|
Konu Kimliği: Konu Sahibi seb-i aruz,Açılış Tarihi: 21 Aralık 2012 (18:45), Konuya Son Cevap : 21 Aralık 2012 (18:45). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Aralık 2012, 18:45 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 21933 Üyelik T.:
23 Kasım 2012 | arapçaya giriş konuları(yardımcı olur belki) arapçaya giriş konuları(yardımcı olur belki) ALLAH VE RASÛLÛ’NÜN KUR’ÂN’I (ANLAYARAK) OKUMANIN FAZİLETİNE İLİŞKİN BİRKAÇ MESAJI ... قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُولُوا الْأَلْبَابِ (39/ZÜMER, 9). ... De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri (bunları) hakkıyla düşünür. ...وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلاً (73/MÜZZEMMİL, 4). ... Kur’ân’ı açık açık güzelce (düşünüp anlayarak ağır ağır tertîl üzere) oku... عَنْ عُثْماَنَ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ: أنَّ النَّبِيَّ (ص) قالَ:خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرآنَ وَعَلَّمَهُ. Hz. Osman (r.a.) ’dan rivâyet edildiğine göre: “Resûlullah (a.s.) buyurdular ki: “Sizin en hayırlınız Kur'ân'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir.”[1] عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ: أنَّ رَسُولَ اللّهِ (ص) قالَ: مَا اجْتَمَعَ قَوْمٌ فِي بيْتٍ مِنْ بُيُوتِ اللّهِ تَعاَلَى يَتْلُونَ كِتَابَ اللّهِ وَيَتَدَارَسُونَهُ بَيْنَهُمْ إِلاَّ نَزَلَتْ عَلَيْهِمُ السَّكِينَةُ، وَغَشِيَتْهُمُ الرَّحْمَةُ، وَحَفّتْهُمُ الْمَلاَئِكَةُ، وَذَكَرَهُمُ اللّهُ فِيمَنْ عِنْدَهُ. Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (a.s.) buyurdular ki: “Bir grup, Kitâbullah'ı okuyup ondan ders almak üzere Allah'ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekinet (huzur, ferahlık) iner ve onları Allah'ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah onları, yanında bulunan (yüce) cemaatte anar”[2] عَنْ عاَئِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْهاَ قالت: قاَلَ: رَسُولُ اللّهِ (ص): اَلْمَاهِرُ بِالْقُرْآنِ مَعَ السَّفَرَةِ الْكِرامِ الْبَرَرَةِ وَالَّذِى يَقْرَأُ الْقُرآنَ وَيَتَتَعْتَعُ فِيهِ وَهُوَ عَلَيْهِ شَاقٌّ لَهُ أجْرَانِ. Hz. Aişe (r.a.) anlatıyor: "Resûlullah (a.s.) şöyle buyurdu: “Kur'ân'da mâhir olan (hıfzını ve okuyuşunu güzel yapan), Sefere denilen kerîm ve mutî meleklerle berâber olacaktır. Kur'ân'ı kekeleyerek zorlukla okuyana iki sevap vardır.”