|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi: 08 Nisan 2019 (22:58), Konuya Son Cevap : 08 Nisan 2019 (23:12). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
08 Nisan 2019, 22:58 | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | fIKIH Usulü Çalışma Soruları fIKIH Usulü Çalışma Soruları 1)Sünnet nedir açıklayınız? Sözlükte alışılmış yol, adet, itiyad haline gelmiş, gereğinde tekrarlanan, muhafaza edilen tarz, iyi ya da kötü sürekli tekrarlanan davranış, hayat tarzı, siret, çığır açmak, gelenek gibi anlamlara gelen sünnet kelimesi, bir usul ıstılahı olarak “Hz. Muhammed’in sözlü, fiili ve takrîrî uygulamalarının genel adı”dır. 2)Sünnet kaça ayrılır tek tek açıklayın? sünnet sözlü, fiili ve takriri olarak üçe ayrılır. Peygamberimizin sözlü sünnetini Hadisler oluşturur. Fiili sünneti ise onun davranışlarından meydana gelir. Takrirî sünnet ise Peygamberimizin ashabının yapıp işlediği bir fiil veya duyduğu bir söz ya da içtihat karşısında ses çıkarmayarak onaylamasıdır. 3)Şatıbi sünneti ka aşamada ele alır? “Sünnetin manası, sünnet kelimesi bir ıstılah olarak çeşitli anlamlarda kullanılır: Sünnetin birinci manası sadece Hz. Peygamberden nakledilegelen bizzat Kur'ân tarafından ele alınmayan, aksine Hz. Peygamber (SAS) tarafından beyan edilen şeylerdir. Bunların Kur'ân’ın genel olarak getirdiği esasları beyanı mahiyetinde olup olmaması arasında fark yoktur. Sünnetin ikinci manası, bid’atın karşıtı anlamındadır. Üçüncü anlamı, sünnet sözcüğü sahabenin işleyegeldikleri şeyler anlamında da kullanılmaktadır. 4)Bize ulaşması bakımından sünnet kaça ayrılır nelerdir? Mütevatir Meşhur ve Ahad 5)Mütevatir sünnet nedir açıklayın? Mütevatir kavramı, Kur'ân’ın nakli konusunda da geçtiği üzere genel olarak, adeten yalan üzerine birleşmeleri mümkün olmayan büyük bir topluluğun, yine kendileri gibi yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan diğer bir topluluktan yapmış oldukları rivayetler için kullanılır. 6)Manevi mütevatir nedir? Manevi mütevatir ise haberin lafzının değil, haberin manasının tevatür derecesinde nakledildiği haberdir. Yani ravilerin naklettikleri haberin lafızları farklı olmakla birlikte, bütün farklı rivayetler aynı anlama gelmektedir. 7)Meşhur sünneti açıklayın? Hanefilere göre, herhangi bir sünnet (söz yada fiil) tevatür sayısına ulaşmayan, ancak fazla kanaldan rivayet ediliyorsa ya da başlangıçta olmasa bile sonraki dönemlerde yaygınlık kazanmışsa buna meşhur yada müstefaz haber denir. 8)Serahsi Meşhur haberi nasıl tanımlar? Serahsi meşhur haberi şöyle tanımlamaktadır: “ikinci nevi meşhurdur. Bunun açıklaması şöyledir: Resulullah (SAS)’dan nakledilen belirli sayıda hadistir ki, ravilerinin yalan üzere ittifak etmeleri düşünülebilir olmasına karşın, alimlerin kabul edip onayladığı bir haberdir. O, asıl itibariyle ahadır, fer itibariyle ise mütevatirdir”. 9)Cumhura göre meşhur haberi açıklayın? Cumhur ise meşhur haberi haber-i vahid (ahad haber) kapsamında değerlendirdiğinden, onun da ahad haberler gibi ilim değil zan ifadeceğini kabul etmektedirler. 10)Ahad haberi tanımlayın? Ahad haber ya da haber-i vahid, sünnetin bir iki ravi tarafından yine bir iki raviye nakille rivayet edilen haberlere verilen genel isimdir 11)Hanefi usulcüleri ahadı nasıl tanımlar? Hanefî usulcüleri haber-i vahidi “mütevatir ve meşhurun altında olmak üzere bir veya birkaç kişi tarafından nakledilen şeklen ve manen şüphe taşıyan bir bağlantı ile Hz. Peygambere ulaşan haber” diye tanımlamışlardır 12)Cumhura göre Ahad haber nedir? Cumhurun yaklaşımına göre ahad haber, ravi sayısı kaç olursa olsun, tevatür derecesine ulaşmayan tüm haberlerdir. Şu var ki, ravi sayısı üç ve daha fazla olan hadisler sonraki tabakaların birinde iki raviye düşmüşse buna aziz, eğer sadece tek bir raviye düşmüşse de buna garib denir. 13)Hadis alimleri ahad haberleri kaça ayırıyor acıklayın? Hadis alimleri ahad haberleri sahih, hasen ve zayıf olmak üzere üç kategoriye ayırırlar. 