|
Konu Kimliği: Konu Sahibi kalaycim20,Açılış Tarihi: 01 Kasım 2014 (20:56), Konuya Son Cevap : 01 Kasım 2014 (20:56). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Kasım 2014, 20:56 | Mesaj No:1 |
1. ünite 1. ünite Dinin tarihi insanlık kadar eskidir. Tarihçiler, insanbilimciler, kültür araştırmacıları dinî olgu ve nesnelerle tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde karşılaşmaktadırlar. Değişik görünüm ve çok değişik şekiller altında dinî inanış ve uygulamalar, dinî gelenek ve etkinlikler, çeşitli ibadetler, sembolik figürler hep var olmuşlar ve varlıklarını da sürdürmektedirler. İlkel kabile dini, Budizm, Hinduizm, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibi değişik dinlerin inanç ve öğretilerini benimsemiş milyarlarca insan, hayatlarını buna göre anlamlandırmakta ve yaşamaktadırlar. Dinler tarih içinde hep var olan ve varlığı günümüzde de süren bir devamlılığa sahiptirler Din Psikolojisinin Tanımı Din Psikolojisi, bireylerin kutsal kabul ettikleri varlık(ya da varlıklar)la ilişki çerçevesinde ortaya koydukları her türlü söz, tecrübe ve davranışı tecrübî(empric) yöntemle araştıran bir disiplindir. Bireylerin ruhsal yaşantıları ve davranışları içerisinde ortaya çıkan “dinî olgular” Din Psikolojisinin temel ilgi alanıdır. Din Psikolojisinin Konusu Din Psikolojisi, dindar ya da olumlu veya olumsuz bir şekilde din ile bir bağı bulunan insanı psikolojik bakımdan bir anlama çabasıdır. Dolayısıyla bu bilim, bireyin ruhsal yaşayış ve davranışları içerisinde dinî nitelikli olguları ele alıp araştırır. Din Psikolojisi dinin veya dine karşı olan anlatı vesöylemlerin karşısında bireyin ortaya koyduğu olumlu veya olumsuz öznel(sübjektif) tutumları araştırır. Bireylerin dinî inançları, tutum ve davranışları belli bir sosyo-kültürel bağlamda oluşur ve gelişir. Dolayısıyla, bir kimsenin dindarlık yaşantısı ancak onun bağlı olduğu dinî gelenek dikkate alınarak anlaşılabilir. Din Psikolojisinin Amacı ve Önemi Din Psikolojisi, bireylerin ruhsal yaşayış ve davranışlarında ortaya çıkan dinî olguyu anlamak, tasvir etmek ve en genel kavramsal çerçevelerle ifade etmek amacıyla araştırmalarını sürdürür. Dolayısıyla din psikologlarının görevi din üzerinde, dinî metinlere dayalı bir araştırma yapmak değil, insan tecrübe ve davranışında ortaya çıkan dinî tezahürleri anlamaya çalışmaktır. Dinin insanî ve kültürel gerçeklik boyutunu açığa çıkarmaktır. Toplumsal ve kültürel bir ortamda yaşayan ve bir etkileşim içerisinde dinî değerleri kendisine mal eden dindar ( ya da din ile bir şekilde ilgili) kimselerin iç dünyasının görüntülerini anlaşılır hale getirmektir. Dinin gerçek kaynağı ve özü, dinî kavram ve değerlerin nihai hakikati gibi konularda hüküm yürütmek din psikologlarının işi değildir. Din Psikolojisinin Tanrı’nın varlığının ispatı ya da inkârına yol açacak deliller üretmek gibi bir amacı yoktur. Din Psikolojisi din üzerine değil, dini yaşayan insanlar üzerine bir araştırma alanıdır. Dinî metinlerin değil, insanın kişilik ve