|
Konu Kimliği: Konu Sahibi mehmet akif2,Açılış Tarihi: 25 Şubat 2013 (19:50), Konuya Son Cevap : 29 Nisan 2018 (17:33). Konuya 41 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
06 Mart 2013, 17:46 | Mesaj No:11 |
Durumu: Medine No : 24494 Üyelik T.:
05 Ocak 2013 | Cevap: arapça 2 notlarımız [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] böyle bir klavye buldum arkadaşlar bende bir iki kelime yazdım sizde bakabilirsiniz... |
23 Mart 2013, 14:15 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 20682 Üyelik T.:
08 Ekim 2012 | Cevap: arapça 2 notlarımız TÜREMİŞ İSİMLER Türemiş (müştak) isimler, başka kelimeden (masdardan) türetilen isimlerdir. Bunlar ism-i fâil, ism-i fâilin mübâlağası, ism-i mef’ûl, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdîl, ism-i mensûb, ism-i tasgir, ism-i zaman, ism-i mekân ve ism-i alettir. Bunlardan ism-i fâili, ism-i fâilin mübâlağasını ve ism-i mef’ûlü cümle kuruluşlarındaki önemleri dolayısıyla önceden işlemiştik. Masdardan başlamak üzere geri kalan isim çeşitleri ve cümledeki kullanılışları şöyledir: MASDAR Mâzî ya da muzâri gibi herhangi bir zamanla ilgisi olmaksızın bir mana ve bir oluş ifade eden kelimedir. Sözlükte mâzî ve muzâriden sonra üçüncü sırada gelen isimdir. Fiillerin ve bütün müştak (türemiş) kelimelerin köküdür. Örnek: ذِكْرٌ anmak, anma, anış جُوعٌ acıkmak, acıkma اِجْتِماَعٌ toplanmak, toplanma طَلَبٌ istemek, isteme إِكْراَمٌ ikram, ikram etme خَلْقٌ yaratmak, yaratma, yaratış Fiillerin masdarları, mim’li masdar (İsm-i zaman, ism-i mekân) ve yapma masdar olmak üzere üç çeşit masdar vardır: 1- Fiillerin masdarları: Fiiller; sülasî (üç harfli), rübâi (dört harfli) humâsî (beş harfli) ve südâsî (altı harfli) olur[1]. Sülâsî fiil hâriç diğerlerinin masdar kalıpları yerinde işleyeceğimiz gibi kurallı ve bellidir. Hiç zorlanmadan kuralına göre söylenebilir. Sülâsî fiilin masdarı ise ancak sözlüklerden (veya duyarak) öğrenilir ve bunlardan çok kullanılanlar zamanla ezberlenir. Bizim burada söz konusu ettiğimiz masdar üçlü fiillere aittir. Her fiil en az bir masdara sahiptir. Bilmediğimiz bir kelimeyle karşılaştığımız zaman o kelimenin baş harfiyle kelimeyi aramayız. Çünkü fiiller Arapça sözlüklerde Türkçe'deki gibi masdar haliyle yer almaz. Genel kural olmasa da çoğunlukla fiillerin önce müfred gâib mâzî hali, yanında çoğu zaman orta harfine işaret eden bir çizginin üstüne harekesi konularak muzâri hali verilir (-َُِ). Ardından da o kelimenin masdarı yanyana verilir. Tercümede de genellikle ya mâzî halindeki manası ya da masdar manası yer alır. Fiilin üçlü kök hali (mâzî muzâri ve masdarıyla birlikte) verildikten