|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 23 Aralık 2013 (14:18), Konuya Son Cevap : 27 Mayıs 2018 (01:46). Konuya 10 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Aralık 2013, 14:18 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi Arapça-4 1.Konu İster İnan İster İnanma 1705 yılında İngiltere’de West Hartlepool kıyılarında küçük bir sandalda maymun geldi, Fransa hesabına casusluk yaptığı şüphesiyle asılarak idam edilmesi için askeri mahkeme kuruldu.…. İnek 425 gram tereyağı üretmek için 75 kilogram su ve yem tüketiyor.…. Baykuş başını her yöne 270 derece döndürebiliyor.…. Medine’de Marakeş’in batısında 80 yıl önce yapılan minare yapımında 900 torba misk kullanıldı. Şunun için ki devamlı koksun diye.…. Yeni Zellanda’da köpek sahiplerinin köpeklerine eşlik ederek 24 saatte en az bir kere geziye çıkarmaları kanun oldu.…. Dişi ahtapot 60 bin yumurta yumurtladı sonra açlıktan ölene kadar sığınağından ayrılmadı.…. Afrika’nın doğusunda beyaz kraliçe karınca 50 yıl yaşıyor beyaz karıncaların sayısı her gün 1043 adede ulaşıyordu.…. Deve kuşunun ağırlığı küçük ötücü kuşlardan 48 bin tanesine denk.…. 1990 senesinde Wyoming vilayetinde bilim adamları kedi büyüklüğünde önceden yaşayan küçük otlara ait taşlaşmış kemik kalıntıları bulunudu.…. Etyopya’nın dili Etopyaca, Etopya alfabesi 267 harften oluşmaktadır.…. Charlie Chaplin’in ( limelight) göz kamaştırıcı ışık 1952 yılında en iyi film müziği dalında oskar kazandı. İlk gösteriminin üzerinden 21 yıl geçtikten sonra……. Kenedi John Torman kendini çeşitli seçimlerde 41 kere aday gösterdi ve hepsinde de kaybetti.…. Uranüs gezegeninde kuzey kutbunun üstünde güneş doğduğunda 42 yıl gündüz oluyor, 42 yılın sonunda güneş battığında karanlık oluyor. Aşağıdaki soruları okuma parçasına göre cevaplandırınız. 1) İngiltere’nin West Hertlepool kıyılarına maymun sandalla hangi yıl geldi? 2) Maymun için askeri mahkeme kuruldu. 3) 454 gr tereyağı için inek ne kadar su ve yem tüketir? 4) Baykuş başını her yöne döndürebiliyor mu? 5) Minarenin inşaatında kaç torba misk kullanıldı? 6)Dişi ahtapot kaç yumurta yumurtladı? 7) Beyaz kraliçe karıncanın ömrü kaç yıldır? 8) Bilim adamları hangi yıl kedi büyüklüğünde küçük atlara ait taşlaşmış kemik kalıntıları buldu? 9) Etopya’ nın alfabesinde kaç harf bulunuyor? 10) Kenedi kendini kaç kere aday gösterdi? 11) Her yıl Charlie Chaplin’in filmi en iyi film müziği dalında oskar aldı? Eş Anlamlı Kelimeler Doğmak = تَشْرِق __ تَطْلُعُ Yıl = سَنَةَ ___ عَامَا Işık = ضَوْءٌ ___ نُور Güç yetmek = تَسْتَطِيعُ ___ تقدر Denk = يُوَازِي ___ يَقَابل __يُعَادل Bırakmak, terk etmek = تَتْرُكُ __ غَادر Oluşmak = تتَكُن __ تَتألَفُ Kazanmak = ظفر __ فَاز Kelimenin Çoğullarını Tespit Ediniz. Güneş- güneşli gün = الشَّمْسُ _ شُمَّس Gezegen- gezegenler =كَوْكَب _ كوَاكب Aydınlık =ضَوْءُ _ اضّوأ Konuşulan dil =الّلغَةُ _ لُغَاة Harf – Harfler =حَرْف _ حُرُوف Erkek atlar – atlar =حِصَان _ حُصُنُ _اِحْصِنَةُ Kedi = kediler =قِطَّةُ _قِطَاطٌ Aded- adedi çok olmak =عَدَدَ _ تَعَدّد Torba- çuval- çuvallar =كِيسِ _ اكياس Koku- kokusu fazla olan =عِطْر _ عطُور Baş- başlar =رَأْس _ رأوس Açı- açılar =زَاوِي _ زوايا Derece – derceler =دَرَجَة _ درجَاة İnek – inekler =بَقَرَة _ بَقرات Yem- Yemler = عَلَف _ علُوفة Su – sular =مَاءَ _ مِيَاه Altı çizili kelimelerin tekillerini tespit ediniz. Yıllar – yıl =قُرُون _ قُرن Maddeler- madde =مَوَادَّ _ مَادّة Seçimler – seçim =اِنْتِخَابات _ اِنْتِخَبَ Kalıntılar – kalıntı =بَقَيا _ بَقيَّة Kuşlar – kuş =طَيْرٌ _طُيُور Sahipler – sahip =اَصْحَابَ _ الصَّاحِبُ Köpekler – köpek =الْكِلاَبِ _ كَلْبٌ Zıt Anlamlı kelimeyi tespit ediniz. Tüketmek X Üretmek =تُنْتِجَ _ تَسْتَهْلِكُ Erkek X Dişi =ذَكَر _ اُنْثَى Tokluk X Açlık =شِبَعاً _ جُوعا Kara X Beyaz =الْاَسْوَدُ _ الْاَبْيَض Büyük X Küçük =الْكَبِيرَة _ الصَّغِيرَة Eski X Yeni =جَديد _ قَدِيم Üst X Alt =تَحْتَ _ فَوْقَ Işık X Karanlık =ظَلاَّمُ _ ضَوْءٌ Karanlık X Işık =النُّور _ الظَّلاَمُ HAZIRLAYAN=NESLİ ARAPÇA-4 KELİMELER (1. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.تُشْرِقُ / تطْلُعُ (doğmak) 2.ضَوْءُ /نُور (ışık) 3.عَامًا / سَنَة (sene, yıl) 4.يُوَازِي / يُقَابِلُ /يُعَادِلُ (denk olmak) 5.تَسْتَطِيعُ / تَقْدِرُ (güç yetirmek) 6.تَتَكَوَّنُ / تَتأَلَّفُ (oluşmak) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(tüketmek) تسْتَهْلِكُ X تُنْتِجَ (üretmek) 2.(inek) بَقَرَةٌ X ثَوْرٌ (öküz) 3.(dişi) أُنْثَى Xذَكَرَ (erkek) 4. (aç) جُوعًا X شِبَعًا (tok) 5. (beyaz) أَبْيَضُ X أَسْوَدُ (kara) 6.(küçük) صَغِيرَةٌ X كَبِيرَةٌ (büyük) 7.(eski) قَدِيمًا X جَدِيدًا (yeni) 8. (üstünde)فَوْقَ X تَحْتَ (altında) 9. (ışık)ضَوْءُ X ظَلاَمُ (karanlık) 10.(karanlık) ظَلاَمُ X نُور (ışık) TEKİL _ ÇOĞUL 1.شَمْسٌ ج شُمُوسٌ (güneş) 2.كَوْكَبٌ ج كَوَاكِبٌ (gezegen) 3.لُغَةٌ ج لُغَاتٌ (dil) 4.ضَوْءُ ج أَضْوَاءُ (ışık) 5.نَهَارٌ ج انْهُرٌ (gün) 6.حَرْفٌ ج حُرُوفٌ (harf) 7.حِصَانٌ ج أَحْصِنَةٌ (at) 8.قِطَّةٌ ج قِطَاطٌ (kedi) 9.نَوْعٌ ج اَنْوَاعُ (çeşit) 10.عَدَدُ ج أَعْدَادُ (adet) 11.قَانُونٌ ج قَوَانِينٌ (kanun) 12.سَعَاةٌ ج سَعَاتٌ (saat) 13.مَنَارَةُ ج مَنَاءِر، مَنَاوِر (minare) 14.مِئْذَنَةٌ ج مَعَاذِنٌ (minare) 15.كِيسٌ ج أكْيَاسٌ (torba) 16.عِطْرٌ ج عُطُورٌ (güzel koku) 17.رَأْسٌ ج رُؤُسٌ (baş) 18.زَاوِيَةٌ ج زِوَايَا (açı) 19.دَرَجَةٌ ج دَرَجَاةٌ (derece) 20.بَقَرَةٌ ج بَقَرَاتٌ (inek) 21.عَلَفٌ ج اَعْلَافٌ (yem) 22.مَاءِ ج مِيَاهٌ (su) 23.قِرْدٌ ج قِرْدَةٌ (kedi) 24.زَوْرَقٌ ج زَوَارِقٌ (kayık) 25.شَاطِئٌ ج شَوَاطئ (kıyı) 26.تُهْمَةٌ ج تُهَمٌ (suçlama, zan, şüphe) 27.قَرْنٌ ج قُرُونٌ (köy) 28.مَادَّةٌ ج مَوَادُّ (madde) 29. اِنْتِخَابٌ ج اِنْتِخَابَاتٌ (seçim) 30.عَلِمٌ ج عُلَمَاءُ (alim) 31.بَقِيَّةٌ ج بَقَايَا (kalıntı) 32.طَيْرٌ ج طُيُورٌ (kuş) 33.صَاحِبٌ ج أَصْحَابٌ (arkadaş) 34.كَلْبٌ ج كِلَابٌ (köpek) 35.زُبَدٌ ج زُبْدَةٌ (tereyağı) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 33477 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4075 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2730 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 8956 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3329 | 19 Nisan 2015 15:45 |
