Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Dua Bölümü

Konu Kimliği: Konu Sahibi sessiz23,Açılış Tarihi:  14 Nisan 2008 (15:44), Konuya Son Cevap : 21 Mayıs 2021 (01:58). Konuya 7 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Kara Kartal
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 14 Nisan 2008, 15:44   Mesaj No:1
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sessiz23 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1256
Üyelik T.: 07 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 166
Konular: 77
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:37
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Filistine Dua

Filistine Dua

Filistin için "Dua" kampanyası [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kâfirler de aslında birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar. (Enfal-73)


Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !

Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? Nisa 75

Herzaman olduğu gibi yine tüm sitelerin duyarlılığı ile bu kampanyaya katkıda bulunalım ve bir çatı altında toplanalım

Yahudi artık sınır tanımıyor ve var gücüyle müslümanlara meydan okuyor
Medya bu hususta islama saldırdığı gibi, İsrailin vahşiliğini gözler önüne serecek olsaydı elbet daha duyarlı olur ve en azından dualarımızla onlara yardım etmeye gayret ederdik.

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !

Birileri gafletimizden faydalanarak kardeşlik binamızı yıkıyor. Kardeşlik bedenimizi parçaliyor. Kolumuz bir tarafta, başımız bir tarafta, kalbimiz diğer tarafta, bir tarafta Filistin, bir tarafta Irak, bir tarafta Afganistan diğer tarafta Çecenistan, Doğu Türkistan

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Şimdi tembelliğe son verme zamanı ve Ayet/Hadis lerle amel etme zamanıdır.

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Fetih suresi ve Ayetel Kürsü okumaya başlayalım ve bunu yorum olarak sayısını belirtelim. 3 yüz bin sayısına varınca Alimlere tek tek duasını radyoda canlı olarak yaptıracağız inşaallah, daha öncede olduğu gibi [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Yorum yazmakta zorlananlar, buraya tıklayarak canlı operatörlerimize bildirebilir.

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Ebu Derdâ (r.a)'dan Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kişinin müslüman kardeşinin arkasından yaptığı dua kabul edilir. Yanı başında görevli bir melek, her ne zaman kardeşi için dua ederse; Âmin, aynısı sana da olsun, der." (Müslim)

Şunuda iyi bilelim ki; ALLAH ZULCELAL bizi zulme sessiz durmaktan sorumlu tutacak! Ve biliyoruz ki bu görüntüler bir imtihandır. HZ.Musa (a.s) dahi bu aziz ümmetten olmak istedi, ama biz bu ümmete yakışır bir 'Müslümanmıyız' acaba?

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !


Peygamberimiz (s.a.v), “Bir yerde bir Müslümanın ayağına bir diken batarsa, diğer Müslüman o acıyı duymalıdır” buyuruyor...

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Enes (r.a)'dan, Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir "Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe -hakkıyla- iman etmiş olamaz." (Buharı ve Müslim)

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
İbn-İ Ömer (r.a)'dan, Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Müslüman, müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir müslümandan bir sıkıntı kaldırırsa, Allah da ondan kıyametin sıkıntılarından bir sıkıntıyı kaldırır. Kim bir müslümanın ayıbını Örterse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter." (Buhari ve Müslim)

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Ebu Derdâ (r.a)'dan Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim bir kardeşinin haysiyet ve namusunun çiğnenmesine karşı çıkarsa, Allah da kıyamet günü cehennem ateşini onun yüzünden uzaklaştırır." (Tirmizi rivayet etmiş ve hadis hasendir demiştir.)
,


Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi sessiz23 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
11 Ayın Sultanı ramazan Oruç-Ramazan sessiz23 0 2035 22 Ağustos 2009 23:40
Etkili Öğretmenlik Eğitimi Çocuk ve Aile Sağlığı sessiz23 1 2505 27 Nisan 2009 01:29
Çocuğun Gelişim Çağları Çocuk ve Aile Sağlığı sessiz23 0 2270 27 Nisan 2009 01:25
Çocuk eğitimi-Duygusal Gelişim Çocuk ve Aile Sağlığı sessiz23 0 2080 27 Nisan 2009 01:21
Çocuğu Tanımanın Eğitimdeki Yeri ve Önemi Çocuk ve Aile Sağlığı sessiz23 0 1954 27 Nisan 2009 01:18