14)Sahih,hasen,zayıf hadisleri açıklayın? Sahih hadis “adil ve zabıt olan ravilerin, yine kendileri gibi adil ve zabıt olan ravilerden muttasıl isnadla (kesintisiz olarak) rivayet ettikleri, şaz ve illetten ari hadistir”. Hasen hadis “sahih hadisin şartlarını taşımakla birlikte ravisinin zabtı sahih hadisin ravisi kadar kuvvetli olmayan hadistir”. Zayıf Hadis ise “Sahih hadis şartlarını taşımayan, ravileri arasında yalan veya adaletsizlikle veya kesret-i galat ve cehalet ile bilinen bir kimse bulunan ve şüzuzdan (şazlık), münkerlikten salim bulunmayan hadistir” 15)Zayıf hadisler nelerdir? Mu’allak, müdelles, mu’dal, munkatı, mürsel, mu’allel, şazz, münker, metruk hadisler, zayıf hadisler kategorisinde yer alan hadislerdir. 16)Uydurma hadis nasıl olur? Eğer bir haber Kur'ân’ın ve tevatür bulmuş sünnetin apaçık nasslarına aykırı ise ya hükmü kaldırılmış (mensuh) ya da uydurmadır. Çünkü Peygamberin Kitaba aykırı hareket etmesi, söz söylemesi düşünülemez. 17)Ahad haberin kabul edilme şartları nelerdir? Hanefilere göre Haber-i vahidin kitaba nispetle üç türlü durumu olup; a) Kitaba uygunsa kabul edilir; b) Kitaba aykırıysa reddedilir; c) Kitapta olmayan bir husus içeriyorsa neshe varmayacak bir tarzda amel edilir. 18) Ebu Hanife’ye göre hiçbir hadis Allah’ın Kitabına aykırı bir hüküm getirmez ve meşhur sünnetle de çelişmez. Sözünü destekleyen bir ayet söyleyin? Eğer Hz. Peygamber Kur’an’a muhalefet etse ve Allah için hak olmayan şeyleri kendiliğinden uydursa idi, Allah onun kudret ve kuvvetini alır, kalp damarını koparırdı. Nitekim bu hsusu Kur’an’da şöyle belirtilir: “Eğer Peygamber söylemediklerimizi bize karşı, kendiliğinden uydurmuş olsa idi, elbette onu kuvvetle yakalar, sonra da kalp damarını koparıverirdik. Sizin hiç biriniz de buna mani olamazdı 19) Eğer haber-i vahidin ravisi sika ise, haber-i vahid kabul edilir; ancak bir haber kıyasa aykırı ise ne olur açıklayın? haberin ravisi fıkıh bilgisiyle bilinen bir kimseyse rivayeti kabul edilir, fıkıh bilgisiyle tanınmayan biriyse, kıyas tercih edilir. 20) Fıkıhta ve usulde cumhur denildiği zaman, genel olarak ne anlaşılır? Hanefilerin dışında kalan ehl-i sünnet mezhepleri kastedilmektedir. Bizim de burada cumhur ile kastımız Şafii, Malikî, Hanbelî mezhepleridir. 21) ahad haber kesin bilgi ifade etmez, ancak zann ifade eder. Dolayısıyla ilim ifade etmez. Ancak kendisiyle amel gereklidir diyen kişi kimdir? Cumhur 22)Cumhura göre ravide aranan şartlar nelerdir? Cumhur ravide aranan şartlar çerçevesinde Müslüman, mükellef (akil ve baliğ), adil ve zabıt olmayı şart koşmaktadır. 23) Şafiilerin haber-i vahidle amel etmede aradığı şartlar nelerdir? 1) Ravi dindar, güvenilir, doğru sözlü olmalıdır. 2) Ravi, rivayet ettiği hadisin anlamını bilmelidir. Yani hadisin manasının bir kelime yerine başka bir kelime kullanıldığında değişip değişmeyeceğini veya işittiği hadisi aynen olduğu gibi rivayet edip etmediğini bilmesi gerekir. Eğer kelimenin değişmesiyle mana değişimi söz konusuysa mana üzere rivayeti kabul olunmaz. 3) Ravi, rivayet ettiği ezberinden rivayet ediyorsa bellemiş, kitabından rivayet ediyorsa ezberlemiş olmalıdır. 4) Ravi, hadisi rivayet ettiği kişiden bizzat dinlemiş olmalıdır. 5) Rivayet ettiği hadis, aynı konuyla alakalı, diğer rivayetlere aykırı olmamalıdır. 24)Sünnetin kurana göre yeri kaç açıdan ele alınır açıklayın? Birincisi kaynaklık vasfı açısından, ikincisi hükümler açısından. Kaynaklık Vasfı açısından Sünnet’in Kitap’a Göre Yeri Sünnet, İslam hukukunun Kitap’tan sonra ikinci kaynağıdır. Yani bir hadisenin hükmünün istinbatından kitapta bir hüküm bulunamazsa, sünnet’e müracaat edilir. Sünnet’in kitaptan sonra ikinci sırada delil olmasının sebebi, kitabın sübutunun kat’î olmasına karşın, sünnetin sübutunun zanni olmasıdır. Dolayısıyla Kur'ân’ın ilk sırada gelmesinin nedeni, onun Allah’tan geldiği biçimde elimizde mevcut olması iken, sünnet’in Peygambere izafetinin kesin olmamasıdır. Yani sünnet, değerlendirme açısından Kitap mertebesinde değildir. İhtiva Ettiği Hükümler Açısından Sünnet’in Kitap’a Göre Yeri Bu bakımdan sünnet ile kitap arasında dört tür ilişki olduğu görülür. Sünnet ya Kur'ân’daki hükümleri tam anlamıyla destekler; ya Kur'ân’da kapalı (mücmel) olarak geçen ifadeleri açıklar, genel (amm) olan hükmü özelleştirir (tahsis); ya Kur'ân’da yer alan hükümleri nesh eder; ya da Kur'ân’da hüküm bulunmayan konularda hüküm getirir. 