23 Aralık 2013, 14:19 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 2. ÜNİTE TERCÜMESİ VE ALIŞTIRMALAR 2. Konu DOST Dostluk ne güzel ! Çünkü o güçlü bir bağdır.Seven iki insanı bir araya getirir. Biri diğerinde kendini görür. Olayların yoğunluğu ve zorluklarla beraber ilerleyen günlerde dostluk artar. Cübran Halil Cübran der ki: Dostluk sorumluluktur, sonsuz tattır. Dostluk egoistlik ve bencillik fırsatı değildir. Hakiki arkadaş ne mükemmeldir. Çünkü öyle bir aynadır ki ,onda kendini görürsün. Sana nasihat edendir. Sevgide içtendir. Ona ihtiyaç duyduğunda barınacağın sığınağındır. O sunulmuş bir çiçektir. Onun balı kolay yutulur, lezzizdir. Bal arısı için elverişlidir. Cübran aynen şöyle der : Muhakkak arkadaşın o senin için yeterlidir. O senin tarlandır. Öyle tarla ki, sen onu sevgiyle ekiyorsun, şükürle hasadını yapıyorsun, o senin sofran ve ocağın, çünkü sen ona aç gelirsin, ısınmak için ona koşarsın. Şüphe yok ki olaylarda onu tecrübe edersin. Bu hakiki dostluk için bir ölçüdür. O zaman arkadaş bilinmez ancak şiddet anında bilinir. O sıkıntıdaki o arkadaş orada yanındadır. Üzüntünde de sana destektir. İhtiyaç anında yardım elini sana uzatır. Seni darlıktan çıkarır. Evini senin evin, malını senin malın yapar. Arkadaşın zengin olduğunda ona tüccarın ticari mala baktığı gibi bakma, Kaça satıyorsun, ne kadar kazanıyorsun? Ona geçimini sağlayan çiftçi gözüyle bakma ! Besili olduğunda onu keser veya satar en yüksek fiyata mı? Bilakis yanında durur, yardım ve nasihat eder , sırrını saklar ve sağlam bir destek olur.Mustafa Lütfi der ki: Arkadaşı hayatımızda bulunuz. O, bitkinlik ve yorgunluktan , uzun yolculuktan, gece yolculuğundan sonra , yaslandığımız ve gölgesinde sakince uyuduğumuz yeşil uzun dallı bir ağaca benzer.Riyakar arkadaştan sakın! O etrafında yaltanarak dolaşır. Davranışlarına, kaprislerine göz yumar, ama bilakis malının yok olmasına ve planlarının bozulmasına yardımcı olur. Sonra da sana zarar vermek için fırsat kollar. Senin şanını düşürmek için. Eğer sana kötülük isabet ederse , sevinir , bu senin için daima acı ve üzüntüdür. Sana hayır isabet ederse kederlenir. Riyakarlığıyla bin maskenin altında kendini gizler. Burda şair doğru söyler. Düşmanından bir kere sakın, dostundan bin kere sakın dostun senden vazgeçtiğinde nasıl zarar vereceğini bilir. Hakiki arkadaş senin ona koştuğun gibi sana koşandır. Zararı ona değse bile aldırmaz sana yardım eder.Ebu Atahiyye der ki : Senin gerçek kardeşin seninle beraber koşandır. O sana fayda vermek için kendine zarar verir. Hakiki dostluklar ne kadar az. Onlar senin için sana dost olurlar. Senin için severler.Onları imkansız sayOnların varolması imkansızdır.Üç tane imkansız şey- Şekilden şekile giren göl yatağı- Anka kuşu- Vefalı dost Ey vefalı dost ! Eğer hayatında ona rastlarsan ona sarıl, iyilik et, ona karşı duygularını koru , arzularından vazgeç, onun için mazeret bul, Emin reyhani der ki : Hatalarından dolayı arkadaşını hesaba çekme, onun sevgisini arzu ediyorsan eğer. Onunla tartışmaktan, ayıbını yüzüne vurmaktan mümkün olduğunca uzak dur. Çünkü o da senin gibi bir insan , senin hata ettiğin gibi o da hata edebilir. Senin isabet ettiğin gibi isabet edebilir.Son olarak insan için bu cidden zordur. Arkadaşı olmadan yaşamak, onlara ilgi göstermek, onları kaybedinceye kadar onlara yardımcı olmak, işte bu hakiki dostluktur , işte bu sadık arkadaştır. Aşağıdaki soruları okuma parçasına göre cevaplandırınız. 1) Dostluk güzel midir? 2)Niçin dostluk güzeldir? 3)Dostluk hakkında Cübran Halil Cübran ne demiştir? 4)Dostluk bencillik midir? 5)Olaylar hakiki dostu tecrübe için ölçü müdür? 6)Arkadaş ne zaman bilinir? 7)Arkadaş zengin arkadaşa nasıl bakmalı? 8)Riyakar arkadaştan kaçmak mı lazım? 9)Hakiki arkadaş kaç kere senin için koşar? 10)Hakiki dost hakkında Ebu Atahiyye ne demiştir? 11)Şair Beşer İbn Burdin sözüyle iş yapılır mı? Eş anlamlı kelimeleri yazınız. Ne güzel =مَا اَحْسَنَ _ مَا اَجْمَلَ Çiftçi=الْفَلاَّحُ _ الزَّارعُ Günah =جُرم _ ذَنْبٍ Zengin =غَنِيّاً _ مُوسِراً Sevinmek =فَرِحَ _ سُرَّ Üzüntü =حُزِنَ _ أَسىً Sağlam =مَتِينَة _ قَوِيَّةُ Sığınak =مَأْوىً _ مَلاَذُ _ملجأ Göstermek =أَظْهَرَ _ اَبْدِي Yardım etmek =مُسَاعَدَة _ عَوْنِ Gizlemek =كَتَمَ _ أَخْفَى Hata, yanılgı =زَلَّة _ هَفْوَة Altı Çizili kelimelerin müfretlerini yazınız. Olay- olaylar=الْحَوَادِثِ _ حَادِثَة Gün- günler =الْاَيَّام _ يَوْمٌ Faydalı- faydalar =نفْعِيِّين _ نَافِعَة Gölge- gölgeler =ظِلاَل _ ظللٌ Dost =أَصْدِقَاء _ صَدِيق İş- işler =الأمور _ الأَمر Rahat- rahatlar =نَاعِمِين _ نَاعمة Tavır- tavırlar=تَصَرُّفَات _ تَصَرّف Planlar- plan =مَشَارِيع _ مشروع Duygular duygu =مَشَاعر _ مَشْعَر Hatalar- hata =هَفَوَات _ هفوة Mazeretler- mazeret =الأَعْذَار _ عذر İmkansız- imkansızlıklar =مُسْتَحِيلاَتِ _ مُستَحِيل Edepli kişiler- edepli kişi = أُدَبَاء _ الأدِيب HAZIRLAYAN=NESLİ ARAPÇA-4 KELİMELER (2. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.مَا أَحْسَنَ / مَا أَجْمَلَ (ne güzel) 2.هَفْوَتٌ / زَلَّةٌ (hata) 3.مُوسِرٌ / غَنِيٌّ (zengin) 4.حُزْنٌ / أَسًى (üzüntü) 5.عَوْنٌ / مُسَاعَدَةٌ (yardım) 6.ضِيقٌ / عُسْرٌ (darlık) 7.ذَنْبٌ / جُرْمٌ (suç) 8.زَارِعٌ / فَلاَّحٌ (çiftçi) 9.ثَمَنٌ / سِعْرٌ (fiyat) 10.قَوِيَّةٌ / مَتِينَةٌ (sağlam) 11.مَلاَذُ /مَأْوًى (sığınak) 12.مَكْرُوهٌ / بَغِيضٌ (sevimsiz) 13.سُرٌّ / فَرِحٌ (sevimsiz) 14.أَبْدَى / أَظْهَرَ (ortaya çıktı) 15.أَخْفَى / كَتَمَ (yasakladı, gizledi) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(yaşar) يَعِيشُ / يَمُوتُ (ölür) 2.(kötülük yapar) يُسِئَ / يُحْسِنُ (iyilik yapar) 3.(kaybeder) يَخْسَرُ / يَرْبَحُ (kazanır) 4.(gerçek) حَقِيقِيَّةٌ / خَيَالِيَّةٌ (hayali) 5.(zarar) ضَرَرٌ / نَفْعٌ (fayda) 6.(fayda verir) يَنْفَعٌ / يَضُرُّ (zarar verir) 7.(satılacak) سَتُبَاعُ / سَيُشْتَرَى (satın alınılacak) 8.(kazanacak) سَتَرْبَحُ / سَتَخْسَرُ (kaybedecek) 9.(zengin) مُسِورٌ / فَقِيرٌ (fakir) 10.(güçlü) قَوِيَّةٌ / ضَعِيفَةٌ (zayıf) 11.(aç) جَائِعًا / شَبْعَانُ (tok) TEKİL _ ÇOĞUL 1.يَوْمٌ ج أَيَّامٌ (gün) 2.حَادِثَةٌ ج حَوَادِثٌ (olay) 3.نَافِعَةٌ ج نَفْعِيِّنَ (faydalı) 4.ظِلٌّ ج ظِلَالٌ (gölge) 5. نَاعِمٌ ج نَاعِمِينَ (rahat) 6. هَوَاءٌ ج أَهْوَائٌ (arzu,zevk, kapris) 7.تَصَرُّفٌ ج تَصَرُّفَاتٌ (davranış, tavır, hareket) 8. مَشْعَرٌ ج مَشَارِيعٌ (hissetmek) 9.أَمْرٌ ج أُمُورٌ (emir) 10.مَشْعَرٌ ج مَشَاعِرٌ (duygu) 11.هَفْوَةٌ ج هَفَوَاتٌ (hata) 12.عُزْرٌ ج أَعْذَارٌ (özür, mazeret) 13 صَدِيقٌ ج أَصْدِقَاءُ (arkadaş) 14.الأدِيبٌ ج الأُدَبَاءِ (edepli kişi) 15.مُسْتَحِيلٌ ج مُسْتَحِيلاَتٌ (imkansız, imkansızlık) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:19 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 3.ÜNİTE TERCÜMESİ 3.