Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 1.SINIF*Güz Dönemi* > Arapça 1

Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi:  22 Ekim 2015 (01:56), Konuya Son Cevap : 22 Ekim 2015 (01:59). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 22 Ekim 2015, 01:56   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Arapça I Harfi Cerler

Arapça I Harfi Cerler

Harf-i Cerler
حُرُوفُ الجَرِّ

DİLBİLGİSİ
HARF-İ CERLER

Harf-i Cer, Câr-Mecrûr
Harf-i cere “câr”, kendisinden sonra gelen isme ise “mecrûr” denir.
Mecrûr isim, harf-i cerin etkisi ile irâbı değişmiş ve mecrûr olmuş kelime
anlamına gelmektedir. Harf-i cerler önüne geldikleri isim soylu kelimeleri
mecrûr yapmaktadırlar. Mecrûr olma ismin yapısına göre farklı işaretlerle
(alamet) olmaktadır. Bu hususa “Mecrûr İsimlerin İrâbı” bölümünde
değinilecektir.
Klasik Arapça dilbilgisi eserlerinde yirmi kadar harf-i cerin adı ve
kullanımından bahsedilmiştir. Bunlar şu harflerden oluşmaktadır:
(بِ ، مِنْ ، إلى ، عَنْ ، عَلَى ، فِي ، كَ ، لِ ، حَتّى ، رُبَّ ، حَاشَا ، خَلاَ ، عَدَا ، مُذْ ، مُنْذُ ، وَاوُ القَسَمِ، تَاءُ
القَسَمِ، كَيِمَه، لَوْلا، لَعَلَّ)
Ancak günümüz Arapçasında on iki kadar harf-i cer sıklıkla kullanılmaktadır:
(بِ ، مِنْ ، إلى ، عَنْ ، عَلَى ، فِي ، كَ ، لِ ، حَتّى ، رُبَّ ، مُذْ-مُنْذُ ، واوُ القَسَمِ)
Bu harfi cerlerden ( كَ ، حَتّى ، رُبَّ ، مُذْ-مُنْذُ ، وَاوُ القَسَمِ ) sadece açık (zâhir)
isimlerin başına gelir zamirlerin başına gelmezler; ، ◌ِ (بِ ، مِنْ ، إلَى ، عَنْ ، عَلَى ، لَ
فِي) harf-i cerleri ise hem açık isimlerin hem de zamirlerin başına gelirler.
Aşağıdaki cümlelerde harf-i cerleri ve önüne geldikleri isimlerin türlerini (açık isim/zamir) belirtiniz:
1. ذَهَبَتْ زَيْنَبُ إلى الْمَدْرَسَةِ.
2. رَأى أحمَْدُ سَلِيماً وسَلَّمَ عَلَيْهِ.
3. أخَذْتُ الكِتَابَ مِنْ سَمِيرٍ.
4. رَأي أحمَْدُ كَلْبَاً وابْتَعَدَ عَنْهُ.