karakterinin tanınmasına önemli katkıda bulunur. DİN PSİKOLOJİSİNİN DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ Din Psikolojisi alan ve sınır bakımından İnsan ve Toplum Bilimleri ile İlahiyat İlimleri ortak noktasında bulunan ve Din Bilimleri adı verilen bir grup bilim dalı arasında yer almaktadır. İnsan ve Toplum Bilimleri Din Psikolojisi her şeyden önce psikolojik bakış açısı ile araştırma yapan bir bilim dalıdır. Bu yüzden, Din Psikolojisinin genel psikoloji ile ortak olan pek çok yanı vardır. Her ikisi de aynı bilimsel ilkeler, yöntem ve tekniklerle çalışmalarını sürdürür. Din Psikolojisi genel psikolojide geçerli ve yürürlükte olan tüm kavram, yaklaşım ve yöntemlerle iş görmektedir. Bu bakımdan psikoloji ve onun tüm alt dallarının (sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, kişilik psikolojisi, çevre psikolojisi vb.) çalışmaları ile yakından ilişkilidir. İlahiyat İlimleri Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelâm, Tasavvuf, Mezhepler Tarihi gibi bilim dalları dinî metinleri anlama ve açıklamaya çalışırlar. Dinî olguları, kişinin yaşadığı dinî hayatın dışa yansıyan görünüm ve şekillerini anlamlandırmak, bunlara kaynak oluşturan dinî inanç ve öğretiler hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Din Bilimleri Din Bilimleri, İlâhiyat İlimleri ile İnsan Bilimlerinin kesiştikleri bir ortak noktada yer alan bir dizi bilim dalıdır. Din Psikolojisi ile aynı sınır üzerinde yer alan ve dinî olguları tecrübî yöntemlerle inceleyen bir dizi bilim dalı olan Din Bilimleri denilen bu alanların başlıcaları şunlardır: Din Sosyolojisi: Din Sosyolojisi din-toplum ilişki ve etkileşimini ve bu çerçevede ortaya çıkan olgular, süreçler, kurumlar ve gruplaşmaları inceler. Din psikologları dinî olguları bireysel açıdan ele alırken, din sosyologları toplumsal açıdan ele alırlar. Din Fenomenolojisi: Dinî olguların temel mânasını oluşturan değişmez özü, asıl yapıyı ortaya çıkarmaya çalışan bir bilim dalıdır. Din Antropolojisi: Belli zaman ve mekânlarda özel bazı dinî inanç ve uygulamaların (özel bir mit, özel bir ritüel veya özel bir ritüelin ilahi, kurban, ruh gibi yönünü) tezahürlerini araştıran bir bilim dalıdır. Din Felsefesi: Dinî inanç, tecrübe ve olguyu felsefe bakış açısıyla ele alıp değerlendiren bir disiplindir. Din filozofu dinî alanı, öncelikle bu alanda ne olup bittiğini, inanılan şeyi, inanmanın ne anlama geldiğini ve uygulamada inancın ne anlam ifade ettiğini anlamak için araştırır. Dinler Tarihi: İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkan tüm dinleri karşılaştırmalı olarak, tecrübî nesnel bilimsel yöntemle inceleyen bir disiplindir. İlahiyat İlimleri ile Din Bilimleri gerek konu ve gerekse yöntem bakımından birbirlerinden ayrılırlar. İlahiyat İlimleri, dinî nasslar üzerinde çalışır ve “muradı ilâhi” yi anlamaya ve yorumlamaya çalışırlar. Din Bilimleri ise, birey, toplum ve kültür hayatında kendisini gösteren “dinî olgular”ı anlama ve açıklamaya çalışırlar. İlahiyat ilimlerinin yöntemi esas