|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi: 15Haziran 2007 (14:37), Konuya Son Cevap : 23 Ekim 2007 (23:48). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
15Haziran 2007, 14:37 | Mesaj No:1 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Sevgi ve Çocuk Sevgisi Sevgi ve Çocuk Sevgisi « : 26 Mayıs 2007, 23:01:27 » İslam, sevgiye büyük önem verir. Yapılmasını istediği her şeyin severek yerine getirilmesini öğütler. İstemeyerek, sevmeyerek yapılan ibadetin de Allah katında değeri olmadığını bildirir. İslamiyet’de sevginin, Allah sevgisi, peygamber sevgisi, insan sevgisi, vatan sevgisi ve çocuk sevgisi gibi çeşitleri vardır. Kainat sevgi üzerine kurulmuştur. Her şeyin mayasında sevgi vardır. Kainatın sevgi üzerine kurulduğunun en güzel delili Resulüllah Efendimizin varlığıdır. “kendisi güzel olan ve güzelliği seven Yüce Allah”, en güzel surette yarattığı Resulü Ekrem’ini sevgi ve şefkatle donattıktan sonra onu alemlere rahmet olarak göndermiştir. Sonra da onun vasıtasıyla kullarına şu ilahi mesajını yollamıştır. “Sevgili Peygamberim! Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.” Demek ki Allah tarafından sevilebilmenin şartı, peygamberini sevmek ve ona uymaktır. Bilinmesi gereken birinci gerçek budur. Bilinmesi gereken ikinci gerçek de şudur: Bütün insanlar ilahi sevgiye muhtaçtır. Bu sebeple Allah Teala kullarını sevmek ister. Zira Allah tarafından sevilmeyenler ebedi kurtuluşa eremezler. Ebedi kurtuluşa ermek isteyenler, Allah’ı ve Resulünü sevmeye mecburdur. Sevmeyi bilmeyenler, onu, ilahi sevginin canlı örneği olan Resulü Ekrem Efendimizden öğrenmelidir. İslamiyette sevginin önemi, Peygamberimizin şu hadisi şerifinde ifade buyurulmuştur: “Siz inanmadıkça cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Ben size, birbirinizi sevmenize vesile olacak şeyi tavsiye edeyim mi? Aranızda selamı yayın. Karşılaştıkça birbirinizle selamlaşın.” Bu hadisi şerif, insan sevgisinin ne olduğunu, dindeki yerini açık ve kesin bir dil ile ifade etmekte, birbirini sevmeyen mü’minlerin gerçek anlamda inanmış olmayacaklarını bildirmektedir.İnsana tadımlık olarak verilen ilahi sevginin en saf ve en temiz şekilde bulunduğu kaynaklardan bir çocuktur. Cenab-ı Hak annelere bu duyguyu vermemiş olsaydı, anne çocuğu için bunca zahmet ve sıkıntıya katlanır mıydı? Peygamber Efendimiz, bütün yaratıkların birbirine acımaları, hatta kısrağın yavrusunu emzirirken dokunur korkusuyla bir ayağının tırnağını yukarıya kaldırması da Cenab-ı Hakkın rahmetinin eseri olduğunu bildirmiştir. Hz. Ömer (ra) anlatıyor: Peygamberimizin huzuruna Havazin kabilesinden bir takım esirler getirilmişti. İçlerinde emzikli bir kadın da vardı. Ancak bu kadın, çocuğunu kaybetmişti. Bu yüzden önüne gelen çocukları kucağına alıyor, emziriyordu. Esirler arasında çocuğunu bulunca hemen onu alıp sinesine bastı ve derin bir şefkatle çocuğunu emzirmeye başladı. Kadını izlemekte olan Peygamberimiz, kadının bu davranışlarından son derece etkilenerek, Cenab-ı Hakkın kullarına olan sevgi ve rahmetini hatırlattı ve bize: “Şu kadının çocuğunu ateşe atacağını düşünür müsünüz?” buyurdu. Biz: “Hayır, gücü yettiği sürece atmaz dedik.” Peygamberimiz: “İşte Allah Teala, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha çok kullarına merhametlidir.” Buyurdu. (Buhari, ticridi sarih tercümesi,c.12,s.125) Annelerin çocuklarına gösterdikleri şefkat ve merhamet, peygamberimiz memnun ederdi. Bir gün fakir