|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Nemli_Gözler,Açılış Tarihi: 11Haziran 2015 (20:53), Konuya Son Cevap : 11Haziran 2015 (20:57). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
11Haziran 2015, 20:53 | Mesaj No:1 |
ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri Ünite 1 √ Doğumdan ölüme kadar karşılanan ve yaşanan bir olay dini-manevi bir niteliğe bürünebilmektedir. Evlenme, doğum ve ölüm vs. √ Din: günümüzde ilgi çekici gelişmelere ve olaylara konu olmaktadır. Bunun en önemli nedeni ise, dini gelişmelerin “artık din, birey ve toplum açısından önemini yitirdi” denilen bir dönemde yaşanıyor olmasıdır. Din: insanın doğal yapısındaki derinliğinden içinden gelen yüceltme ve bağlanma duygusunun zorunlu bir şekilde yaşama yansıyarak bağlanmanın imana, yüceltmenin eyleme dönüşmesidir. √ Din ve dinimsi inançlar (büyü, tılsım) bazı araştırmacılar tarafından insani iyimserliğin kurumsallaşmış bir ifadesi olarak değerlendirilmektedir (malinowski) Din psikolojisinin konusu: bireylerin yaşamlarında karşılaştıkları olayları, derinden kopup gelen yüceltme ve bağlanma duygularının da yönlendirmesiyle, kutsal olduğuna inandığı varlığa dayanarak ortaya koyduğu eylemleri, davranışları, derin duygu ve tecrübeleri açıklamayı amaç edinmiş bir disiplindir. Dinin Boyutları: 1-İnanç Boyutu: bireyin mensup olduğu dinin inanç esaslarını içine almaktadır. 2-uygulama Boyutu: Bir takım ibadetler, dua vs. bu boyuta dinin davranış boyutu da denmektedir. 3-Dini tecrübe boyutu: Bireyin dini hayatının içsel ve duygusal yönüdür. (mesela; bir madette duygulanmak yada Allahın ismini duyduğu zaman ruh halinin değişmesi gibi) gösterdiği heyecanları ve duyguları içermektedir. 4-Etki Boyutu: Bireyin sahip olduğu inançların yaşamının diğer alanlarına ne ölçüde yansıdığını ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Din Psikolojisinin cevap aradığı sorular: 1-Din ve Allah inancının bireylerde ortaya çıkışı, gelişmesi ve değişmesi nalsı olmaktadır? 2-Bireylerin genel anlamda dine yönelik düşünce, tutum ve davranışları nelerdir ? 3-Bireylerin sahip oldukları dini tasavvurların nitelikleri nelerdir.? 4-İnsanlar niçin bir başka dine ilgi duyarlar, din değiştirmenin psiko-sosyal dinamikleri nelerdir? Din Psikolojisi: dini hayatı bütün derinliği ile kavrayarak analiz etmek, incelemek ve elde ettiği sonuçları diğer psikolojik olaylarla olan ilişkileri çevçevesinde açıklığa kavuşturmak durumundadır. √ Din Psikolojisi;teoloji ile psikoloji arasında yer alan sahada bulunmaktadır. √ Din Psikolojisi, psikolojinin diğer dalları ile de (kişilik psikolojisi, çocuk ve gençlik psikolojisi, sosyal psikoloji, yetişkinlik ve yaşlılık psikolojisi gibi) yakın bir diyalog içerisindedir. √ Kuranın işaret ettiği Din Psikolojisi açısından da önemli olan insanın en temel özelliği, Allaha veya ilahi varlığa inanma ve yönelme eğilimidir, W.Wundt: Çağdaş psikolojinin bir anlamda miladı olarak kabul edilen Leipzig ünv. Labavatuarın ve Psikoloji enstitüsünün kurucusudur, sadece modern psikolojinin değil, aynı zamanda da din psikolojisinin de kurucusudur. Ona bu payeyi hak ettiren şey on ciltlik MİLLETLER PSİKOLOJİSİ isimli kitabıdır. G.Stanley HALL: Amprik metoduna katkılarıyla dikkat çekicidir, başlattığı çocuk ve gençlik psikolojisi araştırmaları kapsamında ergenlik dönemindeki gençlerin dini davranışlarını incelemiştir. William James : Dini Tecrübelerin çeşitliliği adlı kitabında dinin ruhi bir yaşanış olduğunu ileri sürmektedir, ona göre dini tecrübede esas olan her türlü kültürel tezahürlerinden ziyade inanç, örf, adet, gibi dinin her birey için taşıdığı anlam, bir başka ifade ile her bireyin iç dünyasına yansıyan sübjektif yönüdür, Din Psikolojisinin temel konusu Bireyin dinsel tecrübesidir. Bu tecrübede en önemli boyut duygu boyutudur, duygunun dinin ilk ve en temel kaynağı olduğunu vurgulamıştır. Freud; Tarihten edebiyata kadar hemen her alandaki düşünceyi etkilemiştir. Psikodinamik bakış açısı, kişilik yapısında yer alan bilinçdışı eğilimleri, dinin anahtar belirleyicileri olarak vurgulamaktadır, kişinin güvenlik ve huzur arayışı, baba, cennet, bağışlanmak gibi dini semboller, freudun görüşlerinde göze çarpan yönleridir. Jung : bilinçaltı dinamiklere yer vermiştir, insan türünün ortaklaşa sahip olduğuna inandığı kolektif şuuraltında bir tanrı arketipi varsaymaktadır, Tanrı inancı, bireyin doğuştan getirdiği söz konusu psişik işlevi karşılamaktadır ve bireyin gerilimden kurtararak rahatlatmaktadır. İnanan insanın bilinçaltında var olan söz konusu tanrı arketipinin de zorlamasıyla içten gelen samimi bir bağlanma ve teslimiyetle inandığı ilahi kuvvete bağlandığını ileri sürmektedir, yine inanan kimse, yüce, kudretli, yaşatıcı ve koruyucu olarak kabul ettiği tanrısına karşı itaat, güven, sevgi, korku gibi duygularla ve dua, ibadet ve başka faaliyetleriyle kulluğunu göstermeye çalışır. √ Freud ve Jung; Bugün din araştırmaları alanında Klasik Kuramlar olarak anılmaktadır. √ Ülkemizde Din Psikolojisi üzerine “Dini Ruhiyat” başlıklı yazılan ilk çalışma Hilmi Ziya ÜLKEN e aittir. Din psikolojisi başlığını taşıyan ilk kitap ise Bedi Ziya Egemen tarafından yazılmıştır. √ Din Psikolojisinin bir bilim dalı olarak ülkemizde tanınmasına katkıda bulunan ilahiyatçı Neda Armaner dir. Metot: Bilimsel niteliğe sahip araştırmalarda uyulması gereken ilkelerinde ışığı altında takip edilecek yoldur, bu yolda iki temel çizgi vardır, biri teori, diğeri ise bilgi toplama teknikleridir. Teori (kuram): olgular arasındaki ilişkileri açıklayan kavramsal bir sistemdir. Varsayım: Doğruluğu ve geçerliliği peşinen kabul edildiği için test etmeye ihtiyaç duyulmayan, doğrudan düşünce sisteminin temelini oluşturan esasları ifaden eden önermelerdir, bilimsel araştırmaların konusunu teşkil eden hipotezlere de kaynaklık ederler, Denence : Denenmek, yani test edilmek üzere doğrulukları geçici olarak kabul edilen genellemelerdir, kesin bir şey ifade etmezler, Örnek varsayım: insan tabiatüstüne ve onun içinde var olan nesnelere inanma eğilimindedir. Denence: yaşamı etkileyen (doğal felaket, hastalık vs) olaylar karşısında bireyler tabiat üstü kavramlara (Allah, şeytan, cin) gibi yönelirler. Veri toplama Teknikleri: uygun metot seçildikten sonraki konu araştırma teknikleri yani veri toplama araçlarıdır. 