Ünite İslami Dönemde Kütüphanelerin Yapılması Kitaplar matbaanın bulunmasından önce pahalıydı. Ona ancak zenginler yaklaşabiliyordu. Çünkü el yazması kitaplar çok pahalı idi. Bunun için ilim sevenlerden gücü yetenler kütüphane yapmaya başladı. Orada kitapları topluyorlardı. Kütüphanenin kitaplarını okumayı ve araştırmayı isteyen herkese açıyorlardı. İşte bu vakitte kütüphaneler ilim enstitülerinin yapmadığını yapıyordu. Öyle ki, geleceğin büyüklerini hazırlayan kütüphanelere Müslümanlar önem veriyorlardı. Binalar birçok donanmış odadan oluşuyorlardı geniş revaklarla birbirlerine bağlanıyorlardı. Kitap koyulması için duvara raflar sabitlenmişti. Burada kitaplar için düzenlenmiş fihristler bulunuyordu. Yazarların ve kitabın adına ulaşabiliyordu. Ödünç kitap alınabiliyordu. Kahire kütüphanesi yalnızca Kahire’de oturanlara ödünç kitap veriyordu. Bazen ödünç alanlardan kefaret ödenmesi isteniyordu. Fakat alimler kefaret alınmasını ve teminat istenmesini kaldırdılar. Dışarıdan alanlara iki aydan olmamak şartıyla sınır koyuldu. İslam’da ilk bilinen kütüphane sahibi Halid b. Yazid’dir. Çok eski kitapların çıkarılmasına özen gösteriyordu. Yunan felsefecilerinden bir topluluk hazırlandı ve onlara kitapları Arapça’ya çevirme işi verildi. İslam aleminde ilk Halk kütüphanesini Harun Reşid inşa etti. Beytü’l- Hikme olarak anıldı. İlmin merkeziydi. Talebeler oraya gelir ders ve araştırma yaparlardı. Alimler oraya toplanırdı. Halife Memun en parlak yılların Beytü’l- Hikmesine saygı gösterirdi. Şöyle ki: Hintçe, Farsça, Yunanca kitaplardan birçok kitabı mürtecimlere tercüme ettirerek oraya nakletmiştir. Darul Hikmet meşhur kütüphanelerdendir. Kahire’de hicretin 4. Yılının sonunda inşa edilmiştir. Sarayların hazinelerinden de kitaplar oraya taşınmıştır. Halkın oraya girmesine izin veriliyordu. Onlardan ders için , kopya için, kitap okumak için gelenlere.. Kütüphane için cidden büyük bir bina tahsis edilmişti. 40 kütüphaneye 18.000 kitap sığdırılmıştı. Nadir kitaplar haricinde raflar açıktı. Köylü kendine kitap alabiliyordu. İşte böyle İslam’ın ve Müslümanların nazarında kütüphaneleri aklın gıdası,ilmin mekanı, araştırma merkezi idi. HAZIRLAYAN:NESLİ ARAPÇA-4 KELİMELER (3. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.اِعْتَنَى / اهْتَمَّ (özen gösterdi) 2.يَقْتَنِي / يَمْتَلِكُ (sahip olur) 3.اخْتِرَاعِ / ابتكَار (buluş, icat) 4.مُزَوَّدًا / مُجَهَّزُ (hazırlanmış) 5.مُنَظَّمَةٌ / مُرَتَّبَةٌ (düzenlenmiş) 6.اسَّاكِنِينَ / المُقِيمُونَ (oturanlar) 7.نَقْلٌ / تَرْجَمَةٌ (tercüme) 8.يُعْتَبَرُ / يُعَدُّ (kabul edilir) 9.حُمِلَتْ / نُقِلَتْ (aktarıldı) 10.تَخْتَوِي / تَشْتَمِلُ (kapsar) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(pahalı) غَالِيًا X رَخِيصٌ (ucuz) 2.(yükseliyor) تَرْتَفِعُ X تَنْخَفِضُ (düşüyor) 3.(güç yetirenler) قَادِرُونَ Xعَاجِزُونَ (acizler) 4.(sevenler) مُحِبُّو Xكَارِهُونَ (sevmeyenler) 5.(isteyenler) رَغِبِينَ X مُعْرِضُونَ (karşı olanlar) 6.(açık) مَفُوحَةٌ Xمُغْلَقَةٌ (kapalı) 7.(genel) عَامَّةٌX خَاصَّةٌ (özel) 8.(geniş) وَاسِعَةٌ X ضَيِّقَةٌ (dar) 9.(serbest) مُبَاحَةٌ X مَمْنُوعَةٌ (yasak) 10.(artıyor) يَزِيدُ X يَقِلُّ (azalıyor) 11.(engellendi) مُنِعَ X أُزِنَ (izin verildi) TEKİL _ ÇOĞUL 1.ثَمَنٌ ج أَثْمَانٌ (fiyat) 2.بِنَاءُ ج اَبْنِيَةٌ (bina) 3.فِهْرِسٌ ج فَهَارِسٌ (fihrist) 4.غِذَاءٌ ج اغْذِيَةٌ (yiyecek, besin) 5.كَانٌ مَ ج أَمَاكِنٌ (mekan) 6.مَرْكَزٌ ج مَرَاكِزٌ (merkez) 7.خِزَانٌ ج خَزَائِنٌ (kütüphane) 8.قَارِئُ ج قُرَّاءُ (kıraat eden, okuyucu) 9.شَعْبٌ ج شُعُوبٌ (halk, kabile) 10.نَظَرَةٌ ج نَظَرَاتٌ (bakış) 11.عَدَدٌ ج أَعْدَادُ (adet) 12.بَحْثٌ ج اَبْحَاثٌ ، بُحُوثٌ (inceleme, tartışma) 13..غَنِيٌّ ج أَغنِيَاءُ (zengin) 14.تَكْلِيفٌ ج تَكَالِفٌ (masraf) 15.مَعْهَدٌ ج مَعَاهِدٌ (enstitü) 16.رِوَاقٌ ج أَرْوِقَةٌ (çardak, çadır) 17.رَفٌّ ج رُفُوفُ (raf) 18.جِدَارٌ ج جُدْرَانٌ (duvar) 19.عُنْوَانٌ ج عَنَاوِينَ (başlık, adres) 20.قَصْرٌ ج قُصُورٌ (köşk, saray) 21.جُمْهُورٌ ج جَمَاهِيرٌ (kalabalık) 22.قَادِمٌ ج قُدَمَاءُ (gelen) 23.فَيْلَسُوفٌ ج فَلاَسِفَةٌ (filozof) TERCÜME 1.Allah’ın rızasını ancak samimi kullar elde edebilir. A.لاَ يَحْظَى بِمَرْضَاتِ اللهِ إِلاَّ العِبَادُ الصَّالِحُونَ B.لاَ يَحْظَى بِنِعْمَةِ اللهِ إِلاَّ العِبَادُ المُخْلِصُونَ C.لاَ يَحْظَى بِمَرْضَاتِ اللهِ إِلاَّ العِبَادُ المُخْلِصُونَ D.حَظِيَ العِبَادُ بِمَرْضَاتِ اللهِ إِلاَّ العِبَادُ المُخْلِصُونَ E.لَمْ يَحْظِيَ بِمَرْضَاتِ اللهِ إِلاَّ النَّاسُ العَابِدُونَ (CEVAP C) 2. نَجَحَتِ الطَّالِبَاتُ فِي الامتحانِ النِّهَائِيِّ إِلاَّ طَالِيَةً A.Biri hariç (kız) öğrenciler final sınavında başarılı oldular. B.Bir öğrenci hariç (kız) öğrenciler final sınavında başarılı olurlar. C.Biri hariç (kız) öğrenciler ara sınavda başarılı oldular. D.(Kız) öğrenciler final sınavında başarılı oldular, ancak ikisi hariç. E.Biri dışında (kız) öğrenciler final sınavında başarılı olamadılar. (CEVAP A) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:20 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 4. ÜNİTE TERCÜMESİ 4. Ünite Vefalı Kişilik Hira’nın Meliki Numan b. Münzir avlanmak için çıktı. Ava atına binerek gitti. Arkadaşlarından uzaklaştı. Sahra’da kayboldu. Uzun bir süre arada sığınacak yer aradı. Sonunda Hanzala adında eşiyle beraber bir adam buldu. Onlardan yiyecek ve içecek istedi. Onların bir koyunu vardı. Hanzala onun sütünden ona içirdi. Onu kesti, onun etinden ona yedirdi. Sabah olunca Numan elbisesini giydi ve atına bindi. Sonra Hanzala’ya şöyle dedi: Karşılığını iste, ben Melik Numan’ım dedi. Hanzala: İnşaAllah yakında isteyeceğim dedi. Sonra Numan Hira’ya doğru acele gitti. Bu zamandan sonra Hanzala bekledi. Taki ona şiddetli fakirlik gelinceye dek. Hali kötüleşti. Karısı ona şöyle dedi: Eğer Melike gidersen sana elbette iyilik yapar. Hanzala Hira’ya doğru yola çıktı. İşte bu günde Numan’ın sıkıntılı gününe rast geldi. Uzak bir yere ordusuyla beraber gidiyordu. Orada karşısına çıkan ilk adamı öldürmeyi bekledi. İlk öldüreceği adam orada ona rastladı. Numan ona baktığında onu tanıdı. Orada kötü oldu. Hanzala Numan’ın önünde durdu. Numan ona dedi ki: Sen yanında bir gün kaldığım kişisin? Dedi ki evet. Numan. Gelecek başka bir gün bulamadın mı? Dedi ki: Bugünün ne olduğunu nerden bileyim?Numan: Allah’a yemin olsun ki güzel yüzlü oğlum önce sen bana rastladığın için seni öldürmekten başka seçeneğim yok. Dünyadan dilediğini iste, istemediğin şeyi iste çünkü öleceksin. Hanzala dedi ki: Öldükten sonra dünyayı ne yapayım. Numan: Oraya gidemeyeceksin. Hanzala dedi ki: Benim burada ölmem lazımsa ailemi ziyaret edip onlar için hazırlık yapmalıyım ondan sonra dönerim , dedi. Numan: Bana döneceğine dair kefil lazım. Hanzala yanındaki amra baktı. Numan’ın yardımcısı yanında duruyordu. Ondan kefil olmasını istedi. Kefil olmayı reddetti. İsmi Kurad İbn Ucdağ olan bir adam koşup geldi. O ben olurum dedi. Numan Hanzala’ya 500 dişi deve verilmesini emretti. Alıp ailesine götürdü. Sene geçti. Bugün cel günü tamam oldu. Numan Kurad’a dedi ki: Biliyor musun yarın öleceksin. Sabah olunca Numan atına bindi. Hanzala ile karşılaştığı yere gitti. Kurad’ın öldürülmesini cellada emretti. Vezirleri ona dedi ki: gün tamamlanıncaya kadar onu öldürmen gerekmiyor. Ölümden Hanzala’yı kurtardığı için Kurad’ın ölmesini istiyordu. Güneşin batmasına az bir zaman kaldı ki uzaktan bir adam gözüktü. Numan cellada onu öldürmesini emretti. Adam gelene kadar beklediler. O Hanzala idi. Numan onu görünce bu onu çok üzdü. Ölümden kurtulduktan sonra seni buraya döndüren nedir? dedi. Hanzala dedi ki: VEFA. Numan, Hanzala’nın sözünden ve yaptığından etkilendi. Kurad’ı ve onu affetti. Bu günden sonra öldürmeyi bıraktı. Metni Kavrama Alıştırmaları 1) Bugünde Numan niçin çıktı? 