bir kadın çocuğu ile Hz. Aişe (ra)’yi ziyarete gelir. Hz. Aişe, evde olanlara ikram edecek bir hurmadan başka bir şey bulamaz. Hurmayı anneye verir. Anne, hurmayı ikiye bölerek çocuklarına yedirir. Bundan son derece duygulanan Hz. Aişe, olayı Peygamberimize anlatınca, Peygamberimiz: “Kimin kız çocukları olur ve onları geçindirmekte sabır ve tahammül gösterirse, onlar o kimse için cehenneme siper olur.” Buyurdu. (Buhari, zekat.10) Peygamberimiz çocukları sevmeyenlere hayret ederdi. On çocuğu olduğu halde hiç birini öpmediğini söyleyen Akra bin Habis adlı zata hayretle bakıp: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.”buyurmuştur. (Buhari, edep 18, müslim, fezail 56) Peygamberimizin çocukları öptüğünü gören bir bedevi bunu pek tuhaf bularak: Hayret! Siz çocukları öpüyor musunuz? Biz çocukları hiç öpmeyiz deyince, sevgi pınarı Efendimiz ona acıyarak bakmış: “Allah Teala senin kalbinden sevgiyi söküp almışsa, ben ne yapabilirim!”buyurmuştur. |
Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 4 | 135 | 23 Eylül 2024 20:24 |
Mustafa İslamoğlu Sözler | Medineweb.net Videolar | Mihrinaz | 2 | 339 | 30 Nisan 2023 16:51 |
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 0 | 247 | 29 Nisan 2023 18:52 |
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE | Hacc-Umre-Kurban | Medine-web | 0 | 1087 | 27 Nisan 2020 21:40 |
27 Eylül 2007, 21:44 | Mesaj No:2 |
RE: Sevgi ve Çocuk Sevgisi
PEYGAMBERİMİZİN ÇOCUKLARA ŞEFKAT VE SEVGİSİ Peygamberimizin şefkatinin en canlı örneğini çocuklar üzerinde görüyoruz. Peygamberimizin çocuklara olan şefkati ve sevgisi bambaşkaydı. Bir çocuk gördüğü zaman Peygamberimizin mübarek yüzünü neşe ve sevinç kaplardı. Onu tutar, kollarının arasına alır, kucaklar, okşar, sever ve öperdi. Gördüğü ve karşılaştığı her çocuğa selâm verir, halini hatırını sorardı. Binekli bulunduğu zaman çocukları atın terkisine alır, gidecekleri yere kadar götürürdü. Çocuklarla arkadaşça konuşur, onların yanında çocuklaşır, anlayış seviyelerine göre sohbet eder, öğütler verirdi. Çocuklarla o kadar içice olmuştu ki, bir defasında yarış yapan çocukları görmüştü de, onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu. Peygamberimiz özellikle kendi çocuk ve torunlarına çok düşkündü. Onlar için şefkatli bir baba, merhametli bir dedeydi. Bazı kimseler, Peygamberimizin Sahabî çocuklarını okşayıp öpmesini garip karşılıyorlardı. Kendilerinde pek olmayan bu güzel huyun, en güzel bir şekilde Peygamberimizde görülmesini tam olarak anlayamıyorlardı. Bir defasında Akra bin Habis, Peygamberimizi, Hz. Hasan'ı öperken gördü ve şöyle dedi: "Benim on çocuğum var. Şimdiye kadar hiçbirini öpmedim." Bunun üzerine Peygamberimiz, "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" buyurdu. Yine bir gün bedevinin birisi gelerek Peygamberimize, "Yâ Resulallah, siz çocukları öper misiniz? Biz onları öpmeyiz" dedi. Böyle bir suale Peygamberimiz, "Allah senin kalbinden merhamet duygusunu almışsa ben ne yapabilirim?" buyurdu. Peygamberimiz merhamet ve şefkat duygusunun en açık görüldüğü yerin, böylece çocuk sevgisinde ve onlara gösterilen şefkatte bulunduğunu belirtiyordu. Çocuğu sevip öpmenin çok büyük bir sevap olduğunu da Peygamberimizden öğreniyoruz: "Çocuklarınızı çok öpün. Çünkü her öpücük için size Cennette bir derece verilir ki, iki derece arasında beşyüz senelik mesafe vardır. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin defterinize sevap yazarlar."
