|
Konu Kimliği: Konu Sahibi seref,Açılış Tarihi: 02 Şubat 2010 (11:46), Konuya Son Cevap : 02 Şubat 2010 (23:01). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
02 Şubat 2010, 11:46 | Mesaj No:1 |
duanın kabulü duanın kabulü duamın kabul olması için ne yapmalıyım | |
Konu Sahibi seref 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
duanın kabulü | Dua Bölümü | Yitiksevda | 3 | 1995 | 02 Şubat 2010 11:46 |
risale | Risale_i Nur (Said Nursi) | Hazan Mevsimi | 2 | 1887 | 31 Ocak 2010 07:47 |
teeccüt | Soru Cevap Arşivi | Hazan Mevsimi | 2 | 1694 | 31 Ocak 2010 07:25 |
02 Şubat 2010, 12:38 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: duanın kabulü
Dua bir ubudiyettir.dualarda ki ana prensib ibadet kastı ve gayesi hakim olmalıdır. Yoksa duayı sırf kabul edilmesi gereken ve ihtiyaç dilekçesi olarak görmek yanlıştır. Bazen bir şey için dua edilir. Fakat istediğimiz bu şey, zahiren kabul edilmez. Buna rağmen bizim duayı bırakmamamız lazımdır. Şayet istediğimiz şey elde edilse ve Cenab-ı Hak duamızı kabul etse nurun ala nur. Ama zahiren kabul edilmese bile biz “ duam kabul olmadı” demeyeceğiz. Aksine “ Allah bu duamı ahiretim için veya dünyada daha iyi bir şekilde kabul etti” denilir. Hakikaten bu dua boşa gitmedi, ibadet olması dolayısıyla ahirette mükafatını göreceğim diye duasını bırakmak değil, aksine daha fazla dua etmeye gayret ve şevk taşımalıyız. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerimde “bana dua edin size cevap vereyim” ( mü’min,60) buyurmaktadır. Bazıları bu ayet-i kerimeyi öne sürerek şöyle demektedirler: madem Allah “bana dua edin bende kabul edeyim” demiştir. Neden çokça dua ettiğimiz halde bazıları kabul edilmiyor. Bu hususta alimlerimiz ittifakla bu ayette Allah “cevap veririm” demektedir, “ Kabul ederim” dememektedir. Nasıl ki, sen bir hekime gitsen ve desen “ ey hekim bana şu ilacı ver” elbette hekim sana cevap verir ve “ buyurun” diye cevap verir. Fakat istediğin şey ya hikmetsiz, ya faydasız veya sana zararlı bir ilaç ise, onu değil de daha güzelini sana verir. Aynen onun gibi, mutlak hikmet sahibi Cenab-ı Hak “ bize ve dualarımıza cevap verir. Ama kabul etmek hikmetine tabi olduğundan bazen istenen şeyin aynısı bazen de daha güzelini bazen de zararlı olduğunu bildiği için hiç vermez. Dua bir ibadet midir? Âlemlerin Rabbi, semâ âlemini de arz âlemini de insana göre ve insan için terbiye etmişti. İns ve cinne hak yolu, doğru yolu, kendine vâsıl olan yolu göstermek üzere inzal buyurduğu Kur’an-ı Kerim’i de “âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd” ile başlıyordu. Fâtiha Sûresinde Cenâb-ı Hak, Rahman ve Rahîm olduğunu kullarına haber veriyor ve din gününün yegâne mâliki olduğunu bildirdikten sonra, sanki sözü insana bırakıyor, o da “biz yalnız sana ibadet eder ve senden yardım dileriz” demekle âlemlerin terbiyesindeki gerçek gayenin ibadet olduğunu, yalvarma, medet dileme olduğunu böylece ilân etmiş oluyordu. Ve sûrenin bundan sonraki kısmı duaya ayrılıyordu... Malûmdur, insanın dünya hayatı iki esas üzere yürüyor: Menfaati celp, zararları def. Mânevî hayat da öyle; onun da fayda ve zarar bölgeleri var. Onun da dostları ve düşmanları mevcut. O da sıhhat bulabiliyor ve yara alabiliyor. O da besleniyor, büyüyor; hastalanıyor ve ölüyor... İşte bu iki esası yâni menfaat celbi ve zarar def’i meselesini sûrenin son kısmında harika bir şekilde görüyoruz. Bizi sırat-ı müstakime, yâni “peygamberlerin, sıddıkların, şüheda ve Salihlerin yoluna” hidayet et, demekle ruhumuzun en büyük ihtiyacını dua ile dile getirmiş oluyoruz. Ve sanki bu mutlu günün parıltıları ufukta görünmüşte kaybolma tehlikesi belirmiş gibi, yeniden Rabbimize sığınıyoruz: “Bu istikamet erlerinden ayrılarak gazabına uğrayanların yoluna değil...” İnsanın yaratılışında ibadet vardır, sığınma vardır, dua vardır... Ve insan bu büyük şerefe kolayca ulaşabilmesi için son derece fakir ve zaif yaratılmıştır. Ve insan nihayetsiz fakir. Hiçbir şey onun kendi mülkü ve malı değil. Gözünden