olarak nakil ve temel dinî metinlere dayalı yorumdur. Din Bilimlerinin yöntemi ise gerçek dinî olguların tecrübî ve nicel araştırılması ve bunlara dayalı nitel yorumdur. DİN PSİKOLOJİSİNDE YÖNTEM 1. Sistemli gözlemler: Bilimsel çalışma her şeyden önce olayları gözlemleyerek başlar. Olaylar ya uzaktan kendi doğal akışı içersinde (doğal gözlem), ya da araştırmacının kendisi de olayların içinde yer alarak (katılımcı gözlem) anlaşılmaya çalışılır. Fakat psikolojinin asıl kendine has yöntemi iç gözlemdir. 2. Kişisel dokümanların sistemli incelenmesi: Bireyin din hayatına ışık tutan ve başkaları tarafından yazılan ( biyografi), ya da bizzat kendisinin yazdığı hayat hikâyesi (otobiyografi), hâtıra kaydı, arşiv belgeleri, mektuplar,seyahatnameler, kişisel eşyalar, bu kişilerin iç dünyasını anlamada önemli ipuçları oluşturur. İlk din psikologlarından W.James, önemli dinî şahsiyetler üzerinde bu yolla yaptığı incelemeler sonucu, bu bilimin temellerini atmıştır. 3. Anketler: Yazılı soru kâğıtları bu alanda en çok kullanılan araçların başındagelir. Bunların bir kısmı, geçerlik ve güvenirliliği hesaplanmış ve her yerde kullanılabilen standart ölçme araçlarıdır. Starbuck ve Halley gibi öncü dinpsikologları gençlere çeşitli anketler uygulayarak, onlardaki dinî değişimi ortaya çıkarmaya çalışmışlardır. Halen anket çalışmaları en çok gençlere yönelik olarak kullanılmaktadır. 4. Mülâkatlar: Belli bir konuyla ilgili sözlü soruların ve cevaplarının kayıtaltına alınmasıdır. Bunların derinlikli analiz ve yorumlarının yapılıması ve değerlendirilmesi ile tatmin edici sonuçlara ulaşılabilir. Din değiştirmeolayları üzerine yapılan araştırmalarda mülâkat daha çok tercih edilen bir araçtır. 5. Tutum ölçekleri: Dinî inanç ve davranışların yönünü (olumlu-olumsuz) veşiddet derecesini ( güçlü, zayıf, kararsız) anlamak için geliştirilen ölçme araçlarıdır. 6. Kişilik testleri: Kişiliğin yapısını, özelliklerini, eğilimlerini anlamak için geliştirilen standart testler, dindarlıkla ilişikisi bakımından ele alınarakölçmeler yapılır. 7. Davranışların analizi: Gözlem ve testlerle elde edilen dinî davranışlarhakkındaki bilgiler üzerinde analiz çalışmaları yapılır. Gruplamalar, sınıflamalar yapılarak unsurlar arasındaki ortak ve farklı yönler açığa çıkarılmaya çalışılır. 8. Semantik analiz ölçekleri: Dinî kavramların bireyler tarafından nasıl anlaşıldığı ve tasavvur edildiği ölçülerek anlam haritaları oluşturulmayaçalışılır. Tanrı tasavvuru üzerine yapılan bir kısım araştırmalar bu yolla gerçekleştirilmiştir. 9. Klinik metotta kullanılan derinlikli analiz: Birebir görüşme yoluyla,bireylerin geçmiş dinî yaşantıları, bilinç dışı saplantıları ve kaygıları anlaşılmaya çalışılır. Dinî rehberlik ve danışmanlık çalışmaları daha çok bu yolla ilerlemektedir. 10.İstatiksel analizler: Anketler ve testler yoluyla elde edilen nicel veriler, değişkenler arasındaki ilişkilerin anlamlı olup olmadığını ortaya çıkarmak amacıyla çeşitli istatistik analizlere başvurulur. 