[3] ¯¯ KUR’ÂN HARFLERİNİN YAZILIŞ ŞEKİLLERİ Yazarak öğrenmek konuları daha iyi anlayabilmek için en iyi öğrenme metodudur. Bunun için de önce Arapça yazmayı bilmek zorundayız. Aşağıdaki yazılış tarzları dikkatle incelenip aynısı birkaç defa yazılarak tatbik edildiği takdirde, Kur’ân okumayı az da olsa bilen herkes yazmayı da öğrenecektir. Baştan acemice de olsa, konuları işlerken hem yazmamız hem de Kur’ân ve diğer metinleri okumamız hızlanacaktır. HARFLERİN TEK OLARAK, BAŞTA, ORTADA VE SONDA YAZILIŞLARI a) Harfler kelime içinde birbirine bitiştirilerek yazıldıkları için başta, ortada ve sonda yazılış şekillerinde kısmen değişiklikler olur. Arapça yazılış kaidelerine göre altı harf kendinden önce gelen harflere bitişirler. Fakat kendinden sonraki harfle birleşmeyip ayrı yazılırlar. Bunlar ا و د ذ ر ز harfleridir. Kelime içindeki örnekleri şöyledir: Başta Ortada Sonda Elif[4] ا أ ء اَلْ أَكَلَ سَأَلَ سُئِلَ بَدَأَ قَرَأَ قاَلَ[5] جاَءَ كاَنَتاَ فَواَكِهَ سَمِعْناَ وَجَدْناَ Vâv و وَجَبَ وُهِبَ سَوَدَ رُوِيَ غَزَوَ وَهُوَ Dal د دَخَلَ دُفِعَ عَدَمَ عُدِلَ يَجِدُ وُلِدَ Zel ذ ذَهَبَ ذُكِرَ كَذَبَ نَذَرَ لَوَذَ أُخِذَ Rı ر رُمِزَ رَكِبَ عُرِضَ بَرَدَ ذَكَرَ بَصَرَ Ze ز زَرَعَ زُلِقَ وَزَنَ رُزِقَ رَمَزَ كَنَزَ b) Bu altı harfin geriye kalanı kendinden sonraki harfe birleştirilerek yazılır. Toplu halde yazılış örnekleri şöyledir: Sonda Ortada Başta كَتَبَ شَرِبَ سَبَقَ كَبُرَ بَدَأَ بَطَلَ ببب ب Be نَبَتَ سَكَتَ كُتِبَ هَتَفَ تَلِيَ تَرَكَ تتت ت Te بَعَثَ حَدَثَ مُثِلَ وَثَبَ ثَوَبَ ثَقُلَ ثثث ث Se خَرَجَ فَلِجَ رَجَعَ خَجِلَ جَعَلَ جَنَحَ ججج ج Cim فَلَحَ ذُبِحَ جَحَدَ لَحِمَ حَفِظَ حَسِبَ ححح ح Ha وَبَخَ طَبَخَ أُخِذَ بَخِلَ خَرَجَ خَلَقَ خخخ خ Hı عَبَسَ بَئِسَ خُسِرَ حَسِبَ سَجَدَ سَمِعَ سسس س Sin غَشَّ فَرَشَ خَشِيَ نَشَطَ شَهِدَ شَتَمَ ششش ش Şın يَقُصُّ نَقَصَ وَصَلَ نُصِرَ صَمَدَ صَبَحَ صصص ص Sad مَرِضَ بَغُضَ فُضِلَ حَضَرَ ضَرَبَ ضَحِكَ ضضض ض Dat نُشِطَ بَسَطَ قُطِعَ لَطَمَ طُمِسَ طَلَعَ ططط ط Tı حُفِظَ غَلِظَ عَظُمَ نَظَرَ ظُفِرَ ظَلَمَ ظظظ ظ Zı رُفِعَ وَقَعَ بَعُدَ طَعِمَ عَرَفَ عَلِمَ ععع ع Ayn دُمِغَ بَلَغَ رَغَدَ بَغَرَ غَرَقَ غُلِبَ غغغ غ Gayn خُتِفَ عَرَفَ قُفِلَ شَفِقَ فَهِمَ فَتَحَ ففف ف Fe خُلِقَ رُزِقَ بَقِيَ وَقَبَ قَدَرَ قَسَمَ ققق ق Kaf مَلَكَ عَدَكَ عَكَسَ رَكِبَ كُذِبَ كَتَبَ ككك ك Kef نَزَلَ أَمَلَ طَلَعَ وُلِدَ لَمَعَ لَعِبَ للل ل Lâm لَأَمَ دَهِمَ أَسْمَرُ جَمَعَ مَرَجَ مَزَحَ ممم م Mim أَمِنَ وَزَنَ كَنَسَ مَنَغَ نُزِعَ نَدِمَ ننن ن Nun يَدَهُ تَلِهَ جَهَدَ ظَهَرَ هَدَى هَجَأَ ههه ه He اَيُّ دَعِيَ بَيَعَ كَيَدَ يَجِدُ يَكاَدُ ييي ي Ye HEMZENİN YAZILIŞI Diğer harflerden farklı olarak hemzenin başta, ortada ve sonda yazılışında bazı kurallar vardır. Elif’in harekeli şekline hemze denir. Bazen hemzeyi eliften ayırt etmek için elifin üzerine veya altına أَ إِِ أُ şeklinde ء işareti konur. Hemze’nin