|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Nesli_Nur,Açılış Tarihi: 07 Mayıs 2013 (19:12), Konuya Son Cevap : 07 Mayıs 2013 (19:12). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
07 Mayıs 2013, 19:12 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 20510 Üyelik T.:
01 Ekim 2012 | ..Dua, Ne Değildir?? ..Dua, Ne Değildir?? DUA, NE DEĞİLDİR? Yüce Rahman’a hamd; Peygamber Efendimize, Ehl-i Beyt’ine ve Ashabına salât ve selâm… Merhaba Dostlar; Bu sayımızda, duanın ne olup ne olmadığı üzerinde durmaya çalıştık. Ne olduğunu nisbeten biliyoruz da ne olmadığı konusu, maalesef net değil… Hepimiz iman etmişiz ki Allah-u Teâla, sonsuz bir kudret ve ilme sahiptir. İşte, bu sonsuz kudret ve ilim, O’nun her şeyi takdir etmesini ve zamanı gelince de vuku bulmasını sağlıyor. Akla gelebilir ki “Madem Allah-u Teâla her şeyi takdir etmiştir, o halde neden dua etmemizi istiyor? Nasıl olsa O, dilediğini dilediği gibi yapacak?” İşte, mesele tam da burada düğümlenmektedir, birçoğumuz için. Dua, Allah’a kulluğun bir gereğidir. Yani, kul Allah’tan bir şey istiyor diye o iş olacak değil. Daha açık bir ifade ile duadan kastedilen mana Allah’a yalvarmaktır. Fakat aynı zamanda bir tenezzül-i ilahi olarak, Yüce Rabbimiz, lütfedip bazen duayı aynen kabul eder, gereğini yaratır. Böyle olunca dahi, yapılan dua, vukua gelen olayın bizzat sebebi değildir. Basit, hiçbir tesiri olmayan bir unsurdur (ki buna ilmi literatürde “illet” denir). Yani, kul dua etti diye Allah yaratmıyor, o öyle murad ettiği için yaratıyor. Kulun asıl yaptığı; şartlar öyle gerektirdiği için acizliğini, muhtaçlığını ve ihtiyacını ortaya koymaktır. Yaratılan her şeyin sebebi, Yüce Allah’ın “Ol!” demesidir. O, “Ol!” deyince oluverir. Kâinattaki sebep sonuç zincirini de bu zincirin halkaları arasındaki geçişleri de hep O yaratır. Dua ise manevi bir sebeptir. Nasıl ki kâinatın zahiri, fiziki işleyişinde, bazı kurallar var ise (ki bunlara Sünnetullah denir) aynı şekilde, gözle görünmeyen âlemde (manevi âlem; gayb âlemi) geçerli olan bazı kurallar vardır. İşte, dua bu manevi sebebe sarılmak demektir. Mesela, arabanızı park ederken, nasıl el firenini çekiyor, gerekli tedbirleri aldıktan sonra Allah’a tevekkül ediyorsanız. Aynı şekilde, manevi bir tedbir olarak da sokağa çıkarken, çeşitli olumsuz manevi tesirlere karşı abdest alıyorsunuz. Çünkü abdest, manevi bir kalkandır, sizi korur. Oysa burada, sizi asıl koruyan şey, abdestiniz değildir; Allah-u Teâla’dır, değil mi? Ama siz abdest alarak manevi bir kurala uyuyorsunuz, tedbirin gereğini yerine getiriyorsunuz. Fakat siz abdest aldınız diye, Allah-u Teâla sizi korumak, o manevi kuralları her zaman aynen işletmek zorunda değil. İster tesir ettirir, ister ettirmez. Bu, O’nun takdirindedir. Fakat madem kural koymuş, O kendi takdiri ile bunu işlettirir. İşte, aynen bu şekilde, dua da manevi bir müracaattır, bir dilekçedir. Şartları yerine getirilmiş her dua, Yüce Rahman’ın katına çıkar ve kabul görür. Fakat, duada istenen şeyin, kulun hayrına mı yoksa şerrine mi sebep olacağını ancak O bilir. Veya başkalarının haklarının zayi olmasına sebebiyet verip vermeyeceği… Veya milyarlarca ihtimal içerisindeki olayları nasıl etkileyeceği, insan havsalasının alamayacağı şeylerdir. Adeta sonsuz sayıdaki işler, yine adeta sonsuz sayıdaki işlerle bağlantılıdır… Her neyse… Demek ki dua, sadece manevi bir dilekçedir ve gereğini, Allah-u