Harf-i Cerler ve Cümleye Kattıkları Anlamlar
Harfi cerlerin tek başlarına anlamları olmamakla birlikte cümle içinde
kullanıldıklarında cümleye bazı anlamlar kazandırırlar. Burada kısaca
cümlelere kazandırdıkları bu anlamlar üzerinde durulacaktır.
بِ) ) : Müte‘allakını mecrûruna bağlama, bitiştirme; vasıta ve araç olma;
sebep-neden anlamlarını ifade eder; fiili geçişli yapar; yer ve zaman zarfı gibi anlamlara gelir. Arapça cümleyi Türkçeye çevirirken bu harf genellikle ile, için, sebebiyle, -e, -a, -de, -da, vasıtasıyla, -den, için, -den dolayı gibi gibi eklerle çevrilir:
(Dün fakülteye uğradım). مَرَرْتُ أمسِ بِالْكُلِّيَّةِ
(Dersi bilgisayarla(vasıtasıyla) yazdım). كَتَبْتُ الدرسَ بالحاسوبِ
(Öğrenciler yaz tatiline (nedeniyle) sevindiler). فَرِحَ الطلابُ بالعطلةِ الصّيْفيّةِ
(Hasta kliniğe gitti). ذهب المريض إلى العيادَةِ
(Hastayı kliniğe götürdüm). ذهبْتُ بالمرَِيض إلى العيادة
(Mescitte oturdum. -Mekân zarfı anlamında-). جلستُ بالمسَْجِدِ
الدّيْنُ هَمٌّ بالليلِ وذُلٌّ بالنّهارِ.
(Borç gece vaktinde tasa, gündüz ise zillettir. -Zaman zarfı anlamında-)
مِن) ) : Bu harfi cer zaman ve mekân yönünden fiilin başlaması; bir
bütünden bir miktar bildirme; sebep bildirme; tür bildirmede kullanılır.
Mecrûr isme –den, -dan, -in, -un, -nin, -nun, -nın bazısı, -den bazısı, -e
mahsus, -e ile ilgili, -den itibaren, -den dolayı, -ın yüzünden anlamlarını
kazandırır:
(Öğrenci fakülteden eve kadar yürüdü). مَشَى الطالِبُ مِنْ الكُلِّيةِ إلى بَيْتِهِ
(Ahmet Cuma günü hasta oldu). مَرِضَ أحمدُ مِنْ يَومِ الجُمعَةِ
(Zenginliğin bir miktarını fakirliğe sakla). اِدَّخِرْ مِنْ غِناكَ لِفَقْرِكَ
(Çocuk karnındaki ağrı sebebiyle ağladı). بكَى الوَلَدُ مِنْ الوَجَعِ في بَطْنِهِ
(Ahmet annesine altın(dan) bir yüzük aldı). اِشْتَرَى أحمدُ لِأُمِّهِ خَاتَماً مِنْ ذَهَبٍ
إلَى) ) : Zaman ve makân açısından bitişi; yönelme; parçalara ayırma; ait,
mahsus, yanında anlamlarından kullanılır. Çevirirken kelimeye –e, -a, -ye, -ya, -e doğru, -e kadar, ile, beraber, göre, nezdine anlamlarını ifade eder:
(Bu gece güneş doğana kadar uyudum). نِمْتُ هذه الليلةَ إلى طُلُوعِ الفَجْرِ
(Seni akşama kadar bekledim). اِنتَظَرْتُكَ إلى الْمَسَاءِ
(Ahmet çarşıya doğru yürüdü). سَارَ أحمَدُ إلى السُّوقِ
(Kitap bir takım bölümlere ayrılıyor). يَنْقَسِمُ الكِتابُ إلى فصولٍ
(Koca ailenin çobanıdır, işi ona aittir). الزَّوجُ راعي الأُسْرَةِ وأمْرُها إليهِ
(Dinlenmek için ağacın yanına gittim). ذَهَبْتُ إلى الشجَرَةِ لِأَسْتَرِيحَ
عَنْ) ) : Uzaklaşma, ayrılma; bir şeyin kaynağı, çıkışı; sebep, neden
anlamlarına kullanılır. Mecrûra –den, -dan, tarafından, -e dair, -e nazaran,
yoluyla, -nin nakliyle, sonra, -den dolayı anlamlarını kazandırır:
(Öğrenciler okuldan uzaklaştılar). ابْتَعَدَ الطُّلابُ عَن المدَرَسَةِ
(Haberi öğrencilerden duydum). سَمِعْتُ الخَبَرَ عن الطلابِ
(Sana beni istediğin için geldim). حَضَرتُ إليكَ عَنْ طَلَبٍ مِنك
عَلَى) ) : Üstünde, üzerinde; uzaklık; sebep bildirir. Mecrûra üzerinde,
üstünde, içinde, -e, -a, -de, -da durumunda, sebebiyle anlamlarını katar:
(Baba kanepenin üstünde oturuyor). يجلِسُ الأبُ على الأريكةِ
(Orman beşyüz metre uzaktadır) . تَقَعُ الغابةُ على خمَْسِمِائةِ مِتْرٍ
(İyilik yapana iyiliği için teşekkür ediyorum). أشْكُرُ المحُْسِنَ عَلَى إِحْسانِهِ
لِ) ) : Sahiplik; ait olma, ona özel olma; sebep, neden anlamlarını ifade
eder. Mecrûra için, adına, sebebiyle, -den dolayı, maksadıyla anlamlarını
katar:
(Hocanın birçok kitabı vardır) . لِلأُسْتاذِ كُتُبٌ كَثِيرَةٌ
(Hamd, Allah’a mahsustur) . الحَمْدُ لِلهِ
(Kazanmak ihtiyacı karşılamak için zorunludur) . الاِكْتِسابُ ضَرُورِيٌّ لِدَفْعِ الحاجةِ
فِي) ) : Mekan ve zaman zarfı; sebep; beraber ve birlikte anlamlarında
kullanılır. İçinde, -de, -da, -e dair, ile ilgili, için, uğruna, birlikte anlamlarını
kazandırır:
(Hoca odasında oturuyor). يَجْلِسُ الأستَاذُ في غُرْفَتِهِ
(Sabahleyin bürosuna gitti) . ذَهَبَ إلى مَكْتَبِهِ في الصباحِ
(Adam hapse hırsızlık yüzünden girdi.). دَخَلَ الرجُلُ السِّجْنَ في السَّرِقَةِ
(Başkan maiyetiyle birlikte çıktı). خرَجَ الرئيسُ في مَوْكِبِهِ
كَ) ) : Benzetme ve detaylandırma için kullanılır. Gibi, benzer, şekilde,
şeklinde gibi anlamları kazandırır:
(Halit aslan gibi atıldı) . وَثَبَ خالدٌ كَالأَسَدِ
الفَواكِهُ كالعِنَبِ والبرُتُقالِ والتُّفَاحِ مُفِيدَةٌ لِلصِّحَةِ.
(Üzüm, portokal, elma gibi meyveler sağlığa yararlıdır)
حَتَّى) ) : Zaman ve mekânda bitişi, sona varışı bildirir. Genellikle –e, -a, -
de, -da, -e kadar, -ıncaya kadar, -ene dek gibi anlamlar kazandırır:
(Sabaha kadar maçı izledik) . شاهَدْنا الْمُباراةَ حتّى الصُبحِ
(Tepeye kadar yürüyeceğim) . سَأَمْشِي حَتَّى الرَّبْوَةِ
رُبَّ) ) : Çokluk veya azlık bildirir. Belki, nice, birçok, pek az, nadiren gibi
anlamları kazandırır:
(Çok az faziletli adamla karşılaştım.) . رُبَّ رَجُلٍ فاضِلٍ لَقِيْتُهُ
(Nice ilim sahibine fayda vermemiştir.) . رُبَّ عِلمٍ لم يَنْفَعْ صاحِبَهُ
مُذ، مُنْذُ) ) : Bu iki harf-i cer –den beri, -den bu yana, itibaren anlamlarında
kullanılırlar:
(Cuma gününden beri onu görmedim) . ما رَأيْتُهُ مُذْ يَوْمِ الجُْمعَةِ
(Onunla üç günden beri konuşmadım) . لَمْ أُكَلِّمْهُ مُنْذُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ
واوُ القَسَمِ) ) : Yemin vavıdır, vallahi, andolsun, yemin ederim ki gibi
anlamlar içerir:
(Vallahi mektubu okumadım) . واللهِ ما قَرَأتُ الرِّسَالَةَ
Harf-i cerlerin önlerindeki isimlere etkide bulunup mecrûr yapabilmeleri için
harf-i cerle mecrûr isim arasına başka bir kelimenin girmemesi gerekir. Harf-i
cerle ismi arasına başka bir kelime girdiği zaman harf-i cerler o isme etkide
bulunup mecrûr yapamazlar.
Cer harflerinin anlamları ile ilgili geniş bilgi almak için Mustafa Kurt’un Arap
Dilinde Cer Harfleri adlı kitabını okuyunuz.