2)Niçin Sahra'da kayboldu? 3)Kaybolduğunda Numan ne yaptı? 4)Hanzala ve eşinden Numan ne istedi? 5) Hanzala Numan'a ne yedirdi? 6)Şiddetli fakirlik isabet ettiğinde Hanzala ne yaptı? 7)Hanzala Numan'dan ne istedi? 8)Hanzala kimden kefil olmasını istedi? 9)Kefil olmayı kabul etti mi? 10)Numan Hanzala'nın sözünden ve hareketinden etkilenince ne yaptı? HAZIRLAYAN :NESLİ ARAPÇA KELİMELER (4. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.لَبَنِ / حَلِيبٌ (süt) 2.انْطَلَق / ذَهَب (gitti) 3.ِاِمْرَأَةٌ / زَوْجَةٌ (eş) 4.ظَهَرَ / بَدَا (göründü, ortaya çıktı) 5.الأجَلُ / المُهْلَةٌ (süre) 6.كَفِيلٌ / ضَامِنٌ (kefil) 7.مَيِّتًا / مُتَوَفًّي (ölü) 8.السَّيَّافُ / الجَلاَّد (cellat) 9.يُكْمِلَ / يُتِمَّ (tamamlıyor) 10.عَفَا / صَفَحَ (affetti) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(vefa) وَفَاءُ X غَدْرُ (sözünden cayma) 2.(uzaklaştı) ابْتَعَدَ Xاقْتَرَبَ (yakınlaştı) 3.(uzak)طَوِيلاً X قَلِيلٌ (yakın) 4.(fakir) فَقِرٌ X غَنِيٌّ (zengin) 5(kötüleşti) سَاءَتْ X حَسُنَتْ (iyileşti) 6.(iyilik yaptı) أَحْسَنَ X أَسَاءَ (kötülük yaptı) 7.(öldürür) سَيَقْتُلُ Xيُحْيِي (yaşatır) 8.(reddetti)رَفَضَ X قَبِلَ (kabul etti) 9.(gelen) قَادِمَةُ X المَضِيَّةُ (geçen) 10.(atlı) فُرْسَانٌ Xمُشَاةٌ (yaya) TEKİL _ ÇOĞUL 1.فَرَسٌ ج أَفْرَسٌ (at) 2طَعَامٌ ج أَطْعِمَةٌ (yemek) 3.شَاةٌ ج شِيَاءٌ، شِوَاءٌ (koyun) 4.لَبَنِ ج أَلْبَانٌ (süt) 5.لَحْمِ ج لُحُومٌ ، لِحَامٌ (et) 6.مَلِكٌ ج مُلُوكٌ ، امْلاَك (kral) 7.زَمَانٌ ج أَزْمَانٌ (zaman) 8.نَاقَةٌ ج نَاقَاتٌ (dişi deve) 9.مَيِّتًا ج اَمْوَاتٌ (ölü) 10.الأَجَلٌ ج آجَالٌ (ölüm) 11.صَاحِبٌ ج أَصْحَابٌ (arkadaş) 12.ثَوْبٌ ج ثِيَابٌ (elbise) 13.وَزِيرٌ ج وُزَرَاءُ (bakan) 14.جُنْدِيٌّ ج جُنُودٌ (asker) 15.فَارِسٌ ج فُرْسَانٌ (atıcı) 16.سِلاَحٌ ج أَسْلِحَتٌ (silah) TERCÜME 1.Fabrika işçilerinin grev yapmasına çok az kaldı. A.يُوشِكُ عُمَّالُ الحقلِ أَنْ يُضْرِبُو عن العَمَلِ B. عَسَي عُمَّالُ المصنع أَنْ يُضْرِبُوا عن العَمَلِ C..يُوشِكُ عُمَّالُ المصنع أَنْ يَخْرُجُوا من المصنع D.يَكَادُ العُمَّالُ أَنْ يُضْرِبُوا عن العَمَلِ E...يُوشِكُ عُمَّالُ المصنع أَنْ يُضْرِبُوا عن العَمَلِ (CEVAP E) 2.عَسَي وَقُودُ السيَّارَةِ أَلاَّ يَنْفَدَ بَيْنَمَا نخن نَسِرُ فِي الطريق A.İnşallah çölde giderken arabanın yakıtı bitmez. B.İnşallah yolda giderken yakıtımız bitmez. C.İnşallah gidişte arabanın yakıtı bitmez. D.İnşallah yolda giderken arabanın yakıtı bitmez. E.Yolda giderken az daha arabanın yakıtı bitiyordu. (CEVAP D) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:20 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 5. ÜNİTE TERCÜMESİ 5. Konu Baba Nasihati Yaşlı adamın 3 oğlu vardı.Ne zamanki, buluğ çağına geldiler, babalarının malını israf ettiler.Kendileri için kazanç elde edecekleri hayırlı bir meslekleri olmadı. Onları kınayan babası onlara şöyle nasihat etti : Ey Oğullarım ! Hayatınızda başarılı olmak istiyorsanız üç şey için çalışın. Ona da ancak dört şeyle ulaşabilirsiniz. O üç şey; rızıkta bolluk ( zenginlik ) , insanlar içinde mevki, ahirette azıktır.Bu üç şeye kavuşmak için şu dört şeye ihtiyaç vardır:En helalinden mal kazanmakOndan kazandığın ile güzelce yaşamakSonra onu infak etmekKardeşlerin ve aileni razı edecek güzel bir geçim. Bunun faidesi ahirette sana geri döner kazanırsın. Eğer bu nasihatle amel edersen, tutarsan kazanırsın. Eğer tutamazsanız hüsran olanlardan olursunuz. Kim bu halleri zayi ederse muradını kaçırmış olur. Çünkü kim çalışmaktan yüz çevirirse yaşamı için lazım olan maldan mahrum olur. Eğer malını tasarruf edip tutarsa az bir infaktan kaçarsa ona fayda vermez. Eğer kazanır ama kazancından infak etmekten kaçınırsa evi fakir olur. Sonra o malı ona fayda vermez.Sıkıntılarla telef olur gider. Akması için suyu bırakmayan baraj gibidir. Eğer onun taşacak yeri nefes alacak deliği olmazsa her taraftan akıp gider. Büyük bir taşmayla taşar. Mal zayi olur gider. Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız. 1) Adamın kaç oğlu var? 2)Evlatları buluğ çağına gelince ne yaptılar? 3)Baba evlatları için neden üzüldü? 4)İnsanların çalışması greken 3 şey nedir? 5)Üç şeye ulaşmaya vesile olan şeyler nelerdir? 6)Üç şeyi zayi edenin akıbeti nedir? 7)Zenginken fakir gibi olmak mümkün mü? 8)Cimrilik ve cömertliğin sonu nedir? 9) Kıssadan çıkan ana fikir nedir? HAZIRLAYAN:NESLİ ARAPÇA KELİMELER (5. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.بَنِينَ / أَبْنَاءُ (oğullar) 2.أَبٌ / وَالِدٌ (baba) 3.لاَمَ / عَتَبَ (ayıpladı, kınadı) 4.وَعَظَ / نَصَحَ (nasihat etti) 5.تُدْرِكُ / حَصَلَ عَلَى (elde etti) 6.نَفْعٌ / مَنْفَعَةٌ (fayda) 7.تَمَسَّكُ / اِلْتَزَمَ (sarıldı, sıkıca tuttu) 8.أَمْسَكَ عَنْ / اِجْتَنَبَ (kaçıncı) 9.تَلَفٌ / اهَلاَكُ (yok olmak) 10.نَوَاحٌ / جِهَاتٌ (taraf) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(iyilik) خَيْرٌ X شَرٌّ (kötülük) 2.(yaşlı) مُسِّنٌ X شَابٌّ (genç) 3.(oğullar) بَنِينَ X بَنَاتٌ (kızlar) 4.(oğullarım) بَنِيَّ يَا X يَابَنَاتِي (kızlarım) 5.(dostlar) إِخْوَانٌ X أَعْدَاءُ (düşmanlar) 6.(zararlı) خَاسِرٌ X رابِحٌ (karlı) 7.(kaçırdı) فَاتٌ X نَالٌ (elde etti) 8.(düzeltti) أَصْلَحَ X أَفْسَدَ (bozdu) 9.(ezberledi) حَفِظَ X نَسِيَ (unuttu) 10.(meslek, iş) مِهْنَةٌ X عَطَالَةٌ (işsizlik) TEKİL _ ÇOĞUL 1.اِبْنٌ ج بَنِينَ (oğul) 2.نَاحِيَةٌ ج نَوَاحٌ (taraf) 3.أَمْرٌ ج أُمُورٌ (emir) 4.نَفْسٌ ج أَنْفُسٌ (can, canlı) 5.اَخٌ ج إِخْوَانٌ (kız kardeş) 6.وَجْهٌ ج وُجُوهٌ (yüz) 7.حَادِثَةٌ ج حَوَادِسٌ (olay) 8.مَاءٌ ج مِيَاهٌ (su) 9.حِرْفَةٌ ج حِرَفٌ (meslek) 10.شَيْخٌ ج شُيُوخٌ (ihtiyar adam, reis, şef) 11.مَالٌ ج أَمْوَالٌ (para, servet, mal,) 12.رِزْقٌ ج أَرْزَاقٌ (rızık) 13.نَصِيحَةٌ ج نَصَائِحٌ (nasihat) 14.شَيْءٌ ج أَشْيَاءُ (şey) 15.مَنْزِلٌ ج مَنَازِيلٌ (ev) 16.فَقِيرٌ ج فُقَارَءُ (fakir) 17.أَهْلٌ ج آهَالٌ (aile) 18.السُّدُّ ج سُدُودٌ (baraj) 19.حَالٌ ج اَحْوَالٌ (durum, hal TERCÜME 1.أَمَّا الثَّلاَثَةُ الَّتِي يُسْعَى إِلَيْهَا فَالسَّعَةُ فِي الرِّزْقِ وَالمَنْزِلَةُ فِي النَّاسِ والزَّادُ فِي الآخِرَةِ؟ A.Kendisi için çalışılacak üç şey şunlar olmalıdır: rızıkta bolluk(zenginlik), insanlar içinde mevki (sahibi olmak) ve ahrette azıktır. B.Kendisi için çalışılacak üç şeye gelince, onlar, rızıkta bolluk (zenginlik), insanlar içinde mevki (sahibi olmak) ve ahrette azıktır. C.Rızıkta bolluk (zenginlik), insanlar içinde mevki (sahibi olmak) ve ahrette azık içi çok çalışmak gerekir. D.Rızıkta bolluk (zenginlik), insanlar içinde mevki (sahibi olmak) ve ahrette azık içi çok çalışması gereken üç şeydir. E.Kendisi için çalışılacak üç şeyden ayrılmamak gerekir. Rızıkta bolluk (zenginlik), insanlar içinde mevki (sahibi olmak) ve ahrette azık. (CEVAP B) 2.إِنْ عَمِلْتُمْ بِهَذِهِ النَّصِيحَةِ فَتَمَسَّكُوا بِهَا وإلا كُنْتُمْ مِنَ الخَاسِرِينَ A.Bu öğütle amel ederseniz ona (sımsıkı) sarılınız aksi halde zarar edenlerden olursunuz. B.Bu öğütle amel edin ona (sımsıkı) sarılın yoksa zarar edersiniz. C.Zarar etmek istemiyorsanız bu öğüdü tutunuz ve ona göre davranınız. D.Bu öğüdü bilirseniz, ona sımsıkı sarılınız. Yoksa zarar edenlerden olursunuz. E.Bu öğütten sakın ayrılmayın. Hep onunla amel edin yoksa hüsrana düşersiniz. (CEVAP A) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:20 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 6. ÜNİTE TERCÜMESİ 6.Ünite Öğretmen = ( Selamlaştıktan sonra) William nerede? Mervan = London’dan gelen akrabaları ile Mekke’ye gitti.. Öğretmen = Bugün George nasıl? Onu ateşli hastalığı vardı. Bilal = Allah’a hamdolsun bugün daha iyi. Öğretmen = Bu defterlerin sahipleri , Talha, Yezid, Ömer ve Mağdikerib nerdeler? Yezid = Burdayız hocam. Öğretmen = Defterinize dersle ilgili olmayan şeyler yazıyorsunuz. Mağdikerib = Alimlerden duyduğumuz şeyi ve ona benzer şeyleri defterlere yazıyoruz. Öğretmen = En iyisi, bu meseleler için özel, ayrı defter tahsis etmenizdir. Dersi oku Mervan. Mervan = Euzubillahi min eşşaytanirracim.Enam-152 : Söz sahibi olduğunuzda akrabalarınız dahi olsa adaleti gözetin.Taha-86 :Musa kavmine kızgın ve üzgün olarak döndü.Nisa-3 : Eğer yetimlerin hakkına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz ( veya size helal olan ) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın.. Ömer = Hocam in harfinin kaç manası var? Öğretmen = İn birçok manalara gelir. Onlardan biri şarttır. Allahu Teala’nın sözünde olduğu gibi. “Eğer korkarsanız..Biri de nefidir. Kur’an’daki gibi- Müddesir 25 – “Bu , insan sözünden başka bir şey değil” ! İnne Allahu Teala’nın sözünde olduğu gibi hafifletilmiş olarak gelir. Yusuf-3 “Gerçek şu ki , sen bundan önce ( bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin. Talha = Hocam gökkuşağının anlamı nedir? Öğretmen= O gökyüzünde görülen ışıktan bir yaydır. Onda birbirine bağlı renkler görürsün. Nuh = Hocam zuhal ne demek? Öğretmen = O yıldızlardan biridir.( bir genç gelir.) O = Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Beraketüh ben Afganistan’dan yeni öğrenciyim adım Şah. Öğretmen = Afganistan’ın hangi şehrindensin? Şah = Hocam Belh’denim. ( Murakib gelir ve selam verir. ) Murakib = Sınıfta yeterli sıra ve sandelye var mı? Öğretmen = Hayır. Başka üç sıraya ihtiyacımız var. Murakib – Müdür William’ı soruyor. Öğretmen = Ona deki : İlim ve edep yönünden sınıfın en iyi öğrencilerindendir.( zilin çaldığı duyuldu.)Şimdi biz dil labaratuarına gidiyoruz. Sakince çıkarlar. İkişer ikişer yürürler. HAZIRLAYAN:NESLİ ARAPÇA KELİMELER (6. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.أَصْدِقَاءُ / زُمَلاَءُ (arkadaşlar) 2.تَحِيَّةٌ / سَلاَمٌ (selam) 3.سَافَرَ/ ذَهَبَ (gitti) 4.أَحْسَنُ / أَجْمَلُ (en güzel) 5.تَنْزِيلٌ / القُرآن (kuran) 6.هُدُؤٌ / السُّكونَة (sukünet) 7.كَوَاكِبٌ / نُجُومٌ (yıldızlar) 8.مَسَائِلٌ / مَبَاحِثٌ (konular) 9.شَرْعِيَّةٌ / دِينِيَّةٌ (dini) 10.أتَى / جَاءَ (geldi) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(yakınlar) أَقْرَبَاءُ Xأَجَانِبُ (yabancılar) 2.(en güzel) أَحْسَنُ X أَقْبَحُ (en kötü) 3.(yazıyorsunuz) تَكْتَبُونَ X تَمْسَحُونَ (siliyorsunuz) 4.(adalet) عَدَالَةٌ X ظُلْمٌ (zulüm) 5.(nikah) النَّكَاحُ X الطَلاَقُ (boşanma) 6.(insan) بَشَرٌ X حَيَوَانُ (hayvan) 7.(yeni) جَدِيدٌ X قَدِيمٌ (eski) 8.(çıkış) أَخْرَجُو X دَخُولُ (giriş) 9.(uzaklaşıyorum) أبْتَعِدُ X أقْتَرِبَ (yakınlaşıyorum) TEKİL _ ÇOĞUL 1.قَرِيبٌ ج أَقْرَبَاءُ (yakın) 2.دَفْتَرٌ ج دَفَاتِرٌ (defter) 3.عَالِمٌ ج عُلَمَاءُ (alim) 4.مَسْأَلَةٌ ج مَسَائِلٌ (mesele) 5.قَاعِدَةٌ ج قَوَاعِدٌ (esas, taban) 6.يَتِيمٌ ج يَتَامَى (yetim) 7.إمْرَأَةٌ ج نِسَاءٌ (kadın) 8.لَوْنٌ ج أَلْوَانٌ (renk) 9.كَوْكَبٌ ج كَوَاكِبٌ (yıldız) 10.مَدِينٌ ج مُدُنٌ (şehir) 11.كُرْسِيٌّ ج كَرَسِيٌّ (sandalye) 12.مَكْتَبَةٌ ج مَكَاتِبٌ (kütüphane) 13.زَمِيلٌ ج زُمَلاَءُ (arkadaşlar) 14.حَالٌ ج احْوَالٌ (hal) 15.دَرْسٌ ج دُرُوسٌ (ders) 16.قَوْمٌ ج أَقْوَامٌ (kavim) 17.طَيْفٌ ج طُيُوفٌ، اَطْيَافٌ (gökkuşağı) 18.طَالِبٌ ج طُلاَّبٌ (öğrenci) 19.بَلَدٌ ج بِلاَدٌ ،بُلْدَان (ülke) 20.فَصْلٌ ج فُصُولٌ (sınıf) 21.جَرَسٌ ج اَجْرَسٌ (çan) TERCÜME 1.قُلْ لِلْمُدِيرِ إنَّهُ مِنْ أَحْسَنِ طُلاَبِ الفَصْلِ أَدَبًا وَ عَلْمًا (يُسْمَعُ رَنِينُ الجَرَسُ) نَذْهَبُ الآنَ إلى مَعْمَلِ اللغَةِ A.Müdüre dedi ki: O, sınıftaki öğrencilerin edep ve ilimce en güzellerinden biridir. (Zil sesi duyulur): Şimdi dil dersine gidiyoruz. B.Müdüre de ki: O, sınıftaki öğrencilerin edep ve ilimce en güzellerinden biridir. (Zil sesi duyulur): Şimdi dil laboratuarına gidiyoruz. C.Müdüre dedi ki: O, sınıftaki öğrencilerin edep ve ilimce en güzellerinden biridir. (Zil sesini duyunca) hemen dil laboratuarına gideceğiz. D.Müdüre “O, öğrencilerin edep ve ilimce en güzel olduğu sınıflardan biridir. (Zil sesi duyulur) hemen dil laboratuarına gidiyoruz. E.Müdüre de ki: O, sınıftaki öğrencilerin en edeplisidir. (Zil sesi duyulur): Şimdi dil laboratuarına gidiyoruz. (CEVAP B) 2.الأحْسَنُ أنْ تُخَصَّصُوا لِهَذِهِ الْمَسَائِلِ دَفَاتِرَ مُسْتَقِلَّةً a.Bu konular için ayrı defterler alsanız ne iyi olur. B.Bu konular için ayrı defterler almanız güzeldir. C.Her konunun ayrı defteri olması en güzeldir. D.En iyisi bu konuların defterlerini diğerlerinde ayırmanızdır. E.En iyisi bu konulara özel (ayrı) defterler tahsis etmenizdir. (CEVAP E) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:20 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 7. ÜNİTE TERCÜMESİ 7. Ünite Okuma Parçası Abdullah bin Mufakka Basra’da hicri 106 senesinde doğmuş, hicri 142 senesinde vefat etmiştir. O aslında farisidir. İsmi Rüzbe’dir. Müslüman olunca Abdullah ismini ve babası Mufakka’nın lakabını almıştır. O bilgili haccac idi. Bazı sebeplerden dolayı kendini ellerine vurarak cezalandırdı. Taki elleri şişinceye kadar. Düzgün konuşmaları ile meşhur Üthem oğullarının yanında yaşadı.Tebliğ onları etkilemişti. Zekası, keremi, güzel ahlakı ve arkadaşlarına olan sevgisiyle meşhurdu. Zındıklığı sevmeyen biri idi.Birçok edebi eseri vardır. Onlardan Kelile ve Dimne kitap Farsça’dan çevrilmiştir.