|
Konu Kimliği: Konu Sahibi AlimOğlu,Açılış Tarihi: 29 Mart 2016 (02:30), Konuya Son Cevap : 29 Mart 2016 (02:33). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
29 Mart 2016, 02:30 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | çocuğunuzun daha güzel konuşması için çocuğunuzun daha güzel konuşması için ÇOCUĞUNUZUN DAHA GÜZEL KONUŞMASI İÇİN Her kez bir ağızdan "Bunu kim istemez" diyordur. Hepimiz böyle çocuklara sahip olmak elbette isteriz. O zaman Profesör Farley' in sözlerine kulak verin: " Eğer bütün gün çocuğu televizyon önüne bırakır, onunla yeterince konuşmazsanız çocuğunuzun konuşması elbette gecikecektir." Ayrıca Çocuk psikolojisi uzmanı Prof. Lallery Ferson tarafından 2000 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmaya göre: 12 aylık çocuklar ortalama O ile 50 arası kelime konuşurken, 24 aylık çocukların bildiği kelime sayısı 50 ile 600 arasında. Yapılan bu araştırmaya katılan çocukların aileleri incelendiğinde ; çocukların kelime hazinelerinin zenginleşmesinde anne-babanın bilinçli yaklaşımının ve bulundukları çevrenin rolünün katkısı kesin bir şekilde ortaya çıkıyor. Doğum anından itibaren çocuk kendisiyle konuşulmasını ister. Araştırmalar gösteriyor ki; yeni doğmuş bir bebekle ne kadar "ilgilenir" ,"konuşulur" ve ona "şarkı söylenirse", hissi yönden çocuk o kadar sağlam olur. "Meşgul dahi olsanız, çocuklarınızı "daha sonra anlatırsın" diyerek geri çevirmeyin." Zig Ziglar Anne-baba olarak bizler çocuğumuzun konuşması adına onu teşvik etmeli, ona zaman ayırıp onunla bol-bol konuşmalıyız. Hayal dünyalarını bizimle paylaşmalarını sağlamalıyız. Onların kelime hazinelerinin gelişme sebeplerinden birinin, onlarla erişkin bir kişiyle konuşuluyormuşçasına konuşulması olduğu akıldan çıkarılmamalıyız. Bunun bir diğer yolu da ona rahat soru sorma imkanı sağlamaktır. Çocuk sorduğu sorularla kendini ifade eder ve aldığı cevaplarla zihnindeki karışıklıklara açıklık getirir. Çocuğun zihnindeki bilgiler ne kadar netse çocuk o kadar güzel ve anlamlı cümleler kurar. Bizler çocuğumuzun soruları karşısında bunalıp ta "Yeter artık" “Kafamı şişirip durma" gibi sözlerle onun soru sormasını ve konuşmasını engellemediğimiz müddetçe çocuklarımız harika konuşacaklardır. "Her hangi bir soru sorduklarında sakın onları susturmayın." Zig Ziglar Konuşmayı geciktiren öğeler; 1- Anne-babanın yeterince sevgi ve şefkat göstermeyip yeterince destekleyici olmamaları. 2- Kendisinden sonra küçük bir kardeşinin olması kardeş kıskançlığına neden olu ki bu nedenle de bebeğin konuşması gecikebilir. 3- Geçirilen kazalar da duygusal şoklara sebep olarak konuşmayı geciktirebilir. 4- Ailede sürekli tartışmaların, kavgaların olduğu, dilin bir kavga aracı olarak kullanıldığı ortamlarda da bebekte konuşma isteği gelişmeyebilir. Konuşmaya karşı olumsuz tavır takınılır ve konuşma gecikebilir. 