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
30 Eylül 2007, 02:30 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 43 Üyelik T.:
03 Temmuz 2007 | Cvp: Sevgi ve Çocuk Sevgisi
COCUGUNUZDAN MEKTUP VAR Sevgili anneciğim, Sevgili babacığım, Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim.Sizin çocuğunuz olsam da, sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum.Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her zaman her yerde koruyup horlamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem, daha iyi öğrenirim. Bırakın, kendi işimi, kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım yoksa. Büyümeyi çok istiyorsam da, ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin, ama beni şımartmayın da. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe, almadan edemiyorum. Bana yerli, yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca, sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın.sınırlayın. Koyduğunuz kurullar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem.Ancak, hiç kısıtlamayınca, ne yapacağımı şaşırıyorum Tutarsız davrandığınızı görünce, hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan yapamıyorum. Öğütlerinizden çok, davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup,çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri ben pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi bir iz bırakır. "Ben senin yaşındayken"diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım. Küçük yanılgılarımı büyük suçmus gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın.Beni yaramazlıklarım için kötü çocukmuşum gibi yargılamayın.Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece, cezama katlanabilirim.Beni dinleyin. Öğrenmeye en yakın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmami bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin, hiç değilse,abamı övün. Beni başkaları ile karşılaştırmayın.Umutsuzluğa kapılırım. Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden ögretmeye kalkmayın. Bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı gördüğünüzde ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın. Yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam da, soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı hak lı görebilirim,ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın.Unutmayın ki, bende sizi başkalarının önünde güç durumda bırakabilirim. Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca,açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz, size olan sevgimi azaltmaz,tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur. Bana verdikleriniz yanında benden istetedikleri izin zor olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse,bir çoğundan vazgeçebilirim, yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın. Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz anne-baba olmanızı beklemem, severek ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım ... Sizi seviyorum. Çocuğunuz. |
30 Eylül 2007, 03:14 | Mesaj No:4 |
Cvp: Sevgi ve Çocuk Sevgisi
Küçük oğlumuz annesine geldi ve ona elindeki kağıdı uzattı. Annesi ellerini önlüğüne kuruladıktan sonra kağıdı okumaya başladı: Bu hafta odamı temizlediğim için 1 dolar Alışverişe gittiğim için 50 sent Küçük kardeşime baktığım için 25 sent Çöpü döktüğüm için 1 dolar İyi bir karne getirdiğim için 5 dolar Bahçeyi temizlediğim için 2 dolar Toplam borç: 14 dolar 75 sent Annesi umutla kendisini süzen oğlumuza baktı. Eline bir kalem aldı, kağıdın arka yüzünü çevirdi ve şunları yazdı: Seni dokuz ay karnımda taşıdım Bedava,Hasta olduğunda başını bekledim, elimden geleni yaptım, Bedava,Senin için dua ettim Yıllar boyu değişik nedenlerle senin için gözyaşı döktüm Bedava, Senin için geceler boyu kaygı duyup, uykusuz kaldım Bedava,Oyuncaklarını topladım, yemeğini hazırladım, giysilerini yıkadım, ütüledim Bedava, Ve oğlum bunların hepsini topladığın zaman gerçek sevginin bedelinin olmadığını görürsün Bedavadır çünkü Oğlumuz annesinin yazdıkların okuyunca gözleri doldu. Annesine baktı ve “Anneciğim, seni seviyorum.” Dedi. Sonra annesinin elinden kalemi aldı ve kağıda büyük harflerle şunları yazdı: “HEPSİ ÖDENMİŞTİR”. | |
30 Eylül 2007, 03:20 | Mesaj No:5 |