Müte‘allak
Harf-i cerler kendilerinden önce gelen fiil, fiil soylu isimler ve mana fiilleri
kendilerinden sonra gelen isimlere bağlarlar. Harf-i cerin bağlı bulunduğu
fiil, fiilden türemiş kelime (şibih fiil) veya mana fiile müte‘allak denir.
Müte‘allak almayanlar dışında her harf-i cere muhakkak bir müte‘allak
lazımdır. Müte‘allaka ihtiyaç duyan harf-i cerlere aslî harf-i cerler denir.
Müte‘allakın harf-i cerden önce gelmesi asıldır. Bunu örnekler üzerinde
gösterelim:
(Kalemle yazdım). 1. كتَبْتُ بِالْقَلَمِ
(Ben kalemle yazıyorum). 2. أنا كاتِبٌ بالقلمِ
(Tembellere yazıklar olsun). 3. أُفٍّ لِلْكُسَالَى
Birinci örnekte yazmanın kalemle gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Burada
بِ) ) harf-i cerinin müte‘allakı ( كَتَبَ ) fiilidir, harf-i cer, yazma fiilinin kalemle
gerçekleştirildiğini ifade etmek için fiil ile isim arasında irtibatı sağlamıştır.
İkinci örnekte ( بِ ) harf-i ceri ( كاتِبٌ ) kelimesinin anlamını ( القلم ) ile bağlantılı kılmış (kalemle yazan) anlamını ortaya çıkarmıştır. ( كاتِبٌ ) kelimesi fiilden
türemiş bir isim olup ism-i fâildir, ( بِ ) harf-i cerinin müteallakıdır. Üçüncü
örnekte ( أفٍّ ) kelimesi mana-i fiildir. Bu tür fiiller şahıs zamirleri ve zaman
kiplerine göre çekimi olmayan tek yapı üzerinde (câmid) kullanılan fiillerdir.
Fiil “öf, vah, yazık” anlamındadır. Bu fiilin anlamını ( لِ ) harfi ceri ( (الكسالى
ismiyle bağlantılı kılmıştır, harf-i cerin müte‘allakı ( أفٍّ ) mana fiilidir.
Bazı cümlelerde harf-i cerlerin müte‘allakları cümlenin anlamı içinde
bulunsa bile açık olarak cümlede yer almazlar. ) (كائنٌ ، حاصِلٌ ، مَوْجُودٌ ، ثابت
مُسْتَقِرّ .“Olan, meydana gelen, bulunan, sabit olan” gibi umumi anlam taşıyan
bu tür müte‘allaklar cümleden düşmüştür (mahzûfturlar). Bu tür câr ve
mecrûrlara zarf-ı müstakar denmektedir. . الطلابُ في الحَدِيقَةِ cümlesinde ( في) harf-i cerinin müte‘allakı düşmüştür, cümle içinde kullanılmamaktadır, ancak anlam verirken cümlede müte‘allak varmış gibi الطلابُ مَوْجُودُون في لحدِيقةِ şeklinde anlamlandırılmaktadır. Cümlenin anlamı “Öğrenciler bahçededirler.(bahçede mevcutturlar) şeklindedir. Şu örneklere de dikkat ediniz.
Mü’min cennettedir (olur). ( 1. المؤُْمِنُ في الجَْنّةِ. (المؤُْمِنُ كائِنٌ في الجنةِ
Kalem kitabın üzerindedir.( 2. القَلَمُ على الكِتابِ (القلمُ ثابِتٌ على الكتابِ
Kitap çantadadır. ( 3. الكِتاُبُ في الحَقِيبةِ (الكتابُ موجُودٌ في الحقيبةِ
Harf-i cerlerden ( بِ ، مِنْ ، كَ ) harfleri bazen cümlelerde fiil ve fiilden türemiş
kelimeleri isimlere bağlamak için değil de cümlede anlamı kuvvetlendirmek
için kullanılırlar, bu harf-i cerlere “zâit harf-i cer” denir. Çünkü bunlar
cümleden düşürüldükleri zaman cümlenin anlamında her hangi bir
bozulmaya sebep olmamaktadırlar. Zâit harf-i cerlerin müte‘allakları yoktur,
sadece cümlede anlamı pekiştirme görevi görürler. Genellikle bu harfi cerler
olumsuz cümlelerde ve ( هَلْ ) soru edatından sonra gelirler; zait harf-i cerlerden
بِ) ) harf-i cerinin mecrûru nekre olur. Aşağıdaki örneklere dikkat ediniz.
Parantez içinde harf-i cerlerin cümleden düşürülmesinden sonra cümlelerin
durumları da gösterilmiştir:
Bize kimse gelmedi. ( 1. ماجَاءَنا مِنْ أحَدٍ (ما جاءنا أحَدٌ
Kaçmak cesaret değildir.( 2. لَيسَ الهرُُوبُ بِشَجاعَةٍ (ليسَ الهرُُوبُ شَجاعَةً
Hiçbir şey onun benzeri değildir. .( 3. ليسَ كَمِثْلِهِ شيءٌ (ليس مِثْلَهُ شيءٌ
4. هَلْ رَأيْتَ مِنْ أحَدٍ؟ (هَلْ رأيْتَ أحَداً)
5. لا تُدْخِلْ عَلّيَ مِنْ أحدٍ (لا تُدْخِلْ عليّ أحداً)
Harf-i cerlerin müte‘allakları ile ilgili olarak M. Meral Çörtü (İstanbul:2009)

Harf-i Cerlerin Geçişsiz Fiilleri Geçişli Yapması
Bazı harf-i cerler geçişsiz fiilleri (lâzım) geçişli fiillere (müteaddi)
dönüştürmektedirler. Geçişsiz fiiller özneleri ile anlamları tamam olan,
mef‘ûle ihtiyaç duymayan fiilerdir. Bazı harf-i cerler geçişsiz fiilleri geçişli
hale getirmektedir. ( ذَهَبَ أحمدُ ) “Ahmet gitti” cümlesinde ( ذَهَبَ ) fiili geçişsiz bir
fiildir. (. ذهَبَ أحمَْدُ بِالْمَرِيضِ إلى الطبيب ) “Ahmet hastayı doktora götürdü”
dediğimizde ise ( بِ) cer harfi fiilin anlamını “götürdü” şeklinde değiştirmekte
yani fiili geçişli hale getirmektedir.
Aşağıdaki örnekte de yine geçişsiz fiil harf-i cer vasıtasıyla geçişli hale
gelmektedir:
Ahmet geldi. . أتَى أحمدُ
Ahmet kitaplarını getirdi.. أتى أحمدُ بِكُتُبِهِ
Fiiller birlikte kullanıldıkları harf-i cerlere göre farklı anlamlar
kazanmaktadırlar. Bu sebeple fiillerin anlamlarına bakarken kullanıldığı harfi
cerle birlikte kazandığı anlama dikkat edilmelidir. Sözlüklerde fiiller
kullandıkları harf-i cerlere göre anlamlandırılmıştır.
Sıra Sizde 3: Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere gelebilecek uygun
harf-i cerleri listeden seçiniz. Harf-i cerleri seçerken sözlükten yararlanınız.