5- Çocuk isteğini daha tam anlatmadan isteği ve ihtiyaçları anne-baba tarafından anlaşılıyor ve anında karşılanıyorsa, çocuğa kendini ifade etme fırsatı verilmiyorsa çocuğun konuşması için bir sebep kalmaz, bu durumda da çocuk 3-4 yaşına gelse bile hala konuşmayı öğrenmeyebilir. Konuşmayı geciktiren diğer bir öğe de, anne-babanın çocuğun çıkardığı seslere tepkisiz kalmaları ve onunla yeterince ilgilenmemeleridir. Çocuk çıkardığı sesin çevrede bir etki bırakmadığını görünce konuşma isteği duymayabilir, bu durumda da konuşma gecikebilir. |
Konu Sahibi AlimOğlu 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İngiliz karbonatının faydaları ve zararları... | Sağlık | AlimOğlu | 0 | 2107 | 02 Ekim 2017 12:12 |
Sivrisibek ısırıkları için pratik... | Bilgi Dağarcığı | AlimOğlu | 0 | 1486 | 17 Eylül 2017 14:37 |
Arapça dersleri Görüntülü--1. Seviye Dersleri 2.... | Genel Arapça | AlimOğlu | 12 | 4933 | 11 Eylül 2017 10:16 |
Arapça dersleri Görüntülü--1. Seviye Dersleri 1.... | Genel Arapça | Mihrinaz | 15 | 5620 | 11 Eylül 2017 09:54 |
Hacamat Yapacaklar Dikkat!! MEDİNEWEB | Tıbbı Nebevî | AlimOğlu | 0 | 1287 | 19 Ağustos 2017 23:30 |
29 Mart 2016, 02:31 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | çocuğunuzun okul başarısı için ÇOCUĞUNUZUN OKUL BAŞARISI İÇİN "Çocuğunuzu bir "not makinesi" olarak görmeyin" Cristine Brunet "Okul başarısı yüksek çocukları incelediğimizde çocuğuna sarılan, öpen onunla küçüklüğünde ilgilenen babayı buluruz." Zig Ziglar Seminerlerimde "Basarı nedir, tarif eder misiniz?" diye ailelere sorarım. Sonra da peşinden şu soruyu eklerim; "Dersleri iyi olmayan; takdir ya da teşekkür alamamış, her hangi bir üniversiteyi kazanamamış bir kimseyi başarısız olarak kabul edelim mi? Gerçekten yanlış ama çocuklarımızın başarısı hep "ders başarısı" olarak algılanıyor. Ve maalesef aileler övünmek için çocuklarını mahvediyorlar. Basarı dendiğinde hep "dış başarıyı” algılıyoruz. Dış basarı; başkaları tarafından gözlenebilen davranışları içerir. Çocuk için ele alacak olursak; Takdir alması, okul birincisi olması, doktor, mühendis v.b olmasıdır. Büyükler için ele alacak olursak; Parasal yönden zengin olma, şöhrete kavuşma, mevki ve kudret sahibi olma gibi... Birisi "kızım evleniyor" dese, hemen; "damat ne iş yapıyor?" diye sorarız. "Arabası, evi, malı, mülkü var mı?" diye sorar, damadın "başarını derecesini" saptamaya çalışırız. Bu konuyla ilgili; iç ve dış başarıyı çok güzel yansıtan, hepinizin de bildiği güzel bir hikaye sizlere aktarmak istiyorum HİKAYE Adamın birinin saygısız, terbiyesiz etrafındakileri üzen bir oğlu varmış Adam oğluna her seferinde "sen adam olamazsın" dermiş. Oğlunun da bu çok zoruna gidermiş. Oğlu okumuş bir ile Vali, olmuş, ve babasına “adam olduğunu" ispatlamak için kendi konumunu görsün diye. Apar topar babasını ayağına getirttir”. adamcağız öğle ani ve hızlı getirtilmiş ki korkmuş ve ürkmüş. Karşısında Vali olarak oğlunu görünce şaşırmış. Oğlu babasına: "Baba gördün mü ben, Sen bana adam olamazsın der dururdun. Bak ben Vali