Alt 14 Nisan 2008, 15:48   Mesaj No:2
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sessiz23 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1256
Üyelik T.: 07 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 166
Konular: 77
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:37
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: FİLİSTİNE DUA

Geçtiğimiz ay Kudüs'teki okul eyleminin intikamını almak için Siyonistlerin şehit ettiği İslami Cihad'ın 4 komutanını daha yakından tanımak için Haksöz Haber'den yaptığımız alıntıyı sunuyoruz.


Şehid Komutan Muhammed Şehhâde Kimdir?


Muhammed Şehhâde 1963'te Beytullahim'de doğdu. Kudüs Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. 1980 yılında 3 ay hapis yattı. 1981 yılında ise düzenlemiş olduğu askeri operasyondan ötürü 25 yıl hapse mahkum oldu. 1985 yılında esirleri değiştirme kararı sonucu serbest kaldı.

1985-1992 yılları arasında İslami Cihad örgütünün istişare kurulunda görev yaptı. Şehhâde, bu süreçte çoğu kez yakalanmaktan ve suikasttan kurtulmuştur. Şehidin evine onlarca kez Siyonistlerce baskın düzenlenmiştir.


Nitekim Şehhâde'nin şehadetinden önceki hafta da evine helikopterler ve tanklarla saldırı düzenlenmiş ve evi yıkılmıştır. Şehhâde 20 yıl boyunca verdiği mücadelesi yüzünden İsrail kamuoyunda "başbelası" olarak anılmaktaydı. Siyonistlerce aranan kişilerden biri olan Şehid Komutan Muhammed Şehhâde, Kudüs Seriyyeleri'nin düzenlediği ve onlarca Siyonistin imha edildiği operasyonlardan sorumlu tutuluyordu.

Siyonistler kendisinin 8 Siyonistin imha edildiği son okul eyleminin de sorumluları arasında olduğunu ifade etmektedirler. Bu sebeple, istişhadi eylemden birkaç saat sonra evine saldırı düzenlenmiş ve arkadaşları İsa Merzuk, İmad Kamil ve Ahmed Bulbul ile beraber şehid düşmüştür.

Şehid İsa Merzuk
30'lu yaşlarında şehid düşen İsa Merzuk, Beytullahim Belediyesi meclis üyelerinden olup, İslami Cihad'ın aktif elemanlarındandı. Ayrıca kendisi Menar TV'nin Beytullahim muhabirliğini yapmaktaydı. Dört yılı aşkın bir süredir işgal güçlerinin hapishanelerinde kalmıştır. Beytullahim Üniversitesi'nin çalışkan öğrencilerindendi. İsa Merzuk geniş bir kültüre ve etkili bir hitabete sahipti.

Şehid İmad Kamil
30'lu yaşlarında şehid düşen İmad Kamil, intifadaya katıldığı günden bu yana, Kudüs Seriyyeleri'nin aktif bir elemanı olmasından dolayı defalarca Siyonist zindanlarında yatmıştır.

Şehid Ahmed Bulbul
Ahmed, ölümle alay eden usta bir askerdi. Çocuklarını çok severdi. Hatta takip edildiğini bilse bile onları kendinden ayırmaz sürekli onlarla gezerdi. Hayatı ölüm kadar severdi. Mücadelede ön saflarda yer alırdı, öyle ki tüm inancıyla mücadelesine sarılmış bir dava insanı olmuştu. Bir seferinde Beytullahim'de yaşlı bir kadına saldıran bir Siyonist görmüş, tüm şarjörünü adama boşaltıp "Beytullahim'de Müslüman erkek tükendi sanma!" demiştir. Defalarca MOSSAD'ın Şabat birimi başkanı tarafından ölümle tehdit edilmiştir. O da bu kolleri
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2008, 16:26   Mesaj No:3
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:kocaklar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1150
Üyelik T.: 01 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 70
Konular: 8
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: FİLİSTİNE DUA