1-Anket :insan davranışlarını konu alan ve betimlemeye ve açıklamaya çalışan sosyal bilimlerde, en yaygın kullanıma sahip veri toplama tekniğidir. Bireylerin farklı konulara ilişkin duygu, düşünce, bilgi ve tecrübelerini tespit ederek anlamak amacıyla belli kurallar çerçevesinde hazırlanarak soru biçiminde düzenlenen yazılı formlardır. Bireysel özelliklerin (fikir, inanç, tutum) öğrenilmesinde en uygun yol olarak kabul edilmektedir. 2-Mülakat (röportaj) : Konunun derinlemesine bilgi almayı gerektiren bir nitelik taşıması, cevaplayıcıların küçük yada ileri yaşlarda olmaları yada okuma yazma bilmemeleri durumunda soruların kişilere sözlü ve çoğunlukla yüz yüze yöneltilerek cevap alınan bir veri toplama tekniğidir. 3-Kişisel Dokümanların Tahlili: Din psikolojisinde, özellikle dini tecrübelerin araştırılmalarında sıklıkla başvurulan kişilere ait özel dökumanlardan faydalanarak bir tekniktir. √ Temsil gücü olan bir örnek grubun belirlenmesi işlemi, örnekleme teknikleridir. √ Bilimsel bilgiye ulaşmanın iki temel yöntemi vardır, gözlem ve deney Gözlem: bilime konu olabilecek bir olayı, dışarıdan herhangi bir müdahalede bulunmaksızın olduğu gibi belli bir plana göre incelemek ve tespit etmektir. Deney: deney sırasında laboratuar ortamında gerçekleştirilirse müdahale imkanı verdiğinden deney metoduna kontrollü gözlem de denir. | |
Konu Sahibi Nemli_Gözler 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Yaz Kuran Kursları İçin Dini Soru ve Cevaplar | Kur'ân Kursları | Mihrinaz | 5 | 8023 | 03 Temmuz 2015 05:17 |
ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN... | ANKARA İlitam | 6 | 3095 | 11Haziran 2015 20:53 | |
Sakarya İlitam Din Eğitimi 2 Sınav Soruları | SAKARYA İlitam | 0 | 2480 | 11Haziran 2015 20:47 |
11Haziran 2015, 20:54 | Mesaj No:2 |
Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri Ünite 2 √ inanan açısından din, her hangi bir menfaat veya fayda beklemeksizin yaşanması arzu edilen bir davranışlar bütünüdür. Bireysel düzeyde din nasıl bir işlev görür: dinin kişisel boyutu, bizzat bireyin kendi içsel durumu, vicdanı, yetersizlikleri ve çaresizliği ile ilgilidir, 1-dini inanç ve uygulamalar (ibadet, dua) birey için hayatın anlamına ilişkin ipuçları ve açıklamalar sağlarlar 2-Suçluluk duygusunun yaşanmasına neden olabilirler yada bastırılmasına yardımcı olurlar. 3-İnsanlar arası ilişkilerde ortaya çıkan ahlaki konularda rehberlik edebilirler 4-Ölüm olgusunun yol açtığı kaygı ve korkularla baş etmede birinci derecede yer alırlar 5-Ruh ve beden sağlığının korunmasında ve iyileştirilmesinde öneli rol oynarlar 6-Özellikle yaşamda karşılaşılabilecek krizlerle başa çıkma becerisinin kazanılmasında ve geliştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. Dinin yaşam kalitesine katkısı: 1- Din ve Mutluluk üzerine etkisi: bireysel düzeyde dinin, özellikle dua aracılığıyla yükselen ve olaylarının kontrol edilebildiği inancı sayesinde mutluluk üzerinde etkisi olduğu görülmektedir. 2-Din ve Sağlık üzerine etkisi, 3-Din Toplum ilişkisi üzerine etkisi: savaşlar ve toplumların kendi içinde önemli bir dayanışma ve bütünleşme unsuru olması. Durkheim’a göre: bireylerin önce gurup daha sonra toplum düzeyine çıkarak, toplumlaşma sürecinin aynı zamanda dinin de ortaya çıktığı ve geliştiği bir süreç olduğunu söylemiştir. Din toplumsal yaşamda nasıl etkili olmuştur? Genellikle ahlaki (moral) öğretileri kanalıyla gerçekleşmektedir. √ Din: bireyin davranışlarını birtakım değerler ve normlar vasıtasıyla kontrol ederek, toplumsal sapmalar, kanun dışı uygulamalar ve bireyin kendine zarar veren alışkanlıklar konusunda caydırıcı bir etsi oluşturur. 4-Diğergam Davranışlar: Dinin toplum üzerindeki etkisinin ve gücünün ortaya çıktığı alanların başında insanlar arası yardımlaşma gelmektedir. √ Allport Din önyargı ilişkisine çalışmaları arasında önemli bir yer ayırmıştır. √Dinin önyargıların oluşmasına yol açmasının başta gelen nedeni ise, katı dinsel mit ve doktrinlerin ilham ettiği dini rekabet ve saldırganlıktır. Ünite 3 √ Psikoloji biliminin nihai amacı da insanın mutluluğuna yardımcı olmaktır. İnsanın Ruhsal Gelişimi : 1-insanın Ruhsal gelişiminin birici basamağı a) Tasavvuf:Nefsi Emmare : Tasavvufta gerçeğe ulaşmak için çıkılan manevi bir yolculuk olarak tanımlanabilecek olan seyri süluk nefsi ruhun emrine-yönetimine verme hareketi olarak da algılanabilir. İnsan nefsinin, kötüyü emreden ve kötüyü tercih eden özelliklerden kurtarılıp olgun ve arınmış, kamil bir seviyeye ulaşması için yapılan yolculuk. Nefsi Emmare: Bedenin doğal isteklerine meyleden nefistir. Bu nefs, dünyasal isteklerin sınırsız karşılanmasını emreder, en değerli en güzel şeyleri akla ve kalbe kötü, çirkin ve değersiz gösterir. b) Uzak doğu felsefesi: 1.