Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi Seleme,Açılış Tarihi:  04 Ocak 2008 (01:24), Konuya Son Cevap : 04 Ocak 2008 (01:27). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 04 Ocak 2008, 01:24   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Rab İsmiyle Eğitim

Rab İsmiyle Eğitim

“Rab” ismini okumak ve Eğitim..
Bir rivayete göre, Cenab-ı Hakkın (c.c) doksan dokuz ism-i şerifi bulunmaktadır. Peygamber efendimizin ( a.s.m ) müstesna bir duası olan Cevşen-ül Kebir'de ise, bin bir esma- i ilahiyeden bahsedilmektedir. Bu duada hem İlahi isimler öğretilmekte hem de o isimlerden eman ve yardım dilenmektedir.
Alimlerin çoğunluğuna göre bu ilahi isimler arasında bir isim de, İsm-i Azamdır.

Bir hadiste: “Allah'ın İsm-i Azam'ı, "İlahınız bir tek ilâhtır. O'ndan başka ilah yoktur, O Rahman'dır, Rahim'dir" (Bakara suresi, 2 / 163) ve "Elif, lam, mim. Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, daima diridir ve (yarattıklarını) koruyup yöneticidir" (Âl-i İmrân, 3 / 1-2) mealindeki ayetlerde bulunduğu.” ( Saîd Havva, El-Esas Fi't-Tefsir, I, 288) ifade edilir. Başka bir hadise göre “namaz kılan birisinin "Allahümme inni es'elüke bienne leke'l - hamdü la ilahe illa ente'l Mennân Bediü's-semâvat ve'l - ard Zü'l-celali ve'l-ikrâm ya Hay ya Kayyum" diye dua ettiğini işiten Resulüllah (a.s.m) "Biliyor musunuz ne ile dua etti?" diye sormuş, ashabın "Allah ve Resûlü bilir" demeleri üzerine, "Nefsim kudret elinde bulunan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim ki, Allah'a en büyük ismi (İsm-i Azâm) ile dua etti. O İsm-i Azâm ki, Allahımız (c.c) onunla çağırıldığı vakit icabet buyurur ve onunla istenildiği vakit verir" (Hamdi Yazır, Hak Dini, Kur'an Dili, VI, 4678) buyurmuştur.

Cenab-ı Hakkın (c.c) isimleri arasında hangi isminin İsm-i azam olduğunu analiz edecek değiliz. Çünkü Bediüzzaman hazretleri “İsm-i azam herkese göre bir olmaz. Pek çok zâtlar farklı farklı isimleri, İsm-i Azam görmüşlerdir.” (Lem'alar, 339) demekle, herkesin İsm-i Azamı farklı tespit ettiği bir vakıadır. Çünkü İsm-i Azam, bütün isimler içerisinde gizlidir. Bu nedenle, her insan kainatta azami olarak tecelli eden herhangi bir ismi, İsm-i Azam olarak görebilir.

Kainatta tecelli eden isimler içerisinde, Rab isminin ayrı bir yeri ve ehemmiyeti vardır. Çünkü Allah (c.c), Rab ismi ile nerede ve hangi şeyde tecelli ederse, bütün sıfatları ve çok esması ile orada hazır ve nazırdır. Yani Cenab-ı Hak (c.c) hangi canlıyı terbiye etmiş ise, o terbiyenin arkasında hayat, kudret, hikmet, ilim, şefkat, basar (görme), sem' (işitme), Musavvir, Müzeyyin v.s sıfat ve isimlerini görmek ve okumak mümkündür. Bu noktadan bakıldığında Allah isminden sonra en çok tecelli eden, okunan, çağrılan ve zikredilen isim, Rab ism-i şerifidir.

Rab, sözlükte terbiye eden, derece derece, kademeli olarak kemale erdiren anlamına gelir. Kâinatın yaratılışı bir ilk noktadan başlamış ve Kuran-ı Kerimde altı gün şeklinde ifade edilen altı devrede son şeklini almıştır. Bu İlâhî irade, bu dünyaya misafir olarak gönderilen varlıklarda da kendini göstermiş, onların da bedenleri yine bir anda değil kademeli olarak yaratılmıştır. Bu misafirlerin en şereflisi olan insan, ana rahminde, ana hatlarıyla, altı devre denilebilecek bir kademeli terbiyeden geçmiştir. Bu kademeler nutfe (iki ayrı cinsten hücrelerin birleştiği duru su), alaka ( koyu kan), mudğa (bir çiğnem et parçası), azm (kemik), lahm (et), halk-ı cedit (yeni yaratılış, son şekli alma) devreleridir. ( Prof. Dr. Alaaddin Başar, Esma-i Hüsna Şerhi)

Bütün alemleri emir dinlemek üzere terbiye eden Allah (c.c), insanları da kendi iradeleriyle emir dinleme veya dinlememeye müsait bir şekilde terbiye etmiştir. Ayrıca insanın istidatları, - eğitim aldığı taktirde - her türlü ilim ve sanatı netice verebilecek tarzda dizayn edilmiştir. Bu çeşit terbiyede çok büyük hikmetler vardır. Zira Allah (c.c.) insanları bu şekilde yaratmakla, bir kısım insanları diğer insanlar üzerine şeref kazanmalarını irade etmiştir. İnsanlık aleminde, başta peygamberlik olmak üzere, âlim, şeyh, öğretmen (muallim), belletmen, mürebbi, usta gibi unvanlar ortaya çıkmıştır.