FİLİSTİN
İnsanların hiç gülmediği,devamlı ağladığı bir yer.
Savaşsız bir dakikası geçmeyen bir ülke.
Barut dumanından sürekli gri tonlarda gözüken,daha hiç sağlam
görmediğim yıkık dökük evlerle dolu yollarında yürüyen tanklara
taş atan kara gözlü küçük çocukların ülkesi.
Sanki orda yaşanan tek bir mevsim var.
Savaş mevsimi.
Filistin le ilgili haberler hep ‘patlama da şu kadar Filistin li öldü’,
‘çıkan çatışmada şu kadar Filistin li hayatını kaybeti’ diyerek başlar.
Öldü, yaralandı, kayboldu, kaçırıldı, havaya uçuruldu.
Bu fiillerle anılan gözü yaşlı bir ülke işte.
İçler acısı bir yer.
Televizyonda oraya ait manzaraları izlerken yüreğimiz dayanamayıp
kanalı değiştiririz.
Sonuna kadar bakmaya tahammül edemeyiz.
Oysa bu ülkede yaşayan insanların hayatının tek kanalı var o da ölüm ve gözyaşı.
Ve sayısız ‘son’ izlemiş kara gözler.
Bence hepimizin, onların derdiyle dertlenen, korkularıyla korkan,
Acılarıyla yaşayan bir kalbimizin ve o kalpten her gün ettiğimiz bir
‘ Filistin duamız’ ın olması lazım.
Dualarımızın en başına koyacağımız bir baş dua.
Herkes kalbinden nasıl geliyorsa öyle dua etsin…!




ALLAH ım onların ellerinden TUT!
Ne tutsalar senin tuttuğun olsun!
ALLAH ım onların gözleri OL!
Ne görürlerse senin gördüklerin olsun!
ALLAH ım onların kalbinde OL!
Güçleri senin gücün olsun!
ALLAH ım onları ayakta TUT!
Filistin ayakta dursun!
Mescidi Aksa’nın gözyaşları hürmetine…
AMİN!...
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2008, 16:27   Mesaj No:4
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sessiz23 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1256
Üyelik T.: 07 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 166
Konular: 77
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:37
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: FİLİSTİNE DUA

Ne kadar etkili olur, belki de bir "tık"la silinir bilemeyiz ama bizler "Filistin için neler yapabiliriz?"in ilk ayağı olarak, bir ma...
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2008, 16:31   Mesaj No:5
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sessiz23 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1256
Üyelik T.: 07 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 166
Konular: 77
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:37
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: FİLİSTİNE DUA

Kâfirler de aslında birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar. (Enfal-73)


Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !


Herzaman olduğu gibi yine tüm sitelerin duyarlığı ile bu kampanyaya katkıda bulunalım ve bir çatı altında toplanalım

Yahudi artık sınır tanımıyor ve var gücüyle müslümanlara meydan okuyor

Medya bu hususta islama saldırdığı gibi, İsrailin vahşiliğini gözler önüne serecek olsaydı elbet daha duyarlı olur ve en azından dualarımızla onlara yardım etmeye gayret ederdik.

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !

Birileri gafletimizden faydalanarak kardeşlik binamızı yıkıyor. Kardeşlik bedenimizi parçaliyor. Kolumuz bir tarafta, başımız bir tarafta, kalbimiz diğer tarafta, bir tarafta Filistin, bir tarafta Irak, bir tarafta Afganistan diğer tarafta Çecenistan, Doğu Türkistan

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Şimdi tembelliğe son verme zamanı ve Ayet/Hadis lerle amel etme zamanıdır.