Cvp: Sevgi ve Çocuk Sevgisi Evladim ! Bir insan ne kadar çok yasarsa yasasin ,sonunda ölecektir . Son nefeste imanla göçüp göçmeme tehlikesi dahil ,kabir,mahser.. Derken yol boyu tehlikelerle doludur. Tutunacagin dal ,Allah rizasi için yaptigin kulluk hizmetidir. Bir de Yüce Allah’in yarattiklarina karsi yapilacak insanlik hizmetleri yardima gelebilir .Rasülullah Efendimiz söyle buyuruyor ‘’Herhangi bir kimse ölüp ruhu bedenini terk edince söyle bir ses gelir, sen dünyayimi biraktin,yoksa dünya mi seni?Sen dünyayi mi topladin ,yoksa dünya seni mi toparladi?Sen dünyayi mi öldürdün ,yoksa dünya mi seni ?Yikanmak için tenesire konuldugu zaman üç defa üst üstte söyle bir ses gelir:Kuvvetli bir bedenin vardi .Onu bu derece zayif düsüren nedir?Çok tatli bir dilin vardi .Güzel güzel konusuyordun .Simdi seni kim susturdu Kaç tane çok sevdigin dünya dostlarin .Hani ,simdi onlar neredeler ,seni nicin böyle yalniz biraktilar.Kefene sarildigi zaman söyle bir ses gelir:Harcliksiz,aziksiz uzun yola çikilir mi?Geri dönülmiyecek çok uzun bir yola çiktigini biliyor musun?Yilan çiyanla dolu kabir evini cennet bahçesine çevirdin mi?Tabut içine yerlestirilince söyle bir ses gelir:Ey ahiret yolcusu ! Eger Allah’în rizasini kazandin da bu yola çiktinsa müjdeler olsun sana.Yok eger O’nun öfkesini kazandin da öyle bu yola çiktinsa yaziklar olsun sana. Tabut,kabrin kenearina kondugunda bir ses gelir:Ey insanoglu!Dünyada iken simdi yerlesecegin bu kabir evin için ne hazirlik yaptin?Bu karanlik yer için isik getirdin mi?Yataklar begenmeyen sen,bu çiplak halinle burada nasil yatacaksin?Kabre yerlestirilince yine bir ses gelir:Ey insanoglu! Üzerimde güler eglenirdin.Simdi ise karnimda agliyorsun ,üzerimde bülbüller gibi konusuyordun simdi karnimda susuyorsun.Defin isi bitip halk kabristani terk ederken ayrildiktan sonraYüce Allah’tan bir nida gelir:Ey benim kulum !Yalniz kaldin seni bu karanlik yerde esin dostun terk edip gittiler.Halbuki bunlar senin yakinlarin ve dostlarin idiler.Bu duruma gelmemen için hiç birisinin yarari olmadi sen ise benim emirlerime hep karsi geliyordun yapilan ögütleri dinlemiyordun.Simdi ise gerçeklerle yüz yüzesin. | |
23 Ekim 2007, 23:10 | Mesaj No:6 |
Cvp: Sevgi ve Çocuk Sevgisi
kız çocukları... Kız, çocuğu olunca üzülmek, hele hele anneyi suçlamak çok yanlıştır. Kuran-ı kerimde mealen, (Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır. Her şeyi hakkı ile bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allahtır) buyuruldu. (Şura 49, 50) Peygamber efendimiz, (Kız çocuklarını hor görmeyin) buyurdu. Hor görmek dini bilmemekten ileri gelir. Hayırlı evlat istemelidir. Hayırlı olmadıktan sonra, kız veya erkek olmuş ne fark eder? Dinimizde, kadının ve kız çocuklarının fazileti büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!) [Hakim] (Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.) [Taberani] (İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer.) [İbni Mace] (İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz.) [Tirmizi] (Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allahü teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü teâlâ, rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.) [Harâiti] (Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır. Getirdiği meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına versin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayanlar gibi sevap kazanır. Allah korkusundan ağlayanın bedeni de Cehenneme haram olur.) [İbni Adiy] (Üç kızına, ihtiyaçtan kurtulana kadar iyi bakan, yedirip giydiren, elbette Cenneti kazanır.) [Ebu Davud] (Üç kız veya kız kardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allahü teâlâ Cennete koyar.) Eshab-ı kiramdan biri, (İki tane olursa da aynı mıdır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz (Evet, iki tane olursa da aynıdır) buyurdu. Başka birisi, (Ya bir tane olursa?) diye sual etti. Cevabında buyurdu ki: (Bir tane de olsa gene aynıdır.) [Hakim, Harâiti] Görüldüğü gibi, kız ve kadınlara değer vermeyenler, müslümanlığı bilmeyen kimselerdir. Müslüman, dinini iyi öğrenip kadına layık olduğu değeri vermelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.) [İ.Asakir]
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
23 Ekim 2007, 23:41 | Mesaj No:7 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Sevgi ve Çocuk Sevgisi
NUR hocam, we izel mew'udetu suilet bi eyyi zenbin kutilet(o kız çoçuğu sorar benim günahım suçum neydi de öldürdün ...) ayeti kerimesini okurken hep asrı cehalete bir şamar hissederim. bizdeki asrı cehalet kalıntıları var hemde fazlasıyla..ama çağdaşça(!) |
23 Ekim 2007, 23:48 | Mesaj No:8 |
Cvp: Sevgi ve Çocuk Sevgisi
evt maalesef öyle siz ayeti kerimeden etkilenmişsiniz.ben de Dursun Ali Erzincanlının şiiri vardı ya hani kız çocukları toprağa gömülmeye götürülürken sorarlarmış nereye gidiyoruz diye onlarda dayına gidiyoruz diye bir bölüm vardı ya her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. kız çocuğu berekettir aslında kıymetini bilemiyoruz....
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Allah Sevgisi | *Hüzün* | Allah(c.c) | 0 | 09 Ağustos 2015 14:31 |
Aşırı Çocuk Sevgisi Caiz Değil mi? | NİSAREYYAN | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 24 Mayıs 2013 01:54 |
Hutbe:Çocuk Terbiyesi ve Sevgisi | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 22 Mart 2009 19:59 |
Hutbe:Hz. Peygamber Sevgisi | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 21 Mart 2009 12:11 |
Hutbe: Çocuk Sevgisi | Seleme | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 09Haziran 2008 14:20 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|