oldum" demiş. Babası, üzgün ve paldır küldür getirilmekten kızgın : "Oğlum" demiş. “ Ben sana Vali olamazsın demedim, adam olamazsın “ dedim. Eğer adam olsaydın zaten babanı, bu şekilde ayağına getirtmezdin” . Dünya olimpiyatlarında Türkiye'de TÜBİTAK ın yapmış olduğu Matematik olimpiyatında Okulumuza peş peşe madalya getiren bir öğrencim vardı. Ama arkadaşlarıyla uyumu ve dostluğu yok denecek azdı.Kimseyle konuşmazdı. Sürekli okulun çevresinde tek başına gezerdi. Başarı, sadece ders başarısı, ya da buradaki öğrencimizi o ders hem olimpiyat başarısı, olarak ele alırsak "çok başarılı" bir gençti. Ama sorarım size insanlarla iletişimi çok zayıf olan bu gençle kim evlenmek ister. Evlendi diyelim, yarın eşiyle, çocuklarıyla ilişkisi ne kadar iyi olacak. Okul hayat, boyunca dersleri zayıf olmasına rağmen; uyumlu bir eş, çocuklarıyla ilgilenen harika bir baba, arkadaşlarının ısrarla aradığı ve sevdiği bir dost olmayı başaran bir kimseyi başarısız mı kabul edeceğiz? Ya da profesör olmasına rağmen etrafındaki insanların hepsini, küstürmüş, herkesin arkasından lanetler okuduğu bir insan, sırf “profesör” diye başarılı mı, kabul edeceğiz? Okula başlangıç, çocuğun yaşamında bir dönüm noktasıdır. Ünlü Türk düşünürü Gazali, okula başlayan çocuğu olan anne-babalara şu öneride bulunur. “Okuldan döndükten sonra çocuğun güzelce oynamasına ve okul yorgunluğunu gidermesine izin verilmelidir. Çocuğun oyundan alıkonması ve devamlı eğitim yükü altında ezilmesi, onun kalbini öldürür, zekasını köreltir ve hayatı başına zindan eder. Hatta onu. dersten başını kurtaracak çare aramaya yöneltir." Anne- baba çocuğa öğrenmesi konusunda baskı yerine destekle yardımcı olmalıdır. Bu amaçla okula başlayan çocuğun hala oyun çocuğu olduğu akıldan çıkartılmamalı OYUN' a ve ÇALIŞMA' YA ayrı zaman ayırarak "Programlı Yaşam"a çocuk özendirilmelidir. Okuldan yorgun gelen çocuk, ev içinde basket potasına sünger top atarak ya da bahçede oynayarak, dinlendikten en az l saat sonra tekrar derse oturabilir. "Çok çalışmak" yerine "verimli çalışmak" ilkesi temel alınmalı, bunun için zamanı iyi kullanması, çocuğa öğretilmelidir. Anne, çalışma alışkanlığını kazanmakta olan çocukla aynı masayı paylaşmamalı, zaman-zaman yanına gelerek ihtiyacı olduğu konularda sorularını cevaplamakla yetinmelidir. Okuldan gelen çocuk "bugün derste başarılı mıydın?" sorusu yerine "Günün nasıl geçti, hoş geldin" cümlesiyle karşılanmalı, ilgi alanı ders başarısı değil, çocuğun kendisi olmalıdır. Anne- baba, aksamları kitap okuyarak çocuğu okumaya özendirmeli, hafta sonları açık alanlarda ( koru, kır, deniz kıyısı) yürüyüş, balık tutma ya da sinema, tiyatro, maç gibi farklı etkinliklerle değerlendirilmelidir. Çocuk, özgüvenini kazanması için ders dışında kendisini kanıtlayabileceği etkinliklere (bale, herhangi bir enstrüman çalma, yüzme, resim kursu, basketbol, tekvando vb.) yöneltilmeli, bu yöneltmede temel ölçü ilgi ve yetenekleri olmalıdır. Hayatımız boyunca anlaşılmıştır ki "neşe ve istek" gerçekten önemli bir "motivasyonel öğrenme yöntemi" dir. Bunun için çocuklarımızda öğrenme faaliyetlerine karsı "neşe ve istek" meydana getirmemiz şarttır yoksa çocuklarımız iyice okuldan soğuyorlar. Dersler konusunda ki yaptığımız baskılar, sıkıştırmalar onların öğrenme isteklerini öldürüyor. 