Teala nasıl takdir eder ise öyle yapar. Kula düşen, en küçüğünden en büyüğüne kadar, her şeyini Rabbinden bilmek ve O’ndan istemektir. Sevgili dostlar, buradan yola çıkarak, sakın şöyle bir sonuca varmayalım: “Ben Allah’a tevekkül ettim, en doğrusunu Rabbim bilir, duaya ne gerek var!” İlk bakışta doğru gibi görünen bu düşünce, bir yandan tevekkülü yansıtıyorken, diğer yandan kulluğun gereğini inkâr ediyor. Zira, Rabbimiz bize emretmiş, “Dua edin, karşılık vereyim, kabul edeyim.” (Mü’min; 60) Diğer bir ayet-i kerimede ise doğrudan kulluğa işaret edilerek şöyle buyurulmuştur: “(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!...” (Furkan, 77) Yani dua, kulluğunu ortaya koymanın bir gereğidir. Sevgili Peygamberimizin ifadesi ile, “Dua, ibadetin ta kendisidir.” Farz edelim ki çok zengin bir adam var ve ilan ederek diyor ki, “Kim gelip benden bir şey isterse istediğini vereceğim.” Şimdi düşünün ki siz de ihtiyaç içindesiniz. Ne yapmanız gerekir? Hemen gidip ihtiyacınızı saygı ve minnetle arz etmeniz gerekir. Öyle ya, madem sözüne güvenilir ve çok zengin bir kişi vaatte bulunmuş, gidip başvurmamak, akılsızlıktan başka bir şey değildir. Hatta, gidip başvurmamak, bir başka açıdan, o zenginin vaadini yalanlamaktır, güvenmemektir. İhtiyacı olduğu halde istememek, aynı zamanda kendini beğenmişliktir, kibirdir. “Ben istemem, madem illa vermek istiyor, kendisi bulsun beni, ihtiyacımı karşılasın!” havasında olmak, ahmaklığın ve kendini beğenmişliğin dik alasıdır. Allah ise Kibriya sahibidir ve büyüklenme hakkını kimseye vermemiştir. O sonsuz kudret sahibidir. Kahhardır, Cebbardır. Büyüklenenlerden bunun hesabını en iyi şekilde sorandır. (Bu tür durumlara düşmekten, yine O’nun şefkat ve merhametine sığınalım.) Evet, sevgili dostlar, ne demiş büyüklerimiz, “Kul, kullukta gerektir.” Biz, bütün acziyetimizin ve muhtaçlığımızın şuurunda olarak, o Kudreti Sonsuz’dan ihtiyacımızı dilenelim. Manevi başvurumuz olan dualarımızı yapalım. Sonra da O’nun takdirine tevekkül edelim. “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler”… --SÜLEYMAN KARAKAŞ--
__________________ Derdi dünya olanin dünya kadar derdi olur... |
Konu Sahibi Nesli_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
inşikak süresini tanıyalım.. | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 7 | 2910 | 26Haziran 2015 15:55 |
muttaffifin suresini tanıyalım.. | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 10 | 6067 | 24Haziran 2015 15:17 |
Kıyamet Suresini Sorularla Tanıyalım | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 11 | 7185 | 28 Nisan 2015 17:18 |
Tahrim Süresini Tanıyalım | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 11 | 6431 | 03 Mart 2015 07:46 |
Casiye Süresini Tanıyalım | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 9 | 3300 | 28 Ekim 2014 07:36 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kuran Ne Değildir?! | Mihrinaz | Kur'ân-ı Kerim Genel | 28 | 07 Ekim 2024 16:24 |
Her Yasal Hak Helal Değildir | Mihrinaz | Videolar/Slaytlar | 3 | 03 Şubat 2024 20:54 |
Put Nedir? Ne Değildir? | Mihrinaz | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 11 Ekim 2023 01:15 |
Ramazan Ayı Ne Değildir? | Mihrinaz | Oruç-Ramazan | 5 | 20 Nisan 2023 12:01 |
Müftülük ne değildir? | suhtem | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 02 Nisan 2013 22:58 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|