Mecrûr İsimlerin İrâbı
Harf-i Cerler her türlü ismin başına gelip onları mecrûr yaparlar. İsimlerin
mecrûr olma şekilleri farklı farklıdır. İsimler yapılarına göre farklı şekillerde
mecrûr olurlar. Burada isim türlerine göre mecrûr oluş biçimleri üzerinde
durulacaktır.
1. Müfred müzekker ve müennes (tekil eril ve dişil) isimler, cem-i
teksirler (kuralsız/kırık çoğullar), cem-i müennes sâlimler (kurallı dişil
çoğullar) kesra ile mecrûr olurlar. Bu isimlerin başlarına gelen harf-i cer
sebebiyle sonları kesra ile harekelenir:
(Ali nehirde yüzdü.). سَبَحَ عَلِيٌّ في النَّهْرِ
(Tarlada iki çiftçi vardır.) . في الْمَزْرَعَةِ فَلاَّحانِ
(Adam kumların üzerine uzandı.) . رَقَدَ الرّجُلُ على الرِّمالِ
ألْقَى الْمُدِيرُ الخطابَ على الْمُوَظَّفاتِ.
(Müdür bayan memurlara konuşma yaptı.)
Birinci örnekte ( النَّهْرِ ) kelimesi müfred müzekker, ikinci örnekte ( (الْمَزْرَعَةِ
kelimesi müfred müennes, üçüncü örnekte ( الرِّمالِ ) kelimesi cem-i teksir,
dördüncü örnekte ( الْمُوَظَّفاتِ ) kelimesi cem-i müennes salim olup bu isimlerin
hepsi başlarına gelen harf-i cerler sebebiyle kesra ile mecrûr olmuşlardır.
2. Tesniye müzekker ve müennes (eril ve dişil ikil) isimler cezimli “ya- ” يْ
ile mecrûr olurlar:
(Ödül iki kazanana verildi) . قُدِّمَتْ الجائزةُ لِلفائِزَيْنِ
سَلَّمْتُ على الطالِبَتَيْنِ في الحَدِيقةِ.
(Bahçedeki iki bayan öğrenciye selam verdim)
Birinci örnekte yer alan ( لِلفائِزَيْنِ ) kelimesi tesniye müzekker, ikinci
örnekteki ( الطالِبَتَيْنِ ) kelimesi tesniye müennes yapısında isim olup her iki isim
başlarına gelen harf-i cer sebebiyle cezimli ( يْ) ile mecrûr olmuşlardır.
3. Cem-i müzekker sâlimler (kurallı eril çoğullar) sakin “ya- ي ” ile
mecrûr olurlar:
(Avukat sanıkları savunuyor). يُدَافِعُ الْمُحامِي عَنِ الْمُتَّهَمِين
(Müdür yeni memurları övdü). أَثنَى المدُِيرُ على الموَُظَّفِين الجُدُدِ
Birinci örnekte ( المتَُّهَمِين ) kelimesi ( المتَُّهَم ) kelimesinin çoğuludur, cem-i
müzekker sâlimdir, başına gelen ( عَنْ ) harf-i ceri sebebiyle sakin “ye” ( (ي
harfi ile mecrûr olmuştur. İkinci örnekteki ( الموَُظَّفِين ) kelimesi ( (الموَُظَّف
kelimesinin çoğuludur, cem-i müzekker sâlimdir, sakin “ye” ( ي) ile mecrûr
olmuştur.
4. İsm-i mevsuller, zamirler, ism-i işaretler, soru isimleri (esmâu’listifhâm)
gibi mebnî isimler, son harekeleri üzerine mebnî (harekesi hiç
değişmeyen) oldukları için başlarına harf-i cer geldiği zaman mahallen mecûr
olurlar.
(Ailem ziyaretine gelene sevinir.) ا􀄺 تَفْرَحُ أُسْرَتِي بِمَنْ يأتِي لِزِيارَِ
(Top oynayanlara selam verdim.). سَلَّمتُ على الذين يَلْعَبُون كُرَةَ القَدَمِ
(Çalışman gerekir.). يَجِبُ عَلَيْكَ أنْ تَجْتَهِدَ
(Bu adamlardan uzaklaştım). اِبْتَعَدْتُ عَنْ هؤلاء الرِّجالِ
(Halit bu mescite gitti.). ذَهَبَ خالِدٌ إلى هذا المَسْجِدِ
(Bunu niçin yaptın?) ؟ لِمَ فَعَلْتَ هذا
(Bu yaz nereye seyahat ediyorsun?)؟ إلى أيْنَ تُسافِرُ هذا الصيْفَ
Yukarıdaki örneklerden birinci örnekte ( مَنْ ) kelimesi, ikinci örnekte ( (الذين
kelimesi ism-i mevsul olup harekesi hiçbir surette değişmeyen mebnî
kelimelerdendir. Başlarına gelen harf-i cerler sebebiyle mecrûr olmuşlardır,
ancak mebnî oldukları için mahallen mecrûr kabul edilmişlerdir. Üçüncü ve
dördüncü örnekte harfi cer zamirin başına gelmiştir. Zamirler mebnî
isimlerdendir. Üçüncü örnekte ( كُمْ ) zamiri başında bulunan ( لَ ) harf-i ceriyle,
dördüncü örnekte ( كَ) zamiri ( على ) harf-i ceriyle mecrûr olmuştur, ancak
zamirler mebnî oldukları için mahallen mecrûr olmaktadırlar. Beşinci örnekte
bulunan ( هؤلاء ), altıncı örnekte bulunan ( هذا ) kelimeleri ism-i işarettirler,
mebnî isimlerdendirler. Başlarına gelen ( عَنْ ) ve ( إلى ) harf-i cerleri ile mecrûr
