|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Bîhemtâ,Açılış Tarihi: 01 Aralık 2009 (14:48), Konuya Son Cevap : 01 Aralık 2009 (14:48). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Aralık 2009, 14:48 | Mesaj No:1 |
Gençlik ve Din Eğitimi Gençlik ve Din Eğitimi İnsan, sadece bedenden ibaret değildir. İnsanın diğer varlıklardan farklı olarak bir manevi yönü vardır. Secde suresi 7-9 . ayetlerde Allah insani topraktan yaratıp şekillendirdikten sonra ona kendi ruhundan üfleyerek can verdiğini ifade etmiştir.[1] Bu ilahi ruha sahip olan insan, psikolojik, ruhi özellikleri olan, akıllı, düşünen, inanan, öğrenen, öğreten, ibadet eden, uygarlık kuran, tarih yapan, geçmişine sahip çıkan, geleceğini güvence altına alan bir varlık olmuştur. İnsan, maddi (biyolojik) ihtiyaçlarını çeşitli yollarla karşılamak durumunda kalıyorsa, manevi ihtiyaçlarına da karşılamak zorundadır. Manevi ihtiyaçlarının başında sevmek, güvenmek, en önemlisi inanmak gelir. İşte insani yeryüzündeki diğer varlıklardan ayıran ve üstün kılan özelliği akıl sahibi ve inanan bir varlık olmasıdır. İnsan, bağlanma ve sığınma eğilimi olan bir varlıktır. Bu eğilim emniyet, güven, dayanma, korunma, sığınma, kabul görme, sevilme gibi insanin temel ihtiyaçları arasında yer alır. İnsan, kendisindeki güçsüzlük nedeniyle bağlanma ve sığınma duygusuna bağlı olarak her şeyden üstün, güçlü bir varlığa yönelir. Bu yöneliş din duygusunun temelini oluşturan unsurlardan biridir. En büyük koruyucu, en güvenilir sığınak olarak Allah'a bağlanan ve ona sığınan insan; güven, dayanma, korunma, sığınma, kabul görme, sevilme gibi temel duygusal ihtiyaçlarını giderir. Henri Bergson "Bilimden, sanattan yoksun insan topluluklar geçmişte var olmuştur. Simdi de vardır. Fakat dinsiz bir toplum kesinlikle var olmamıştır" sözüyle inanmanın önemini vurgulamıştır. İnsanin doğuştan din duygusuna sahip olduğu dinler tarihi, din sosyolojisi, din psikolojisi ve din eğitimi alanında yapılan inceleme ve araştırmalar ile de ispatlanmıştır. Eğitim ;en genel anlamıyla ,insanları belli amaçlara göre yetiştirme sürecidir.[2][3] Kişi yaşadığı sürece çevresiyle etkileşim içindedir.Çevresindeki değişiklikler kişiyi doğrudan etkiler. Bu değişikliklere karşı tepkisiz kalmak mümkün olmadığı için değişen durumlara göre insan davranış şekli geliştirebilmelidir.İşte eğitim ,değişen şartlarda problemleri artan insanın yardımına koşar.[4] Yetişmekte olan gençler birçok eğitim sürecinden geçerek hayata hazırlanırlar. Dolayısıyla eğitim, bireyin bütün hayatı boyunca devam eder. İnsan doğumundan itibaren biyolojik , psikolojik ve sosyolojik yönden gelişme içine girer ve böylece onun bu yeni oluşumlar karşısında bazı problemleri ortaya çıkar.Özellikle gençlik çağında bu problemlerin daha da yoğunlaştığı görülür.[5][6] - Gençlik çağındaki problemlere ilaveten bu gün gençliğimizin başka problemleri olduğu da bir gerçektir. Bu gençlerin maddi ve manevi problemlerine çözüm aranmalıdır.Onların genel eğitimleri yanında yeterli ve doğru bir din eğitimi almaları ,bazı sorunların giderilmesinde etkili olabilir. Onlara verilecek din eğitimi ,onların yaşantılarına olumlu yönde etki edebilecektir. Nev-i insanın dörtten birini teşkil eden çocuklar, ahiret imanıyla insanca yaşayabilirler ve insaniyete ait yeteneklerini geliştirebilirler. Yoksa, elîm endişeler içinde, kendini uyutturmak ve unutturmak için çocukça oyuncaklarıyla, haylaz bir hayatı tercih edecektir. Çünkü , her vakit etrafında onun gibi çocukların ölmesiyle onun nazik dimağında ve ileride uzun arzuları taşıyan zayıf kalbinde ve mukavemetsiz ruhunda öyle bir tesir yapar ki; hayatı ve aklı o biçareye azap aleti ve işkence edeceği zamanda, ahiret imanının dersiyle, görmemek için oyuncaklar altında onlardan saklandığı o endişeler yerinde bir sevinç ve genişlik hissederek der: "Bu kardeşim veya arkadaşım öldü. Cennetin bir kuşu oldu. Bizden daha iyi keyf eder, gezer. Ve validem öldü, fakat rahmet-i ilâhiyeye gitti, yine beni Cennette kucağına alıp sevecek. Ve ben de o şefkatli anneciğimi göreceğim." diye insaniyete lâyık bir tarzda yaşayabilir. Nev-i insanın üçten birisini teşkil eden gençler: Duyguları galeyanda, hissiyata mağlup, cüretkâr akıllarını her vakit başına almayan o gençler, ahiret imanını kaybetseler ve Cehennem azabını hatırlamazlarsa , toplum hayatında ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı, bir dakika lezzeti için bir mesut bir hanenin saadetini