|
Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi: 03 Eylül 2008 (22:44), Konuya Son Cevap : 16 Nisan 2014 (15:29). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
03 Eylül 2008, 22:44 | Mesaj No:1 |
Çocuklar ve Ramazan Çocuklar ve Ramazan Çocuk ve RamazanÇocuk meraklıdır. Çocuk heveslidir. Çocuk saf, temiz, iyi niyetlidir. Davranışları, düşünceleri ön yargısızdır. İçinden geldiği gibi, düşündüğü gibi yapar. Hayal dünyası geniştir. Olmazların içinde hayaliyle gezinir ve onların güzelliği ile hep güler. Çiçekler solmayınca, çocuklar ağlamayınca güzeldirler. Onları ağlatmamak gerekir. Bombaların, enkazların, yoksulluğun, sadizimin, bencilliğin altında ezilmemeli çocuklar. Çocuk güzelin, iyinin, mutluluğun kahramanı olmalıdır.. Ramazan bir hoş, bir güzel aydır, aylar içinde. Oruç da o ayin gülü. O gülden koklamak, o gülü seyretmek güzeldir. Ramazan gibi has bir ayin, has gülü orucu Mü’minler doya doya koklarlar, onu tâ ciğerlerine kadar doldururlar. Mü’minlerin çocukları da o aydan büyük zevk alırlar. Normal ibadetlerden biri olan oruçta, senede bir kere gelmesinden dolayı evlerde büyük bir değişim yaşanır. Evlerde gece hayati baslar. Ramazan öncesi tatlı bir heyecan ve telas kaplar evleri. Alınmayan müstesna yiyecekler o ayda borç harç alınır. O ayda, yemeklerin, tatlıların sayısı ve çeşidi çoğalır. Hele iftar öncesi evin hanımının memnun, edalı telaşı ve ezan dakikasında yemeğin sofrada olusu... Aile fertleri uyuyor. Evin hanimi gece ikinci yarısında kalkmış, mutfakta uykulu gözlerle, ama mutlu, yemek yapıyor. Sofra hazırlığında. Derken, sofra kurulmaya hazır hale gelince, oruç tutma yükümlülüğü olanlar uyandırılır. Mahmur gözlerle, el yüz yıkamaya gidenlerin sallanışları da pek hoştur hani. Sofraya oturulur, besmele çekilir, mahmur bakışlarla yemek faslı baslar. O da ne? İçerden bazı sesler gelir. Bu, evin küçük çocuklarının sesleridir. Kaşık seslerini ve yanan ışığı merak ederler. Aksam demişti ya “Beni de sahura kaldırın, ben de oruç tutacağım.” Büyükler de “Sen küçüksün” demişlerdi. Ama merak öldürülür mü, merak uyutur mu? “Acaba ne yiyorlar?” Yorganin altında sağa-sola dönerek, uyanık olduğunu belli etmeler. Acaba biri “gel” der mi? Hele bir “gel” dese çocuk nasıl mutlu oturur sofraya. Böylece meraki gider, yorganın altında kıpır kıpır eden gözlerin sahibinin. Oruç tutmak büyük zevk verir çocuklara. Açlığın zorluğunu, ailesine kendisini ispat etmenin mutluluğu yeter. O gün oruç tutar. Sonra iftar saati yaklaştıkça heyecan artar. Dakikalar geçmek bilmez. Bir elinde bir meyve, diğer elinde seker gibi kırıntılar, aksam yemeğinin hoş kokuları arasında beklenen ses: Top sesi. Ha atıldı ha atılacak derken “gümm” sesiyle, mutluluğun doruğuna ulasan çocuklar. Hangisini önce yiyeceğini bilmeyen çocuklar. Sonra sofradaki, mutluluğun en küçük üyesi olmanın güzelliği. Çocuğun orucu güzeldir. Şeytanın belini kiran bir oruç, çocuk orucu. Yemek sonrası, neler neler yemek ister. O gün büyümüştür. Öyleyse, babasının gittiği yere gitmelidir. Camiye, teravih namazına... Arka saflardaki çocukların kıkırdamalarını, ön saftaki çocuklar merak eder. Büyükler rükûya varınca hemen koşuşmaya, etrafı kolaçan etmeye başlayan çocuklar. Teravihin uzunluğundan usanıp yarıda bırakılması, büyüklerin sert uyarıları ve homurdanmaları sonucu gerçekleşebilir. “Bak sakin orada koşturma, gülme, yaramazlık yapma.” gibi tembihlerle camiye götürülen çocukların, tüm masumiyeti camiye yansırken, vakit