başta yazılışı: Hemzenin harekesi fetha ya da zamme ise elifin üstüne, kesre ise elifin altına yazılır: اُذُنٌ - اِمْرَأَةٌ - اِماَمٌ – أَخَذَ - أُخِذَ – أَكَلَ Hemzenin ortada yazılışı: Harekelerin en kuvvetlisi kesre, sonra zamme, sonra fetha, en zayıfı cezimdir. Kesreyi harflerden “yâ” ى , zammeyi “vâv” و , fethayı “elif” ا temsil eder. Hemze kelimenin ortasında olduğu zaman onun harekesi ile kendinden önceki harfin harekesi kuvvet yönünden karşılaştırılır. Hangisi daha kuvvetli ise hemze o harekeyi temsil eden harf üzerine yazılır: Örnekler: يَأْكُلُ (yer) Burada hemzeden önceki harfin (yâ’nın) harekesi fetha, hemzeninki ise cezimdir. Fetha daha kuvvetli sayıldığından hemze, fethayı temsil eden elif harfi üzerine konmuştur. Yani; hemzeden önce üstün olduğu için hemze elif üzerine yazılmıştır. يُؤْمِنُ (inanır) Burada yâ’nın harekesi olan zamme, hemzenin harekesi olan cezimden daha kuvvetli olduğu için, hemze zammeyi temsil eden “vâv” harfinin üzerine yazılır. Yani kısacası; hemzeden önce ötre olduğu için hemze vâv’ın üstüne yazılmıştır. يَقْرَأُ (okur) Burada hemze, kendinden önce gelen harfin harekesi olan fethayı temsil eden “elif” harfinin üzerine yazılmıştır. Yani kendinden önce üstün olduğu için hemze fetha üzerine yazılmıştır. يُنْشِئُ (inşa eder) Bu örnekte de hemze, kendinden önceki şın harfinin harekesi olan kesreyi temsil eden “yâ” harfinin üzerine yazılmıştır. Yani; kendinden önce esre olduğu için hemze ye üzerine yazılmıştır. Hemzenin sonda yazılışı: Aynen ortada yazılış kaidelerinde söylendiği gibi kendisinden önceki harfin harekesini temsil eden harfin üzerine yazılır: يَلْجَأُ (sığınır) نَبَاٌ (haber) ناَشِئٌ (yetişen) شاَطِئٌ (kıyı)اِمْرُؤٌ (kişi) Ancak kelime sonundaki hemzeden önce uzun sesli veya sakin (cezimli) bir harf varsa, hemze, ayrı olarak yani yalnız başına yazılır[6]: جَزاَءٌ (karşılık) جُزْءٌ (parça) صَحْراَءُ (çöl) شَيْءٌ (şey ) عِبْءٌ (yük) &&&&&&&&&& ARAPÇA CÜMLE KURULUŞUNU OLUŞTURAN UNSURLAR Arapça’da bir kelime ya isim, ya fiil ya da harftir. İsim, fiil ve harflerin bir mana oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle cümle oluşur. Bir cümlenin kurulması için gereken bu üç unsuru sırasıyla işleyelim. İSİM Canlı cansız şeylere, varlıklara ad olan ve zamanla ilgisi olmayan kelimelere isim denir. İsimler ya ma`rife (belirli) ya da nekre (belirsiz) olur. MA’RİFE: Bir ismin başında اَلْ takısı bulunursa o isim belirlidir. اَلْ takısı alarak belirlenmiş kelimeye ma`rife denir. اَلْقَلَمُ dediğimizde herhangi değil, belli bir kalemi