6 ve 7 sınıflarda ki öğrencilerimize; "ders denilince ne hissettiğinizi bana söyler misiniz ?" diye sorduğumda aldığım cevaplar gerçekten felaketti; • "Kusacağım geliyor." » "Nefret ediyorum." • "Kabus gibi bir şey." • "Tiksiniyorum." Bu cevapları veren bir öğrencinin başarılı olması ne kadar mümkündür? Ve acaba başarısızlık sadece bu öğrencilerin suçu mudur? diye ister istemez kendi kendime soruyorum. Evet istek ve neşe uyandırmak zorundayız. San Diego Eyaleti'nde yapılan bir araştırma, neşe ve isteğin öğrencilerin sınavlarında daha başarılı bir sonuç elde etmelerine yardımcı olduğunu gösterdi. Dersten tam altı hafta sonra yapılan sınavda eğlenceli derslere katılan öğrenciler daha fazla basarı sağladılar. |
29 Mart 2016, 02:31 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | Okul çocuğun yanında eleştirilmemelidir “OKUL ÇOCUĞUN YANINDA ELEŞTİRİLMEMELİDİR.” "Eğer anne-baba "hükümet, amir, polis, başbakan ...v.b. kişilerin otoritelerinden her hangi birisini küçümser veya çürütürse, çocuklarıyla arasındaki otoritenin de temelini kazıp çürütüyor demektir." Zig Ziglar Okul disiplin olayları evde tartışılmamalıdır. Çocuk okula karsı soğutulmamalıdır. Okulca konulmuş yararsız kurallar varsa okul yönetimiyle konuşulmalı yada veli toplantısında dile getirilmelidir. Çünkü çocuğumuzun okulu sevmesi çok önemlidir. Unutmayın; insan sevmediği bir ortamdan hiçbir şey alamaz. Okullarda çocuk başarısız olduğu zaman; "çalıştır, sıkıştır...." der kimileri Böylece mengeneye alınan çocuk, ezilerek; silik, uydu bir kişilik yada mengeneden kurtularak aileye, okula ve topluma başkaldıran bir kişilik kazanmış olur. KENDİLERİNE 6ÖRE ÇOCUKLARIMIZ NEDEN BAŞARISIZ OLUYORLAR? Başarısız olan öğrencilere bunların nedenini sorduk, öyle ilginç şeyler yazdılar ki biz bile hayret ettik. Bu çalışmamızın hem öğrencilerimize, hem anne-babalara, hem de öğretmenlerimize ışık tutacağını umuyoruz. Bütün cümleler öğrencilere aittir mümkün olduğu kadar orijinalini bozmamaya çalıştık. |
29 Mart 2016, 02:32 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | öğrencilerin kendisiyle il6ili nedenler ÖĞRENCİLERİN KENDİSİYLE İL6İLİ NEDENLER • Çalışıyorum ama bir türlü anlamıyorum. • Düzenli olarak ders çalışamıyorum. • Derse karşı konsantre olmakta zorlanıyorum. • Bazı derslere ilgisizim. • Eve geç saatlerde vardığım için yorgun oluyorum. • Oyun benim ders çalışmamı engelliyor. • Fazla uyuduğum için derse zaman ayıramıyorum. • Stres ders çalışmamı engelliyor. • Bildiğimi zannedip, ders çalışmıyorum. • Okulda yatılı okursam başarım artar. • Not tutmayı beceremiyorum. • Ailem