çakra: insanı maddi dünyaya bağlar, insanoğlunun bu dünyada yaşamını devam ettirmesi için bireysel ve evrensel ihtiyaçları vardır, kabile çakrasıda denmektedir. Kutsal gerçeği, hepimiz biriz, Rengi Kırmızıdır. c) Psikoloji (kohlberg); gelenek öncesi düzey, 1. evre: itaat ve ceza eğilimi olarak isimlendirilmektedir, davranış sonucu, o davranışın iyi yada kötü olduğunu belirler, cezadan kurtulmak ve yetkiye tam uymak kendi başına değerlidir. 2-insanın Ruhsal gelişiminin ikinci basamağı a) Tasavvuf,Nefsi levvame : Kınayan nefistir, bu seviyedeki insan, kendini sorgulamaya başlamıştır, ancak iradesi yeterince güçlenmediği için pişman olup yapmamaya karar verdiği şeyleri tamamen terk edemeyebilir, onun hayatında kararlar, kararsızlıklar, pişmanlıklar ve tekrarlar iç içedir. Yaptığı iyi davranışların takdir edilmesini ister, Ayıplamak, heves, utanma, makam sevgisi, şüphe, kendini sorgulama bu nefsin sıfatlarıdır. b) Uzak doğu felsefesi: 2.çarka: Doğasında ikilik vardır, ilişkilerde sempati ve antipati duyguları etkilidir, ruhsal sınavı, başkalarıyla bilinçli bir etkileşim içinde olmayı öğrenmek, yani gelişimi destekleyen kişiler ile birleşmek ve gelişmeyi engelleyen ilişkileri serbest bırakmaktır. Kutsalı birbirinizi sayın, rengi turuncu. c) Psikoloji (kohlberg); geleneksel düzey, 2. evre: Saf çıkarcı eğilimler dönemidir. İyi davranış, kişinin ihtiyaçlarını tatmin eden davranıştır, karşılıklı ilişkilerde faydacılık ilkesi geçerli hale gelmiştir. Sen bana yardım et, ben sana yardım ederim. Bu seviyedeki insanı motive eden ihtiyaçları Maslow güvenlik ihtiyaçları olarak isimlendirilmektedir. 3-insanın Ruhsal gelişiminin 3. basamağı a) Tasavvuf , Nefsi Mülhime: Kendisine ilham edilmiş nefis anlamına gelir, ruhsal gelişim açısından gerçek zihinsel bütünleşmenin başlangıcıdır, olumlu ve olumsuz davranışlar arasında sürekli gelir, gider, işlemler yapar. Aşk makamıdır. Aşık, aşk halinde çektiği acılara rağmen büyük haz alır ve bu halinden kurtulmaya çalışmaz. Akıl, tahammül, fedakarlık, kanaat etme, cömertlik, özrü kabul bu seviyenin yaşanan değerleridir. Enel hak türü çıkışlar bu makamda ortaya çıkabilir. b) Uzak doğu felsefesi: 3.çakra: çekim merkezi kısmen içselleşmiştir. Odak noktası çevremizdekilerle kurduğumuz ilişki ile kendimizle kurduğumuz ilişki arasında gidip gelir. Kutsalı ; kendini say c) Psikoloji (kohlberg); geleneksel düzey, 3. evre: iyi çocuk eğilimi ile nitelendirilir, iyi davranış, başkaları tarafından takdir edilen davranıştır. Geçerli toplum kurallarına uyma ön plandadır, iyi nitelikli olmak, bu devrede önem kazanır. Ait olma ve sevme-sevilme ihtiyacı bu düzeydeki insanı motive etmektedir. 4-insanın Ruhsal gelişiminin 4. basamağı a) Nefsi Mutmaine: Tatmin olmuş, huzura ermiş nefis anlamına gelir. Kalbin tatmin olması, üzüntü, rahatsızlık ve acının gitmesidir. Bu mertebe dünyevi, basit arzu ve isteklerden kurtuluş mertebesidir. Gerçek sevginin Allaha kavuşmakla yaşanabileceğini insan bu seviyede kazanır. Cömertlik, tevekkül, şükür, merhamet, sözünde durmamak, kahramanlık, bağışlayıcı ve yumuşak huylu olmak bu seviyenin nitelikleridir. Bu aşamada ilim, akılla sevginin birlikteliğiyle gerçekleşir. b) Uzak doğu felsefesi: 4.çakra: beden ve ruh arasında köprü görevi görerek onların sağlık ve gücünü belirler. Orta çakradır, yapısı ruhsaldır ve ruhsal gelişmemize yardımcı olur, sevgi ve şefkatle nasıl davranacağımızı ve sahip olduğumuz en güçlü enerjinin sevgi olduğunu anlamamızı sağlayan ruhsal dersleri barındırır. Bu düzeyde insan gerçek mutluluğu yaşamaya başlamıştır, dünyada cennete girmiştir. Kutsal gerçeği, insan enerji sisteminin güç merkezidir. Rengi Yeşildir. c) Psikoloji (kohlberg); Geleneksel düzey, 4. evre: Kanun ve düzen eğilimi olarak isimlendirilmektedir, doğru davranış, görevini yapmaktır. İnsanı motive eden ihtiyaçlar saygı ihtiyaçları şeklinde ifade edilebilir. 5-insanın Ruhsal gelişiminin 5. basamağı a) Nefsi Raziye: Yaşadıklarını gönül hoşluğu ile karşılayan, şikayet etmeme özelliklerinin, ilahi huzur ve teslimiyetin yaşandığı seviyedir. Allahın kendi hakkındaki kaza ve kaderine tamamen razı olup bir anlık bile onun rızasından ayrılmaz, Allahın ahlakıyla ahlaklanmış nefistir. Huzur, terk, varlık ve oluştaki her şeyi itirazsız kabullenme bu mertebede yaşanan değerlerdir. b) Uzak doğu felsefesi: 5.çakra: kendi irade gücümüzü ve ruhumuzu yaratanın iradesine terk etme sürecidir. Tüm hastalıkların 5.çakra ile bağlantısı vardır. Rengi mavidir. c) Psikoloji (kohlberg); Gelenek üstü düzey, 5. evre: kontrat ve yasaya uygunluk eğilimi olarak isimlendirilmektedir. Doğru davranış insan hakları ve toplum yararı gözetilerek ve toplum tarafından incelenip kabul edilmiş ilmelere uygun davranıştır. İnsanı motive eden ihtiyaçlar bilme ve anlama ihtiyacıdır. 6-insanın Ruhsal gelişiminin 6. basamağı a) Nefsi Marziye : Allahın kendisinden razı olduğu insanın bulunduğu seviyedir. İnsan, ruhen yaşadıklarını kabullenmede en üst seviyeye ulaşmıştır. Bağışlayıcı olmak, ayıpları örtmek bu seviyedeki insanın nitelikleridir. b) Uzak doğu felsefesi: 6.çakra: üçüncü göz de denir. Zihin ve ruh arasındaki etkileşimin sezgisel görüş ve bilgelikle sonuçlanabileceği ruhsal merkezdir. Bilgelik çakrasıdır. Rengi laciverttir. c) Psikoloji (kohlberg); Gelenek üstü düzey, 6. evre: evrensel ahlak ilkeleri eğilimi olarak isimlendirilir. 