geççikçe, çocuklara galebe çalar ve verdiği sözleri unuturlar. Kıkırdar, güler, oynar, koşar, elleri bağlı yürür, gözleriyle her yeri kolaçan eder ama yine de camide olduğunu unutmazlar. Mevlid ve çocuk. Okutulan mevlidin arkasından dağıtılan simit, lokum, tatlı, çocuk için o kadar değerlidir ki. Onun için mevlidi usanma pahasına dinlemeye çalışır. Mevlid öncesi dağıtılırsa ne alâ, dinlemek, oturmak zorunda değil. Ama, sonra dağıtılırsa, o zaman is kötü. Sahi, mevlid şekerlerini niçin önce büyüklere dağıtırlar? Ondan çocuklar daha sevinçli olmaz mi? Hele yetmeyiverirse sekerler. Çocuğun ümidi, hayal kırıklığı ne olacak? Bu sebeple, sevindirme önce çocuklardan başlamalıdır. Bir sekerlik mutluluğu çocuklardan esirgemeyelim. Mevlid maksadına ulaşsın. İftarı, sahuru, teravihi, mevlidi ile çocuklar ramazanı severler. Onun, insanları mutlu edici havasını doya doya solurlar. İftar sofrasında, önünde mis gibi kokan ve insana gülen yemekleri, tatlıları iftar saatinde beklemenin anlık tadını, hiçbir dış baskı olmadan, açlığa rağmen sabretmenin büyüklüğünü, göremediğimiz ama bize her türlü güzellikleri bahseden Allah’ı öğrenir, yasar çocuklar. İftarla beraber yemenin zevkiyle, yiyemeyenlerin acısını da hatırlar. “Tekne orucu”yla başlayan ve ömrün sonuna kadar giden oruç yükselişi, ramazan maneviyatı, çocuklar için çok önemli, büyükler için özlenesi günlerdir. Bu zevkten, bu mutluluktan çocukları mahrum etmeyiniz. Onların oruç isteklerine karsı çıkmayınız. Tutulan oruçlardan, kılınan namazlardan dolayı çocukları tebrik edelim, ödüllendirelim. Çünkü çocuk hafızası unutmaz. Cami, teravih, mevlid, iftar, sahur... Hepsini büyükler su anda “Ahh eski ramazanlar!” diye hasretle anıyorsa, çocuklar da bu kavramları ve bu kavramlarla yasamayı öğrenecek ve unutmayacaktır. ilkadım dergisi'nden..
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli | Hadis-i Şerif | NUR | 0 | 2572 | 10 Ağustos 2009 21:09 |
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb | Hadis-i Şerif | Mihrinaz | 1 | 2982 | 10 Ağustos 2009 21:07 |
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... | Hafta'nın Konusu | NUR | 1 | 2978 | 10 Ağustos 2009 00:05 |
35.Haftanın Misafiri Elifzişan | Hafta'nın Misafiri | kurtmehmet | 11 | 6747 | 09 Ağustos 2009 23:35 |
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! | Çocuk ve Aile Sağlığı | NUR | 0 | 2584 | 07 Ağustos 2009 23:03 |
14 Temmuz 2013, 12:30 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 17229 Üyelik T.:
10 Mart 2012 | Cevap: Çocuklar ve Ramazan ORUÇ TUTAN ÇOCUĞUN YEME BOZUKLUĞU GİDERİLEBİLİR.. Çocukların kişilik gelişimine olumlu katkı sağlayan oruç, erken yaş dönemlerinde görülen bazı problemlere de iyi geliyor. Küçük yaşta ortaya çıkan sorunlardan biri olan yeme bozukluklarının oruç vesilesiyle giderilebileceğini söyleyen psikolog Leyla Arslan, [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] “Bazı çocuklar acıkmayı ve yemek yemeyi unutabiliyor. Aile böyle sorunu olan bir çocuğa sahipse Ramazan içinde dikkatli davranarak çocuğa yemek düzeni sağlayabilir. Düzenli saatlerde yemek yemeye alışan çocuk, yeme bozukluğunu atlatabilir.” ifadelerini kullanıyor. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Beşer,çocukların oruç tutmaları konusunda ergenlik çağına gelmeden oruca alıştırılmalarının önemine değiniyor. Beşer, “Çocuklar bu yaşlarda oruç tutmakla mükellef değil, ancak aileler çocukları oruca alıştırmakla mükelleftirler.” değerlendirmesini yapıyor. “Çocuğun daha sonra oruç tutmakta zorlanmaması için en geç dokuz on yaşlarında oruca yavaş yavaş başlatılması gerekir.” diyen Beşer, “Çocuklara oruç tutturup iftarın güzelliğini tattırmakta fayda var. Hadis-i kutside Allah, ‘Ademoğlunun her ameli kendisi içindir, oruç ise benim içindir. Onun karşılığını ben veririm.’ diyor. Dolayısıyla çocuğun yaptığı bazı ibadetlerin sevabı annesi-babası için olabilir, ancak tuttuğu orucun sevabı çocuğun kendisi içindir.” şeklinde konuşuyor. Beşer, oruçla kazanılan bu duygunun çocuklukta Allah ile güçlü bir kulluk irtibatı kurmak adına önemine vurgu yapıyor.. alıntı
__________________ "..insanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir..." |
14 Temmuz 2013, 17:53 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 28633 Üyelik T.:
19 Mayıs 2013 | Cevap: Çocuklar ve Ramazan Çocuğa Ramazan'ı sevdirecek 29 faaliyet Her şeyi bir oyun olarak gören çocuklara ramazan ve orucu sevdirebilmek için anne babaların bu ayda çocuklarıyla birlikte severek ve eğlenceli bir şekilde yapabilecekleri faaliyetlerde bulunabilirler. Kötülüklerin cazip gösterildiği çağımızda, iyiliklerin hak ettikleri cazibe içinde sunulmasına, özellikle çocuklar açısından büyük ihtiyaç olduğu günümüzde, anne-babaların ramazanda çocukları ile yapabilecekleri 29 faaliyet: 1. Aile meclisini toplayarak, “Bu Ramazan’da, şimdiye kadar yaptıklarımızdan farklı veya onları geliştirerek, Rabb’imizin daha çok hoşuna gidecek neler yapabiliriz?” sorusu üzerinde konuşabiliriz. Herkes elinde bir kalem, kâğıt, defter; düşünür, yazar, söyler. 2. Büyük zatların özellikle çocukluklarında, Ramazan’da neler yaptıkları araştırılır ve kendi hayatımıza taşıyabileceklerimiz tespit edilir, sonra da büyük zevkle uygulanır. 3. “Siz olsaydınız ne yapardınız?” oyunu: Çocuklara Ramazan ve oruçla ilgili bir fıkra, olay vb. anlatarak kendilerinin, olayın kahramanı olmaları durumunda ne yapacakları sorulur. 4. İftar sofrasında veya sonrasında bir Ramazan hatırası anlatılır. Ailenin, çocuklar da dâhil her gün bir ferdi, seçtiği bir ayet veya hadisi okur ve üzerinde konuşulur. Veya Ramazan’la ilgili olarak seçilen bir yazı okunur, herkes konu hakkında görüş bildirir. 5. Çok fakir bir aile, onlara saygı göstermeye dikkat edilerek iftara davet edilir. Çocuklar arkadaşlarını, evlerine iftara davet ederler. Ramazan’la ilgili olup hoşlarına gidecek her türlü uygulama o misafirlerle birlikte yapılır. Çocuklara bu davetlerle ilgili, hoşlarına gidecek aktif görevler verilir. 6. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sofrasını hatırlamak, dünyanın her tarafındaki muhtaçların hallerini anlamak ve İkram Sahibi Rabb’imizin lütfettiği nimetlerin kıymetlerini daha iyi tefekkür ve şükür için, evimizde en az bir iftar akşamında tek çeşit yemeğin veya çok az yiyeceğin olduğu bir sofra kurulur. O akşam, iftar sofrası için, her zaman ne kadar para harcanıyorsa hesap ederek, geri kalacak para, çocuklarımızla birlikte ailece kararlaştıracağımız muhtaçlara verilir... O da ya çocuklarla birlikte verilir veya sadece çocuklar verir. 7. Minikler yarım gün oruç tutmaya teşvik edilir ve ödüllendirilir. Oruçları satın alınır. Satın almada ücret her zaman sadece para olmayabilir. Yalnız, orucun sadece Allah rızası için tutulduğu ve asıl ödülün Allah tarafından ahirette verileceği de onların anlayacağı bir dille anlatılır. Çocuk, sabahtan öğle ezanına kadar orucunu tutup, öğle ezanı okununca iftarını önüne koyup, duasını yapıp yemeğini yiyebilir. Sonra sizin de yardımınızla abdest alıp namazını kılabilir. 