( Edebül kebir) ve ( Edebüssağir) bu iki kitap ahlak derslerinde ve cemiyette okunuyor. İlimde güzel muameleye ve meliklerin ve valilerin salahına teşvik ettiği için. İbn Mukaffa’ya seni kim edeplendirdi diye sorulduğunda dedi ki: Kendim, başkasında güzel bir şey görünce onu aldım, kötü bir şey görünce onu bıraktım. Kıssadan misaller dostluk insanın hayatında tekrarlanıp duran güzel bir nağmedir. Eğer dostluk olmasa idi insan sıkıntısından ölürdü. Hakiki fakir dünyada hiç arkadaşı olmayandır. Arkadaş seçiminde ve arkadaş sıfatının ne olduğu İbn Mukaffa’nın görüşüne göre : Arkadaşlık hukuku : Sana kardeşlik yapana sende kardeşlik yap. İyi muamele edene iyi muamele et. Kendi vatanında senin kardeşinin yolunu ayırana yol yok. Eğer onda sana hoş gelmeyen bir şey görürsen kızıl değilsin ne zaman istersen onu affet. Dilediğinde boşandığın kadın gibi.. Lakin o senin şerefindir, insanlığındır. Muhakkak ki adamın insanlığı kardeşidir; tüm dostlarıdır. Eğer insanlar kardeşlerinden birini kırdığını fark ederlerse çoğuna göre sen suçlusundur. Hainlik, ihanet ve melel ile…. Eğer sen bu beraberliğe sabredersen , bu ayıp ve noksanlık gider. ARAPÇA KELİMELER (7. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.عَقَبَهُ / فَرَضَ عُقُوبَةً عَلى (cezalandırdı) 2.تَقَفَّعَ / تَوَرَّمَ (şişti) 3.كَثِيرَةٌ / عَدِيدَةٌ (çok) 4.مَشْهُورٌ / مَعْرُوفٌ (bilinen) 5.عَرَّبَ / تَرْجَمَ (tercüme etti) 6.تُرَغِّبُ / تُشَجَّعُ (cesaretlendiriyor) 7.حَسَنٌ / جَمِيلٌ (güzel) 8.ضِيقٌ / ضَجْرٌ (sıkıntı, darlık) 9.حَيَاةٌ / عَيْشٌ (yaşantı) 10.وَطِّنْ / قَنِّعْ (alıştır) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(cezalandırdı) عَاقَبَهُ X كَافَأَ (mükafatlandırdı) 2.(çok) كَثِيرَةٌ X قَلِيلَةٌ (az) 3.(Müslüman oldu) أسْلَمَ X أَشْرَكَ (şirk koştu) 4.(dostluk) الصَّدَاقَةُ X العَدَاوَةُ (düşmanlık) 5.(şüpheli) مَشْكُوكُ فِيهَا X مُؤَكَّدٌ (kesin) 6.(güzel) حَسَنٌ X قَبِيحٌ (kötü) 7.(teşvik ediyor) تُرَغِّيبُ X تُنَفِّرُ (nefret ettiriyor) 8.(sıkıntı) الضِّيقٌ X الرَّاحةٌ (rahat) 9.(ilişki) وَمُوَاصلةٌ X مُقَاطَعَةٌ (ilişkiyi kesmek) 10.(ortaya çıktı) ظَهَرَ X خَفِيَ (gizledi) TEKİL _ ÇOĞUL 1.مُخَالَفَةٌ ج مُخَالَفَاتٌ (muhalefet) 2.مَشْهُورٌ ج مَشْهُورِينَ (meşhur) 3.صَدِيقٌ ج أَصْدِقَاءُ (arkadaş) 4.حَاسِدٌ ج حُسَّادٌ (haset eden kişi) 5.اَثَرٌ ج آثَارٌ (eser) 6.مِثَالٌ ج أَمْثِلَةٌ (örnek) 7.رأيٌ ج آراءُ (görüş) 8.اَخٌ ج إخْوَانٌ (erkek kardeş) 9.إِنْسَانٌ ج النّاسُ (insan) 10.مَرْكَزٌ ج مَرَاكِزٌ (merkez) 11.أَصْلٌ ج أُصُولٌ (kök, kaynak) 12.اسْمٌ ج أَسْمَاءُ (isim) 13.أَبٌ ج آبَاءُ (baba) 14.تُهْمَةٌ ج تُهَمٌ (suçlama) 15.نَغْمَةٌ ج نَغَمَاتٌ (nağme) 16.النَّصِّ ج نُصُوصٌ (metin) 17.يَدٌ ج اَيْدٌ ،اَيَادٌ (el) 18.مَلِكٌ ج مُلُوكٌ (kral, padişah) 19.عَيْبٌ ج عُيُوبٌ (ayıp, kusur) 20.اِبْنٌ ج بَنِي (oğul) TERCÜME 1.الصَّدَاقَةُ نَغْمَةٌ جَمِيلَةٌ تَتَرَدَّهُ فِي حَيَاةِ الإِنْسَانِ ، فَلَوْلاَ وُجُودُ الصَّدِيقِ لَمَاتَ الإِنْسَانُ مِنَ الضِّيقِ A.Dostluk insanın yaşamında sürekli tekrarlanan güzel bir nağme gibidir. Dost olmasaydı hayat çekilmezdi. B.Dostluk, Allah’ın bir nimetidir. Dost olmasaydı hayatta yaşanmazdı. C.Dostluk, insan hayatında tekrarlanıp duran güzel bir nağmedir. Dostun varlığı olmasaydı insan sıkıntısından ölürdü. D.Dostluk sürekli duyulan güzel bir nağmedir. Dost olmasaydı insan skıntıdan patlardı. E.Dostluk, insan hayatında tekrarlanıp duran güzel bir nağmedir. Dostun varlığı olmasaydı insan sıkılıp dururdu. (CEVAP C) 2.يُروَى أنَّهُ قِيلَ لابنِ المُقَفَّعِ: مَنْ أَدَّبَكَ؟ فَقَالَ : نَفْسِي، إِذَا رَأَيْتُ مِنْ غَيْرِي حَسَنًا أَتَيْتُهُ وَإِنْ رَأَيْتُ قَبِيحًا أَبَيْتُهُ A.Rivayete göre İbnu’l Mukaffa’a şöyle denildi: “Seni kim edeplendirdi?” İbnu’l Mukaffa’a (bu soruya cevaben) “ Başkasında güzel bir şey görünce onu aldım, kötü bir şey görünce onu bıraktım ve böylece edep kazandım” dedi. B.İbnu’l Mukaffa’a şöyle sordular: “Seni kim edeplendirdi?” İbnu’l Mukaffa’a (bu soruya cevaben) “Hiç kimse. Başkasında güzel bir şey görünce onu aldım, kötü bir şey görünce onu bıraktım”. C.Rivayet edildiğine göre İbnu’l Mukaffa’a şöyle soruldu: “Seni kim edeplendirdi?” İbnu.’l Mukaffa’a (bu soruya cevaben) “Kendim. Başkalarında gördüğüm güzel ve çirkin şeyleri değerlendirdim” dedi. D.Rivayet edildiğine göre İbnu’l Mukaffa’a şöyle soruldu: “Seni kim edeplendirdi?” İbnu’l Mukaffa’a (bu soruya cevaben) “Kendim. Başkasında güzel bir şey görünce onu aldım, kötü bir şey görünce onu bıraktım” dedi. E.Rivayet edildiğine göre İbnu’l Mukaffa’a (bir soruya cevaben) “Kendim. Başkasında güzel bir şey görünce onu aldım, kötü bir şey görünce onu bıraktım” demiştir. (CEVAP D) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:21 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 8. ÜNİTE TERCÜMESİ 8. Konu Adaletli Ömer Resulullah ( SAV)’in vefatından sonra 4 halife hilafeti üstlendi.. Ebu Bekir Sıddık, Ömer İbnü’l- Hattab, Osman b. Avfan, Ali b. Ebu Talib.Bu adamlardan her biri dürüst bir hakem için iyi birer örnektir. Halk nazarında ve Allah’ın indinde halifelere büyük mesuliyetler düşer. Otoriteye, mülke giden bir yol değildir. Halife Ömer b. Hattab, Hulefa-i Raşidinin 2. Sidir. İslam ilkelerine canlı bir örnektir. Onun zamanında Arapça dergilerinin dışında, İslam risaleleri neşredildi. İslam yurdunda, sevgiyle, müsavemetle, adil bir devlet yönetti. Tarih bizim için birçok rivayet kaydetti.Bu kuvvetli ve üstün ahlak hakkında. İşte bu halife onun ile fayda verir oldu. Bir gün dilenen bir Yahudi gördü ona sordu :Bu işe seni ne yöneltti?Dedi ki Yahudi: Ben yaşlı bir adamım, bana nafaka verecek kimsem yok, Ömer ona yetecek kadar Beytülmalden nafaka tesis etti.. Rivayettir ki: Ras kralı, Kisra , müminlerin emirine bir mektup taşıyan elçi gönderdi.