7-insanın Ruhsal gelişiminin 7. basamağı a) Nefsi Kamile: olgunlaşmış insanın bulunduğu seviyedir, kendini bilen Rabbini bilir sözü bu makamda anlamını bulur. İnsan bu seviyede latif, ince düşünür ve öyle davranır, kaybedeceği bir şeyi yoktur. hiçbir kayıptan ıstırap duymaz. Anda yaşama tavrı bu düzeyde etkindir. b) Uzak doğu felsefesi: 7.çakra: ruhsal doğamızın fiziksel yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak bize rehberlik etmesini sağlama yetimiz ile olan bağlantımızdır. Dua çakrasıdır. Kutsal gerçeği anda yaşa ‘dır. Bu seviyedeki insanı güdüleyen ihtiyaçlar estetik ihtiyaçlardır. Maslow bu ihtiyaçları belirlemek için klinik çalışmaları yapmıştır. İnsanı kamilin psikolojik özellikleri: 1-korku ve tamahkarlık, seksüel-agresif dürtülerden kurtulmak 2-ikilikten kurtulmak 3-dünyevi ve şartlanmış benlikten kurtulmak 4-insan gelişiminin yedi evresini yaşantılamak 5-yoğun duygusal ve ruhsal hallerin deneyimlenmesi, umut, korku, neşe, vecd, güven, kesinlik 6-hayatla tam bir iç içelik. Anla tam bir bütünleşme 7-kişinin tabiat ve hayatın görünmez ritmi ile olan bağını keşfetmesi 8-aşkın deneyimlerin yaşantılanması 9-varoluşsal birlik. Değer: kişinin isteyen, gereksinme duyan, erek koyan bir varlık olarak, nesne ile bağlantısında beliren şey olarak tanımlanır. √ Manevi değerler insanın ruhunda, özünde varolan ve evrensel ruhun sunduğu ilkelerdir. Sevgi, adalet, sabır.... içsel değer : bir bireyin arzu edilen sonuçları üretmek bakımından sahip olduğu değere, istenen bir sonucu ulaşmada araç işlevi gören bir şeyin sergilediği değere, dışsal, araçsal yada pragmatik değer adı verilirken, bir şeyin bizatihi kendisinden dolayı sahip olduğu, kendi içinde ve kendi başına sergilediği değeri asli veya içsel değer denir Bilişsel gereksinim: insan anlayacağı ve o doğrultuda yaşayacağı bir değerler düzenine, yaşam felsefesine, dine yada onun yerini tutan bir başka şeye gereksinim duyar, bunu anlamaya denir. Covey Sprangerin insan tipleri olarak ifade ettiği yaklaşımını merkezler olarak kavramlaştırmaktadır. Merkezleri belirleyen etkenler: güvenlik, rehberlik, bilgelik, güç √ Uzakdoğu felsefesinin en önemli noktalarından biri her insanın içinde uyanmak aydınlanmak yeteneği olduğunu, kendi yolunu kendi kendine bulabileceğini söylemesidir. | |
11Haziran 2015, 20:55 | Mesaj No:3 |
Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri Ünite 4 Suçluluk Duygusu: kanunen vy dinen yasaklanan yada ahlaki açıdan ayıplanan bir şey yaptığımız, toplumun ahlaki normlarını, yada kendi standartlarımızı çiğnediğimiz düşüncesinin yarattığı pişmanlık ve rahatlık duygusudur. Patolojik suçluluk duygusu, gerçek veya hayali ihlallere yönelik oldukça abartılı bir tepkidir. Ego ile ahlaki otorite olan süperego arasındaki çatışmayla tanımlanır. Nevrotik suçluluk duygusu: kaygıya, öz-saygının kaybedilmesine ve çatışmalara yol açan gerçek veya hayali bir ihlalden kaynaklanan bir suçluluk duygusudur. √ Yahudilikte tevbe; geri gelmek anlamında şuv fiili kullanılmaktadır. √ Eski Ahite göre tevbe, kalbi Rabbe meylettirmektir. √ Maynonidese göre tevbe; hayatı zihinden söküp atarak onu tamamen unutmak ve bir daha da dönmemeye karar vermektir. √ Hıristiyanlıkta tevbe: ****noia ve ****meleia kelimeleri kullanılmıştır. Tövbe süreci ; 1-farkındalık, 2-kendini affetme, 3-insanın özbilincinden doğan kendine ve başkalarına yararlı eylemler üretme 4-kararlılık ve kalıcılık. √ Tövbenin bireysel ve ilahi boyutunun insanda ortaya çıkardığı sonuç, ruhen mutluluk hissetmesi ve iç huzuruna ulaşmasıdır. Din Bilimleri : Din Fenomenolojisi, Dinler Tarihi, Din Sosyolojisi, Din Eğitimi Diğergam davranışlar için kriterler : 1-Yapılan davranışın bir başka kazanç için olmayıp, bizzat kendisi amaç olmalıdır, 2- Davranışta gönüllülük esastır. 3-Yapılan davranış bir iyilikle sonuçlanmalıdır. Martin Luter’e göre: Hiçbir insan başkasının hatasını affedemez, itirafı faydalı ve zaruri görür, korkudan değil sergiden dolayı tevbe etmek lazımdır. Duygusal özbilinç: 1-Kendi duygularını tanımlamak ve adlandırmakta ilerleme kaydetme 2-Hislerinin nedenlerini daha iyi anlayabilme3-Hisler ve hareketler arasındaki farkı kavrayabilme Duygu Yönetimi: 1-Engellenmişlik, çaresizlik duygusuna daha iyi katlanabilme ve öfkeyi idare edebilme 2-Sözlü aşağılama, kavga gibi davranışların azalması 3-Kavga etmeden, öfkeyi uygun bir biçimde daha iyi ifade edebilme 4-Saldırgan yada kendine zarar veren davranışların azalması 5-Kendisi ve ailesi hakkında daha olumlu hisler 6-Stresle daha iyi baş edebilme 7-Daha az az yalnızlık ve sosyal kaygı Duyguların Verimli Kullanımı 1-Sorumluluğun artışı 2-İşe daha iyi odaklanıp dikkatini verebilme 3-Daha az dürtüsel, daha fazla özdenetim (öfke kontrolü) Empati; Duyguları okuma 1-Ötekinin bakış açısını daha iyi kavrayabilme 2-Empatinin ve başkalarının hislerine karşı hassasiyetin gelişmesi 3-Başkalarını daha iyi dinleyebilme İlişkileri Yürütme 1-İlişkileri analiz etme ve anlama yeteneğinin artması 2- Analaşmazlıklarla çözüm ve uzlaşma yeteneğinin artması 3-İlişkilerdeki sorunları daha iyi çözebilme 4-iletişimde daha iddialı ve becerikli olmak daha popüler ve dışa dönük arkadaşları ile daha cana yakın ve ilgili olmak 5- Arkadaşları tarafından daha fazla aranıyor olmak 6-Daha ilgili ve düşünceli olmak 7-Sosyalleşmeden yana ve gruplarla daha uyumlu olmak 8-Daha fazla paylaşmak, işbirliği ve yardımseverlik 9- Diğerleriyle ilişkide daha demokratik olmak | |
11Haziran 2015, 20:55 | Mesaj No:4 |
Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri SORULAR VE CEVAPLAR 1-Aşağıdakilerden hangisi dinin kökenlerinden değildir ? 2-Dinin niteliği aşağıdakilerden hangisidir ? mütaal insanı aşan bir yönü vardır 3-Dinin içsel ve duygusal yönü hangisidir ? Dini tecrübe boyutu 4-Çocuk ve ergenlik araştırmaları yapan psikolog kimdir ? G.Stanley Hall 5- Dinin özünü oluşturan tepki hangisidir ? 6- klasik kuram kime aittir ? Freud ve Jung 7- veri toplama tekniklerinden biri değildir? a) Anket b) Mülakat (röportaj) c) Kişisel dökümanların Tahlili 8 -sosyal bilimlerde en yaygın olarak kullanılan veri toplama aracı hangisidir Anket 9 -aşağıdakilerden hangisi dinin boyutuna girmez a) inanç boyutu b) uygulama boyutu c) Bilgi boyutu d) Dini Tecrübe Boyut e ) Etki Boyutu 10- toplumsallaşma sürecinde dininde ortaya çıktığını kim demiştir Durkheim 11-digergam davranışların ölçütü nedir Kendin için istediğini, başkası içinde istemek 12- önyargı ile din arasında ilişkide nedenler nelerdir Katı dinsel mit ve doktrinlerin ilham ettiği dini rekabet ve saldırganlıktır 13- insani motive eden fizyolojik ihtiyaçlardır diyen kimdir Maslow 14-nefsül mülhimede hangi duygular ağır basar Akıl, tahammül, fedakarlık, kanaat etme, cömertlik, özrü kabul 15- kamil insanin psikolojik özelliklerinden değildir 16-nefsürraziye karşılığı cakra hangisidir 5.Çakra 17-insancıl vicdan tabirini kullanan kimdir Erich Fromm 18-cansız şeyler taşların saflığı ve elmas atların hızları hangi değerlere örnektir Nesne Değerleri 19-duygu yönetimi değildir (sayfa 64) 20-ben bilinci hangi peygambere aittir Hz. Musaya aittir, Sen bilinci Hz. İsaya Biz Bilinici Hz.Muhammet sav aittir. | |
11Haziran 2015, 20:56 | Mesaj No:5 |
Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri ÜNİTE 5 Eğitim yaklaşımları 1-Süreç anlam-ürün anlam: Bu yaklaşıma dayalı tanımlama çabalarında kültürü aktarma, yönetim, şekillenme ve davranış kazandırma gibi süreçlerden söz edilir. Tanımlardan bir kısmında ise bu süreçler sonucunda ortaya çıkan ürün öne çıkarılır. 2-Deiptif anlam-programsal anlam: Bireylerin kişiliğini destekleyen bir davranış olarak betimler.Programsal nitelikli tanımlar ise elde edilecek ürüne ulaşmak için eğitimin nasıl düzenleneceğine ilişkin bir boyut içerirler. 3- Niyet anlam-etki anlam: Eğitimin içerdiği amaçlılığa, belirli bir görevi yerine getirme bilinçliliğine vurgu yapar. 4-Davranış anlam-olay anlam: Eğitim kavramının en eski ve gündelik dilde sık kullanılan anlamı hedef kitleyi herhangi bir açıdan daha iyi, daha becerikli ve daha mükemmel yapmayı amaç edinen davranışların kastedildiği anlamdır. Olay anlam boyutu, merkeze alan tanımlama çabalarında ise eğitilenlerin kişiliklerinde bir şekillenmeye sebep olan olay ve olgular öne çıkır. Eğitimin tanımı; Bireyleri doğayı denetleyecek, değiştirecek ve üretim yapabilecek biçimde yetiştirme, bireylerin doğal olgunlaşmalarını artırma ve bu özelliği göstermelerini sağlamak amacıyla davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir. Eğitimciler eğitim alma ve eğitim verme açısından insanın üç yönünü ayırt etmektedir 1. insanın evrensel özelliğidir. 2. İnsanda yine biyolojik, fakat türüne has özelliklerin varlığıdır. 3. insanın ilk iki tabiatını kontrol edebilme kabiliyetidir. İnsan yine insan tarafından kontrol edilmekte ve istenilen yönde biçimlendirilmektedir. Eğitim kavramının en geniş anlamı: insanda istenilen yönde davranış geliştirme faaliyetidir yani insanı insan yapmak da denir. İnformal Eğitim: Bireyin içerisinde bulunduğu ortamda kendi kendine sistemsiz ve denetimsiz bir şekilde kültürlenmesidir. Formal eğitim: önceden hazırlanmış, bir program çerçevesinde planlı olarak yapılan eğitime denir. Formal eğitim amaçlıdır. Formal Eğitimin özellikleri 1-Varılmak istenen hedefler bellidir 2-Planlı ve programlıdır 3-Eğitim amaçları profesyonel kişiler eliyle gerçekleşir 4-Olumlu davranışların kazandırılması esastır 5-Belirli bir mekan ve ortamda eğitim gerçekleştirilir 6-Profesyonel hazırlanmış eğitim araç ve gereçleri kullanılır. Örgün Eğitim nedir: Belli bir yaş kademesindeki bireylere, Milli Eğitimin amaçlarına göre, okulöncesi, ilköğretim, orta ve yüksek öğretim basamaklarından oluşan, süreklilik arz eden, sistemli ve belli bir sıra söz konusu olan eğitimdir. Eğitimin üstlendiği amaçlar: 1-Bireyin topluma, toplum dinamiklerine uyumuna yardım sağlamak 2-Bireyde var olan istidat ve yeteneklerin en üst sınırına kadar gelişmesini sağlamak ve bu işlevlerin gerçekleşmesi için gerekli davranış biçimlerinin kazandırılmasını desteklemektir. Eğitimin bireydeki (Davranışlarındaki) amaçları 1-Bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım eder 2-Bireyin insan ilişkilerini geliştirmesine yardım eder 3-Bireyin ekonomik etkinliğini geliştirir 4-Bireyin Vatandaşlık sorumluluğunu geliştirir. Bergson’a göre din: Zekanın dağınıklığı ve çaresizliği karşısında doğanın koruyucu tepsi ve daha da ileride hayatın bütününe bağlanma, hayat hamlesinin en derinidir. Edward Sapir’e göre din: Günlük yaşantının anlaşılmaz ve tehlikeli ortamı içinde gönül huzuruna, iç huzuruna götürecek bir yolun bulunmasıdır ve çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Psikologlara göre din: Bir üst benlik olayıdır. Bireyi topluluğa bağlayan kişisel yapısının izdüşümü aracılığıyla belirlediği ikincil kurumlardır. Sosyologlara ise dini toplumla açıklarlar. Dine kutsalın toplum hayatındaki deneyimi olarak bakar. Parsons’a göre din: Kainatta insanın yeri, insanın diğerleriyle ilişki, çevresi ve diğer insanlarla ilişkilere bağlı olarak arzu edilir olan