olmuşlardır. Ancak mebnî oldukları için mahallen mecrûrdurlar. Yedinci ve
sekizinci örneklerde harf-i cerler soru isimlerinin başlarına gelmişlerdir. Soru
isimleri mebnîdirler. Yedinci örnekteki ( ما ) başına gelen ( لِ ) harf-i ceriyle,
sekizinci örnekte ( أيْنَ ) soru isimi ( إلى ) harf-i ceriyle mecrûr olmuşlardır. Mebnî
oldukları için mahallen mecrûrdurlar.
5. Maksûr isim son harfi elif olup kendisinden önceki harfin harekesi
fetha olan isimdir. Maksûr isimler elif harfinde mukadder (var sayılan) kesra
ile mecrûr olurlar. Menkûs isim son harfi “ya” ( ي) olup kendisinden önceki
harfin harekesi kesra olan isimdir. Menkûs isimler “ya” ( ي) harfinde
mukadder kesra ile mecrûr olurlar.
Çoban sopayı tuttu . أمْسَكَ الرّاعِي بالْعَصا
Hastanede birçok doktor vardır . في الْمُسْتَشْفى كَثِيرٌ من الأطِبّاءِ
181
Musa (a.s.) vadiye doğru geldi . أقْبَلَ مُوسى عليه السلام إلى الوادِي
Postacıdan mektubu aldım . أخَذْتُ الرسالة مِنْ ساعِي البَرِيدِ
Yukarıdaki cümlelerde birinci cümlede ( الْعَصا ) kelimesi, ikinci cümlede
الْمُسْتَشْفى) ) kelimesi ism-i maksûrdur. Başlarına gelen ( بِ ) ve ( في) harf-i cerleri
ile mecrûr olmuşlardır. Ancak bu iki ismin sonunda bulunan elif kesra
harekesinin okunmasına mani olduğu için mukadder kesra ile mecrûrdurlar.
Üçüncü örnekte ( الوادِي ) kelimesi, dördüncü örnekte ( ساعِي ) kelimeleri ism-i
maksûr olup başlarına gelen ( إلى ) ve ( مِنْ ) harfi cerleri ile mecrûr olmuşlardır.
Ancak kelimelerin sonunda bulunan ( ي) harfi harekenin ortaya çıkmasına
engel olduğu için mukadder bir kesra ile mecrûrdurlar.
6. Harf-i cerler fiillerin başlarına gelmezler, bu yüzden fiillerin irâb
yönünden mecrûr olma durumları yoktur. Ancak fiili muzârilerin başına ( (أنْ
mastar harfi geldiği zaman fiili muzârileri bu harf mensûb yaptığı gibi
anlamını da mastara çevirmektedir. Bu tür mastarlara te’villi mastar (masdarı
müevvel) adı verilmektedir. Fiili muzârinin başına açık olarak veya gizli
olarak ( أنْ ) harfi gelmektedir. ( حَتّى،لِ ) harfi cerlerinden sonra gelen fiili
muzârilerde gizli ( أنْ ) mastar harfi bulunduğu kabul edilmektedir. Bu tür fiili
muzâriler açık veya gizli ( أنْ ) harfi ile mansûb olmakla birlikte mastar
hükmünde oldukları için başlarına gelen harf-i cer sebebiyle mahallen
mecrûrdurlar.
(Kurtarmak için ona koştum). أسْرَعْتُ إليهِ لِأُنْقِذَهُ
أذهبُ إلى المكتبةِ لِأشْتَرِيَ بعض الكتبِ.
(Birkaç kitap almak için kitapçıya gidiyorum)
Birinci örnekte ( لِأُنْقِذَهُ ) fiili muzârisi ( لِ ) harf-i cerinden sonra gelen gizli
أنْ) ) ile mensup olmuştur. Ancak fiili muzâri gizli ( أنْ ) ile te’villi mastara
dönüştüğü için başına gelen harf-i cer sebebiyle mahallen mecrûrdur. İkinci
örnekte geçen ( لِأشْتَرِيَ ) fiili muzâri gizli ( أنْ ) ile mansûb olmuş, bu harfle
te’villi mastara dönüştüğü için başına gelen harf-i cerle mahallen mecrûr
olmuştur.
7. Harf-i cerler esmâ-i hamse (beş isim) dediğimiz ( (أبٌ، أخٌ،حَمٌ، فَمٌ ،ذُو
kelimelerinin başlarına geldiklerinde bu kelimeleri harf ile mecrûr
yapmaktadırlar. Ancak bu kelimeler müfred (tekil) olup mütekellim “ya”sı
ي) ) dışında bir kelimeye muzaf oldukları zaman irabları harf ile olmaktadır.
Bu şartları taşıyan yukarıdaki beş isimden birinin başına harf-i cer geldiği
zaman bu isimler sakin “ya” ( ي) harfi ile mecrûr olmaktadırlar.
Dün kardeşine uğradım. مَرَرْتُ بِأخِيكَ أمسِ
Her şeyde babana dayanma. لا تَعْتَمِدْ على أبيك في كلِّ شئٍ
Birinci örnekte ( أخيكَ ) kelimesi beş isimden biri olup ( كَ) muhatap zamirine
muzaf olmuştur, başına gelen ( بِ ) harf-i ceri sebebiyle sakin ( ي) harfi ile
mecrûr olmuştur. İkinci örnektedi ( على أبِيكَ ) kelimesinin irâbı da önceki
kelime gibidir.