kulağına, dişinden tırnağına kadar her şeyi emanet. İşte insan mahiyetinin, zaaf, Acz ve fakrdan yoğrulmasındaki hikmet, İlâhî isimlere en parlak bir âyine olabilmesi. Rabb-ül-âlemine hamd ile başlayan Kur’an sûreleri, “felâk” ve “nâs” olan Allah’a sığınmakla son bulur... Uçan bir sineği tutmak isteseniz, sizin şerrinizden kaçar ve odanın kuytu bir köşesine sığınır. Ama, o sineğe içinde uçuştuğu hava unsuru düşman kesilirse artık nereye kaçacaktır? Yapacağı tek şey kalmıştır: O unsurun Hâlikına sığınmak. Bizim de bütün mahlûkatın şerrinden, şeytana kanabilen nefsimizin ve diğer insanların şerrinden Rabbülfelâk ve Rabbünnâs olan Allah’a sığınmamız bunun gibi... (Alıntı) |
02 Şubat 2010, 22:00 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 5446 Üyelik T.:
30 Kasım 2008 | RE: duanın kabulü
Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz. izafet.Com - Duanın kabul olması ve Makbul olduğu zamanlar Önce çalışmak, sonra dua dinin esası! Kabul edilir ancak, çalışanın duası! Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle: - Haram lokmadan sakınmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.) [Taberani] Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duamı kabul etsin! Cevabında buyurdu ki: (Duanızın kabul olması için helâl lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?) [Şir’a] Yine buyurdu ki: (Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât] 2- İtikadı düzgün olmalıdır. Sapıkların, mezhepsizlerin, duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace) Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır. 3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez.) [Şir’a] 4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari] İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.) [İbni Neccar] Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir. 5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi] Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır.) 6- Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi] 7- Yalvararak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir.) [Tirmizi] Hz. Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!) İkinci âlimin duası da şöyle: (Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!) Üçüncü âlim de şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!) Duaları kabul olarak rahmet yağdı. 8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi] 9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât] 10- İsm-i azam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir. Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek daha iyi değil mi? CEVAP Gaflet içinde olduğunu söyleyerek, duayı bırakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan daha iyidir. (Bezzâziyye) Dua dinin direğidir. (Allahü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur), (Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silahıdır) hadis-i şerifleri duanın önemini açıkça bildirmektedir. Allahü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder.) [Tirmizi] Başka bir hadis-i şerifte, (Dua ibadettir) buyuruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Bana dua edin kabul edeyim. [Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim.] Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım.) [Mümin 60] Duanın makbul olduğu zamanlar 1- Seher vakti. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, seher vakti, “İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim” buyurur.) [Müslim] Allahü teâlâ iyileri överken, (Onlar seher vaktinde istiğfar eder) buyuruyor. (Zariyat 18) Seher vakti, gecenin son altıda biridir. Gecenin ikinci yarısından sonra da dualar kabul olur. [Gece, akşam ile imsak vaktinin arasıdır.] 