11.Deneyler: Din psikolojisinde az sayıda da olsa deneyler ve yarı deneysel çalışmalar da yapılmaktadır. Uyuşturucu maddelerin yol açtığı bilinç değişimine bağlı dinî ve mistik olaylar veya dinî-mistik bazı yaşantıların oluşmasında beyindeki bazı bölgelerin uyarılması arasındaki ilişkiyi konu olan çalışmalar buna örnektir. 12.Yorumlama ve değerlendirme: Çeşitli teknik ve araçlarla elde edilen olgular, psikolojide geçerli olan yorumlama yöntemlerine başvurularak değerlendirmelerde bulunulur. Böylece din psikologları nicel olduğu kadar nitel yöntemlere de başvurarak araştırmalarını sürdürürler. DİN PSİKOLOJİSİNDE ARAŞTIRMA KONULARI 1.Dindarlığın kaynakları 2.Dinî ve manevi tecrübe Dini tecrübenin mahiyeti, türleri, kaynak ve etkileri; dinî tecrübe ve kişisel dönüşüm. 3.Dinî gelişim Dinî gelişimi etkileyen faktörler: Dinî tabiat ve yetenek, ana baba dininin etkileri; dinî öğrenme ve dinî kurumların etkileri. Çocuklukta dinî ve manevi gelişim, dinî sosyalleşme, çocukta tanrıtasavvuru ve dua. 4.Dindarlığın tanımı ve ölçülmesi Dindarlığın anlamı, boyutları, dindarlık modelleri, çeşitli dindarlık ölçekleri. 5.İman, şüphe ve inançsızlık İman ve inanç kavramları. İmanın psikolojik tabiatı ve kaynakları. İmanın boyutları, gelişimi ve yapılanması. İnanç gelişimi teorileri. Dinî şüpheninanlamı, etkileri, türleri. İnançsızlığın, inkârcılığın,dinî ilgisizliğin kaynakları,türleri. 6.Dua, ibadet ve dinî ritüel Duanın tabiatı, türleri; dua güdüleri; duanın psikolojik mekanizması ve ruhve beden sağlığı üzerine etkileri. 7.Din ve ahlaklılık Ahlaki yapı ve ahlaki gelişim; ahlak gelişimi ile ilgili temel kavramlar veteoriler. Ahlaki tutumlar, ahlaki davranış, yardım etme davranışı. 8.Tanrı tasavvurları Tanrı tasavvurunun oluşumu ve gelişimi, dinamiği ve işlevleri. Tanrı tasavvurlarının oluşum ve gelişiminde sosyo-kültürel ve dinî etkiler. Tanrı tasavvurunun gelişimini açıklayan teoriler (Psikanaliz, Bağlanma, Nesneİlişkileri ve Bilişsel kuramlar); ana baba imajları ile Tanrı tasavvuruarasındaki bağlantılar. Tanrı düşüncesi ve tasavvurunda öne çıkan sıfatlar. 9.Din değiştirme 10.Dinî tutumlar Denetim odağı, dogmatizm, otoritecilik, köktencilik, fanatizm, önyargı, kalıpyargı ve dışlayıcılık ile dindarlık ilişkileri. 11.Birey ve dinî gruplar arasındaki ilişkiler Dinî kurumlar ve organizasyonlar: Dinî grup ve cemaatler, dinî liderlik.Dinîkatılım ve üyelikteki sosyal-psikolojik süreçler. Dinî etkileşim. Kültler vekült karşıtı hareketler. Ateistler, Agnostikler ve Sekülaristler 13.Din ve akıl bozuklukları Dindarlarda zihinsel bozukluklar: Vesvese, saplantı, mistik hezeyanlar, dilucukonuşma (Glossolalia) olayı. Zihinsel bozukluğu olan kimselerin dindarlığı.Ruhbanlarda görülen cinsel ve ruhsal sapmalar; sapkın dinî cemaat vehareketler. 14.Ölüm ilgileri ve din Ölüm korkusu, ölüm kaygısı, ölümle ilgili tutumlar; ölümsüzlük arzusu, ölümötesine yönelik inançlar. Yas tutma, din ve intihar, din ve ötenazi. 15.Mistisizm Farklı bilinç yapıları ve ben ötesi deneyimler; dinî ve mistik tecrübe, mistiktecrübeye benzer olaylar, mistik tecrübeyi açıklayan teoriler. Mistisizm vepsikopatoloji. 