8. Birbirine bağlanan yarım oruçlar ve ortaya çıkan düğüm düğüm ip: Bizim komşu Rahime Teyze, çocuklarının tuttuğu her yarım oruç için bir ip kesiyor, daha sonra tutulan her yarım oruçta da o ipleri birbirine düğümlüyormuş. Böylece Ramazan sonunda ortaya yarım oruçları temsil eden düğüm düğüm, rengârenk bir ip çıkıyormuş. O çocukların o iplere nasıl bakacaklarını bir düşünün! Ömür boyu saklanıp, çocuklarına ve torunlarına kalacak kadar kıymetli bir Ramazan hatırası... 9. Hayırda yarış oyunu: Ailenin her ferdi, “Ne yapsam Allah’ın daha çok hoşuna gider?” diye düşünerek, her gün bir hayır yapar, küçük veya büyük, az veya çok. Asıl mesele, büyük veya küçük görünmesi değil, Allah’ın hoşuna gitmesidir. Her cuma gecesi, ailenin her ferdi, yaptıklarını anlatır. Anlatılanlar, “Aile Hatıra Dosyası”na yazılır. Bu uygulamanın da, nefsimize bir şey gelmeyip, Allah’ın hoşuna gidecek bir hâl içinde olmamızla kıymet kazanacağına dikkat çekilir. “Hayırda yarış için nasıl bir oyun üretebiliriz?” sorusuna cevap aranır ve ailece bu Ramazan’da, gelecek Ramazan’da, hatta Ramazan dışında da uygulayabileceğimiz oyunlar üretilir ve uygulanır. 10. Ramazan Sandığı: Bir “Ramazan Sandığı” hazırlanır. Kilitli ve içine atılacakların, sandık açılmadan atılabileceği bir güzel sandık. Her gün, herkes o sandığa, kimseye göstermeden ve söylemeden, Ramazan’ın ruhuna uygun gördüğü bir şey atar. Hayır için para (az veya çok), bir ayet, bir hadis, bir güzel söz yazılı kâğıt, bir tefekkür, bir hatıra, bir fıkra, bir şiir, bir mısra, bir bilmece, düşündüğü ve ürettiği uygun herhangi bir şey, bir duygu ifadesi yazılı kâğıt, bayramda gelecek çocuklara verilmek üzere para dâhil güzel bir şeyler, bir teklif, bir dilek, bir kelime… Mesela, şükür, tefekkür ve dua niyetiyle, kelimelerin sultanı “Allah” kelimesini yazar bir kâğıda ve özenle koyar. Seçtiği bir başka kelimeyi yazar. Sadece “Allah’ım, seni çok seviyorum!” yazar. Bir dua yazar ve hepsini Besmele çekerek koyar… Kadir Gecesi’nden sonraki bir gece, iftar veya teravih sonrası Ramazan Sandığı açılır, içindeki hazineler saçılır. Neler konmuş tek tek bakılır, üzerinde konuşulur, yapılması gerekenler yapılır, Allah’a şükredip dualar edilir. Bundan sonra neler yapılabileceği hakkında konuşulur. Eğer bütün bunlar iftar veya teravihten sonra bitirilemezse, sahurda da devam edilir. Çocuklar için de büyük bir sevinç ve heyecan vesilesi olur. Gerekirse, ertesi gün veya akşam da devam edilir. Ve o “Ramazan Sandığı” gelecek sene kullanılmak üzere itina ile saklanır. 11. Gittiğimiz veya duyduğumuz Ramazan etkinlikleri içinde Ramazan’ın ruhuna en uygun ve güzel olanlar ailece seçilir, 1, 2, 3. diye sıralanır. Düşünenler, organize edenler, uygulayanlar, katkıda bulunanlar, telefonla aranarak, e-posta gönderilerek, mümkünse ziyaret edilerek tebrik ve teşvik edilir... Keza, o ruha uygun TV ve radyo programları, gazete ve dergilerdeki Ramazan sayfa ve yazıları içinde en güzelleri seçilir ve ilgililer takdir ve teşvik edilir. Bu takdir, tebrik ve teşviklerde mutlaka çocuklar da -hem de aktif olarak- bulunmalıdır. 12. Aile içinde herkesin seçtiği, yazdığı, çizdiği veya yaptıklarının sergileneceği, gittikçe zenginleşen bir “Ramazan Panosu” hazırlanır. Çocuklar ve büyükler panoyu istedikleri gibi süslerler. 