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Fetih suresi ve Ayetel Kürsü okumaya başlayalım ve bunu yorum olarak sayısını belirtelim. 3 yüz bin sayısına varınca Alimlere tek tek duasını radyoda canlı olarak yaptıracağız inşaallah, daha öncede olduğu gibi (bir önceki Mehmetcik için yapılan dua kampanyasını görmek için buraya tıkla) Yorum yazmakta zorlananlar, buraya tıklayarak canlı operatörlerimize bildirebilir.

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Ebu Derdâ (r.a)'dan Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kişinin müslüman kardeşinin arkasından yaptığı dua kabul edilir. Yanı başında görevli bir melek, her ne zaman kardeşi için dua ederse; Âmin, aynısı sana da olsun, der." (Müslim)

Şunuda iyi bilelim ki; ALLAH ZULCELAL bizi zulme sessiz durmaktan sorumlu tutacak! Ve biliyoruz ki bu görüntüler bir imtihandır. HZ.Musa (a.s) dahi bu aziz ümmetten olmak istedi, ama biz bu ümmete yakışır bir 'Müslümanmıyız' acaba?

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !


Peygamberimiz (s.a.v), “Bir yerde bir Müslümanın ayağına bir diken batarsa, diğer Müslüman o acıyı duymalıdır” buyuruyor...

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Enes (r.a)'dan, Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe -hakkıyla- iman etmiş olamaz." (Buharı ve Müslim)

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
İbn-İ Ömer (r.a)'dan, Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Müslüman, müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir müslümandan bir sıkıntı kaldırırsa, Allah da ondan kıyametin sıkıntılarından bir sıkıntıyı kaldırır. Kim bir müslümanın ayıbını Örterse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter." (Buhari ve Müslim)

Zalim güçlü olsada, Allah'dan büyük değil !
Ebu Derdâ (r.a)'dan Resûlüllah (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim bir kardeşinin haysiyet ve namusunun çiğnenmesine karşı çıkarsa, Allah da kıyamet günü cehennem ateşini onun yüzünden uzaklaştırır." (Tirmizi rivayet etmiş ve hadis hasendir demiştir.)
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2008, 22:58   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Filistine Dua

]Günah olarak Şeyh Ahmed Yasin'in sikayetine maruz kalmis olmak bize yeter. Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!" Ama keşke bizler kavli dualarla yetinmeyip bide fiili dua şuuru oluşabilseydi.






Zor Zamanda Filistin


Yazılması Belki de en zor konular, hakkında zaten çok şeyin yazıldığı ve yazılıyor olduğu konulardır. Çok sayıda bileşeni bulunan, çok farklı boyutlar içeren, dolayısıyla bütün derinliği ve genişliği ile kuşatılması güç olan konular da, yazılması en zor konular arasındadır.

Filistin’i yazmak, her iki açıdan, zordur.

Ayrıca, sıcağı sıcağına yaşanan olayların yol açtığı duygusal tırmanış ve gerilimlerin soğukkanlı tahlillerin yanlış anlaşılma riskini yükselttiği zamanlar, yazmanın olabildiğine zorlaştığı zamanlar arasındadır.

Dolayısıyla, yazılması zaten zor olan Filistin’i şu zamanda yazmak, çok daha zordur.

Bu zorluklar, Mart ayı sonunda başlayan, taşıdığı genel vahşet boyutuna ilaveten yer yer katliama da dönüşen İsrail saldırısı esnasında Filistin’de yaşananlar karşısında ciddi bir ikilemle yüzyüze bırakacaktı bizi.

Filistin, bir değil, birçok açıdan, ‘yüreğimizden bir parça’ idi. En başta, orada, insanlar yaşıyordu; ve masum ve mazlum insanlar, haksız ve zalim bir saldırının kurbanı olmuşlardı. Hangi dinden ve ırktan olursa olsun masum ve mazlum insanları hedef alan saldırılara taraftar olmak yahut görmezden gelmek ise, insaniyet ve İslâmiyet itibarıyla, imkânsızdı. Yani, bu noktada yerimizi ve duruşumuzu ifade etmemiz şarttı. Filistin halkının büyük kısmıyla din kardeşliğimiz ise, bizi, orada yaşananlarla bir kat daha ilgili kılıyordu. Buna da ilaveten, Filistin’de yaşayan insanlar ile, Osmanlı şemsiyesi altında yaklaşık dörtyüz yıl beraberliğimiz sözkonusu idi. Filistin, bu açıdan da, tarih ve kader birlikteliğimiz olan bir diyardı açıkçası.