25)Mütevatir haberlerin yapısı nasıldır? Mütevatir haberler kat’ıdir 26)Meşhur ve ahad haberlerin yapısı nasıldır? Bunların yapısı zannidir 27) Örnek vermek gerekirse hadiste peygamberimiz “Beş devenin zekatı bir koyundur” buyurmaktadır. Hadiste geçen “beş” lafzı, ancak “beş” ile kastedilen ne ise ona delalet eder, başka manaya ihtimali yoktur. Bu sebeple bu hadisten beş devesi olan bir kimseye bir koyun zekat vermesi gerektiği zorunlu olarak anlaşılır. Bu hadisini manaya delaleti kat’îdir. Öte yandan “Fatihasız namaz olmaz” hadisinde, lafzın manaya delaleti ihtimallidir. Fatihasız namaz ne olmaz? Fatiha olmayan namaz tam mı olmaz, hiç mi olmaz? Görüldüğü gibi lafzın manaya delaleti zannidir. 28)Tahir b.aşura göre Peygamber efendimizin tasarrufları nelerdir? Teşri (yasama), Fetva, Kaza (yargı), İmamet, Hedy (iyiye güzele yönlendirme), Sulh (arabuluculuk), İstişare (yol gösterme), Nasihat, İnsanları mükemmele yönlendirme, Telkinü’l-Hakayık (hakikatleri telkin etme), Te’dib (tehdit ve azarlama) ve Yaratılış gereği yaptığı tasarruflar. 29) Başta Maliki Fakihi Karâfî olmak üzere baız usulcülere göre tasarruflar nelerdir? Peygamberimizin tasarrufları beş ana başlık altında toplamışlardır. Bu tasnife göre Peygamberimizin tasarrufları Risalet / Nübüvvet / Tebliğ (Peygamberlik), İmamet (devlet başkanlığı), Fetva, Kaza ve Beşer olmak şeklidedir. 30)Genel anlamdaki tasarrufları nelerdir? Beşer,risalet,imamet,fetva,kaza,dır. 3. ÜNİTE FIKIH USULU ÇALIŞMA SORULARI 1. icma nedir? Cevap: “azmetmek, kesin karar vermek ve ittifak etmek” manalarına gelir Usûl terimi olarak icmâ, “İslam müçtehitlerinin, Hz. Peygamber’in vefatından sonraki herhangi bir devirde, şer’î bir hüküm hakkında görüş birliğine varmalarıdır.” 2. İcmanın gerçekleşme şartları nelerdir? Cevap: 1-Görüş birliğine varanlar müçtehit olmalıdır 2-Bir asırda yaşayan müçtehitlerin tamamının fikir birliği etmiş olması gerekir. 3-Müçtehitlerin, Müslüman olmaları gerekir. 4-İcmâ, Hz. Peygamber’den sonraki bir devirde gerçekleşmelidir. 5-İcmânın konusu vücûb, hurmet, sıhhat, fesat gibi şer’î bir hüküm olmalıdır. 6-İcmâya katılan müçtehitler, şer’î bir delile dayanmalıdırlar 3. İcmanın çeşitleri nelerdir? Cevap: 1- Sarih icma 2- Sukuti icma 4. Herhangi bir devirde bütün müçtehitlerin, bir meselenin hükmü ile ilgili görüşlerini açık bir şekilde ortaya koymaları suretiyle oluşan fikir birliğine ne denir? Cevap: Sarih İcma 5. Bir asırda bazı müçtehitlerin ortaya attıkları görüş karşısında diğer müçtehitlerin bu görüşe karşı çıkmaksızın sessiz kalmaları suretiyle ortaya çıkan icmâya ne denir? Cevap: Sukuti İcma 6. Sukuti İcmanın Şartları Nelerdir? Cevap:1- Sükût, kabul veya redde işaret eden emareler taşımamalıdır. 2-Söz konusu görüş işitildikten sonra, bir düşünme ve değerlendirme süresi geçmiş olmalıdır. 3- Üzerinde icmâ edilen konu, içtihada açık olmalıdır. 7. İslam hukukçularının çoğu şartlarına uygun bir şekilde gerçekleşen ……….. kesin delil olarak kabul etmişlerdir. Buna göre icmâya uymak vâcip (zorunlu) ona aykırı davranmak haramdır. Boşluğa ne gelmelidir? Cevap: Sarih İcmayı 8.İcmayı delil olarak kabul etmeyenler kimlerdir? Cevap: Mutezile’den İbrahim en-Nazzâm ve Kâşânî ile Hâricîlerin bir kısmı ve Râfizîlerin çoğunluğu 9. “Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.” “Ümmetim hata üzerinde birleşmez/Müminlerin iyi gördükleri Allah katında da iyidir.” Yukarıdaki ayet ve hadisler kimin, neye delilidir? Cevap: Cumhurun İcmaya delili. 10. Sukuti İcmanın kaynak olması hususnda görüş birliği var mıdır? Cevap: Görüş birliği Sarih icma için geçerlidir, sukiti icmada ihtilaf vardır 11. Sarih icmayı kaynak kabul edip sukiti icmayı kaynak kabul etmeyenler kimlerdir? Cevap: Mâlikîler ve Şâfiîler sükûtî icmâyı kaynak olarak kabul etmemektedirler 12.Sukiti İcmayı kaynak kabul etmeyenlerin öne sürdükleri deliller nelerdir? Cevap: 1-Henüz içtihadî meseleyle ilgili içtihadî bir kanaate varmadıklarından, 2-Zarar görmekten çekindiklerinden, 3-İçtihat eden müçtehide karşı saygılarından, 4-Başka bir müçtehidin ona itiraz ettiğini düşündüklerinden, 5- Görüş beyan edenin müçtehit olduğuna ek olarak, her müçtehidin de görüş açıklamada hür ve kendi görüşünde isabetli olabileceğini düşündüklerinden dolayı sessiz kalabilirler. 