Şehre ulaştığında müminlerin emirinin sarayını sormaya başladı. Bir adam onu küçük bir eve gönderdi. Kisra’nın elçisi halifenin evine şaşırdı. İhtişamlı bir görüntüden tamamen yoksundu. Kisra’nın tahtı gibi tahtta yoktu. Sonra onu sormaya başladı. Onu bulduğunda evin yanındaki ağacın gölgesinde uyuyordu. Etrafında ne bir asker ne bir hizmetçi vardı. Adam halifenin önünde durdu. Dedi ki : Ey Ömer, adaletlisin, eminsin, uyuyorsun. Adaleti üzerine bir misali Mısır halkından bir adam Ömer İbn Hattab’a geldi. Dedi ki: Ey emiru’l- müminin zulümden sana sığındım. Dedi ki: derdini söyle!Dedi ki: İbn Asr, İbn Amr ile yarıştım onun geçtim. Bana kırbaçla vurdu. Dersin ki ben asıl insanların oğluyum. Ömer ona ve oğluna bir mektup yazdı. Ona oğlu ile beraber şehre yanında gelmelerini emretti. Ne zamanki karşılaştılar Mısırlı’ya Ömer dedi ki: Kırbacı al, sana vurduğun gibi vur. O da kırbaçla onu vurdu. Ömer dedi ki: Ey Amr! Eğer insanları köleleştirirsen, muhakkak onların anneleri hür olanları doğurur. Bu misal Ömer İbnü’l- Hattab’ın insanlara merhametine misaldir. Ömer İbnü’l- Hattab gece evinden çıkar, insanların halini bilmek için şehrin sokaklarında yürürdü. Sahabilerden biri anlattı: Ömer İbnü’l- Hattab’la beraber çok soğuk bir gecede dışarı çıktım. Yolda ateş gördük. Onun yanına gittik. Bir kadın ve çocuklar onun önünde bağrışıyorlardı. Ateşin üzerinde bir tencere vardı. Ömer sordu : Çocuklar neden bağırıyorlar? Kadın cevap verdi : Açlıktan Ömer! Bu tencerede ne var? Kadın uyuyuncaya kadar onları susturmak için su var dedi. Allah bizimle Ömer nerde dedi. Ömer: Allah sana rahmet etsin . Ömer sizi nerden bilecek? Kadın : İşlerimizi üstlendi bizi unuttu beraber süratle çıktık ta ki un ambarına ulaştık. Halife un ve yağ hazırladı. Bana dedi ki : Bunları bana yükle, yükü ben yükleneyim dedim. Kıyamet gününde günahlarımı yüklenir misin dedi. İkinci defa kadına gittik. Un ve yağı Ömer onun yanına koydu. Yemeği yapmasına yardım etti. Ancak çocukların yemeği yeyip sonra uyuduklarını gördükten sonra ayrıldı. HAZIRLAYAN:NESLİ ARAPÇA KELİMELER (8. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.يُسَابِقُونَ / يُسَارِعُونَ (yarışıyorlar) 2.وَلَدَتْ / وَضَعَتْ (doğurdu) 3.أَسْرَعَ / جَرَى (koştu) 4.طَيِّبًا / حَسَنًا (güzel) 5.يَعْتَبِرُ / يَعُدُّ (sayar, kabul eder) 6.سَامٍ / عَالٍ (yüce) 7.حَمَلٌ / دَفَعَ (sevketti, iletti) 8.أَخَذَ / بَدَأ (başladı) 9.فَخَامَةٌ / العَظَمَةٌ (pahalı) 10.جِوَارٌ / قُرْبٌ (yakın) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(diri, canlı) حَيةٌ X مَيْتَةٌ (ölü) 2.(dış) حَارِجَ X دَاخِلَ (iç) 3.(adalet) عَدِلٌ X ظُلْمٌ (zulüm) 4.(boş) يَخْلُو X يَمْتَلِئ (dolu) 5.(uyur) يَنَامُ X يَسْتَيْقِظُ (uyanır) 6.(adaletli oldun) عَدَلْتَ Xظَلَمْتَ (haksızlık ettin) 7.(özgür, hür) أَحْرَارٌ X عَبِيدٌ (köle) 8.(soğukluk) بَرْدٌ X الحرَارَةٌ (sıcaklık) 9.(ön) أَمَامَ X خَلْفَ (arka) 10.(açlık) الجُوعُ X الشَبْعُ (tokluk) TEKİL _ ÇOĞUL 1.مِثَالٌ ج أَمْثِلَةٌ (örnek) 2.سَبِيلٌ ج سُبُلٌ، اَسْبِلَةٌ (yol) 3.سَوْطٌ ج سِيَاطٌ، اَسْوَادٌ (kırbaç) 4.رِسَالَةٌ ج رَسَائِلٌ (mektup) 5.عَرْشٌ ج عُرُوشٌ (taht) 6.أهلٌ ج آهَالٌ (aile) 7.ذَنْبٌ ج ذُنُوبٌ (günah) 8.شَعْبٌ ج شُعُوبٌ (halk, kabile) 9.مَبْدَأُ ج مَبَادئ (prensip, ilke) 10.حَرٌّ ج أَحْرَارٌ (sıcaklık) 11.خَدَمٌ ج خِدْمَاتٌ (hizmet) 12.صَدِيقٌ ج أَصْدِقَاءُ (arkadaş) 13.رَسُولٌ ج رُسُلٌ (elçi, peygamber) 14.صَاحَ ج صُحَاةٌ (uyanık) 15.خُلْقٌ ج أَخْلاَقٌ (ahlak, huy) TERCÜME 1.عَاشَ النبيُّ فِي بَيْتِ عَمَّهُ أبي طَالِبٍ بَعْدَ وَفَاةِ جَدِّه عبدِ المُطَّلِبِ A.Hz.Peygamber (sav), dedesi Abdulmuttalib’in vefatından sonra amcası Ebu Talib’in evinde yaşadı. B.Hz. Peygamber (sav), dedesi Abdulmuttalib’in vefatından sonra amcası Ebu Talib’in yanında çalıştı. C.Peygamber Muhammed (sav) dedesinin vefatından sonra amcası Ebu Talib’in evinde yaşadı. D.Hz. Muhammed (sav), dedesi Abdulmuttalib’in vefatından sonra amcasının evinde yaşadı. E.Hz. Peygamber (sav), dedesi Abdulmuttalib’in vefatından sonra amcası Ebu Talib’in evinde yaşamayı sevdi. (CEVAP D) 2. Müminlerin emiri Ali (ra) ilmi, cesareti ve fesahatiyle meşhur olmuştur. A. اِشْتَهر عليٌّ (ض) بالعلم والشجاعةِ والفصاحة B. اِشْتَهر أميرُ المؤمنين عمر بالعلم والشجاعةِ والفصاحة C. أميرُ المؤمنين عليٌّ اِشْتَهر بالعلم والشجاعةِ فقط D.اِشْتَهر أميرُ المؤمنين عليٌّ بالعلم والشجاعةِ والفصاحة E. أميرُ المؤمنين عليٌّ كَان مشهورًا بالثقافة والشجاعةِ والفصاحة (CEVAP A) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:21 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 9. ÜNİTE TERCÜMESİ 9. Konu Eski ve Modern Ulaşım Araçları Alem ne güzel ! Allah cc. Onu bizim için ücretsiz verdi. Birçok nimetleri Allah bize verdi. Sonra insanların bu nimetlerden istifade etmesi ne güzeldir. Hak, Allahın bu nimetleri sayılamayacak kadar çok ve nimetlerden en büyüğü , bugün hepimizin kolaylıkla ulaşım yapabilmemizdir. Çünkü alem küçük bir kıta. Evet bizim dünyamız geniş. Öyle ki onda sukun edenlerin sayısı 60 milyar insandan daha fazla. Hayat yaşam küçük bir kıta gibi. Televizyon belirli vakitlerde bize yeryüzünde olan olayları sesli ve görüntülü naklediyor. Aile düşünün, mesela İstanbul’da evinde oturuyor. Paris’te olan milli olayları görebiliyor. İstediği vakitte. Bir araya toplanmış olarak. Yine uçakla sabah evinden çıkıp önemli bir iş için başka bir kıtaya gidip sonra akşam veya öbür gün evine dönebiliyor. Bizim için bir nimet ve büyük bir imkan ! İşte bu nasıl oldu?İşte burda iki sebep var : Biri modern ulaşım araçları, diğeri modern iletişim araçları. Eskiden ulaşım aracı güvercindi ve cidden ağır ve yavaştı. İnsanlar ayakları ile yürüyerek yolculuk yapıyorlardı. İhtiyaçlarını sırtlarında ya da başlarının üzerinde taşıyorlardı. Sonra insanlar ihtiyaçlarını taşımak için hayvanları kullanmaya başladılar. Deve, sığır ve eşek gibi hayvanlarla. Bir müddet sonra insanlar dört tekerleği olan küçük arabalar yaptı. Motorsuz gidiyordu. İşte bundan sonra birçok modern ulaşım araçları ortaya çıktı. Arabalar, trenler, gemiler, uçaklar… İnsan sabah kalktığında bir beldeden bir beldeye bir kıtadan diğer bir kıtaya belli bir saatte ulaşabiliyor. Bu şey geçmişte imkansızdı. Şöyle ki insanlar günlerce ve aylarca bir şehirden diğerine gitmeye uğraşıyordu. İkinci sebebe gelince : O modern iletişim araçları alemi küçük bir kıta yaptı. Gazeteler, telefon, radyo, televizyon, internet gibi öyle ki insanlar dünyadaki bütün beldelerde olan olayları en önce biliyor. Bir zamanlar güvercinle ağır ve yavaş bir şekilde araçlar vardı insanlar haberleri ve malumatları ses yoluyla ve posta güvercinleriyle veya başka yollarla gönderiyorlardı. Bunun için haberler sahibine uzun bir süre sonra ulaşıyordu. Çoğu zaman bazıları hiç ulaşmıyordu. Evet bu araçlar sayesinde alem küçük bir kıta. Lakin burda garip bir şey var. O da bu küçük kıtanın sakinlerinin yarısı rahatlık ve zenginlik içinde yaşıyor diğer yarısı fakirlik ve sıkıntı içinde yaşıyor. Niçin bu kıtadakilerin hepsi rahatlık içinde yaşamıyor? Herkesin bu nimetlerden faydalanmak hakkı değil mi?Her anne ve babanın bütün insanlığın bazılarının bazısına yardım etmesi gerekmiyor mu?