Kelimeler ve Deyimler
gülümsemek : اِبْتَسَمَ-يَبْتَسِمُ-اِبْتِساماً
-den uzaklaşmak : اِبْتَعَدَ-يَبْتَعِدُ-اِبْتِعاداً عَن
izin istemek : اسْتَأْذَنَ-يَسْتأْذِنُ-اِسْتِئذاناً
Karşılamak : اسْتَقْبَلَ-يَسْتَقْبِلُ-اسْتِقْبالاً
-e yaklaşmak : اِقْتَرَبَ-يَقْتَرِبُ-اِقْتِرَاباً مِنْ
dönmek, yüzünü çevirmek : اِلْتَفَتَ-يَلْتَفِتُ-اِلْتِفَاتاً إلى
hasta bayan : الْمَرِيضَةُ
-e nazır, bakan : الْمُطِلُّ عَلَى
dikkatini vermek : اِنْتَبَهَ-يَنْتَبِهُ-اِنْتِباها إلى
dolaşmak : اِنْتَقَلَ-يَنْتَقِلُ-اِنْتِقَالاً
şiir : أُنْشُودَةٌ (ج) أناشِيدُ
ilkbahar günleri : أيَّامُ الربيعِ
çiçek demeti : بَاقَةُ أزهارٍ
güzel görünüşlü : جمَِيلَةُ المنَْظَرِ
tarla : حَقْلٌ (ج)حُقُولٌ
-i istemek : رَغِبَ-يَرْغَبُ-رَغْبَةً في
çiçek : زَهْرَةٌ (ج) أزْهار
yürümek : سَارَ-يَسِيرُ-سَيْراً
düz arazi : سَهْلٌ(ج) سُهُولٌ
saç : شَعْرٌ
susan : صامِتٌ
şefkatli : عَطُوفٌ
birkaç adım uzaklıkta : عَلَى بُعْدِ خُطُواتٍ
kaybolmak : غَابَ-يَغِيبُ- غياباً
sunmak : قَدَّمَ-يُقَدِّمُ-تَقْدِيماً
fark etmek : لَمَحَ-يَلْمَحُ-لَمْحاً
çayır : مَرْجٌ (ج) مُرُوج
kaşık : مِلْعَقَةٌ
vedalaşan : مُوَدِّعٌ
koymak : وَضَعَ-يَضَعُ-وَضْعاً
durmak : وَقَفَ-يَقِفُ-وَقْفا
Özet
Harf-i Cerleri Tanıma
Arapçada harf-i cer dı verilen bir takım harfler vardır, bunlar isimlerin
başlarına gelir, fiillerin başlarına gelmezler. Cümle içinde kelimeleri
birbirlerine bağlama, mef‘ulleri fiillere bağlama veya cümlenin anlamımına
vurgu yapma gibi görev görürler. Bu harflere câr, önüne gelip mecrûr yaptığı
isimlere de irab yönünden mecrûr denir. Klasik Arapça dilbilgisi eserlerinde
yirmi kadar harf-i cerden bahsedilmiştir. Ancak günümüz Arapçasında on iki
harf-i cer sıklıkla kullanılmaktadır. Bu harf-i cerler şunlardır.
(بِ ، مِنْ ، إلى ، عَنْ ، عَلَى ، فِي ، كَ ، لِ ، حَتّى ، رُبَّ ، مُذْ-مُنْذُ ، وَ )
Harf-i cerlerin cümle içindeki görevleri hakkında bilgi sahibi olma
Harf-i cerler cümle içinde fiil, fiil soylu isimler ve mana fiilleri kendilerinden
sonra gelen isimlere bağlarlar. Harf-i cerin bağlı bulunduğu fiil, fiilden
türemiş kelime (şibih fiil) veya mana fiile müte‘allak denir. Her harf-i cere
muhakkak bir müte‘allak lazımdır. Harf-i cerlerden ( بِ ، مِنْ ، كَ ) harfleri aslî
harf-i cerler gibi fiil ve fiilden türemiş kelimeleri isimlere bağlamak için
kullanıldıkları gibi cümlede anlamı kuvvetlendirmek için de kullanılırlar, bu
harf-i cerlere “zâit harf-i cer” denir. Bu harf-i cerler fiile ve fiil soylu
kelimelere bağlı olmadıkları için cümleden düşürüldüklerinde anlamda bir
bozulmaya sebep olmazlar.
Bazı geçişsiz (lâzım) fiiller harf-i cerler vasıtasıyla geçişli fiillere (müteaddi)
dönüşmektedirler. Geçişsiz fiiller mef‘ûl almaksızın anlamları tamam
olmakla birlikte, anlamın daha da netleşmesi için harf-i cerler vasıtasıyla bu
fiiller mef‘ul alırlar ve cümlenin anlamı bu sayede daha da netleşir. Meselâ,
جَلَسَ عَلِيٌ “Ali oturdu” dediğimizde cümlenin anlamı tamam olmakla birlikte
bu cümlenin anlamını daha da açıklığa kavuşturmak için cümleye harf-i cer
yardımı ile mef‘ûl ekleyerek جلَسَ عَلِيٌ على الكُرْسِيِّ “Ali sandalyenin üzerine
oturdu” anlamı elde edilmiş olur.
Harf-i cerlerin tek başlarına anlamları yoktur ve anlam ifade etmeleri için
kullanılmazlar. Ancak harf-i cerler cümle içinde kullanıldıkları zaman
birbirlerine bağlama görevi gördükleri isim ve fiillerle birlikte bazı anlamlar
kazanırlar. Harf-i cerleri kullanırken bu anlamları göz önünde bulundurmak
gerekmektedir. Harf-i cerler fiillerin anlamlarında da değişiklik yaparlar.
Fiiller birlikte kullanıldıkları harf-i cere göre anlam kazanırlar. Fiil ve fiilden
türemiş kelimeleri anlamlandırırken hangi harf-i cerle kullanıldığında ne
anlam kazandığına dikkat edilmelidir.
Harf-i cerlerin kelimelerin irablarında meydana getirdiği değişiklikleri
anlama
Harf-i cerler önlerine geldikleri isimleri mecrûr yaparlar. Cer alametleri
isimlerin yapıların göre farklılık arz etmektedir. Müfred müzekker ve
müennes isimler, cem-i teksirler, cem-i müennes sâlimler kesra ile mecrûr
olurlar. Tesniye (ikil) yapısında olan isimler cezimli “ya” ile cem-i müzekker
sâlimler ise sakin “ya” ile mecrûr olurlar. İsm-i mevsuller, ism-i işaretler,
zamirler, soru isimleri mebnî isimlerden oldukları için bunların harekelerinde
bir değişiklik meydana gelmez, mahallen mecrûr olurlar. Sonunda elif-i
maksûre ve elif-i menkûse bulunan isimlerin sonunda bulunan “elif” ve “ya”
harfleri cer harekesinin ortaya çıkmasına engel oldukları için bu isimlerin
mecrûr olması takdîrîdir. Başında açıktan veya gizli ( أنْ _____________) bulunan fiili
muzâriler te’villi mastar oldukları için başlarına harf-i cer gelir, mahallen
mecrûr olurlar. Harf-i cerler mütekellim “ya”sı dışında bir isme muzaf olan
beş ismin ( أبٌ، أخٌ، حَمٌ، فُو، ذُو ) başına geldikleri zaman bu isimleri sakin “ya”
ile mecrûr yapmaktadırlar.
Cümle oluştururken harf-i cerleri kullanabilme
Harf-i cerler konusu ile ilgili tüm bilgiler metin içinde gösterilmiştir. Harf-i
cerlerin hangi harfler olduğu, her harf-i cerin cümle oluşumuna kattığı anlam,
fiilleri isimlere bağlama görevleri, başına harf-i cer gelen isimlerin türleri ve
irabları örneklerle işlenmiştir. Bu bilgileri elde ettikten sonra kendimiz cümle
kurma çabasına girmeliyiz. Bunu yanında çokça Arapça metinler okumalı,
bilgilerimizi içimizde kendiliğinden işleyen bir melekeye dönüştürmeliyiz.