13. Dikkatle seçilecek çok değerli bir insan ziyaret edilir. Giderken elimizde küçük de olsa bir hediye olursa, daha güzel olur. Ona sorular sorulur, hatıraları, tavsiyeleri dinlenir. Ziyaret yanında, mümkünse onu evimize davet de, çok yönlü bir başka güzellik olur. Topluma faydalı bir kurum ziyaret edilir. Sorular sorulur, yaptıkları ve yapmayı düşündükleriyle ilgili bilgiler alınır. 14. Ramazan umresi hakkında sohbet edilir, o atmosferi yaşayanlar dinlenir, ilgili yazılar, çocuklara okutup ailece dinlenir. O heyecanı oluşturduktan sonra, Ramazan umresi niyetiyle herkes para biriktirmeye başlar. Bunun için de ailece bir “Ramazan Umre Sandığı” veya “Umre Sandığı” uygulaması başlatılır. Para biriktirsek bile, çeşitli sebeplerle gidemeyeceksek, gitmeyi çok isteyip de maddî imkânı olmadığı için gidemeyen birileri o parayla gönderilir. Bu, her sene yapılabilir. Bu uygulama bütün seneye yayılabilir. 15. Ecdadın “Sadaka Taşları”ndan yola çıkarak, evimizde küçük bir “İyilik Kutusu”-“Hayır Kutusu” uygulaması başlatılır. Sonra da, çocuklarla birlikte, yardımı kimlere yapalım diye düşünülür, konuşulur, birlikte karar verilir. 16. Bir Ramazan hediyesi: Sevdiklerinize, uygun gördüğünüz herkese, tertemiz bir kalp ve gülen gözlerle, “Bu bir ‘Ramazan Hediyesi’dir!” diyerek, Ramazan’ın insanı temizleyen manevî atmosferini hatırlatacak ve Allah için sevgiyi artıracak küçücük de olsa bir hediye sunabilirsiniz. 17. Bu Ramazan’da en az bir sure, bir hadis ezberleyip, manası üzerinde durabilir ve bu Ramazan’ın bir hatırası olarak saklayabilirsiniz. Dostum Fahri Sevimli, “Tebâreke Suresi, geçen Ramazan’ın bana hediyesidir.” demişti. Bu hediye, kısa bir sure de olabilir, hatta kısa bir ayet de. Bakalım bu Ramazan, bu anlamda neler olacak? 18. Ramazan hazırlıkları için yapılan alışverişler, mümkün olduğu kadar, çocuklarla birlikte yapılır. Onların oruçlu olduğu günlerde iftar yemeği için arzuları sorulabilir, onlara küçük, tatlı sürprizler yapılabilir. Bir çikolata gibi… 19. Orucu ve Ramazan’ı anlatmak: Aile içinde en büyükten en küçüğe herkes kendine şu soruyu sorar: “Bugün kaç kişiye, bir cümleyle bile olsa, orucun ve Ramazan’ın güzelliğinden bahsettim?” İşte birkaç cümle: Oruç tutmak ne güzel! Oruç insanın iradesini güçlendiriyor… Oruç, insanı Allah’a yaklaştırıyor… Oruç insana haddini bildiriyor… Oruç, nimetlerin kıymetini tek tek hatırlatıyor… Ramazan insanı manevî atmosferiyle sarıyor… Ramazan insanı mutlu ediyor... Ramazan insanın gönlü gibi dilini de temizliyor… 20. Evdeki mahya: Aile, Ramazan’dan önce camiler için mahya sözleri düşünebilir ve telefonla veya bizzat görüşerek yetkililere teklif edebilir. İsterse, evlerindeki Ramazan Panosu’na da süslü bir şekilde yazıp boydan boya asabilir. 21. En az bir veya birkaç defa ailece hep birlikte teravih namazı için mahallemizin camiine, başka bir camiye veya tarihî bir camiye gidilir. 22. Her iftar sofrasında ailenin bir başka ferdi dua eder. 23. En az bir veya birkaç akşam namazını bütün aile cemaatle kılar ve namazdan sonra imam yüksek sesle dua eder. 24. Bazı dostların uyguladığı gibi, birkaç defa da olsa, sahur davetleri, sohbet ve eğlenceleri yapılır. Elbette komşular rahatsız edilmeden. Sahur davetleri, herkese çok değişik bir Ramazan atmosferi yaşatır. 25. Bir iftar, bulunduğumuz yere göre, bir gemide, bir sahilde, bir cami avlusunda, yanında veya başka hoş ve değişik bir atmosferde yaşanabilir. 