |
Sen Yeter ki "ALLAH" de,Açar Bahçende Güller.. | su damlası | Allah(c.c) | 1 | 02 Kasım 2014 17:23 |
""Müşrikleri Tekfir Etmemek/Onların Kafir Olduklarından Şüphe Etmek"" | kamer34 | Tevhid Ve Şirk Konuları | 9 | 14 Mart 2014 00:27 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|