2- Mübarek gün ve geceler. Cuma günü öğle ile ikindi arası. Recebin ilk gecesi, Şabanın 15. gecesi, Bayram geceleri, Arefe günü, Ramazan gün ve geceleri, İftar zamanı, Her günün zeval vakti. Bu vakitleri ganimet bilmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Şu beş gecede yapılan dua red edilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. [Berat] gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi.) [İ.Asakir] (Cuma günlerinde bir an vardır ki, o anda edilen dua red olmaz.) [Buhari, Müslim, Tirmizi] (Ramazanda Allah günahları affeder ve duaları kabul eder.) [Taberani] 3- Ezan okunurken ve ezan ile kamet arasında. Hadis-i şerifte, (Ezan okunurken dua red olmaz) ve (Ezanla kamet arasında dua kabul edilir) buyuruldu. 4- Namaz kılarken, secdede iken ve namazlardan sonra. Hadis-i şerifte, (Kulun Rabbine en yakın hali, namazda secdede ikendir. Secdede çok dua edin. Bu dua kabul olur) ve (Beş vakit namazlardan sonra yapılan dua kabul olur) buyuruldu. (Buhari) Nafile namazlarda, secdede iken dua edilir, farz namazlarda secdede dua edilmez. 5- Kur'an-ı kerim hatmedilince. Hadis-i şerifte, (Kur'anı hatmedenin duası kabul olur) buyuruldu. 6- Kalbinde incelik hissettiği an. Hadis-i şerifte, (Rikkat [incelik] halinde duayı ganimet bilin. Bu hal Rahmet kapısının açık olduğunu gösterir) buyuruldu. 7- Kâbe-i şerifi görünce. Hadis-i şerifte, (Hac yapanların, duaları kabul olur. Kâbe’de Mültezim denilen yerde, dua eden mutlaka uğradığı musibetten kurtulur) buyuruldu. 8- Hasta iken, sıkıntılı iken. Hadis-i şerifte, (Dertli müminin duasını ganimet bilin!) buyuruldu. (Ebuşşeyh) 9- Oruçlu iken. Hadis-i şerifte, (Oruçlunun duası red edilmez) buyuruldu. [Tirmizi] 10- Yağmur yağarken, Kur’an okunurken, düşmanla karşılaşınca. Hadis-i şerifte, (Şu durumda rahmet kapıları açılır ve dualar kabul edilir: Kur’an okunurken, düşman ordusu ile karşılaşılınca, yağmur yağarken) buyuruldu. 11- Cemaat halinde, Hadis-i şerifte, (Bir cemaat toplanır, bir kısmı dua eder, ötekiler de amin derse o duayı, Allah kabul eder) buyuruldu. 12- Gıyaben yapılan dua. Hadis-i şerifte, (Din kardeşine gıyabında [arkasından] yaptığı dua kabul olur) buyuruldu. [İbni Ebi Şeybe] 13- Ana babanın, yolcunun duası ve mazlumun zalime ettiği dua. Hadis-i şerifte, (Ana babanın evladına duası, yolcunun, misafirin ve mazlumun duası makbuldür) buyuruldu. (Tirmizi) 14- Kur’an-ı kerimi hıfzedenler. Hadis-i şerifte, (Kur’an-ı kerimi hıfzeden, her hatmi sırasında, kabul olunmuş bir dua hakkına sahip olur) buyuruldu. 15- Hacılar, mücahidler. Hadis-i şerifte, (Şu dört dua red olmaz: Din kardeşine arkasından yapılan dua. İyileşinceye kadar hastaların, dönünceye kadar hacca ve savaşa gidenlerin duası) buyuruldu 16- Müslümanlıkta saçlarını ağartanların, âlimlerin ve adil idarecilerin duaları da makbuldür. Hadis-i şerifte, (Şu üç kişinin hakkını ancak münafık olan küçümser: İslam yolunda saçını ağartmış olan, ilim sahibi ve âdil idareci) buyuruldu alıntı |
02 Şubat 2010, 23:01 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: duanın kabulü Sapıkların,mezhepsizlerin, duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace) Allah aşkına ben bu hurafeye nasıl inanayım:Sapıkların tamam diyelim ama bu mezhepsiz söylemine ne demek lazım : Allaha halis bir şekilde yönelen herkesin duasına cevap verecek olan Allah'tır işte dini kendi tekellerine alanlar Allah'ın işine dahi burunlarını sokmuşlar: Demek Allah resulü döneminde Mezhep varmışta Allah resulü Mezhepsizleri belirlemişte dualarının kabul olmayacağını demiş: Bu ve Benzeri rivayetleri Allah resulüne Mal edenleri Yine Allaha havale ediyorum: (Mehmet abim sözlerim bunları din adı altında Satanlaradır: Sizin gibi değerli bir abimin yanlış anlamasını mahal vermemek için not olarak belirttim size saygım sonsuzdur) |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
dua etmek ve duaların kabulü | MescidiAksa | Dua Bölümü | 1 | 31 Ocak 2023 08:52 |
Duanın gücü | Seleme | Dua Bölümü | 4 | 17Haziran 2015 09:01 |
Yıl 1932 Türkçe Ezan Kabulü | MERVE DEMİR | Ezan-Kamet-Camii | 1 | 17 Mayıs 2009 12:16 |
Duanın Keyfiyeti | EcelBekcisi | Hadis-i Şerif | 0 | 22 Kasım 2008 01:19 |
Duanın Kabulü İçin Dua | Seher Yeli | Dua Bölümü | 3 | 05 Eylül 2008 16:03 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|