16.Kişilik ve din Kişiliğin genel çizgileri ve dindarlık; cinsiyet, yaş ve meslek farklılıklarınındindarlıkla ilişkisi; kişilik yapıları ve dindarlık tipolojileri. Benlik algısı,benlik saygısı ve dindarlık ilişkisi. 17.Din ve manevi yaşam Dindarlık ve manevi yaşam( spirtuality) arasındaki benzerlik ve farklılıklar,kurumsallaşmış din ve bireysel maneviyatçılık arasındaki zıtlıklar. Ruhsalaşkınlık, nihaî ilgiler, manevi dönüşüm 18.Erdem psikolojisi Dindarlık ve manevi yaşamın duygusal temelleri, erdemler, din, ahlak ve ruhsağlığı ilişkisi; sevgi, diğerkâmlık, şükran, bağışlayıcılık, alçakgönüllülükgibi temel değerlerin görünümleri ve psikolojik yansımaları. 19.Mutluluk, hayat tatmini ve dindarlık İslam Dünyasında Din Psikolojisi 1. Dinî Kaynaklar İslam dünyasında başta Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberin hadisleri olmaküzere dinî kaynaklarda birçok psikolojk kavram ve konuya yer verilmiştir. K.Kerim'de üçyüze yakın yerde geçen “ “nefs” kavramı, insanın kişilik yapısı, iç dünyası ve davranış eğilimlerini ifade etmektedir. Nefsin kelime anlamı birşeyin kendisi ve özü “zât”; “benlik”, “kendilik” demektir. Kur’ân’da nefs genel olarak, ruhsal ve bedensel, bilinçli ve bilinç dışı tüm fonksiyonlarınbütününden oluşan insanın psikolojik yapısı anlamında kullanılmaktadır. Böylece benlik ve kişiliğimizi oluşturan tüm yapılar, yeti ve yetenekler,fonksiyon ve süreçler nefs kavramına dâhildir. Nefste bir yanda tabiî, beşerî,dürtüsel bir boyut, diğer yanda ise aklî, manevî ya da ülküsel bir boyutbulunmaktadır Kur’ân’ın anlatımında nefsin, içeşitli duygu ve heyecanların, inançların,aklî etkinliklerin kısacası bütün psikolojik işlevlerin yeri ve kaynağı kalbdir.Kalb, düşünme ve akıl yürütme, hidâyet ve itmi’nân, acıma ve esirgeme,manevi olarak arınma ve temizlenme, korku ve ürküntü, sıkıntı ve bunalma,hasret ve hiddet, iman ve takvâ, şüphe ve kuşku, nifâk ve inkâr gibi tümpsikolojik süreçler kalpte yaşanır. (İlgili âyetler için bkz. Mû’cemu elfâzı’l- Kur’ân, II, 415-416.) Benlik idraki ve bilinci de kalbde ortaya çıkmaktadır. Benlik bilincinin çok farklı derinlik dereceleri Kur’ân’da sadr, kalb, fuâd,lübb, nühâ. . gibi kavramlarla dile getirilmiştir. 2. İslam Bilginlerinin Çalışmaları Gerek dini kaynaklardan, gerekse eski felesefe ve kültürlerden yararlanarakİslam bilginleri, insanın ruhsal yapısı ve davranışları konusunda birçok kavram ve görüş geliştirmişlerdir. Hicri üçüncü asırdan itibaren İlmü’n-Nefs,İlmü’n-Nefs ve’r-Ruh, Kitabu’r-Ruh, İlmu Ahval-i Ruh gibi başlıklar taşıyan Hâris el-Muhâsibi (öl. 243/857) İslam dünyasında psikolojik bakışaçısıyla insanın iç hayatını inceleyen ilk bilgindir. Eserlerinde derinpsikolojik tahliller ve ruhsal haller ve süreçlerle ilgili kavramlaştırmalar dikkat çekicidir.Bunların başında Nefs kelimesinin salt psikolojik anlamda entutarlı kullanımına yer verdiği görülmektedir. er-Riâye li Hukuk’ı-llah derin psikolojik tahlillerinin