Ne var ki, Mayıs sayısını geniş bir kapak yazısıyla Filistin’e tahsis etmeyi buna rağmen düşünmedik, düşünemedik. Zira, olayları değil, ‘olgu’ları ele alıp irdeleme gibi bir yayın çizgimiz vardı; ve Filistin’de yaşanan olaylar haber ağırlıklı yayın organları tarafından değişik veçheleriyle zaten yayınlanırken, ‘olgular’ı yazmaya adanmış bir aylık dergide yapılacak bir Filistin analizi uzun soluklu bir araştırma gerektiriyordu. Modern tarihten, Batı tarihinden, dahası bir bütün olarak dünya tarihinden soyutlanması imkânsız tarihsel boyutları vardı ‘Filistin’in sorunu’nun. Özellikle son yüzyıl, özellikle son elli yıl, özellikle son otuzbeş yıl gözönüne alındığında, yapılanlar, yapılmayanlar, yapılamayanlar, yapılması gerekenler, yapılmaması gerekenler.. derken, uzun bir liste çıkıyordu karşımıza. Bu boyutta bir tahlil, iki haftalık bir okuma-araştırmaya sığdırılamazdı.

Açıkçası, Filistin hakkında ‘incelemiş gibi yapan’ bir kapak yazısıyla karşınıza çıkmak istemezdik ve istemedik.

Ama, Filistin’deki mazlumların yanında olduğumuzun da bilinmesi açısından, kapağımız Filistin’siz olsun da istemedik.

Filistin’in mazlum ve masum insanlarıyla gönül ve kader ortaklığımızı ifade için, Filistin’i kapak konusu düzeyinde hatırlamak ve hatırlatmak boynumuza borçtu. Bu, ayrıca, kendimizle tutarlı olmak açısından da zorunluydu. Bizler, saldırıya maruz kalanın ırkına ve dinine bakmaksızın, ‘sivilleri hedef alan’ bir saldırı olarak 11 Eylül’de New York’ta yaşananlardan hareketle, “Herkes İçin Adalet” çağrısını taşımızdık Ekim 2001 sayımızın kapağına. Hayır, bizler, alacağı tavrı, ölen sivillerin ırkına, dinine yahut düşüncesine göre belirleme gibi bir adaletsizlikten yana değildik. Zira, aldığımız Kur’ânî ve nebevî terbiye, böyle bir adaletsizlikten men ediyordu bizi. ‘Sivilleri hedef alan,’ ihtilaf konusu olayla doğrudan ilgisi bulunmayan, dolayısıyla o noktada ‘masum ve mazlum’ insanları hedef alan her türden saldırının, İslâmî ölçüler açısından, izahı imkânsızdı. O yüzden, geçen yılın Ekim sayısı, 11 Eylül ekseninde, “Birinin hatasıyla başkası mes’ul olmaz” buyuran, “Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sevketmesin” buyuran, “Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir” buyuran Kur’ân’ın ölçüleri dahilinde ‘adalet-i mahza’yı vurgulamakta idi. Bir sonraki sayımız ise, haksız yere New York’ta ölenler için haksız yere Afganistan’da öldürülenlerin gün gün arttığı bir vasatta, “Savaşa Hayır!” diyorsa, yine aynı Kur’ânî ölçüler dahilinde diyordu. Ki, bu sayıda da vurgumuz, taze bir olayla, yani Amerika’nın suçlu ilan ettiği bir kişi ve gruba bedel Afganistan’ın mazlum sivillerinin tepesine bomba yağdırdığı acımasız savaşla sınırlı da değildi. Bu zalim savaş hengâmında, bir ‘olgu’ olarak modern zamanların ‘topyekûn savaş’ mantığını sorguluyor; sonuç paragraflarında şu şekilde özetliyorduk düşüncemizi:



“Modern zamanların en iğrenç buluşudur ‘topyekûn savaş.’ En iğrenç âletler ise, topyekûn savaşın âletleri. Biz bu savaş oyununda yokuz. Biz bu savaş oyununda olamayız. Bizler mü’minleriz; bu savaşlar ne adalet ölçümüze uyuyor bizim, ne imandan gelen şefkat ve muhabbete, ne de bize Allah’ı en güzel şekilde bildiren hayata olan hürmetimize.