13. Sukuti icmayı kaynak kabul edenler kimlerdir? Cevap: Hanefîler, Hanbelîler ve diğer usûlcülerin çoğunluğu, sükût halinde icmânın gerçekleşeceğini ve sükûtî icmânın kat’î delil olduğunu söylerler. 14. Hangi durumlar müçtehidin kendisine ulaşan görüş hakkında kendi düşüncesini beyan etmesine engel bir durum olmadığını gösterir? Cevap:1- İçtihâdî görüşün yaygınlaşıp şöhret bulması, 2- Diğer müçtehitlere ulaşıp onun da mesele hakkında düşünme ve incelemede bulunacak kadar vaktin geçmesi, 3-Baskı sahibi bir otoritenin bulunmayışı 15. Diğer bir görüşe göre, sükûtî icmâ kat’î delil değil, zannî delildir. Bu görüşe göre Sukiti icmanın zanni delil olma sebebi nedir? Cevap: Çünkü ileri sürülen şartlar gerçeklemiş olsa bile, sükût eden müçtehidin, diğerlerinin görüşlerini onayladığının kesin delili yoktur 16. Geçmişte bir konu hakkında ihtilaf var ise sonradan o konu üzere icma olurmu? Cevap: Evet olur 17. Geçmişte bir konu üzere henüz yerleşmemiş bir ihtilaf varsa o konu hakkında yeni bir görüş ileri sürülebilir mi? Cevap: Evet 18. Bir konu hakkındaki ihtilafın belli görüşler halinde yerleşmiş olmasından sonra o görüşlerin dışında bir görüş ortaya atmak mümkün müdür? Cevap: Tartışmalıdır 1-Usulcülerden bir kısmı, bu durumda bir başka görüş ileri sürülemez, dolaylı (zımnî) veya “mürekkep” bir icmâdır. Yeni görüş ortaya atmak tamamlanmış bir icmâyı bozmak olur; bu caiz değildir demişlerdir. 2. Bazı usulcüler buna mutlak manada cevaz vermişlerdir. Bir meselenin müçtehitler arasında tartışmalı olması, o meselede icmâ meydana gelmediğini gösterir, 3. Bazı usulcüler ise ihtilafın yerine göre durumun değişeceğini, bazı durumlarda yeni bir görüş ileri sürmenin mümkün olduğunu, bazı durumlarda da mümkün olmadığını söylemişlerdir. 19. İcmanın senedi nedir? Cevap: Ayet ve hadislerin icmâya senet olacağında görüş ayrılığı yoktur. Kıyasın icmâya senet olup olamayacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Kıyas gibi maslahat-ı mürselenin de icmâya senet olması tartışmalıdır. 20. Nineyle evlenmenin haram olması neye örnektir? Cevap: Ayete dayalı icma örneği 21. Teslim alınmamış gıda maddesinin satılamayacağı neye örnektir? Cevap: Sünnete dayalı icma 22. Namaz, Oruç…gibi ibadetler icmayla da sabittir. Bunların sabit olması ne içindir? Cevap: Farzı güçlendirmek, farklı yorumunu ortadan kaldırmak içindir. İcmanın senedi kat’i delille sabitse icma müstakil hüccet olmaz. 23. Kıyasın icmâya senet olup olamayacağı konusunda görüş ayrılığı nerede vardır? Cevap: Bazı âlimler, kıyasın zannî, icmânnın kat’î olması ve kat’înin zannî üzerine bina edilemeyeceği gerekçesiyle, kıyasın icmânın dayanağı olamayacağını söylemişlerdir 24. Çoğunluğu teşkil eden diğer bir grup âlim kıyasın da şer’î delillerden birisi olması sebebiyle, icmânın senedi olabileceğini savunmuşlardır. Bunların delili nedir? Cevap: Hz. Ebû Bekir’in halife olarak seçilmesi kıyasın icmâya dayanak olduğunu göstermektedir. Çünkü Müslümanlar, Hz. Peygamber’in hastalığı ağırlaşınca yerine namaz kıldırmak üzere Hz. Ebû Bekir’i görevlendirmesini dikkate almışlar ve imâmeti hilâfete kıyaslayarak Hz. Ebû Bekir’in halifeliği üzerinde icmâ etmişlerdir. 25. Kıyasın icmâya senet olacağını savunanlar maslahat-ı mürselenin de icmâya senet olacağını söylemişlerdir. Bunlar görüşlerini hangi sahâbe uygulamalarıyla desteklemişlerdir? Cevap:- Sahabe, Kur’an’ın bir mushafta toplanması konusundaki icmâ etmişlerdir -Hz. Osman zamanında maslahat üzere başlatılan Cuma namazı için ikinci ezan üzerinde, Müslümanlar arasında icmâ oluşmuştur. 26. Mu’tezile’den İbrahim en-Nazzâm ile tâbiîleri ve Şia ise icmânın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını hangi delillere dayanarak söylemişlerdir? Cevap: 1- Meselenin ortaya çıktığı zamanda yaşayan bütün müçtehitlerin kimler olduğunun tespit edilmesi ve her müçtehidin görüşünün ne olduğunun bilinmesi gerekir. Bu ise imkânsızdır. 