yer aldığı en önemli eseridir. İlk İslam filozofu olarak kabul edilen Kindî’nin (öl. 252/866) Risâle fîmâhiyyeti’n-nevm ve’r-ru’ya/ Rüyanın ve uykunun mahiyeti adlı eseri, İslamdünyasında rüya psikolojisi hakkında yazılan ilk telif eserdir. Kindî’nin psikoloji kültürüne bir diğer önemli katkısı, el-Hîle li-defi’l-ahzân/ÜzüntüdenKurtulma Yolları adlı ruh sağlığı konusundaki öncü çalışmasıyla olmuştur. Rüya ve vahy psikolojisi konusunda sistemli bir teori ilk olarak Farabî (öl. 339/950) tarafından ortaya konulmuştur. Ona göre sâdık rüya, ilham vevahyin kaynağı Faal Akıl, insandaki alıcı organ ise hayal gücüdür. İnsandaki hayal gücünün çok güçlenmesi, uyku veya uyanık durumda Faal Akıllailetişime geçmesi sonucunda “nübüvve, kehânet, menâmat ve er-rüya’essâdıka”gibi ruhsal olgular ortaya çıkmaktadır. O Aristo’dan devraldığı Faal Akıl kavramını İslam inancındaki vahy meleği ile eşitleyerek bunu er-Ruhu’l-Emin, Ruhu’l-Kuds gibi isimlerle karşılamıştır.İslam filozofları içerisinde psikoloji ve din psikolojinsin çeşitli konularında en çok eser yazmış olan isim İbn-i Sinâdır (öl. 428/1037). İbn-iSina ruhsal hallerin, çeşitli duygu ve heyecanların davranışlar ve bedensel fonksiyonlar üzerine, dolayısıyla sağlık ve hastalık üzerine olan etkisini iknâedici tarzda ortaya koymuştur. Telkin, hipnoz, nazar, büyü, mucize gibiolayları “ruhsal etki” kavramıyla açıklamıştır.. Filozof Ebû Bekir Râzî’nin (öl. 313/925) et-Tıbbu’r-Rûhânî isimli eserigerek kavramsal gerekse içerik açısından ilk ve özgün bir ruh sağlığıkitabıdır. Kitapta bazı eski filozofların görüşlerine atıflar yer almakla birlikte, konuların ele alınış tarzı yazarın kendine özgü bir yenilik gösterir. Büyük İslam bilgini Gazzâli (öl.505/1111) sistemli iç gözlem vedavranış tahliline dayalı yaklaşımlarıyla pek çok yeni görüşler dilegetirmiştir. Onun büyük eseri İhyâu Ulûmi’d-Din, psikolojikkavramlaştırmalar, tahliller ve tasnifler yönünden oldukça zengindir. Bu kitabın özellikle üçüncü cildinin başında yer alan “Acâibü’l-Kalb”bölümünde, sistemli davranış tahlillerine dayalı dinî ve ahlâkî çıkarımlar yeralmaktadır. el-Munkizu mine’d-Dalâl/Dalaletten Kurtuluş Gazzâli’nin otobiyografisi olup, bu kitabında fikri gelişimi, yaşadığı bazı bunalımlar,manevî/tasavvufî tecrübeleri hakkındaki şahsî gözlem ve değerlendirmeleriyer alır. Büyük müfessir ve kelam âlimi Fahrüddin Râzî (öl. 606/1209) ninKitâbü’n-Nefs ve’r-Ruh ve şerhu kuvâhuma isimli eseri ahlâk psikolojisialanında yazılmış, hem felsefi hem de dinî görüşleri bir araya getiren en güzel kitaplardan birisidir. Râzi’ye göre, en temel psikolojik güdüler güç vebilgi isteğidir. İnsandaki sonsuzluk arzusuna da değinen yazar, Allaharzusunu da buna bağlar. İbn-i Haldun (öl. 808/1406) ünlü eseri Mukaddime’de insanın toplumsaleğilim ve yeteneklerine özel bir önem atfetmektedir. “Asabiyet” adını verdiğidayanışma ve sosyal bütünleşme güdüsünü, bütün tarihî ve toplumsal olayların temelindeki psikolojik faktör olarak görür. Bunun yanında, Allah’ınhalifesi olarak