mahveder ve bu suçu sebebiyle hapiste dört-beş sene azap çeker. Canavar bir hayvan hükmüne geçer. Eğer ı ahrete iman onun imdadına gelse, çabuk aklını başına alır; "Gerçi devletin emniyet kuvvetleri beni görmüyorlar ve ben onlardan saklanabilirim. Fakat , Cehennem gibi bir zindanı bulunan bir Padişah-ı Zülcelâlin melâikeleri beni görüyorlar ve fenalıklarımı ,hatalarımı kaydediyorlar. Ben başıboş değilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi ihtiyar ve zayıf olacağım." diye birden, zulmen tecavüz etmek istediği adamlara karşı bir şefkat, bir hürmet hissetmeye başlar. Hem her bir şehir kendi ahalisine geniş bir hanedir. Eğer ahrete iman o büyük aile efradında hükmetmezse; güzel ahlâkın esasları olan ihlâs, samimiyet, fazilet, hamiyet, fedakârlık, rıza-yı ilâhî, sevab-ı uhrevî yerine garaz, menfaat, sahtekârlık, hodgâmlık (kendini beğenmişlik) , tasannu, riya, rüşvet, aldatmak gibi haller meydan alır. zâhirîkuvvetliler zulme, ihtiyarlar ağlamağa başlarlar. asayiş ve insaniyet altında anarşistlik ve vahşet manaları hükmeder; o hayat-ı şehriye zehirlenir. Çocuklar haylazlığa, gençler sarhoşluğa, Buna kıyasen, memleket dahi bir hanedir ve vatan dahi bir millî ailenin hanesidir. Eğer ahrete iman bu geniş hanelerde hükmetse, birden samimi hürmet ve ciddi merhamet ve rüşvetsiz muhabbet ve yardımlaşma ve hilesiz hizmet ve samimi sosyal ilişkiler ve riyasız ihsan ve fazilet ve enaniyetsiz büyüklük ve meziyet o toplum hayatında yayılmaya başlar. Çocuklara der: Cennet var, haylazlığı bırak. Kur'an dersiyle dikkatli olmaya çağırır. Gençlere der: Cehennem var, sarhoşluğu bırak, aklı başlarına getirir. Zalime der: Şiddetli azab var, tokat yiyeceksin; adalete başını eğdirir. İhtiyarlara der: Senin elinden çıkmış bütün saadetlerinden çok yüksek ve daimî bir uhrevî saadet ve taze, bâki bir gençlik seni bekliyorlar. Onları kazanmağa çalış; ağlamasını gülmeye çevirir. Bunlara kıyasen cüz'î ve küllî her bir taifede hüsn-ü tesirini, güzel tesirini gösterir, ışıklandırır. İşte ahrete imanın binler faydalarından işaret edilen beş-altı numunelerine diğerleri kıyas edilse kat'i anlaşılır ki; İki cihanın ve iki hayatın saadetinin kaynağı yalnız imandır.[7] Gençlere; başlarına her zaman gelebilecek üzücü, travmatik olayları anlayıp anlamlandırabilmeleri için ,yaratılış ,yaşamın gayesi,kader gibi onları birinci derecede ilgilendiren dini ,imani konularda tatmin edici bilgiler verilmesi gerekir.Bu tür bilgiler ,onların hayata intibaklarını kolaylaştıracak ,kendileri ve çevresiyle uyumlu ve barışık tutum geliştirmelerine yardım edecektir. mutlulukklm31Gençliğe din eğitimi verilmesi zaruridir. Her insanın bir yüce, üstün, aşkın varlığa inanma, ona bağlanma, ona dayanma ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç gençlikte en fazladır. Onlara dini eğitim verecek insanların dini eğitimin yanında, özelliklere gençlere yönelik psikoloji, pedogoji, sosyoloji gibi konularda ilave eğitimlerle desteklenmiş olmaları gerekmektedir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığına , Üniversitelere, Diyanet İşleri Başkanlığına büyük görevler düşmektedir.Özellikle sadece bu alanda faaliyet gösteren fakülteler, gençlik ve din eğitimi konusunda uzman insanlar yetiştirmelidirler.Çünkü diğer ihtisas alanlarında olduğu gibi, gençlere yapılacak eğitimin de , bilimsel ve ihtiyaca yönelik, uygun metodlarla yapılması faydayı beraberinde getirecektir. Alıntıdır.. | |
Konu Sahibi Bîhemtâ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Bediüzzaman'dan Kürt Sorunu ve Kardeşlik Çözümü -... | Risale_i Nur (Said Nursi) | 4 | 2570 | 04 Aralık 2009 16:48 | |
Hakkın Tarafını Tutabilmek | Serbest Kürsü | Yitiksevda | 1 | 1623 | 02 Aralık 2009 17:23 |
Gençlik ve Din Eğitimi | Çocuk ve Aile Sağlığı | Bîhemtâ | 0 | 2062 | 01 Aralık 2009 14:48 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Çocuk Eğitimi mi Anne-Baba Eğitimi mi? | Hazan Mevsimi | Çocuk ve Aile Sağlığı | 3 | 13 Mayıs 2016 22:22 |
Gençlik ve Aşk | Nesli_Nur | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 26 Ocak 2013 22:09 |
hişttttt gençlik | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 2 | 14 Ağustos 2011 21:55 |
Peygamberimizin Diliyle Gençlik | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 2 | 14 Ağustos 2011 21:11 |
Gençlik ve Cinsellik | YaŞuHa | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 02Haziran 2011 19:22 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|