2- İcmânın dayanağı ya kat’îdir ya da zannî. Kat’î olduğunda, icmâya gerek yoktur Dayanağı zannî olduğunda ise icmânın gerçekleşme ihtimali yoktur. Çünkü zannî delil başlı başına ihtilaf sebebidir 27. İcmânın gerçekleşmesinin mümkün olduğunu savunan büyük çoğunluk icmânın fiilen gerçekleşmiş olmasını delil olarak ileri sürmüşlerdir. Onlara göre vakıa en güçlü delildir Bunlar nelerdir? Cevap: - Müslüman kadının gayr-i Müslim erkekle evliliğinin haramlığı, - Mehir belirtilmeksizin yapılan nikâhın sahih olması, - Neneye mirastan altıda bir hisse verilmesi, - Domuzun iç yağlarının haram olması, - Gasp edilen malın misli veya kıymetiyle tazmininin vücûbu, - Bir kadınla halası veya teyzesinin aynı anda aynı kişi tarafından nikâhlanmasının haramlığı, meydana gelmiş icmâ örneklerindendir İcma ile ilgili Arasınavda çıkan sorular 12. İcma ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A. İcmaya katılanlar müçtehit olmalıdır. B. İcma Hz. Peygamberden sonraki bir asırda olmalıdır. C. İcma şer’î bir delile dayandırılmalıdır. D. İcmanın konusu şer’î bir hüküm olmalıdır. E. Bir asırda birden fazla müçtehit bulunmazsa onun görüşü de icma sayılır. 13. “… ve yettibi’ ğayra sebili’l-müminine nüvellihi ma tevella” ayeti hangi konu için verilen en meşhur örnektir? A. İcmaın şer’i kaynaklardan biri olduğuna B. Sünnetin kaynak değerine C. Sükuti icmaın delil olduğuna D. Sarih icmaın hüccet olmadığına E. Sükuti icmaın kaynak değerine Cevap:12- E 13-A İcma ile ilgili hazırlanmış diğer sorular 1. Aşağıdakilerden hangisi icmânın gerçekleşme şartlarından değildir? A) Görüş birliğine varanlar müçtehit olmaıldır. B) İcmanın konusu kıyamet, cennet, namaz, adalet gibi dinî konular olmalıdır. C) İcmâ Hz. Peygamberden sonra gerçekleşmiş olmalıdır. D) İcmâ eden alimler Müslüman olmaldır. 2. Aşağıdakilerden hangisi icmâ hakkında söylenebilir? A) İcmâ her dönemde Müslüman alimlerin bir görüş üzerinde fikir birliğine varmalarıdır. B) Sarih icmâyı bütün İslam alimleri ittifakla kabul etmektedirler. C) Sukûtî icmâyı Mâlikîler ve Şâfiîler kaynak olarak kabul etmemektedirler. D) Nasslara ve maslahata dayalı icmâlar daha sonraki devirlerde değiştirilemez. 3. İcmânın senedi aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Kur’an B) Sünnet C) Kıyas D) Akıl 4. Aşağıdakilerden hangisi icmâ edilen hususlardan biri değildir? A) Hz. Peygamberden sonra insanlar bozulduğu için fiyatlara narh koyma. B) Domuzun iç yağının haramlığı. C) Bir kadınla halası ve teyzesinin aynı anda nikahlanmasının haramlığı. D) Büyük annelerle evlenmenin haram olması. 5. Sükuti icma ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenmemiştir? A) Kaynak kabul edenlerin bir kısmı “zannî delil” olduğunu söyler. B) Kat’i bir hüccettir. C) Zannî bir hüccettir. D) Bazen sarih icmadan daha kat’î bir hüccet olur. CEVAPLAR 1B. 2C. 3D. 4A. 5D alıntı..
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
ÖSYM 2025 Sınav Takvimi | ÖSYM'den Duyurular | Mihrinaz | 0 | 10 | 14 Kasım 2024 11:14 |
Hazmedemiyoruz! | Serbest Kürsü | Sükutu-Ezber | 7 | 69 | 13 Kasım 2024 15:52 |
Kadın İstihdamı | İslamda Kadın ve Erkek | Mihrinaz | 6 | 96 | 11 Kasım 2024 09:33 |
Yeriniz Kişiliğiniz | Kişisel Gelişim ve Psikoloji | Vasat | 25 | 342 | 09 Kasım 2024 23:49 |
Şerefi Gemilerin Sırtında | Serbest Kürsü | Medine-web | 1 | 62 | 02 Kasım 2024 20:04 |
08 Nisan 2019, 23:12 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
1. AĢağıdakilerden hangisi müftünün müstefti (fetva isteyen) karĢısında takınacağı tutumlardan değildir. A. Müftü için mümkün olduğu kadar verdiği hükmün delilini ve kaynağını zikretmesi gereklidir B. Müftü bir mesele hakkında “bu konuda iki görüş vardır, filan görüşe göre caizdir, fi-lan görüşe göre caiz değildir” diyerek müsteftiyi şüphe içinde bırakması caizdir C. Müftü babasına, oğluna, ortağına, kendi lehine şahitliği kabul olmayan kimseye fetva verebilir D. Müftünün yanında, dinine ve ilmine gü-vendiği kimseler bulunursa onlarla istişare etmesi gereklidir E. Müftü, fetva isteyenin sorduğu meselenin hükmünü bilmezse, bilgisi olmaksızın fet-va vermesi haram olur 2. Hangi durumda mutlak bir müçtehit, di-ğer mutlak bir müçtehidi taklit edebi-lir? A. Mutlak bir müçtehit, bizzat cevap vermek zorunda olmadığı her durumda, başka bir mutlak müçtehidi taklit edebilir