Alıntı..
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gündem Korona Aşısı Gündem/ Manşetler Esma_Nur 6 1497 10 Aralık 2020 12:20
DHBT Muhteşem Özetler DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler nurşen35 4 2273 08 Aralık 2020 18:40
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler nurşen35 1 982 08 Aralık 2020 17:46
TENKİD Serbest Kürsü nurşen35 0 867 08 Aralık 2020 12:44
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... Namaz-Abdest-Teyemmüm nurşen35 0 1000 04 Aralık 2020 13:56

Alt 22 Ekim 2015, 01:59   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Arapça I Harfi Cerler

HARF-İ CERLER

İsimlerin başında “harf-i cer” denen harfler olursa o ismin sonunu esre yaparlar. Bu harf-i cerler en çok kullanılış sırasına göre örnekleri ile beraber şöyledir:
مِنْ
..den, ..dan
(Başlamak, kısmiyet ve açıklama için kullanılır)
مِنَ الْبَيْتِ
evden →
خَرَجْتُ مِنَ الْبَيْتِ.
Evden çıktım.
مِنْ ناَفِذَةٍ
bir pencereden →
نَظَرَ الْوَلَدُ مِنْ ناَفِذَةٍ.
Çocuk bir pencereden baktı.
مِنَ الْبَابِ
kapıdan →
مَنْ دَخَلَ مِنَ الْبَابِ ؟
Kapıdan kim girdi?
Kâide: (مِنْ) harf-i cerinden sonra gelen isim harf-i tarif (الْ)ile başlıyorsa nun’a cezim yerine fetha verilerek öbür kelimeye geçiş yapılır: مِنَ الْبَيْتِ (minel beyti), مِنَ الْبَابِ(minel bâbi) gibi.
فيِ
..de, ..da, içinde, hakkında
(Mekan ya da zaman gibi zarfiyet bildirir)
فِي الْبَيْتِ
evde, evin içinde →
جَلَسْتُ فِي الْبَيْتِ الْيَوْمَ.
Bugün evde oturdum.
فيِ السَّياَّرَةِ
arabada →
اَلْوَلَدُ لَعِبَ فيِ السَّياَّرَةِ.
Çocuk arabanın içinde oynadı.
فيِ الْمَدْرَسَةِ
okulda →
كَتَبْتُ الدَّرْسَ فيِ الْمَدْرَسَةِ.
Dersi okulda yazdım.
فيِ الصَّباَحِ
sabahleyin →
كَتَبْتُ الدَّرْسَ فيِ الصَّباَحِ.
Dersi sabah yazdım.
إِلَى
..e, ..a, ..ye, ..ya
(Sonun bitişi için kullanılır)
إِلَى الْمَدْرَسَةِ
okula →
حَضَرَ التِّلْميِذُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
Öğrenci okula geldi.
إِلَى الْبَيْتِ
eve →
ذَهَبْتُ إِلَى الْبَيْتِ مُبَكِّراً.
Eve erken gittim.
إِلَى السُّوقِ
çarşıya →
ذَهَبَتْ زَيْنَبُ إِلَى السُّوقِ.
Zeynep çarşıya gitti.
عَلَى
..e, ..a, ..ye, ..ya, üzerine, üstünde
عَلَى الْماَءِ
suyun üzerinde →
سَبَحَ الْقَلَمُ عَلَى الْماَءِ.
Kalem suyun üzerinde yüzdü.
عَلَى الْأَرْضِ
yerin üzerine, yere →
سَقَطَ الْوَلَدُ عَلَى الْأَرْضِ.
Çocuk yere düştü.
عَلَى الْكُرْسِيِّ
sandalye üzerine →
جَلَسْتُ عَلَى الْكُرْسِيِّ.
Sandalyeye oturdum.


بِ
ile, ..le
بِالْقَلَمِ
kalem ile, kalemle →
كَتَبْتُ الدَّرْسَ بِالْقَلَمِ.
Dersi kalemle yazdım.
بِالسِّكِّينِ
bıçakla →
قَشَرْتُ الْفاَكِهَةَ بِالسِّكِّينِ.
Meyveyi bıçakla soydum.
بِالْحاَفِلَةِ
otobüsle →
ذَهَبْتُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ بِالْحاَفِلَةِ.
Okula otobüsle gittim.
F Genelde cansız eşya ya da insan dışındaki varlıklar için بِ kullanılır. İnsan söz konusu olunca da مَعَ (ile, beraber) zarfı tercih edilir:
ذَهَبْتُ مَعَ خاَلِدٍ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
Halit'le okula gittim.
شَرِبْتَ الشاَّيَ مَعَ صَديِقٍ.
Bir arkadaşla çay içtin.
عَنْ
den, dan, hakkında
مُعَلِّمٍ عَنْ
öğretmenden →
سَمِعْتُ الْخَبَرَ عَنْ مُعَلِّمٍ.
Haberi bir öğretmenden işittim.
عَنِ الطِّفْلِ
çocuktan →
ذَهَبَ الْخَوْفُ عَنِ الطِّفْلِ.
Çocuktan korku gitti.
عَنِ التَّلاَميِذِ
öğrencilerden, öğrenciler hakkında
سَأَلَ الْمُديِرُ عَنِ التَّلاَميِذِ
Müdür öğrencileri (öğrenciler hakkında) sordu.
لِ
için
لِلَّهِ
Allah için →
صَلَّيْتُ لِلَّهِ تَعَالَى.
Allâhu Teala için namaz kıldım.
لِخَالِدٍ
Halit için →
ذَهَبْتُ إِلَى السوُّقِ لِخَالِدٍ.
Çarşıya Halit için gittim.
لِلدِّراَسَةِ
eğitim için →
ذَهَبْتُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ لِلدِّراَسَةِ.
Okula eğitim için gittim.