anlatmış oluruz. اَلْقَلَمِ اَلْقَلَمَ اَلْقَلَمُ Bu اَلْ takısına da Harf-i tarif denir. Başına اَلْ takısı alan bir kelimenin sonuna tenvin gelmez. NEKRE: Eğer ismin başında harf-i tarif denen اَلْ takısı yoksa bu isim belirsiz herhangi bir varlığı anlatır. Bu belirsiz isme nekre denir. قَلَمٌ denilince belirsiz genel herhangi bir kalem anlaşılır ve son harfi de aşağıdaki örneklerde görüldüğü gibi tenvinli olur: قَلَمٍ قَلَماً قَلَمٌ Belirsizliği, herhangiliği anlatan tenvinle bu kelime “Bir kalem” diye tercüme edilebilir. Cümle kuruluşunda genellikle marife isim kullanılır. Bir isim ya marifedir ya da nekredir. Diğer bir ifadeyle bir ismin başında hem harf-i tarif olan (اَلْ) takısı hem de sonunda tenvin gelmez. Ancak bazı özel isimlere ve zamirlere bitişik isimler bazen tenvin almadığı gibi harf-i tarif de (اَلْ) almazlar[7]. Çünkü özel isim ve zamirler zaten belirli varlıklara aittir. Örnek: بَكْرٌ عاَدِلٌ خَالِدٌ يُوسُفُ عُمَرُ رَمَضاَنُ إِسْتَانْبُولُ إِزْميِرُ مَكَّةُ تُرْكِياَ İsimlerin başında gelen اَلْ takısının hemzesi başında bulunduğu kelimeye, ya lâm harfi okunmadan şeddeli ya da lâm’a cezim verilmek suretiyle birleşir. (اَلشَّمْسُ) ve (اَلْقَمَرُ) gibi. Bilindiği gibi tecvit ilminde buna idgâm-ı şemsiye ve izhâr-ı kameriye adı verilir. Bu konuyu bilmemiz harfi tariften sonraki harfin şeddeli mi şeddesiz mi okunacağını tesbit etmemiz için zorunludur. KAMERİ HARFLER Bir kelimenin başında aşağıdaki cümlenin bütününde yer alan 14 harften biri bulunursa kendisiyle birleşen اَلْ takısının lâmı cezimli (لْ) okunur. أَبْغِ حَجَّكَ وَ خَفْ عَقِيمَهُ Örnekleri: Nekre Ma’rife Nekre Ma’rife أَ أَذاَنٌ اَلْأَذاَنُ ezan خ خُبْزٌ اَلْخُبْزُ ekmek ب َبيْتٌ اَلْبَيْتُ ev ف فَرَسٌ اَلْفَرَسُ kısrak غ غَنِيٌّ اَلْغَنِيُّ zengin ع عَرَبِيَّةٌ اَلْعَرَبِيَّةُ Arapça ح حَجٌّ اَلْحَجُّ hac ق قَمَرٌ اَلْقَمَرُ ay ج جَارٌ اَلْجَارُ komşu ي يَوْمٌ اَلْيَوْمُ gün ك كَاتِبٌ اَلْكَاتِبُ katip م مَوْتٌ اَلْمَوْتُ ölüm و وَطَنٌ اَلْوَطَنُ vatan ه هِجْرَةٌ اَلْهِجْرَةُ hicret ŞEMSİ HARFLER Arapça’nın geriye kalan diğer harfleri de şemsî harflerdir. اَلْ takısından sonra gelen kelime bu harflerden biriyle başlarsa اَلْ takısının lâmı (ل) okunmaz, yanındaki harf şeddelenir. Fakat okunmasa bile اَل takısı gene de yazılır. Örnekleri: Nekre Ma’rife Nekre Ma’rife ت تِلْميِذٌ اَلتِّلْميِذُ öğrenci ث ثَوْبٌ اَلثَّوْبُ elbise د دِينٌ اَلدِّينُ din ذ ذِئْبٌ اَلذِّئْبُ kurt ز زَمَانٌ اَلزَّمَانُ zaman ر رَجُلٌ اَلرَّجُلُ adam س سُورَةٌ اَلسُّورَةُ sûre ش شَجَرَةٌ اَلشَّجَرَةُ ağaç ص صَديِقَةٌ اَلصَّديِقَةُ kız arkadaş ط طَائِرَةٌ اَلطَّائِرَةُ uçak ض ضَلاَلَةٌ اَلضَّلاَلَةُ dalâlet, sapıklık ظ ظَاهِرٌ اَلظَّاهِرُ zahir, açık ن نَارٌ اَلنَّارُ ateş ل لَيْلٌ اَللَّيْلُ gece ش شَمْسٌ اَلشَّمْسُ güneş ¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯ ? ALIŞTIRMALAR ? 