okumamı istemese okula bile gitmem. • Derse nasıl çalışacağımı tam olarak bilemiyorum. • Kendime güvenim yok. Kendimi dersleri başaracak yeterlilikte hissetmiyorum. EV VE AİLE ORTAMI İLE İL6İLİ NEDENLER. • Kardeşimle kavga ediyorum. • Evde bilgisayar var çalışmamı engelliyor. • Televizyon ders çalışmamı engelliyor. • Eve gelen misafirler ders çalışmamı engelliyor. • Evde bana ait bir odamın olmasını isterdim. • Evde çok müzik dinlerim. • Hep benden daha başarılı olanlarla karşılaştırılıyorum. • Annemle babam geçinemiyorlar. • Evimiz çok kalabalık, çalışamıyorum. ÖĞRETMENİN TUTUMU VE İZLENEN YOLLA İLGİLİ NEDENLER. • öğretmenlerimiz derste çok sert davranıyorlar. . Bazı öğretmenler, derslerini çok sıkıcı hale sokuyorlar. • öğretmenler öğrencilerine güven duymuyorlar. . öğretmenler bazı öğrencilerle daha yakından ilgileniyorlar. . Deneme sınavlarının az olması sınava olan motivasyonumu azaltıyor. • Bazı öğretmenler öğrencilerine çok kötü sözler söylüyorlar. • Bazen öğretmenler ilgisiz davranıyorlar. • Konular düzeyimize indirilerek anlatılmıyor. • Anlamadığım yerleri çekiniyorum soramıyorum. • ödevler zamanımı çok alıyor. YAKIN ÇEVRE VE ARKADAŞ İLİŞKİLERİNDEN KAYNAKLANAN NEDENLER • Arkadaşlarım tarafından dışlanmış olmak • Sınıf dikkate alınmamak ve kendime olan güvenimin azalması. • Arkadaş grubuna girememek. • Arkadaşlar arasında lakap takılması. • Arkadaş grubunun kötü olması. • Arkadaşlarımın ve çevremin okula ve derslere fazla önem vermemesi. Sınıf arkadaşlarım her şeyi alaya, ve dalgaya alıyorlar. "Çocuğunuz severek öğrenmeyi kavrayınca, öğrenmeyi sevmeye başlar." Zig Ziglar |
29 Mart 2016, 02:33 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | pratik öneriler Aşağıda çocuğunuzun okul başarısını arttırma adına uygulayabileceğini» pratik öneriler sunuyoruz; l- Sorumluluk duygusunu artırmaya çalışın 2- Yaşına uygun yapabileceği görevler verin 3- Başarılı olmuş kişileri ona sevdirin ve örnek gösterin 4- Kendine güvenmesini sağlayın 5- Okul arkadaşları ile iyi ilişkiler kurmasını sağlayın 6- Ondan yapamayacağı şeyleri istemeyin 7- Ona yaşından ve olduğundan daha küçükmüş gibi davranmayın 8- Onun ile birlikte vakit geçirin . kendini ifade etmesini sağlayın 9- Uygun olmayan arkadaşlarını onunla konuşun 10- Madde kullanımından uzak kalmasını sağlayın 11- Ders için yeterli vakit ayırmasında ona yardımcı olun 12- Onun okul başarılarını uygun bir şekilde ödüllendirin 13- Ona her zaman cesaret verin . destekleyin 14- Başarısızlıkları İçin konuşun . onu başarıya motive edin 15- öğretmeni ile onun hakkında sık-sık iletişime girin 16- öğretmeninin onun hakkındaki önerilerini dikkate alın 17- Hayatta düzenli ve programlı olmasına yardımcı olun 18- Onun stres faktörlerini hesaba katın , psikolojik durumuna dikkat edin 19- Aile içi huzuru ve sevgi ortamını onun için hazırlayın 20- Anne ve baba birlikte dersleri konusunda destek olun 21- Ders çalışma harici zamanlarda