yaratılmış olan insanda liderlik, üstünlük, makam ve mevkielde etme, yönetme güdüsü çok güçlüdür. Modern Batı Dünyasında Din Psikolojisi Din psikolojisinin en önemli temsilcileri A.B.D. de yetişmiştir. W. James (1842-1910) bu bilim dalının modern zamanlardaki asıl kurucusu ve atasıolarak kabul edilir. Tecrübenin Çeşitliliği isimli eseri din psikolojisinin klasiği olarak kabul edilir. James bu kitabında dua, din değiştirme, din ve ruh sağlığı, dindarlıktipleri, mistisizm gibi konuları ele alarak, din psikolojisi araştırmalarına yönvermiştir. Dindarlık yönünden en uçta yar alan (peygamber, mezhep kurucusu, din filozofu, ilhiayatçı, din yenilikçisi, mistik, aziz vb) kimselerin hayatlarını incelemiştir. G.Allport (1897-1967) W.James ile aynı çizgiyi benimseyen bir diğerönemli isimdir. The Individaul and His Religion(1950)/ Birey ve Dini isimli eserinde din ile kişilik arasındaki ilişikiye dikkat çeker. Dindarlığın(dinîduygunun), bireyin kişilik ve karakterine göre, kişiden kişiye farklılıkgösterdiğini ortaya koyar. Psikanaliz ekolünün kurucusu olan S.Freud (1856-1939) uzun kariyeriboyunca din ile yakından ilgilenmiştir. Totem ve Tabu, Bir YanılsamanınGeleceği, Musa ve Tektanrıcılık, Uygarlık ve Hoşnutsuzlukları gibikitaplarında din ile ilgili görüş ve değerlendirmelerini ortaya koymuştur. Dindarlığın psiko dinamik bir gelişmeye bağlı olduğunu ileri sürmüştür. Onagöre, tabiat ve toplum karşısında yaşanan çaresizlik dinî inanç veuygulamaların asıl kaynağını oluşturmaktadır. Freud’a en güçlü eleştiri bizzat onun yetiştirdiği öğrencilerindengelmiştir. C.G.Jung’a (1875-1961) göre din hem bireysel hem de tarihiaçıdan oldukça önemli bir olgudur. Onun din ile ilgili görüşlerini tüm eserlerinde görmek mümkündür. Fakat özellikle Modern Man Search of aSoul/ Modern İnsan ruhunu Arıyor(1933), Psychology and Religion/ Psikoloji ve Din (1938), Answer to Job/ Eyüp’e Cevap(1954) gibi kitapları bukonuda önde gelmektedir. Jung dinin kökenini, bireye aşkın bir kaynağa, en eski insan atalarının psikolojik kalıtımlarında var olan arketiplere dayandırır. Arketipler tüm insanlığa has ortak davranış özellikleridir. Kişinin bireyselhayatında sonradan elde edilen değil, ruhsal yapısında kalıtsal olarak varolanbilinçdışı ruhsal içeriklerdir. A.Maslow (1908-1970) çalışmalarıyla, dinî tecrübede kişisel boyutunönemini savunan geleneğe önemli katkılarda bulunmuştur. Religions, Values and Peak-Experience/ Dinler, Değerler ve Doruk Deneyimler isimli kitabı ile bireysel tecrübelerin önemini dile getirmiştir. İnsanın tam olarak kendinigerçekleştirmesi, olgun bir kişilik haline gelmesi, doğal ihtiyaçlarını aşarak, daha yüksek içsel değerlere kendisini adamasına bağlıdır. E.Fromm (1900-1980), dinî olguları sosyal psikolojik bir yaklaşımla elealır. Psikanaliz ve Din adlı eserinde bu konudaki düşüncelerini bir bütün olarak tanımak mümkündür. Dini, yerine getirdiği işlevler ve etkileraçısından değerlendirir. Her insan, kendisini adayabileceği bir nesnenin vedavranışlarına yön verecek düşünsel