B. Herhangi bir meselenin hükmünü istinbat etmek isteyen mutlak bir müçtehit, bütün delilleri inceler, eğer başka bir mutlak müçtehidin o konuda daha önce hükme ulaştığını görürse, onu taklit eder C. Mutlak bir müçtehidin üzerinde kafa yor-mak istemediği bir meseleyle karşılaştı-ğında, o konuda görüş belirten müçtehit-lerden dilediğinin görüşünü alması caizdir D. Herhangi bir meselenin hükmünü istinbat edecek kadar vakit bulamayan bir müçte-hidin böyle bir zaruretten dolayı o konuda başka bir müçtehidin görüşüyle amel et-mesi caizdir E. Mutlak bir müçtehit, diğer mutlak müçte-hitlerle, hükmü aranan meseleyi istişare ederek hükme ulaşmak zorundadır FIKIH USULÜ A İlahiyat Lisans Tamamlama Programı Final Sınavı 9 Diğer sayfaya geçiniz. 3. ( يَ و يَ حملُهُ يَ وفمِصٰلُهُ يَ ثلٰثو يَ ن يَ شهرًا ) “onun taşın-ması ve sütten kesilmesi otuz aydır” (Ahkaf, 46/15) ile ( يَ وفمِصٰلُهُ فى عا يَ م مٌِ ن ) “onun sütten kesilmesi iki yıldır” (Lokman, 31/14) ve ( يَ والوٰلمِدٰتُ رٌُ مِ ض يَ ن أيَولٰ يَ دهُنَّ يَ حوليَ مٌِ ن كا مِ مليَ مٌِ ن ) “Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler” (Bakara, 2/233) Yukarıdaki Ayetler birlikte düĢünül-dü-ğünde Ahkaf suresindeki ayetin iĢare-tinden aĢağıdakilerden hangisi anla-Ģılmaktadır? A. Annelerin çocuklarını isterlerse iki yıl em-zirmeyebilecekleri B. Annelerin çocuklarını yirmi bir ay emzir-melerinin iki yıl emzirmeyle denk olduğu C. Annelerin çocuklarını emzirmek zorunda olduğu D. Annelerin çocukları için hamileliğin sıkıntı-larına katlandığı E. Annelerin çocukları için hamilelik süresi-nin en az miktarının altı ay olduğu 4. “Kasten adam öldürene kısas cezası-nın yanında kefaret cezası da uygu-lanması gerekir mi gerekmez mi” ko-nusundaki ihtilafta, ġafiilerin hangi gö-rüĢü, hangi gerekçeden dolayı savun-dukları aĢağıdakilerden hangisinde doğru verilmiĢtir? A. Şafiiler bu konuda işaretin delaletini nas-sın delaletine tercih ederek, kasten adam öldürme için böyle bir kefaretin gerekme-yeceğini söylemişlerdir B. Şafiiler, kasten adam öldürmeyle ilgili ayetin (Nisa, 4/93) delaletinden ne kefaret ne de uhrevi cezanın dışında herhangi bir ceza uygulanmasına gerek olmadığı fik-rindedirler C. Şafiilere göre ibarenin işareti daha kuv-vetli olduğu için, kasten adam öldüren ki-şiye kısas uygulanması dışında bir ceza gerekmediğini söylemişlerdir D. Şafiilere göre ayetin işaretinin delaletin-den hataen adam öldürmede kefaret ge-rekiyorsa, kasten öldürmede öncelikle ke-faret gerekeceği sonucu çıkarılamaz E. Şafiiler bu konuda nassın delaletini işare-tin delaletine tercih etmişler ve hataen adam öldürmede olduğu gibi, kasten adam öldürmede de kefaretin gerekece-ğini söylemişlerdir A İlahiyat Lisans Tamamlama Programı Final Sınavı 10 Diğer sayfaya geçiniz. 5. Kadına hayızlıyken yaklaşmayı yasak kı-lan nasslarla, diğer vakitlerde serbest bı-rakan nasslar arasında bir tearuz bulun-maz. Çünkü … Yukarıdaki cümleyi doğru olarak ta-mamlayan seçenek aĢağıdakilerden hangisidir? A. nasslar arasında vakit birliği yoktur B. nasslar arasında kuvvet yönünden denklik yoktur C. nasslar arasında delalet yönünden denk-lik yoktur D. nasslar arasında mahal birliği yoktur E. nasslar arasında cihet birliği yoktur 6. Kendisiyle evlenilmesi yasaklanan kadın-lar zikredildikten sonra ( يَ ءار يَ و ام مُكيَل َّلمِحُأ يَ و ذٰلمِكُم ) ”…onlardan başkası size helal kı-lındı…” (Nisa, 4 / 24) ayeti ile ( يَ وما كا يَ ن ليَكُم أيَن تُؤذوا يَ رسوليَ اللََّّمِ يَ ولا أيَن يَ تن مِ كحوا أيَزوٰ يَ جهُ مِ من يَ ب مِ د مِ ه أيَ يَ بدًا ) “Peygamberin vefatından sonra onun zevcelerini nikâhlamanız asla ol-maz” (Ahzab, 33 / 53) ayeti tearuz et-mektedir. Yukarıdaki ayetler arasındaki tearuzu (çatıĢmayı) ortadan kaldıran seçenek aĢağıdakilerden hangisinde yer almıĢ-tır? A. İki ayet arasında tearuz yoktur. Çünkü iki-si de farklı konularla ilgilidir B. İlk ayet nass’tır, ikinci ayet muhkem’dir. Muhkem ile nass tearuz ederse muhkem tercih edilir C. Bu ayetlerden ikincisi birincisinden sonra nazil olduğu için ilk ayeti nesh etmiştir D. İlk ayet amm ikincisi hass’tır. Hass amm’dan fertlerini nesh eder E. İlk ayet ikinci ayetten sonra nazil olduğu için ikinci ayeti nesh eder 7. Ebu