Terbiye ve eğitim işi ile meşgul olan kişilerin, Rab isminden öğrenecekleri çok şeyler vardır. Zira Rab ismi, mahlukatı terbiye ettiği gibi, terbiyenin nasıl yapılacağı hususunda da ders vermektedir. Çünkü en büyük terbiyeci Cenab-ı Haktır. Allah (c.c) bir şeyi her yönüyle terbiye eder. Ona lazım olan tüm ihtiyaçlarını karşılar. En büyük şey en küçüğe göre ayarlanırken, en küçük şeyler de en büyüklere göre tasarlanır. Yaratılışta zıtlaşma ve inatlaşma yoktur. Büyük, büyüklüğüne güvenip isyan edemediği gibi, küçükler de küçüklüklerine güvenip terbiye dışına çıkamaz. İtaat etmek üzere terbiye edilenlerin isyan hareketlerinde bulunması, elbette düşünülemez.

Peygamberlerin insanları eğitmede ki modeli, Rab ismidir. Çünkü Rab ismi herkese ve her şeye layığını verip, hikmetle karar verir. Peygamberler de Rab isminin cilvesiyle, farklı farklı şeriatlar getirmişlerdir. Şayet kendi zamanlarının ve insanlarının durumuna uygun şeriatla gelmemiş olsalardı, muvaffak olamazlardı.

Mürşitlerin takip etmesi gereken tarz, hikmetle ve şefkatle terbiyedir. Rab ismine mazhariyet ölçüsünde, muvaffakiyet sağlanır. Tarih boyunca gelen başarılı mürşitlerin sırrı, Rab ismine bağlılıklarıdır. Rab ismine uzaklık ölçüsünde de başarısızlık söz konusu olur.

Öğretmenlerin öğrenci eğitiminde başarılı olmaları için takip etmeleri gereken temel model, yine Rab isminin terbiye sistemidir. Çünkü Cenab-ı Hak ( c.c ) semavi kitap ve hitaplarda, insanların terbiyesinde şefkat ve hikmetin yanında lütuf ve kahır müesseselerini beraber işletmektedir. Yani insanların terbiyesinde daima fayda gözetilir. Bu faydayı elde etmek için gereken tüm şartlar hazırlanır. Sonra, mükafat ve mücazat ortaya konur. İnsanlara taşıyabilecekleri kadar yük yüklenir. Taşınamayacak yükler teklif edilmez ve yapılacak fiilin neticesi hatırlatılır. Böylece her insanın, bu imtihanı başarabilmesi sağlanır. Maalesef insanlar bu şefkatli imtihanı kendi iradeleriyle aleyhlerine çevirebiliyorlar.
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Seleme 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Üniversiteli Bayanla Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 20 9736 20 Mayıs 2009 19:42
Üniversiteli Erkekle Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 1 2437 20 Mayıs 2009 19:35
A.Hakan'dan Döneklik Konferansı Serbest Kürsü kurtmehmet 4 2365 10 Mayıs 2009 20:54
Hanefi Mezhebi: İslamda Kazanç Zekat-İnfak Seleme 0 2318 19 Nisan 2009 04:52
Hanefi Mezhebi: Alışveriş İlmihal Bölümü Seleme 0 2402 19 Nisan 2009 04:51

Alt 04 Ocak 2008, 01:27   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Rab İsmiyle Eğitim


Buna göre öğretmenler, kendi öğrencilerine:

1[ Şefkatle muamele etmelidirler. Kendilerine babalarından veya annelerinden daha yakın olduğunu ihsas ettirmelidir. Çünkü, şefkatli muamelenin cezalandırmaktan daha tesirli olduğu açıktır.

2- Eğitimi hikmetle vermelidirler. Çünkü hikmetsiz yapılan her iş, boş ve beyhude olduğu gibi, hikmetten uzak verilecek eğitim de boş ve faydasız olacaktır. Öğrenciler kabiliyetlerine göre sınıflandırılacak, ileri hedefler belirlenecek ve bu hedeflere göre yönlendirileceklerdir. Cenab-ı Hakkın (c.c) her çekirdekten farklı bir ağaç ve meyve yaratması gibi, farklı istidatta ve kabiliyetteki öğrencilerin de kendilerine uygun meyve vermeleri sağlanmalıdır.

3- Güçlü bir irade kazandırmalıdırlar. Zira güçlü irade sahibi olan öğrenciler, belirledikleri hedeflere emin adımlarla ilerleyebileceklerdir. Basit kayıtlar ve engeller ayaklarına dolanıp, hedeflerinden şaşırtamayacaktır.

4- Eğitimlerine mani olan dış etkenleri kaldırmalıdırlar. Çünkü, şerri defetmek faydaları teminden önde gelir. Dolayısıyla Allah (c.c) bir şeyi terbiye ederken, hariçten gelecek manileri def' ettiği gibi, öğrencileri yetiştirme gayretinde olan bir öğretmenin de eğitime zarar veren harici etkenleri bertaraf etmeleri şarttır. Yoksa vermeye çalıştığı eğitimin sonuçsuz kalması işten bile değildir.[/B]
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ne için eğitim? (7) EyMeN&TaLhA Çocuk Ve Gençlik Eğitimi 0 29 Ocak 2015 02:39
Arapça Eğitim Seti (14 CD) enderhafızım Genel Arapça 9 27 Mart 2013 02:58
Kur'an kursları ve eğitim muallime Din Görevlileri 3 10 Mart 2013 00:33
Eğitim Anlayışımız enderhafızım Serbest Kürsü 0 11 Aralık 2012 12:53
Eğitim mi? Cibiliyet mi? nergiz Serbest Kürsü 1 17 Ocak 2010 19:33

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.