İnsan ne zalim!Sadece kendini düşünüyor!Ne kadar kötü ! Yeryüzündeki nimetlerden sadece zenginlerin ve kuvvetlilerin istifade etmesi, nasıl bir dünya ! İhtiyaçlarının insaflıların hükmüne kalması ne kötü ! HAZIRLAYAN:NESLİ ARAPÇA KELİMELER (9. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.يَعْرِفُ / يَعْلَمُ (biliyor) 2.غَرِيبٌ / عَجِيبٌ (acayip, şaşırtıcı) 3.كُلٌّ / جَمِيعٌ (her) 4.أصْبَحَ / صَارَ (dönüştü, oldu) 5.يَبْلُغُ / يَصِلُ (ulaşır) 6.يَعِشُ / يَحْيَى (yaşıyor) 7.يَجْرِي / يَحْدُثُ (oluyor) 8.مَشْيًا / سَيْرًا (yürüyerek) 9.يَسْتَعْمِلُ / يَسْتَخْدِمُ (kullanıyor) 10.يُرْسِلُ / يَبْعَثُ (gönderiyor) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(en çok) أَكْثَرَ X أَقَلَّ (en az) 2.(iyilik) أَحْسَنَ X أَسْوَأ (kötülük) 3.(kolaylık) سُهُولَةٌ X صُعُبَةٌ (zorluk) 4.(küçük) صَغِيرَةٌ X كَبِيرَةٌ (büyük) 5.(yeni) حَدِيثَةٌ X قَدِيمَةٌ (eski) 6.(yavaş) بَطِيئةٌ X سَرِيعَةٌ (hızlı) 7.(ortaya çıktı) ظَهَرَ X اخْتَفَى (gizledi) 8.(geçmiş) الماضِي X الحاضِر (şimdiki) 9.(zengin) غَنِيٌّ X فَقِيرٌ (fakir) 10.(darlık) ضِيقٌ X رَجَاءٌ (bolluk) TEKİL _ ÇOĞUL 1.نِعْمَةٌ ج نِعَمٌ (nimet) 2.غَنِيٌّ ج أَغْنِيَاءُ (zengin) 3.قَوِيٌّ ج أَقْوِيَاءُ (güçlü) 4.خَبَرٌ ج أَخْبَارٌ (haber) 5.عَصْرٌ ج عُصُورٌ (asır) 6.يَوْمٌ ج أَيَّامٌ (gün) 7.شَهْرٌ ج شُهُورٌ (ay) 8.سَيَّارَةٌ ج سَيَّارَاتٌ (araba) 9.قِطَارٌ ج قِطَارَاتٌ (tren) 10.سَفِينَةٌ ج سُفُنٌ (gemi) 11.طَائِرَةٌ ج طَائِرَاتٌ (uçak) 12.مُحَرَّكٌ ج مُحَرَّكَاتٌ (hareket ettiren, kışkırtıcı) 13.حَيْوَانٌ ج حَيْوَانَاتٌ (hayvan) 14.بَغْلٌ ج بِغَالٌ (katır) 15.حِمَارٌ ج حَمِيرٌ (eşek) 16.حَاجَاةٌ ج حَاجَاتٌ (ihtiyaç) 17.عَرَبَةٌ ج عَرَبَاتٌ (araba) 18.عَجَلَةٌ ج عَجَلاَتٌ (acele) 19.ظَهْرٌ ج ظُهُورٌ (sırt) 20.رَأْسٌ ج رُؤوسٌ (baş) 21.قَادِمٌ ج أَقْدَامٌ (eski) 22.قَارَّةٌ ج قَرَّاتٌ (anakara) 23.صَوْتٌ ج اَصْوَاتٌ (ses, ün, oy) 24.صُورَةٌ ج صُوَرٌ (resim) 25.مَاءٌ ج مِيَاهٌ (su) 26.بَحْرٌ ج بِحَارٌ (deniz) 27.قَرْيَةٌ ج قُرَي (köy) 28.مَدِينَةٌ ج مُدُونٌ (şehir) 29.سَبَبٌ ج أَسْبَابٌ (sebep) 30.طَرِيقٌ ج طُرُوقٌ (yol) 31.حَقٌّ ج حُقُوقٌ (hak) 32.أَبٌ ج آبَاءٌ (baba) 33.أُمٌّ ج أُمَّهَاتٌ (anne) 34.مَرْكَبٌ ج مَرْكَبَاتٌ (gemi) 35.حِينٌ ج اَحْيَانٌ (zaman) Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
23 Aralık 2013, 14:22 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Arapça 4 bahar dönemi 1-10 ünite tercümesi ARAPÇA 4 BAHAR DÖNEMİ 10. ÜNİTE TERCÜMESİ 10.Konu Akıllı Eş Sabah Mahmut Bey evden çıkacağı zaman eşi ona şöyle seslendi : Mahmut ! rica ediyorum bu mektubu posta kutusuna atmayı unutma !Biliyorum ki sen çok unutkansın . Lakin ben seni düşünüyorum çünkü cidden önemli. Buna rağmen Mahmut Bey mektubu unuttu. Trenden indiğinde durağın çıkışına doğru hızla yürümeye başladı. Beraber çalıştığı şirketin müdürü onu sorgulamasın diye.Mektup hala yanındaydı. Durağın meydanına geldiği vakit garip biri ona yöneldi ve ona seslendi . Acele giden mektubu unutma !Mahmut Bey ona döndü ey adam yanımda mektup olduğunu nerden biliyorsun dedi. Sonra mektubu atmak için duraktaki en yakın posta kutusuna koştu. O esnada arkasından ona seslenen garip bir ses duydu. Ona ey efendi mektubu unutma onu posta kutusuna at diyordu. Mahmut Bey yine şaşırdı ve dedi ki : Ey İnsanlar benim yanımda mektup olduğunu size kim söyledi .Ne acayip bir iş! Mektubu kutuya attıktan sonra süratle süratle duraktan ayrıldı. İşinin yolunda giderken beyefendi diye ona seslenen bir ses duydu. Bey efendi! Afedersiniz ! diyordu. Arkasına baktı bir kadın gördü. Ona mektubu posta kutusuna attın mı? Diyordu. Mahmut Bey bayanın sözünden dolayı bir daha şaşırdı. Ey Allah’ım bütün bu insanlar yanımda mektup olduğunu ne olursa olsun onu posta kutusuna atmam gerektiğini nasıl bildi? dedi.Uzun bir vakit önce mektubu kutuya attım.Sonra bayana hanımefendi, benim mektubu posta kutusuna atmam gerektiğini nereden bildin? dedi. Kadın güldü ve dedi ki: Eşinin sırtına astığı kağıda sor. Adam kağıdı aldı ve onda yazanı okudu. Rica ediyorum . Eşime mektubu posta kutusuna atmasını söyleyin. Sonra Mahmut Bey kadına kendisini tanıttı ve mektubun sırrını anlattı. Ona siz kimsiniz hanımefendi işiniz nedir dedi. Ben Fatma ilkokul öğretmeniyim. İşime gidiyorum dedi. Mahmut Bey o an. Fatma Hanım eşim bir hafta önce mektubu posta kutusuna atmamı istedi benden. Her gün mektubu çantamda unuttum. Sonunda unutmamam için bana bu mektubu yazarak hatırlattı. Karışıklık için özür dilerim dedi. Sorun değil Mahmut Bey ! İnsan unutkanlık hastasıdır, dedi. HAZIRLAYAN:NESLİ ARAPÇA KELİMELER (10. ÜNİTE) EŞ ANLAMLI KELİMELER 1.مَيْدَانٌ / سَاحَةٌ (saha, alan, meydan) 2.رِسَالَةٌ / خِطَابٌ (söz, mesaj) 3.مَعِي / عِنْدِي (yanımda, bende) 4.وَرَاءَ / خَلْفَ (arka) 5.يَصِلُ / يَبْلُغُ (ulaşıyor) 6.تَرَكَ / غَادَرَ(terk etti, ayrıldı) 7.سَلَّمْتُ /أعْطى (teslim verdi) 8.أَلْقِي / أَرْمِي (atıyorum) 9.يَأخُذُ / يَبْدَأُ (başlıyor) 10.أَعْلَمَ / أخْبَرَ (bildirdi, söyledi) ZIT ANLAMLI KELİMELER 1.(başlar) يَبْدَأُ X يَنْتَهِي (biter) 2. (unuttu) نَسِيَ Xتَذَكَّرَ (hatırladı) 3.(indi) نَزَلَ X رَكِبَ (bindi) 4.(en yakın) أَقْرَبَ X أَبْعَدَ (en uzak) 5.(güldü) ضَحِكَتْ X بَكَى (ağladı) 6.(adam) رَجُلٌ X المرأةٌ (kadın) 7.(soruyor) يَسْأَلُ X يُجِيبُ (cevaplıyor) 8.(alırım) آخِذُ X أُعْطِي (veririm) 9.(arka) وَرَاءَ X أَمَامَ (ön) 10.(hızlandı) أَسْرَعَ X أبْطأً (yavaşladı) TEKİL _ ÇOĞUL 1.مَنْزِلٌ ج مَنَازِيلٌ (ev) 2.صُنْدُوقٌ ج صَنَادِيقٌ (sandık) 3.عَمٌّ ج اعْمَامٌ (amca) 4.زَوْجٌ ج اَزْوَاجٌ (eş) 5.مَكْتَبٌ ج مَكَاتِبٌ (kütüphane) 6.مُوَظَّفٌ ج مُوَظَّفُونَ (görevli) 7.جَيْبٌ ج جُيُوبٌ (cep, göğüs) 8.سَيِّدٌ ج سَادَةٌ (beyefendi) 9.صَوْتٌ ج اَصْوَاتٌ (ses) 10.سِرٌّ ج اَسْرَارٌ (sır) 11.جَمَلٌ ج جِمَالٌ (deve) 12.فَقِيرٌ ج فُقَرَاءُ (fakir) 13.تَاجِرٌ ج تُجَّارٌ (tacir) 14.سَاكِنٌ ج سُكَّانٌ (dümen) 15.نَفْسٌ ج أَنْفُسٌ (can, canlı) 16.مَالٌ ج أَمْوَالٌ (para, servet, mal) 17.قَلْبٌ ج قُلُوبٌ (kalp) 18.مُؤْمِنٌ ج مُؤْمِنِينَ (mümin) 19.شَخْسٌ ج أَشْخَاسٌ (kişi) 20.إنْسَانٌ ج النّاسٌ (insan) 21.دِرْهَمٌ ج دَرَاهِمٌ (dirhem, para) 22.حَالٌ ج اَحْوَالٌ (durum, hal)Alıntı Alıntı: Maltepe İmamet ve Hitabet Araştırma Vakfı |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
ATA AÖF Bahar Dönemi Arapça 2 | nurşen35 | 1.Sınıf | 0 | 23 Nisan 2019 16:13 |
İnönü İlitam Bahar Dönemi Arapça 2 1. Ünite Videosu | nurşen35 | MALATYA İNÖNÜ İlitam | 0 | 24 Mart 2019 14:27 |
Arapça 2 (1-10) Ünite Metin Tercümesi ve Kelime Çalışmaları | nurşen35 | Arapça2 | 19 | 11 Şubat 2017 23:22 |
Arapça 4 Bahar Dönemi ünite notları kısa kısa | MERVE DEMİR | Arapça 4 | 5 | 19 Nisan 2014 20:59 |
Arapça 2 bahar dönemi 1-10 ünite özeti | Medineweb | Arapça2 | 9 | 23 Aralık 2013 14:30 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|