Hureyre’nin “üç şeyde uğursuzluk vardır, atta, kadında evde” hadisi ile Ahmed b. Hanbel ve Müslim’in rivayet et-tiği “Ne sirayet, ne uğursuzluk vardır’’ ha-disleri birbiriyle tearuz etmektedir Yukarıdaki iki hadisin tearuz etmesinin sebebi aĢağıdakilerden hangisinde yer almaktadır? A. İlk hadisin ravisi hadisteki bazı kelime-lerde anlamı bozacak şekilde değişiklik-lerle rivayette bulunmuştur B. İlk hadisin ravisi, hadisin söyleniş gerek-çesinden habersizdir C. İlk hadisin ravisi, hadisin bir kısmını işit-mediği için eksik rivayet etmiştir D. İlk hadiste, ravi hadisi mana üzere rivayet etmiştir E. İlk hadis, yazılı metinden rivayet edilmiş olduğu için, hadis sonraki nesillere yanlış aktarılmıştır 8. Cumhura göre ( يَ والسّا مِ رقُ يَ والسّا مِ ر يَ قةُ يَ فاق يَ ط وا أيَ مٌِ د يٌَهُما ) “Erkek hırsız ve kadın hırsızın el-lerini kesin” (Maide, 5 /38) ayetinde, el kesme cezasının illetinin “hırsızlık” oldu-ğunu gösteren delalet aşağıdakilerden hangisidir? A. Gayr-ı sarih mantuk’un ima delaleti ile bu illet anlaşılmaktadır. B. Lafzın mantuk’undan anlaşılmaktadır. C. Lafzın sarih mantuk’undan anlaşılmakta-dır. D. Gayr-ı sarih mantuk’un iktizasından anla-şılmaktadır. E. Gayr-ı sarih mantuk’un işaretinden anla-şılmaktadır. A İlahiyat Lisans Tamamlama Programı Final Sınavı 11 Diğer sayfaya geçiniz. 9. Teklifi hükümler konusunda Hanefîle-rin farz-vacip ayırımına gitmelerinin ardında yatan temel sebep aĢağıdaki-lerden hangisidir? A. Hanefilerin deliller hiyerarşisine riayet et-meye aşırı dikkat göstermeleri B. Hanefîlerin farza çok büyük önem verme-leri sebebiyle, farzı ulaşılmaz, erişilmez kabul etmeleri C. Hanefilerin, cumhura göre şer’i amelî ko-nularda daha hassas davranmaları D. Hanefîlerin haber-i vahidle nass üzerine ziyade ve noksanlık getirilmesini kabul etmemeleri E. Hanefilerin haber-i vahidi, delil değeri ve hüküm istinbatı konusunda kesin olarak amel edilemez görmeleri 10. Muhayyer vacip’in örneği aĢağıdaki-lerden hangisidir? A. Namazda ta’dil-i erkana riayet etmek B. Ramazan orucunu tutarken, beş vakit na-maz kılmak C. Zekat verirken önce akrabalara vermek, sonra mahalledeki fakirlere vermek, sonra da yaşadığı beldedeki fakirlere vermek D. Hac esnasında önce tavaf etmek, sonra Arafat’ta vakfe durmak E. Yeminini bozan kişi için ya on fakiri doyur-mak, ya on fakiri giydirmek ya da bir köle azad etmek. 11. “Vücup ehliyetinde” öne çıkan kavram / kavramlar aĢağıdakilerden hangisidir? A. Elverişlilik B. Zimmet C. İlzam ve iltizam D. Temyiz ve rüşt E. Ehliyet, zimmet ve akıl 12. Ebu Hanife’nin “yağmur duasında na-maz kılınması” ile ilgili hadisle neden amel etmediği aĢağıdaki seçenekler-den hangisinde verilmiĢtir? A. Hadisin ravisi sika olmadığı için B. Hadisin ravisi rivayetine aykırı hareket ettiği için C. Umumü’l-belvaya aykırı olduğu için D. Hadis sahih olmadığı için E. Kıyasa aykırı olduğu halde ravisi fakih ol-madığı için 13. “İnsanlardan yol bulmaya güç yetirenlerin o evi haccetmeleri Allah’ın insanlar üze-rinde hakkıdır” (Al-i İmran, 3/ 97) Yukarıdaki ayette aĢağıda verilen tah-sis çeĢitlerinden hangisi mevcuttur? A. Akıl ile tahsis B. Vasıf ile tahsis C. Gaye ile tahsis D. Nass ile tahsis E. Örf ile tahsis A İlahiyat Lisans Tamamlama Programı Final Sınavı 12 Diğer sayfaya geçiniz. 14. “Amm-Hass çatıĢmasında”, nüzul ve vürud tarihleri biliniyorsa ve hass ammdan önce nazil veya varid ol-muĢsa, aralarındaki söz konusu olan iliĢki türü aĢağıdakilerden hangisidir? A. Hass ammın hükmünü tahsis eder. B. Amm hassın hükmünü nesh eder. C. Hass ammın hükmünü nesh eder D. Hass ammdan kendi miktarınca olan kıs-mı nesh eder. E. Her ikisinin aynı anda nazil olduğu kabul edilerek ayrı ayrı amel olunur. 15. ( يَ وإمِن كُنتُم جُنُبًا يَ فاطَّهَّروا ) “…eğer cünup iseniz temizlenin” (Maide, 5/6) ayetin-deki iĢkal sebebi, aĢağıdakiler-den hangisidir? A. Lafzın hakikat olarak başka bir mana için vaz edilmiş olmasına rağmen mecazi bir anlamda kullanılması B. Edebi sanat C. Müştereklik D. Manada kapalılık E. Bu ayette işkal yoktur. 