1. Aşağıdaki kelimeleri marife (belirli) yapınız ve ileride kurulacak cümleler için manalarını üçer kere yazmak suretiyle ezberleyiniz. فِكْرٌ fikir شُكْرٌ şükür جَمَلٌ deve لَحْمٌ et ظُلْمَةٌ karanlık, zulmet بَيْتٌ ev عَمٌّ amca هِرَّةٌ kedi جَبَلٌ dağ يَميِنٌ sağ يَساَرٌ sol ضَرَرٌ zarar وَرَقٌ kağıt وَلَدٌ erkek çocuk اِبْنٌ oğlan أَبٌ baba حِصَانٌ at بِنْتٌ kız ظِلٌّ gölge مَكْتوُبٌ mektup تَجْويِدٌ tecvit بَلَدٌ ülke, memleket تاَئِبٌ tövbe eden فَقيِرٌ fakir 2. Aşağıdaki isimleri nekre (belirsiz) yapınız.(Cevaplar için üzerine tıklayınız) اَلطِّفْلُ (küçük) erkek çocuk اَلطِّفْلَةُ (küçük) kız çocuk اَلشِّتَاءُ kış اَلتِّلْميِذُ erkek öğrenci اَلتِّلْميِذَةُ kız öğrenci اَلْمَرْأَةُ=اِمْرَأَةٌ kadın اَلدَّرْسُ ders اَلرَّجُلُ adam اَلْخُبْزُ ekmek اَللَّحْمُ et اَلضَّجِيجُ gürültü اَلْفَرَسُ kısrak(dişi at) اَلصَّيْفُ yaz اَلثَّعْلَبُ tilki اَلْمَاءُ su اَلسَّمَكُ balık اَلسَّمَاءُ gök اَلدَّجاَجَةُ tavuk اَلتاَّجِرُ tüccar اَلرُّمْحُ kargı-mızrak اَلْبَابُ kapı اَلْحِصَانُ at (erkek at) 3. Aşağıdaki kelimelerin nekre ve marife olanlarını iki ayrı grupta toplayarak defterinize yazınız. اَلدَّفاَتِرُ defterler اَلدَّفْتَرُ defter اَلزَّهْرَةُ çiçek اَلْمَدْرَسَةُ okul باَبٌ kapı نَافِذَةٌ pencere دَرْسٌ ders خُبْزٌ ekmek اَلْغُرْفَةُ oda اَلْقَمَرُ ay اَلْأُمُّ anne اَلْمُسْلِمُ müslüman erkek بَيْتٌ Ev اَلنَّجْمُ yıldız اَلْمُسْلِمَةُ müslüman kadın اَلرَّجُلُ adam اَلْمُلْكُ mülk عَالِمٌ bilgin اَلاِبْنُ oğul صَبَاحٌ sabah دَجَاجَةٌ tavuk اَلْمَاءُ su اَلْمَرْأَةُ kadın اَلشَّمْسُ güneş &&&&&&&&&& [1] Buhârî, Fedâilu'l-Kur'ân 21; Tirmizi, Fedâilu'l-Kur'ân15, 2909; Ebû Dâvud, Salât 349, 1452; İbn Mâce, Mukaddime 16, 211. H. [2] Müslim, Zikir 38, 2699; Ebû Dâvud, Salât 349, 1455; Tirmizî, Kırâ'at 3, 2946; İbn Mâce, Mukaddime 17, 225. Allah'ın evi tâbiri öncelikle mescidleri ifâde ederse de âlimler esas olan gayenin Kur’ân müzâkeresi olduğunu belirterek bu fazileti elde etmek arzusuyla, han, kışla, medrese, ev vb. gibi başka yerlerde de toplanınca da aynı mükafatı alabileceği görüşünü beyan etmişlerdir. Geniş bilgi için bkz. Canan, İbrâhim, Hadis Ansiklopedisi (Kütüb-i Sitte), (I-XVI), Akçağ Yayınevi, İstanbul, ty. [3] Buhârî, Tevhid 52; Müslim, Müsafirîn 244; Ebû Dâvud, Vitr 14, (1454); Tirmizî, Sevâbu'l-Kur'ân 