dinlenmesini sağlayın 22- Onu okumaya teşvik edin.okuma alışkanlığı kazanmasına yardımcı olun 23- Ona uygun dikkatini dağıtmayacak bir ders çalışma ortamı hazırlayın 24- Dikkatini devam ettirme konusunda eksikliği olup olmadığını kontrol edin 25- Onun kapasitesinden daha fazla beklentilere girmeyin 26- Okulu sıradan bahanelerle aksatmasına izin vermeyin, bu durumu denetleyin 27- Derslerine engel olabilecek isteklerini uygun bir şekilde sınırlayın 28- Onu ders ve sınavlar konusunda paniğe sevk etmeyin 29- Her gün düzenli ders çalışmasını sağlayın 30- Düzenli öğünler . gıda alımı ve çeşitliliğini sağlamaya çalışın 31- Onun kabiliyetlerini yönlendirin ve gelişmesini sağlayın 31- Onunla mümkün olduğu kadar nitelikli zaman geçirin 32- Uyku düzeninin bozulmamasını sağlayın 33- Hafta sonları ve yaz tatillerinde yeterince dinlenmesini sağlayın 34- Okulda yolunda gitmeyen şeylere karşı uyanık olun 35- yaşıtları ve başkaları ile onu kıyaslamayın 36- Onun ile okul ve dersler hakkında belli aralarda durum değerlendirmesi yapın 37- Onu arkadaşları ile rekabete sürüklemeyin 38- Çok aşırı ders çalışmasını sınırlayın 39- Onun hobilerini artırın, ders dışında hobileri ile ilgilenmesini sağlayın 40- Onun her zaman için yanında olduğunuzu devamlı hissettirin 41- Küçük problemler büyümeden zamanında müdahale edin 42- Ders çalışırken belli aralarla dinlenmesini sağlayın 43- Defter ve kitaplarını düzenli ve temiz kullanmasını sağlayın 44- Kapasitesinin altında uyarı düzeyi düşük bir sınıfta ise okul ile durumunu görüşün 45- Bazı derslerde birlikte çalışarak ona destek olun 46- Çocuğunuzun görme ve işitme problemi olup olmadığını değerlendirin. 47- Beklenenin çok altında başarı durumunda özel öğrenme güçlüğüne dikkat edin 48- Sportif faaliyetler ile ders dışı dinlenmesini sağlayın 49- Okul içi sosyal etkinliklerde onu cesaretlendirin 50- Aileyi etkileyen stres etkenlerinin okul başarısını düşüreceğini unutmayın 51- Anne ve babanın yalnız birinin okul konusunda desteğinin tam olarak yeterli gelmeyeceğini , her iki ebeveynin birlikte gereken önemi vermesi gerektiğini unutmayın 52- Onun zihinsel yeteneğinin ezber ve taklide göre değil , mantık ve üretkenliğe dayalı olması konusunda yönlendirin. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bir daha Ölmemek için ölmek | kurtmehmet | Serbest Kürsü | 4 | 26 Kasım 2023 13:59 |
DUA (benden kes yapıştır usülu bir uzun yazı daha ama çok güzel) | sevginin_bedeli | Dua Bölümü | 12 | 04 Kasım 2022 22:40 |
PATATES DİNİ Diye Bir Din Olsa O Bile Daha Güzel Anlatılırdı.. | Mihrinaz | Çocuk Ve Gençlik Eğitimi | 1 | 14Haziran 2020 11:24 |
Bir Demet Güzel Söz Daha... | MERVE DEMİR | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 1 | 08 Kasım 2010 00:09 |
Hamileyken nasıl daha güzel ve bakımlı olunur? | MERVE DEMİR | Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri | 0 | 11 Nisan 2009 23:36 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|