ve olmayan şeyler hakkında geliştirilen ve gerçekleştirilen bir anlayıştır. Tasavvuf ve din psikologlarına göre din, insanı kamil insan olmaya sevk eden bir disiplindir. --Dini anlayışlar ve davranışlar manzumesi, ilahiyata ise arayış ve araştırma disiplinleri denir, başka bir ifadeyle din, inanış ve davranıştır, ilahiyat,araştıran, geliştiren ilmi disiplinlerdir. Daru’l-ilm: Şii öğretisi, cami halkalarındakilerden daha ileri geçerek özel yöntem ve modellerle öğretim yapan kurullardır. Temelde araştırma kurumudur. Medrese: Sünni öğretisi, Şii öğretisine karşı kuruluş olarak medreseyi meydana getirmiştir. Medreselerde ileri seviyede, bilgilerin sistematik bir şekilde öğretildiği öğretim kurumlarıdır. Darul ilm mısırda egemenliğini kaybedince medrese, Bağdat, İstanbul ve kahirede yüksek seviyeye ulaşmıştır. Medreselerde: Şubat 1910 da Medaris-i İlmiye Nizamnamesi, Eylül 1914 ‘te Islah-ı Medaris Nizamnamesi, Mayıs 1921’de Medaris-i İlmiye Nizamnamesi gibi ıslahat yapma denemeleri başarılı olmamış. 1924’te çıkarılan Tevhid-i tedrisat kanunu sonrası tarihe karışmıştır. ---Çocuklar mektebe gönderilmeden usta veya memur yanına çıraklığa verilmeye başlanınca, 1702’de Şeyhülislam Feyzullah Efendiye bildirilen ferman ile 1824’de İstanbul Bilad-ı Selase kadılarına gönderilen fermanla uyarıcı fermanlardır. İbn Sahnun: İlk İslam eğitim kuramcısı Tunuslu İbn Sahnun dur. Adab el Muallimin adlı eserinde daha çok öğretim adabı üzerine fikirlerini yoğun olarak ortaya koymuştur. Eğitim muhtevası; Kur’an kıraatleri, hatabet, matematık, sarf ve nahiv, şiir ve hikayeler, dualar, dini bilgiler, ibadetleri kapsar. Öğretilmemesi gereken şeyler ise ebced ve Kuranın makamla okunmasıdır. El-Cahiz: Irakta ibn sahnun ile aynı çağda yaşamıştır. Risale el-Muallimin adlı eseri vardır. Ayrıca el-Beyan ve et-Tebyin isimli eserinin bir bölümünü öğretmenler ve öğretim olgusu üzerine ayırmıştır. Öğrenmeyi bir ihtiyaç olara görür. Oyundan, sanata kadar, tıp ilminden gök bilimine kadar bir çok dallarda öğretimi teşvik etmiştir. Ebu Nasr Muhammed el-Farabi: Eserlerinde bilgi felsefesi başta olmak üzere eğitimin her boyutuna ilişkin görüşlerini belirtmiştir. Ta’lim ve Te’dib gibi Her iki öğretim alanına ilişkin yöntemler önermiştir. El-Kabisi: Ünlü bir hadisçi ve fıkıhçı olarak kabul edilmekle birlikte Er-Risalatül-Mufassala li Ahvalil –Müteallimin ve Ahkamil-Muallimin vel Mütaallimin isimli eseriyle İslam eğitim tarihinde önemli bir yere sahiptir. İslamda Öğretmen ve Öğrenci Meselelerine Dair Geniş Risale şeklinde dilimize çevrilmiş eseri vardır. Ebu Hamid el-Gazali: Eyyühel Veled (ey oğul) adlı eserinde terbiye ile ilgili görüşlerine yer verir. Gazaliye göre de eğitimin niteliği dinidir. İbn Cemaa: Kuranı anlayarak ve üzerinde düşünerek okumanın önemini ve kuranı öğrendikten sonra unutmamak için tekrar etmenin gerekli olduğunu belirtir. Kuran bütün dini ilimlerin aslı ve temelidir. Diğer branslar hakkında bilgi edinmesini de tavsiye etmiştir. İbn Cemaa’ya göre derslerin önem sırası; Tefsir, Hadis, Usulid-i Din, Usulü Fıkıh, Mezhepler Tarihi, Nahiv ve Cedel. İbn Haldun: Eseri Mukaddime ile düşünce tarihimizde büyük bir iz bırakmıştır. Tarihçi kimliğiyle ve toplumsal hayata dair özel kuramlarıyla ön plana çıkmıştır. İlimleri ikiye ayırır. 1-Asli ilimler ve Alet ilimleri 2-Nakli ve tabi bilimler Burhan ed-Din ez-zernuci ; Talim ve el-Müteallim isimli içeriği tamamen eğitime hasredilmiş eserin yazarıdır. Eğitimin hedefi, Allahın rızasına kavuşmak, ebedi hayatı elde etmek, kendi nefsinden ve cahillerden cehaleti kaldırmak, dini canlandırmak ve islamın devamını sağlamak olmalıdır. | |
11Haziran 2015, 20:56 | Mesaj No:6 |
Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri ÜNİTE 6 Din Eğitimi Bilimini tanımlayabilmek için şu kavramları analiz etmek gerekir; Din, Eğitim, Bilim, Din Eğitimi, Eğitim Bilimi Teolojik yaklaşıma göre DEB tanımı; Temelde inanılan dinin eğitimidir. Dolayısıyla din eğitimi bilimi kavramı içinde yer alan din ile inanılan, mensup olunan ve eğitimi yapılan din kastedilmektedir. Teolojik yaklaşımda bilim değil, din ve dinin öğretilmesi öncelenmektedir. Bilimsel-antropolojik bağlamda; insanın kayıtsız şartsız var olan Mutlak varlığa yönelişi ve onun tarafından kuşatılışıdır. Eğitim; İnsanların, diğer insanların şahsiyetlerini herhangi bir açıdan desteklemeyi denedikleri davranışlar bütünüdür. Eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir. Bilim: Evrenin ve olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir, genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgidir, belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma sürecidir. Din Eğitimi; insanın kutsal ile ilgili davranışlarının geliştirmesi sürecidir, Din Eğitimi,bireyin dini davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme denemeleri sürecidir. Dindarlık ön plana çıkarıldığında Din Eğitimi; insanın doğuşla beraberinde getirdiği dini istidat ve kabiliyetleri işleyip geliştirmek üzere, başta Allahı ve ilahi kelamı öğrenip kabul ederek, ilahi kelam içinde mevcut bilgiler ve talepler doğrultusunda yaşayışını düzenleyebilmesidir. Eğitim Bilimi-Eğitim Bilimleri-Eğitimbilim: Bireyin davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişmeler meydana getirme denemeleri sürecini bilimsel metotlarla araştırarak betimlemeye açıklamaya ve kontrol altına almaya çalışan bilimsel disiplindir. Eğitim teori, ilke, yöntem ve yaklaşımlara ulaşmaya çalışan bilimlerdir. Din Eğitimi Bilimi; Bireyin dini davranışlarında kendi yaşantıları vasıtasıyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme denemeleri sürecini geçmişi, bugünü ve geleceği ile bilimsel metotları kullanarak betimlemeye, açıklamaya ve kontrol altına almaya çalışan bilimsel disiplindir. Din Eğitimi Biliminin Doğuş Sebepleri: Dinin anlaşılması, açıklanması, kontrol edilmesi ve daha yüksek seviyede gerçekleştirilmesi ihtiyacı din eğitimi bilimini doğurmuştur. Din Eğitimi Biliminin Doğuşunu Geciktiren sebepler: 1-Ne eğitim bilimcileri eğitimin din boyutunu üstlenmişler, nede din eğitimi ile uğraşanlar bilimselleşme ihtiyacını hissetmemişler ve bilimselleşme sürecine girmemişlerdir. 