26. Herkes bir cümleyle de olsa günlük tutar ve cuma geceleri aile meclisinde, uygun gördüklerini okur. Hatta okuma yazma bilmeyen küçüklere, annesi, babası veya bir başka büyüğü, “Okuma-yazmayı bilseydin, bugün günlüğüne ne yazardın? İstersen sen söyle, ben yazayım” der, kâtipliğini, rehberliğini yaparak onun günlüğünü o tutar. 27. Aile içinde, Kadir Gecesi’nden en az bir veya birkaç gün önce, “Kur’an’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı olan o gecede ne yapsak Allah’ın daha çok hoşuna gider?” sorusu sorulur ve neler yapılacağı kararlaştırılır. 28. Ramazan Bayramı geldiğinde, “Bugün kaç kişiyle bayramlaşıp, ‘Bayramınız mübarek olsun!’ deyip tebrikte bulundun, memnun ettin, gönlünü aldın?” şeklinde bir yarışma yapılır. Topluma Ramazan’ı ve bayramı daha çok hissettirme ve asıl olanın Allah’ın hoşuna gitmesi, yaptıklarımızdan O’nun razı olması olduğu idraki hatırlatılarak. 29. “Bu uygulamalardan hangilerini Ramazan’dan sonra da devam ettirelim?” sorusuna cevap aranır. Sonra da, “Hangilerini gelecek Ramazan’a taşıyalım?” diyerek gelecek Ramazan için görüş alışverişi yapılır. (Kaynak: Ahmet Maraşlı)
__________________ NE DEHŞET VERİCİ BİR ŞEYDİR Kİ 16 SENE OKULA GİT DÜNYAYA NİÇİN GELDİĞİNE DAİR TEK HARF BİLE ÖĞRENME!!! |
16 Temmuz 2013, 11:00 | Mesaj No:4 |
Cevap: Çocuklar ve Ramazan Oruçlu çocuk çok övülür ve mükafatlandırılırsa oruç tutma gücünü kaybeder. Zira çocuğun mükafatı oruç tutabilmenin gururu ile iftar etmektir... Tekne orucu sabahtan öğlene dek değil, öğlenden (veya ikindiden) iftara dek olmalı ki; çocuk, ailesi ile iftar etmenin keyfini de yaşasın... 7 yaş sonrası çocuklara "tekne orucu" imkanı sunulabilir. Tekne orucu "iradeyi güçlendirmek" ve "haz ötelemeyi" denemek için güzel fırsattır... "Annelerimizin Ramazanıyla avunmak yerine, çocuklarımıza örnek olacak bir Ramazan yaşayalım..." alıntıdır adem güneş | |
16 Nisan 2014, 13:30 | Mesaj No:5 | |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Çocuklar ve Ramazan Alıntı:
ikindiden akşam ezanına kadar oruç tutnca gerçekten tutmuş diye düşünecek mutlu olacak bu sene ben iftara 1 saat ya da 1 buçuk saat kala oğluma tekne orucu tutturacağım böyle şeylere o kadar ihtiyaç var ki çünkü ramazanda oruç tutmayan çok fazla kişi var televizyondaki dizilerde de yaşlılar oruç tutar ama gençler tutmaz diye insanlara empoze ediyorlar evlilik öncesi ilişkinin çoğalması hatta bunun lise çağına inmesinin de ne yazık ki televizyonun büyük bir faktörü var | |
16 Nisan 2014, 15:29 | Mesaj No:6 | |
Durumu: Medine No : 22593 Üyelik T.:
07 Aralık 2012 | Cevap: Çocuklar ve Ramazan Alıntı:
ama okul öncesi çocuklar çabuk acıkıyor bunu zulüm gibi görmemesi için sanırım 6-7 yaşından itibaren başlamak gerçekten mantıklı olacak aynen namaz gibi daha vaktimiz var bizim ama düşüncesi bile heyecanlandırıyor insanı
__________________ Allah’ım! Senden; Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım! Senin sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl! | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bizim Çocuklar (!) | Nebevi Sevda | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 27Haziran 2019 14:41 |
Çocuklar ve Namaz | Efecan71 | Komik Paylaşımlar | 5 | 20 Kasım 2015 15:37 |
ısıran çocuklar | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 1 | 11Haziran 2014 12:44 |
Takıntılı çocuklar | NİSAREYYAN | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 20 Şubat 2013 01:46 |
Kusurlu Çocuklar | İmamHüseyin | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 14 Nisan 2009 01:20 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|