Not: Bu harf-i cer ألْ ile ma’rife olan bir ismin başına geldiğinde harf-i tarifin elifi hazfedilir (kaldırılır, atılır): اَلْبَيْتُ – \ لِلْبَيْتِ اَلطاَّلِبُ –لِلطاَّلِبِ gibi.
كَ
gibi
اَلْأَرْضُ كَالْكُرَةِ.
Dünya top gibidir.
أَحْمَدُ كَالْأَسَدِ.
Ahmet arslan gibidir.
حَتَّي
...ceye kadar, ta ki
حَتَّي الْمَوْتِ
Ölüme kadar (ölünceye kadar)
عَبَدْتُ اللهَ حَتَّي الْمَوْتِ.
Ölüme kadar (ölünceye kadar) Allah'a ibadet ettim.
رُبَّ
olur ki, belki, bazı, nice vardır
رُبَّ طاَلِبٍ ماَ كَتَبَ الدَّرْسَ.
Ders yazmayan nice öğrenci vardır.
مُذْ - مُنْذُ
..den beri, ..dan beri, ..den itibaren
وَجَبَتِ الصَّلاَةُ مُنْذُ الْبُلوُغِ.
Buluğdan itibaren namaz vacip oldu.
F Mef’ûlu bihin harekesi mansûbtur (üstündür). Aslında fiil ve fâilden sonra geriye kalan kelimeler ve harf-i cerler mef’ûldür. Fakat harf-i cer alan mef’ûlü bihin son harfinin harekesi esre olur ve o kelimeye mefulun bih gayr-i sarih denir. Harf-i cer almayan mef’ûle mef’ûlun bih sarih denir. Genellikle cümlede önce mef’ûlün bih sarih (üstün harekesini açık olarak alan mef’ûl), sonra da mef’ûlün bih gayr-i sarih (üstün harekesini açık olarak alamayan mef’ûl) yazılır.
كَتَبَ الْوَلَدُ الدَّرْسَ بِالْقَلَمِ.
M.B.Gayr-i Sarih. M.B.Sarih
Çocuk dersi kalemle yazdı.
Harf-i Cerle İlgili Genel Cümle Örnekleri
هَلْ ذَهَبْتِ إِلَى الْمَدْرَسَةِ ؟
Okula gittin mi?
نَعَمْ ، ذَهَبْتُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
Evet, okula gittim.
هَلْ ذَهَبْتُمْ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
Okula gittiniz mi?
نَعَمْ ، ذَهَبْناَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
Evet, okula gittik.
ذَهَبْتُماَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
İkiniz okula gittiniz.
هَلْ ذَهَبْتُنَّ إِلَى الْمَدْرَسَةِ ؟
Okula gittiniz mi?
نَعَمْ ، ذَهَبْناَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ.
Evet, okula gittik.
ذَهَبْتُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ لِلْإِمْتِحاَنِ.
Okula imtihan için gittim.
ذَهَبْتُ إِلَى الْبَيْتِ لِلْإِسْتِراَحَةِ.
Eve dinlenmek için gittim.
ذَهَبْتُ إِلَى الْمَسْجِدِ لِلصَّلاَةِ.
Mescide namaz için gittim.
نَظَرَ التِّلْميِذُ إِلَى الصُّورَةِ.
(Erkek) Öğrenci resme baktı.
نَظَرَتِ التِّلْميِذَةُ إِلَى الصُّورَةِ.
(Kız) Öğrenci resme baktı.
نَظَرْتُ إِلَى الصُّورَةِ.
Resme baktım.
سَبَحَ الْوَلَدُ فِي هَذاَ الشاَّطِئِ.
Çocuk bu kıyıda yüzdü.
عَمِلَ خاَلِدٌ الشاَّىَ فِي الْمَطْبَخِ.
Halit mutfakta çay yaptı.
قَرَأْتُ الدَّرْسَ فِي الْحَدِيقَةِ.
Dersi bahçede okudum.
قَرأْناَ الْكِتاَبَ فِي الْمَكْتَبَةِ.
Kitabı kütüphanede okuduk.
ذَهَبْناَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ بِالْحاَفِلَةِ.
Okula otobüsle gittik.
وَصَلَ أَحْمَدُ إِلَى الْمَطاَرِ بِالسَّياَّرَةِ.
Ahmet hava alanına arabayla gitti (ulaştı, vardı).
نَزَلَ أَحْمَدُ عَنِ الْحِصَانِ.
Ahmet attan indi.
رَفَعَ الْإِسلاَمُ الظُّلْمَ عَنِ الْمَرْأَةِ.
İslam kadından zulmü kaldırdı.
سَأَلْتُ عَنِ الْماَلِ.
Mal hakkında sordum.
سَأَلَ الطَّبِيبُ عَنِ الْمَرِيضِ.
Doktor hastadan (hasta hakkında) sordu.
اَلْأُمُّ عَمِلَتِ الطَّعاَمَ فِي الْمَطْبَخِ.
Anne yemeği mutfakta yaptı.
جَلَسَ مُحَمَّدٌ فِي الْبَيْتِ.
Muhammed evde oturdu.
جَلَسَتْ عاَئِشَةُ فِي الْغُرْفَةِ.
Aişe odada oturdu.
خَرَجَ التَّلاَمِيذُ مِنَ الصَّفِّ.
Öğrenciler sınıftan çıktı.
اَلتَّلاَمِيذُ خَرَجُوا مِنَ الصَّفِّ.
(aynı manada isim cümlesi)
رَفَعَ الْوَلَدُ الْحَقِيبَةَ مِنَ الْأَرْضِ.
Çocuk çantayı yerden kaldırdı.
نَزَلَ الْمَطَرُ مِنَ السَّماَءِ.
Gökten yağmur indi (Yağmur yağdı).
اَلْأَوْلاَدُ سَبَحُوا فِي الْمَسْبَحِ.
Çocuklar havuzda yüzdü.
سَبَحَ الْخَشَبُ عَلَى الْماَءِ.
Tahta suyun üzerinde yüzdü.
سَقَطَ الثَّمَرُ عَلَى الْأَرْضِ.
Meyve yere (yerin üzerine) düştü.
غَضِبَ السَّيِّدُ عَلَى الْخاَدِمِ.
Efendi (bey) hizmetçiye kızdı.
اَلْوَقْتُ كاَلسَّيْفِ.
Vakit kılıç gibidir.
اَلْعِلْمُ كَالْبَحْرِ.
İlim deniz gibidir.
قَرَأْتُ كِتاَباً حَتَّى اللَّيْلِ.
Geceye kadar kitap okudum.
ماَ شَرِبْتُ الشاَّىَ مُنْذُ أَمْسِ.
Dünden beri çay içmedim.
كَتَبْتُ الدَّرْسَ مِنَ الصَّباَحِ حَتَّى الْمَساَءِ.
Sabahtan akşama kadar ders yazdım.
ذَهَبَ عُمَرُ إِلَى الْمَلْعَبِ وَ لَعِبَ الْكُرَةَ.
Ömer oyun sahasına gitti ve top oynadı.
أَكَلْتُ فيِ الْفَطوُرِ الْبَيْضَ وَشَرِبْتُ الشاَّيَ.
Kahvaltıda yumurta yedim ve çay içtim.









Alıntı.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
ARAPÇA -3 Tüm üniteler Harfi Cer Ve Kalıplar Mihrinaz Arapça 3 1 30 Aralık 2018 22:31
1.sınıf arapça harfi cer testi Medine-web Arapça 1 1 20 Kasım 2017 18:49
Mana-i harfi EyMeN&TaLhA Makale ve Köşe Yazıları 0 08 Ağustos 2014 11:02
Arapça Harf-i Cerler NUR Arapça 1 6 21 Aralık 2012 18:53
Ş Harfi ve Diğerleri antivirüs Makale ve Köşe Yazıları 0 14 Ekim 2008 22:35

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.