O yüzden, uzun sözün kısası, savaşa hayır! Topyekûn savaşa topyekûn hayır!”



Bu iki kapak konumuz, aslî vurgu itibarıyla, yakın zamanda Filistin’de yaşananlarla da birebir ilgilidir. ‘Herkes için adalet’ çağrısı, elbette herkes için, dolayısıyla, aynı zamanda Filistinliler içindir. Ki, Filistin halkı, modern dünyanın muktedirlerince, yurtsuz bir ulusa yurt bulmak üzere başka bir ulusun yurdundan edilmesi gibi bir adaletsizliğe kurban edilmiştir. Öte yandan, Müslüman-Arap-Filistin tarafında bu adaletsizliği ‘topyekûn savaş’ mantığının uzantısı yaklaşımlarla çözme yönündeki çabalar, ellibeş yıldır, sorunu çözmeyip derinleştirmiştir. Bugün Müslüman-Arap-Filistin tarafında razı olma noktasına gelinen şartların 1948 yılında peşinen önerilmiş—ki, gene de asla adilâne olmayan—şartların gerisinde olması, aradaki ‘ellibeş yıl’a dair derinlemesine bir tahlil gerektirmektedir.

Bu bağlamda sorgulanması gereken bir husus, ‘intihar saldırısı’ yahut ‘şehadet eylemi’ olarak anılan girişimlerin ‘İslâmîliği’ ve bu arada ‘İslâmî adalete uygunluğu’dur. Filistinliler başta olmak üzere, dünyanın her tarafındaki mü’minler, bu eylemlerin Filistin davasına hizmet edip etmediğini sorgulamanın yanısıra; velev ki ‘hizmet ettiği’ sonucuna ulaşılsın, İslâmîliğini sorgulama durumundadır. Amacın meşruiyeti kadar, amaca giden yolların da meşruiyeti şarttır. Bu bakımdan, ortadaki ihtilafın doğrudan tarafı olmayan sivillerin, bu arada çocukların ölümüne yol açan her türden eylem sorgulanmayı ve karşısında olmayı hak etmektedir.

Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer husus, Filistin’de yapılanlara ‘Müslümanlara yapıldığı’ için karşı çıkmaktan önce, ‘İslâmî açıdan savunulamaz’ olduğu için karşı çıkılması gerektiğidir. ‘İlke’ eksenli bir karşı çıkış, İsrail’in, arkasındaki ABD’nin, ve genel olarak modern dünyanın sergilediği yanlışa mü’minler ümmeti olarak bizim asla düşmememiz için de gereklidir.

Diğer taraftan, Filistin’de yaşananlar karşısında bir milyarı aşkın nüfusuyla İslâm dünyasının ancak seyirci olup tepkisini en fazla kalbiyle ve diliyle ifade edebilmiş olması, umumî bir ‘kuşatılmışlık,’ ‘çaresizlik’ ve dolayısıyla ‘ümitsizlik’ hâlet-i ruhiyesini beslemiş olsa gerektir. Bilinmelidir ki, bu kabil bir durum, yaşanması asla arzu edilir olmamakla ve üstesinden gelinmesi birlikte, geçmişte de mukadder olabilmiştir. Hz. Peygamber, Haşim ve Muttalib oğullarıyla birlikte üçbuçuk sene Şı’b-ı Ebu Talib’de kuşatma ve ambargoya maruz kaldığında sair mü’minlerin de yapabileceği çok fazla birşey olmamıştı. Bir kabileye İslâm’ı tebliğ için giden kırk güzide sahabi Bi’r-i Maune’de tuzağa düşürülüp katledildiğinde de, Resûl-i Ekrem ve sahabileri için, yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Dahası, yine geçen yılın Mart sayısının anayazısında irdelediğimiz üzere, topluca, “Kuşatma Altında Ahzap Günleri”ni de yaşamıştı onlar. Benzeri ‘kuşatılmışlık’ hallerini evvelce sair peygamberler ve ümmetleri de yaşadığı gibi, ümmet-i Muhammed(a.s.m.) de bu hali tecrübe ettiği farklı zamanlar geçirmişti.