sonra altında o fiilden türemiş ya da bir harf, iki harf ilavesiyle o fiilin girdiği manalar yer alır: ذَهَبَ -َ ذَهاَبٌ gitti حَضَرَ يَحْضُرُ حُضُوراً geldi أَذْهَبَ يُذْهِبُ إِذْهاَبًا giderdi أَحْضَرَ يُحْضِرُ إِحْضاَراً getirdi Masdar fiilin isimleşmiş bir hali olup iki türlü kullanılır: Ya bir isim olarak kalıplanmış manaya sahiptir veya fiilin isim manasını taşır: Mesela (خَلَقَ) kökünden yapılan masdar (خَلْقٌ) hem yaratmak manasına ve hem de yaratma işi manasına gelir. Bir fikir vermesi açısından masdarların girdiği kalıplardan bazıları şöyle sıralanabilir: kalıp hali------- masdar--------müzari-----mazi ----فَعْلٌ ------ أَمْرٌemretmek----يَأْمُرُ ---- أَمَرَ فِعْلٌ ------ذِكْرٌ ----anmak, söylemekيَذْكُرُ ---- ذَكَرَ
__________________ Hüzünle titreyen gönüle ince bir âh dokunur, Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur... |
23 Mart 2013, 14:23 | Mesaj No:13 |
Durumu: Medine No : 20682 Üyelik T.:
08 Ekim 2012 | Cevap: arapça 2 notlarımız 2- Mim’li masdar (المْصْدَرُ المِيمِيُّ): (İsm-i zaman ve İsm-i mekân) Başında zâid bir mim harfi bulunan masdardır. Sülâsi fiillerin ism-i zaman ve ism-i mekân kalıpları aynı olduğu için birlikte işlenmektedir. İsmi zaman, manası zaman belirten isimdir, ism-i mekânda manası mekân belirten isimdir. İki şekilde gelir: مَفْعِلٌ مَفْعَلٌ a) (مَفْعَلٌ) Daha çok muzâri orta harfi fethalı veya zammeli fiillerin mimli masdarı, ism-i zaman ve ism-i mekânları bu şekilde gelmiş ve isimleşmiştir. كَتَبَ -ُ den مَكْتَبٌyazmak, yazma yeri ve yazma zamanı (yazıhane, büro) لَعِبَ -َ مَلْعَبٌ oynamak, oyun yeri ve oyun zamanı (oyun sahası) طَبَخَ -َ مَطْبَخٌ pişirmek, pişirme yeri ve pişirme zamanı (mutfak) *Bir şeyin çok olduğu veya bir işin çok yapıldığı yeri gösteren ismin sonuna tâ-i merbûta (ة) eklenir. دَرَسَ ders yaptı مَدْرَسَةٌ çok ders yapılan yer ve zaman (okul كَتَبَ yazdı مَكْتَبَةٌ çok yazılan yer ve zaman (kütüphane, sıra) حَكَمَ hükmetti مَحْكَمَةٌ çok hükmedilen yer ve zaman (mahkeme) *Şeddeli (muzaaf) ve orta harfi illetli fiillerin de mimli masdar, ism-i zaman ve ism-i mekânları genelde bu şekilde tâ-i merbûta (ة) alarak gelir: خاَفَ korktu مَخاَفَةٌ korkmak, korkma yeri ve zamanı سَرَّ sevindi مَسَرَّةٌ sevinmek, sevinme yeri ve zamanı
__________________ Hüzünle titreyen gönüle ince bir âh dokunur, Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur... |
23 Mart 2013, 14:27 | Mesaj No:14 |
Durumu: Medine No : 20682 Üyelik T.:
08 Ekim 2012 | Cevap: arapça 2 notlarımız b) (مَفْعِلٌ) Muzâride orta harfi esreli olan fiiller ile baş harfi illetli olan fiiller bu grubtan gelir: جَلَسَ -ِ oturdu مَجْلِسٌ oturmak, oturma yeri, oturma zamanı (meclis) وَعَدَ - يَعِدُ vaad etti, söz verdi مَوْعِدٌ söz verilen yer, zaman (randevu) *Aşağıdaki fiiller ise kaide dışı muzâride orta harfi zammeli olduğu halde mimli masdarı, ism-i zaman ve mekânları (مَفْعِلٌ) kalıbında gelenlerdir: سَجَدَ -ُsecde etti مَسْجِدٌ secde etmek, secde yeri ve zamanı (mescid) شَرَقَ -ُ doğdu مَشْرِقٌ doğmak, doğma yeri ve zamanı (doğu)
__________________ Hüzünle titreyen gönüle ince bir âh dokunur, Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur... |
23 Mart 2013, 14:34 | Mesaj No:15 |
Durumu: Medine No : 20682 Üyelik T.:
08 Ekim 2012 | Cevap: arapça 2 notlarımız Fiilden türeyip, bir işi yapanı gösteren kelimeye İsmul Fail اِسْمُ الفَاعِلِ denir. Türkçedeki ekten sıfat-fiil karşlığıdır. Sulasi (üçlü) mücerred (soyutlanmış) bir fiilin İsmul Faili, فَاعِلٌ vezninde olur. Örnekler: كَتَبَ yazdı - كَاتِبٌ yazan, yazıcı قَتَلَ öldürdü - قَاتِلٌ öldüren فَتَحَ açtı - فَاتِحٌ açan ضَرَبَ vurdu - ضَارِبٌ vuran جَلَسَ oturdu - جَالِسٌ oturan Diğer fiillerin İsmul Failleri söyle yapılır: Muzari şekli alınır, baştaki muzarilik harfi atılıp yerine mazmum (ötre ile harekeli) bir م harfi , yani مُ şeklinde getirilir. Örnekler: الوَزْنُ - المَاضِي - المُضَارِعُ - اِسْمُ الفَاعِلُ إِفْعَالٌ - أَضَحَكَ - يُضْحِكُ - مُضْحِكٌ تَفْعِيلٌ - ذَكَّرَ - يُذَكِّرُ - مُذَكِّرٌ مُفَاعَلَةٌ - حَاسَبَ - يُحَاسِبُ - مُحَاسَبٌ اِنْفِعَالٌ - اِنْقَطَعَ - يَنْقَطِعُ - مُنْقَطِعٌ اِفْتِعَالٌ - اِكْتَسَبَ - يَكْتَسِبُ - مُكْتَسِبٌ تَفَعُّلٌ - تَعَلَّمَ - يَتَعَلَّمُ - مُتَعَلِّمٌ تَفَاعُلٌ - تَعَاهَدَ - يَتَعَاهَدُ - مُتَعَاهِدٌ اِفْعِلاَلٌ - اِحْمَرَّ - يَحْمَرُّ - مُحْمَرٌّ (مُحْمَرِرٌ)م اِسْتِفْعَالٌ - اِسْتَعْظَمَ - يَسْتَعْظِمُ - مُسْتَعْظِمٌ فَعْلَلَةٌ - دَحْرَجَ - يُدَحْرِجُ - مُدَحْرِجٌ تَفَعْلُلٌ - تَقَلْقَلَ - يَتَقَلْقَلُ - مُتَقَلْقِلٌ yarı: İsmul Fail, bazan, isim olarak kullanılır. Örnekler: مُعَلِّمٌ öğretici, öğretmen - عَلَّمَ öğretmek سَائِقٌ sürücü, şöför - سَاقَ sürmek alıntı
__________________ Hüzünle titreyen gönüle ince bir âh dokunur, Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur... |
Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Din Psikolojisi Notlarımız | Ravza'm | Din psikolojisi | 25 | 05 Aralık 2019 19:56 |
din sosyolojisi notlarımız | mehmet akif2 | Din Sosyolojisi | 35 | 22 Nisan 2017 00:25 |
2. sınıf bahar dönemi arapça 4 notlarımız | mehmet akif2 | Arapça 4 | 14 | 10 Temmuz 2014 18:22 |
TBT 2 notlarımız | mehmet akif2 | Temel Bilgi Teknolojileri 2 | 20 | 28 Mayıs 2013 03:52 |
tefsir notlarımız | mehmet akif2 | Tefsir | 35 | 08 Şubat 2013 23:59 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|