2-Medrese-mektep çatışmasının sonucunda medreselerin kapatılması, din ile eğitimi karşı karşıya getirmiştir. Böylece din eğitimi uzunca bir süre okullarda yer almış buda, Din eğitim bilimini doğuşunu gerçekleştirmiştir. 3-Din eğitiminin bir bilim işi değil, aksine uygulama işi olduğu fikrinin uzun yılar hakim olması da onun bilimsel bir disiplin olarak diğer disiplinlerin yanında yer alamayışına neden olmuştur. 4-Din öğretiminin genel, mesleki ve yüksek öğretimden uzak bir süre uzak tutulmuş olması bu gecikmeye sebep olmuştur. 5-Dindarların okuldaki din derslerine güvenmemeleri yanında din derslerini okullarda yer almasın karşı çıkanların da rejim adına taşıdıkları endişeleri. 6-Gizli bir sebepte; Din eğitiminin eğitim bilimleri ile ilişkilendirilerek bilimselleştirilmeye çalışılmasının olumsuz etkilerinden duyulan endişe olabilir. 7-Din eğitiminin hayatın gerçekliğinden doğan bir ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyacın bilimsel bilgiyle giderilmesi gerektiği geç fark edilmiştir. 8-Din eğitimi uzun süre sadece pratik yönüyle görülmüş, bilimsel teorik boyutu gözden kaçırılmıştır. 9-Okullardaki din eğitiminin meşruiyetini tartışmaktan, onu bilimsel niteliklere ulaştıracak tartışmalara zemin bulunamamıştır. 10- Pisikoloji gibi eğitime etki eden yeni bilimlerin verilerini din eğitimi açısından yorumlamak zaman almıştır. Geleneksel öğretim ve öğretmen anlayışı bu yorumlamayı geciktirmiştir 11-Din Eğitimi, eğitim bilimcileri tarafından ihmal edilmiştir. Din Eğitimi biliminin alanı ve sınırları: Alanı, din eğitimi ile ilgili gerçeklikler ve din eğitimi söz konusu olduğu her şeydir. Bilimsel araştırma yapacağı din eğitimi gerçekliğidir ifadesi daha kapsayıcı olacaktır. ++Din eğitimi bilimini araştıracağı ilk mesele; din eğitimi nedir, niçin vardır ve nasıl vardır soruları olmalıdır. Din Eğitim biliminin amacı; Dindarlık merkezli yaklaşanlara göre, diniden gelen bilgilerle, eğitim biliminin verilerini birleştirerek, insanların Allahın iradesine uygun kişiler olarak yetişmelerine katkıda bulunacak çalışmalar yapar. Onların hayatları boyunca karşılaşabilecekleri, dini anlayış ve yaşayışla ilgili teorik ve pratik problemlerini araştırır, inceler, çözümler üretmeye ve geleceğe yönelik teorikler geliştirmeye çalışır. Bilim merkezli yaklaşıma göre ise; araştırma alanına giren din eğitimi gerçekliğini bütün boyutlarıyla bilimsel metot ve teknikler kullanarak betimlemeye, açıklamaya ve kontrol altına almaya çalışmaktır. Din Eğitimi Biliminin görevleri ; Birinci görevi kedi “NE” liğini ortaya koymaktır. 1-Tanımını ve açıklamasını yapması 2-Alanını tespit etmesi, 3-bilimler arasındaki konumun, ilgili bilimlerini ve ilişki biçimlerini belirlemesi, 4-Araştırma metotlarını ortaya koyması 5-Amaç ve görevlerini irdelemesi, 6-Terminolojisini oluşturması gerekmektedir. Din Eğitimi biliminde yöntem : a) Manevi bilimsel yöntemler: Anlamaya dayalı yöntemler, tarihsel yöntem, dialektik yöntem ve fenomenolojik yöntem. b) Empirik yöntem: deneysel yöntemler, anket, mülakat, grup tartışması ve istatistik. Din Eğitimi biliminde kullanılan yöntemler: 1-Normatif –Dedüktif Yöntem: Eğitimde ve din eğitiminde kullanılan en eski yöntemdir. Konu ve öğretmen merkezlidir. Belli normları esas alan ve bu normlardan tümdengelim yoluyla sonuca ulaşmaya çalışan bir yöntemdir. 2-Manevi bilimsel-Hermenötik Yöntem: Bu yöntemin merkezinde “anlama” kavramı yer almaktadır. Din eğitimi açısından bakıldığında yine metne bağlılık söz konusudur. Normatif deküktif yöntemden farklı yanı ise; metnin, günün insanı tarafından günün şartları ve birikimi doğrultusunda anlaşılmasının esas alınmış olmasıdır. Önemli unsuru sorudur. 3-Empirik-Analitik yöntem: Bunun arkasındaki itici güç ise öğrenci merkezli anlayış olmuştur. Hedef, eğitim olgusunun, öğrencinin, toplumun,zamanın ve çevrenin ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi ihtiyacını karşılamaktır. 4-Dialektik-İdeoloji eleştirel Yöntem: Diğer yöntemlerin yanında tamamlayıcı bir yaklaşımdır. Bu yöntem; zıtlıkların kaldırılası için yürütme ilkesine dayanmaktadır. Sürekli tez anti-tez vardır. Tecrübe ile gerçeklik arasındaki zıtlığı akıl yürüterek çözme denemesidir. Din Eğitimi Bilimi ilahiyat Bilimidir; bu görüşün temelinde, din eğitiminin anlamından amaçlarına, muhtevalarına, metotlarına ve araç gereçlerine kadar her şey dinin kaynaklarından hareketle belirlenmelidir anlayışı bulunmaktadır. Din Eğitimi Bilimi Eğitim Bilimidir; Bu görüşte olanlara göre, din eğitimi bilimi eğitim bilimlerini merkeze almakla birlikte, ilahiyat bilimlerinden, din bilimlerinden ve diğer bilimlerden yararlanan bir bilimdir. Din Eğitimi bilimi Bağımsız disiplinler arası bir bilimdir; Bu görüşe sahip olanlar, disiplinler arası çalışmanın bir bilimsel anlayışı yansıttığını ileri sürmektedir. Din