16. ( يَ و يٌَسيَ لو يَ ن يَ ك يَ ع مِ ن ال يَ مح مٌِ ض قُل هُ يَ و أيَذًى يَ فاع يَ ت مِ زلُوا النِّسا يَ ء فمِى ال يَ مح مٌِ ض يَ ولا يَ تق يَ ربوهُنَّ يَ حتّىٰ يٌَطهُر يَ ن ) “Sana kadınla-rın ay halinden sorarlar. De ki o bir ezadır. Bunun için ay hallerinden kadınlara yak-laşmayın…” (Bakara, 2 / 222) Yukarıda verilen âyette, hüküm, hük-mün illeti ve bu illetin, illetin kısımla-rından hangisi olduğunu gösteren se-çenek aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir? A. Hüküm: Ay halindeki kadınlardan uzaklaş-mak, İllet: Hayızlı olmaları, İlletin Kısmı: Münasibü’l-Mü’essir B. Hüküm: Kadınlara eza etmemek, İllet: Ka-dının hayızlı olması, İlletin Kısmı: Münasibü’l-Mülayim C. Hüküm: Ay halinde kadınlarla cinsel iliş-kiye girmemek, İllet: Kadının hayızlı ol-ması, İlletin Kısmı: Münasibü’l-Mürsel D. Hüküm: Ay halinde kadınlarla cinsel iliş-kiye girmemek, İllet: Eza, İlletin Kısmı: Münasibü’l-Müessir. E. Hüküm: Ay halindeki kadınlardan uzaklaş-mak, İllet: Eza, İlletin Kısmı: Münasibü’l-Mülga A İlahiyat Lisans Tamamlama Programı Final Sınavı 13 Diğer sayfaya geçiniz. 17. ( يَ و يَ من يَ لم يٌَس يَ ت مِ طع مِ منكُم يَ طولًا أيَن يٌَن مِ ك يَ ح المُح يَ صنٰ مِ ت المُؤ مِ منٰ مِ ت يَ ف مِ من ما يَ م يَ ل يَ كت أيَ مٌٰنُكُم مِ من يَ ف يَ ت مٌِٰ تكُمُ المُؤ مِ منٰ مِ ت ) “İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulu-nan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cari-yelerinizden alsın” (Nisa, 4/25) Yukarıda verilen âyetinin ibaresinden anlaĢılan “mefhum-ı muhalifi” aĢağı-dakilerden hangisidir? A. Hür kadınlarla evlenmeye gücü yetme-yenlerin cariyelerle evlenemeyeceği B. Hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetenlerin mü’min olmayan cariyelerle evlenebileceği C. Hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetenlerin mü’min cariyelerle evlenebile-ceği D. Hür mü’min kadınlarla evlenmeye güç ye-tiremeyenlerin mü’min cariyelerle evle-nebileceği E. Hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetenlerin mü’min cariyelerle evleneme-yeceği 18. ( إمِنَّ الإمِنسٰ يَ ن خُلمِ يَ ق يَ هلوعًا ) “Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır” (Mearic, 70 / 19) Yukarıdaki Ayette mücmellik vardır. Hanefîlerin kabul ettiği mücmel se-beplerine göre, bu mücmellik aĢağıda-kilerden hangisinde yer almaktadır? A. Garabet sebebiyle icmal B. Özel mana sebebiyle icmal C. Müştereklik sebebiyle icmal D. Hafa sebebiyle icmal E. Bu ayette icmal yoktur 19. Her iki ayetin “hükmü” bir, ancak “sebep-leri” farklı ise Cumhurdan farklı olarak Hanefilere göre bu durumda mutlak mu-kayyede haml edilmez, her iki ayetle ayrı ayrı amel edilir. Hanefîlerin yukarıdaki konuda farklı tu-tum sergilemelerinin temel sebebi aĢağıdakilerden hangisinde verilmiĢ-tir? A. Hanefilere göre hem hüküm hem de se-bep farklı ise, mutlak ifade ile mukayyedin kastedilmiş olduğu anlaşılır. B. Hanefilere göre her iki ayet arasında her-hangi bir bağ kurulamaz. C. Hanefîlerin takyidi nassa ziyade niteliği ta-şıyan bir mana olarak kabul etmeleri, bu sebeple de manevi olarak nesih anlamı taşıdığını düşünmeleridir. D. Hanefîlere göre mukayyetlik nassa ziyade niteliği taşıyan bir manadır. E. Hanefilere göre mutlaklık ve mukayyetlik, arızi durumlardır, okuyanın içinde bulun-duğu durum ve şartlara bağlı olarak farklı zamanlarda, farklı değerlendirmelere müsaittir. 20. “Istısna (sipariĢ) sözleĢmesi”, “istisna sebebiyle istihsan”ın hangi türüne da-hil olduğu aĢağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir? A. Örf sebebiyle istihsan B. İcma sebebiyle istihsan C. Nass sebebiyle istihsan D. Maslahat sebebiyle istihsan E. Zaruret sebebiyle istihsan 1b 2d 3e 4e 5a 6b 7c 8a 9d 10e 11c 12c 13a 14b 15d 16d 17e 18a 19c 20b
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
OMU İLİTAM FIKIH USULÜ 14.Ünite Soruları | Mihrinaz | SAMSUN OMÜ İlitam | 1 | 14 Aralık 2014 22:51 |
OMU İLİTAM FIKIH USULÜ 13.Ünite Soruları | Mihrinaz | SAMSUN OMÜ İlitam | 0 | 11 Aralık 2014 22:26 |
OMU İLİTAM FIKIH USULÜ 12.Ünite Soruları | Mihrinaz | SAMSUN OMÜ İlitam | 0 | 11 Aralık 2014 22:23 |
OMU İLİTAM FIKIH USULÜ 11.Ünite Soruları | Mihrinaz | SAMSUN OMÜ İlitam | 0 | 11 Aralık 2014 22:20 |
OMU İLİTAM FIKIH USULÜ 10.Ünite Soruları | Mihrinaz | SAMSUN OMÜ İlitam | 0 | 11 Aralık 2014 22:13 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|