bir sistemin ihtiyacı içindedir. İnsanlar iyi ya da kötü, yaratıcı ya da yıkıcı, ilerletici ya da geriletici din veya dünyagörüşlerinden birini benimsemek duırumundadır. V.Frankl (1905-1997) daha yakın zamanlarda din ile ilgilenen önemli bir isimdir. Psikoloji-din ilişkisini The Unconsious God/Bilinçdışı Tanrı isimli kitabında ele almıştır. Ona göre dindarlığın bilinçdışı bir kökeni vardır. Fakat o Tanrı’yı ve dini arketiplerle sınırlıyan Jung ve içgüdülere indirgeyen Freud” den farklı bir görüş ortaya koyar. Buradaki bilinçdışı kavramı, insan aklının ve varlığının ötesinde, mahiyetine nüfuz edilemeyen anlamındadır. O insani boyut ile Tanrısal boyutun farklı olduğundan, ulaşılmasının zor olmasından ve onunla kurulan ilişikinin niteliğinden yola çıkarak Gizli Tanrı (Hidden God) kavramını kullanır. İnsan, Tanrısal boyuta ulaşamaz, bu yüzden Tanrı bizim için gizlidir. Tanrı’yı görmek ve onunla doğrudan konuşmak mümkün olmaz. Ancak dua yoluyla onunla iletişim kurabiliriz. Dini, nihai anlam arayışı olarak değerlendiren Frankl’a göre, nihai anlam sonucunda nihai varoluşa (Tanrı’ya) ulaşılır. Bu insanın ulaşması gereken bir noktadır. Her insan en azından bilinçdışı derinliklerde nihai anlamla ilişki içerisindedir. Din kişiye ruhsal yardım eli uzatır ve başka hiçbir yerde bulamayacağı bir güvenlik duygusu verir. Türkiye’de Din Psikolojisi Din Psikolojisi ilk kuruluşundan itibaren İlahiyat Fakültelerinin ders programlarında yer almaya başlamıştır. Bu ders ilk defa 1949 yılında açılan Ankara İlahiyat Fakültesinde okutulmuştur. Onu takiben, orta derecede ve yüksek din öğretimi veren diğer tüm programlarda da yerini almıştır. Kapatılmış bulunan İlahiyat Meslek Yüksek Okulları programında ise Din Hizmetleri Psikolojisi adı altında ve daha çok mesleki hizmet uygulamalarına yönelik konular çerçevesinde yer almıştır. Ülkemizde, derslerde okutulmak üzere hazırlanmış bulunan belli başlı Din Psikolojisi kitapları şunlardır: 1. B.Ziya Egemen, Din Psikolojisi. Saha, Kaynak ve Metot Üzerine Bir Deneme, Ankara 1952. 2. Osman Pazarlı, Din Psikolojisi, İstanbul 1968. 3. Neda Armaner, Din Psikolojisine Giriş I, Ankara 1980. 4.Hayati Hökelekli, Din Psikolojisi, Ankara 1993 5. Hüseyin Peker, Din Psikolojisi, Samsun 1993 | |
Konu Sahibi kalaycim20 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
1. ünite | Din psikolojisi | kalaycim20 | 0 | 3778 | 01 Kasım 2014 20:56 |
Hadis tarihi 5. ünite özeti | Hadis Tarihi Ve Usulü | kalaycim20 | 0 | 6094 | 07 Nisan 2014 22:48 |
tefsir 5. ünite özeti | Tefsir Tarihi Ve Usulü | kalaycim20 | 0 | 4727 | 07 Nisan 2014 21:58 |
hadis 2. ünite | Hadis Tarihi Ve Usulü | Medineweb | 1 | 4005 | 03 Mart 2014 22:02 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hadis Tarihi ve Usulü 6. Ünite ve 7. Ünite Sorular ve Cevaplar | toyber | Hadis Tarihi Ve Usulü | 2 | 09 Mayıs 2020 12:17 |
inkılap 2 & 3.ünite özet ve ünite soruları | pehlivan | İnkilap Tarihi 2 | 0 | 10 Mart 2014 22:35 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|