Eğitimi Biliminin ilgili Bilimleri 1- İlahiyat bilimleri veya temel İslam bilimleri: Tefsir, hadis, kelam, fıkıh, İslam felsefesi, tasavvuf, İslam tarih vs. 2-Eğitim Bilimleri; Eğitim gerçekliği üzerinde çalışan bilimler gelmektedir. Eğitim felsefesi, eğitim sosyolojisi, eğitim psikolojisi, eğitim tarih, program geliştirme, planlama ve değerlendirme, eğitim teknolojileri ve materyal geliştirme, eğitim yönetimi, sınıf yönetimi, genel öğretim metotları, özel öğretim metotları, eğitimden psikolojik danışma ve rehberlik gibi. 3-Din Bilimleri; Din felsefesi, dinler tarihi, din fenomenolojisi, din sosyolojisi, din psikolojisi gibi. ÜNİTE 7 Örgün din öğretimi nedir: Okul çatısı altında verilen din öğretimi faaliyetleri anlaşılır. Osmanlı döneminde bunun adı sıbyan mektepleridir. Din derslerinin adı o zaman Malumatı Diniye veya Maa Kuranı kerim şeklindedir. ++ 1974-75 eğitim öğretim yılından itibaren itibaren zorunlu olarak okutulan Ahlak dersleri Din ve Ahlak Bilgisi adıyla verilmiştir. Din Öğretiminin temellendirilmesini sağlayan argümanlar 1-Antropolojik-insani temel 2-Toplumsal Temel 3-Kültürel temel 4-Evrensel temel 5-Felsefi temel 6-Hukuki temel: Buna tarihi temel de diyebiliriz. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi tarihi temelini 3 mart 1924 de kabul edilen öğretim birliği kanunundan ve 1982 anayasasının 24. maddesinden almaktadır. Nasıl bir din eğitim-Fikir ağacının köklerinde: insana saygı, düşünceye saygı, ahlaki olana saygı, hürriyete saygı, kültürel mirasa saygı dır. Örgün din öğretimini alanı 1-ilköğretimde din öğretimi; haftada 2 saat din kültürü ve ahlak bilgisi 2-Ortaöğretimde din öğretimi; 1 saat din ve ahlak bilgisi 3-İ.H.L 4-Dini yüksek öğretim. ++Tevhidi Tedrisat kanunun işletilerek din öğretiminin devlet eliyle yürütülmesi düşüncesi ilk olarak 1943 yılında ikinci Maarif Şurasında dile getirildi. ++İlahiyat fakültesinin açılması nihayet hükümet teklifi 9 mayıs 1949 tarihinde Meclise getirildi. 4 haziran 1949 tarihinde kabul edilen kanunla Ankara Üniversitesine bağlı bir ilahiyat fakültesi açılmış oldu. ++ 1982 yılında düzenleme ile Yüksek İslam Enstitüleri ve İslam İlimler Fakültesi ile birlikte Ankara ilahiyat fakültesi, bir yıl hazırlık 4 yıl lisans öğretimi olmak üzere beş yıllık yeni bir yapıya kavuşturulmuştur. ++ Milli eğitime bağlı olarak ilk Yüksek İslam Enstitüsü 1959-60 öğretim yılında istanbulda açılmıştır. ++ 1989-90 öğretim yılında da iki yıl süreli ilahiyat meslek yüksek okulu açıldı. Örgün din öğretiminde program modelleri 1-Mezheplere göre din öğretimi program modeli 2-Mezhepler üstü din eğitimi ve din eğitimi programı; bizde kuran merkezli din eğitimi bu tür programdır. 3-Mezhepler arası din eğitimi ve din eğitimi programı; Bu anlayışın ülkemizdeki isim koyucusu ise Beyza Bilgindir. 4-Dinler arası din eğitimi ve din eğitimi programı 5-Fenomenolojik din eğitimi ve din eğitimi programı; Bu anlayış, genel anlamda dinler arası eğitimin bir alternatifi durumundadır. ++ İ.H.L ‘den önce imam hatip yetiştiren kurumun adı; Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba | |
11Haziran 2015, 20:57 | Mesaj No:7 |
Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri ÜNİTE 8 Yaygın Din Eğitimi Selçuklularda ve Osmanlılarda; Tekke, Zaviye ve Dergahlar-Vakıflar-Ahilik-Yaran sohbetleri ve sıra geceleri- Kütüphaneler-Sahaflar ve kitapçılar-Devlet adamları ve zenginlerin konakları-Bilginlerin, ediplerin evleri-Cer ve irşad heyetleri-Kahvehaneler-Orta oyunu ve karagöz-Ev sohbetleri Hanegi: Bilim adamları, sanatçıları seven bazı devlet adamlarının ve zenginlerin konakları, önemli yaygın din eğitimi yerleriydiler. Buralara bilginler, sanatçılar davet edilir, kendilerine hanegi denirdi. Mektebi irfa: Kahvehanelerde eğitici ve öğretici özeliklerinden dolayı bu isim söylenirdi. Cer ve irşad heyetleri: Osmanlı dönemindeki en önemli yaygın din eğitimi faaliyetlerindendir. Özellikle da ramazanda medrese talebelerinin ülkenin en ücra yerlerine kadar gitmek suretiyle verdikleri din hizmetidir. ++ Osmanlıda yaygın din eğitimi resmi olarak Şeyhülislamlık gayri resmi veya yarı resmi olarak ise, tekke, zaviye, dergah, vakıf gibi kurumlar vasıtasıyla yürütülmüştür.Cumhuriyet döneminde ise DİB vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Yaygın din eğitiminin vasıtaları 1-Hutbe 2- Vaaz 3- Kuran kursları 4-Merkez irşad ekipleri 5- Konferans, panel ve sempozyumlar , kitle iletişim aletleri. Yaygın din Eğitiminde (öğrenmeyi etkileyen faktörler) 1-Ön bilgiler 2-Öğrenen karakterleri 3-Öğrenenin tercihleri 4-Öğrenme ortamını büyüklüğü 5-Öğretici karakterleri 6-Kullanılan öğretim metodu ve teknikleri Yaygın din eğitimin en önemli hedef kitlesi olarak yetişkin din eğitiminde kullanılabilecek yöntemler 1-Anlatım yöntemleri 2-Soru-cevap yöntemi 3- Gösteri yöntemi 4-Grup tartışması yöntemi 5-Bireysel öğrenme-öğretme yöntem ve teknikleri | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ankara İlitam 1. sınıf 1. dönem özetleri | mehmet akif2 | ANKARA İlitam | 4 | 26 Ağustos 2019 21:57 |
Ankara İlitam Kuranı Kerim 1( Ünite özetleri) | Medine-web | ANKARA İlitam | 2 | 06 Ocak 2015 19:48 |
Mantık 7. 8. 9. 10. ünite özetleri (Ankara İlitam) | mblgn | ANKARA İlitam | 0 | 26 Kasım 2014 16:30 |
ANKARA İLİTAM Din Bilimleri II. Özetleri | Medine-web | ANKARA İlitam | 7 | 21 Kasım 2013 18:02 |
Ankara ilitam fıkıh ders özetleri | Medine-web | ANKARA İlitam | 4 | 20 Ekim 2013 12:40 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|