13 (2906); İbn Mâce, Edeb 52, (2779). [4] Harekeli elife hemze denir. Bir sonraki konuda hemzenin yazılışı müstakil olarak anlatılacaktır. [5] Med uzatmak demektir. Kendinden önceki harfin harekesini uzatmaya yarayan med harfleri Elif-Vâv-Yâ ( ا - و- ي) olmak üzere 3 tanedir. (اُوتِيناَ) örneğinde olduğu gibi üstünü elif (ا), esreyi yâ (ي), ötreyi vâv (و) uzatır. Örnekler: (قاَلَ) kâle, (قِيلُ) kîle, (أَعُوذُ) eûzü, (فِيهاَ) fîhâ, (يَقُولُ) yekûlu, (يُوسُفَ) yûsufe, (غاَفِلِينَ) gâfilîne, (يُحِيطُونَ) yuhîtûne, (تُحِبُّونَ) tuhıbbûne gibi. Med harfi olan elif (ا), bazen vâv (و) veya Yâ (ي) şeklinde yazılır. Bu vâv ve yâ’lar bir önceki harfi â sesi ile uzatarak okuturlar: (مُوسَى) Mûsâ, (عِيسَى) Îsâ, (كَفَى) kefâ, (صَلَوةً) salâten, (نَجَوةٌ) necâtun gibi. Bir başka husus; üstün ve esre harekeli şeddeli kelimeleri yazarken kolaylık açısından hareke şeddenin altında ise esreyi, şeddenin üstünde ise fethayı gösterir: Örnek: (ذَكَّرَ) zekkera, (ذُكِّرَ) zükkira gibi. [6] Bkz. Maksudoğlu, Mehmet, Arapça Dilbilgisi, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1998. [7] Özel isimlerle ilgili geniş bilgi ileride gelecektir.
__________________ “Biz bu cihandan göçelim ol dost iline uçalım Arzu hevâdan geçelim gel dosta gidelim gönül.” — Yunus Emre k.s. |
Konu Sahibi seb-i aruz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
bosuna mı okuttuk! | İslamda Kadın ve Erkek | asalet38 | 24 | 10652 | 06 Mayıs 2014 12:55 |
Bir kadın çocuktur aslında.. | Bilgi Dağarcığı | sonil | 2 | 2439 | 20 Mayıs 2013 11:59 |
Recep Ayını İbadetle Geçiren Kadın | Cuma-Bayram-Kandiller | seb-i aruz | 0 | 1696 | 19 Mayıs 2013 14:51 |
Bir Eş İstiyorum | Evlilik-Nikah Konuları | mehmet akif2 | 1 | 2062 | 18 Mayıs 2013 21:33 |
bilginize ihtiyacm var:( | Duyurular/Öneriler/Şikayetler | seb-i aruz | 8 | 2233 | 12 Mayıs 2013 23:19 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bu vefkin anlamı ne, lütfen yardımcı olur musunuz ? | Neronerolie | Soru Cevap Arşivi | 1 | 30 Temmuz 2022 15:58 |
Bu metnin Tercümesi İçin Yardımcı Olur musunuz Lütfen ? | Mihrinaz | Tefsir Metinleri -I | 1 | 06 Aralık 2017 18:57 |
arapçaya yeni başlayanlar için anlatımlı fiil cümlesi konusu. | MERVE DEMİR | Genel Arapça | 9 | 12 Nisan 2016 23:18 |
Üniversiteye sınavsız giriş olur mu? (2) | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 18 Aralık 2013 21:41 |
Üniversiteye sınavsız giriş olur mu? | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 11 Aralık 2013 10:03 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|