Ama, bu ‘kuşatılmışlık’ tablosuna rağmen, sonuç, ferec ve fütuhat olmuştu her keresinde. Yaşanan tablo, öğretici derslerinin yanında, ilâhî rahmeti celbedici ıztırarî dualara dönüşmüş; sonuç, çoğu zaman umulmadık biçimde, bu kuşatılmışlığın ardından fütuhat ve açılımlar yaşanması olmuştu.

Bu bakımdan, umulur ki, kalblerimiz Filistin’de yaşananları kabule yakın bir dua suretinde dergah-ı ilâhîye arzetmiş; akıllarımız ise, yaşananlardan alınması gereken hikmet ve adalet derslerini almış olsun.

Son tahlilde, evet, elimizden ancak duanın gelebildiği bir hali yaşıyoruz. Bu hal ise, anlaşıldığı kadarıyla, çaresizlik ve ümitsizlik aşılıyor kimi mü’min kalblere.

Oysa, “Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?” buyuran, Rabbimizdir. Ve Rabbimiz, yine Kur’ân’ında, “Dua edin, cevap vereyim” demektedir.
Ve, Asr-ı Saadet başta olmak üzere İslâm tarihi, bu ‘cevab’ın, bizim istediğimiz tarihte olmasa da, bir gün muhakkak verildiğini belgelemektedir.


Metin Karabaşoğlu
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2008, 23:03   Mesaj No:7
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Filistine Dua

Rabbim Filistinde,Çeçenistanda,Lübnanda,Afganistanda,Güne yasyada,Irakta ve
malesef Türkiyede dünyanın her yerinde eziyet gören zorda olan bütün müslüman kardeşlerimizin
yar ve yardımcısı olsun tez günde ferahlık ve düşmanlarına hidayet nasip etsin olmayanları kahrı perişan etsin inşallah...
AMİN
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Mayıs 2021, 01:58   Mesaj No:8
Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Kara Kartal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 3.865
Konular: 492
Beğenildi:3835
Beğendi:4514
Takdirleri:26582
Takdir Et:
Standart

Ey Filistinli çocukların Rabbi!

Ey alemlerin Rabbi olan yüceler yücesi Mevlamız!

Kendisinden başka ilah olmayan Rabbimiz!

Son olarak dört yüz Filistinli yiğidimizi ve yavrumuzu Senin yüce huzuruna gönderdik, kabul eyle ALLAH’ım!

Bu kardeşlerimize rahmetinle, merhametinle muamele buyur ALLAH’ım!

Bu kardeşlerimize lütfunla, ihsanınla ve kereminle ikram eyle ALLAH’ım!

Bu yiğit kardeşlerimizin ruhlarını, rasullerin ruhlarıyla, şehitlerin ruhlarıyla beraber eyle ALLAH’ım!

Şehitlerin ruhlarını nerede misafir eylemişsen, bunları da onların yanında misafir eyle ALLAH’ım!
Esma_Nur beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Filistine Dua (Sayfamız) (Filistin Ellerini Sana Açtı) enderhafızım Dua Bölümü 23 18 Ekim 2023 08:30
Ağlıyorum ama filistine değil kendime kendimize Seyyid Makale ve Köşe Yazıları 2 21 Mayıs 2021 02:04
Filistine Ağıt – Hilal Özdemir enderhafızım Şiirler ve Şairler 0 17 Aralık 2012 15:40

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.